"Bazen bir avcı bazen de bir yalancı.Ama o bizden biri tam karşınızda. Korkunun buzdan parmaklarıyla açığınızı kolluyor"
Diğerlerinin aksine bu bir seri katilin öyküsüdür.2007 ve 2015 arası gel gitlerin olacağı hikayeye birazdan başlıyorum. Rezlerinizi alın.

Oo polisiye alırım bi dal

karıyı gördüm geldim yeminle

100 liralık bi banknotu yırtıp kapının altında itekledim.+Nolur hepsini alma onlar komisyonlarım ve kaporalar, dedi.Sesi ağlamaklıydı, daire sunarken üstüme atlayacak gibi konuşan kadın gitmişti artık.
+Kapıyı aç paran sen de kalacak, dedim başımı iki yana salladım sırıtarak
Kapının kilidi tıkırdadı, erkeklerin altına girip çıkmaya alışıktı ,tecavüzü göze almıştı belki zevk bile almayı bekliyordu..

Ama ona istediğini istediği şekilde vermeyecektim. içerde bornozunu üstüne almış ancak göğüsleri hala ordan bana bakabiliyordu.Ah günümüzde sütyenler ne kadar da aldatıcı aldatıcı olabiliyor,ben daha fazlasını bekliyordum, sertçe bornozunun önünü kapattı. Henüz kesiğin nerde olduğunu çözemedim. . Ereksiyon olmamı engelemedi, şaşırmadım. Yüzünde hala yap da git havası vardı.iri kahverengi gözleri sonuna kadar açılmış, çenesi acayip sekilde titriyordu, ıslak sarı saçları  kafasına yapışmış, ucundan su damlıyordu.Sen se..n sese..n,dedi sesi titriyordu. Beni daha önce görmüştü elbette ama benim gazetelerde okuduğu seri katil olmamı pek hazmedememişti sanırım. Gözlerini kıstı, bornozu ayaklarının altında toplandı, kollarını göğüslerinde bağlayıp "yap ve git seni pic kurusu",bu sefer sesi kendinden emindi

Up up up

Up up up

2007
Kurbanlarımı genelde fahişelerden seçerdim kimsesinin umurunda olmazlardı.Bu kadınsa onlardan daha adi ve kan emiciydi. Bütün mal varlığını hayatını insanları dolandırarak toplamıştı. Daha fazla konuşmasını dinlemek istemedim yumruk gibi duran bi sabun vardı bıçağımın yanında onu ağzına bıraktım,+çıkarırsa ölürsün, hafifçe başını salladı. Bacaklarını iyice ikiye ayırdım ve artık içerdeydim, fahişelerinki kadar geniş sayılmazdı ama yine de çok yediği belliydi.Gel gitlerim esnasında artık göğüslerini değil yorganı tutuyordu,-yavaş ol yavaş... lütfen. Göğüsleri o kadar hızlı hareket ediyorduki yüzümde bir gülümseme oluştu, anlam veremedi buna.'ıh'lamalarının bir üst kattan duyulduğuna emindim. Sonra zevke gelmişti ama benim işim henüz bitmemişti. Ters çevirdim arkadan devam edecektim ama bana yardımcı olmuyordu. Pozisyona hazırladığımda geri düşüyordu. Yatar haldeyken üzerine çıktım. Alnına toplanan saçlarını başının arkasına ittim. Yüzünde hiç bir ifade yoktu. Sanırım daha yeni zevke gelmemiş, ölmüştü.Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum, işime devam ettim. Parmak izi bırakmamıştım ama kan sıkıntı olabilirdi iyice sildim etrafı, çarşaftakiler için yapacak birşey yoktu bu konuda da Gizem hanım kanından bir parça ikram edip sorunu ortadan kaldırdı artık DNA mı orda aramayacklardı.Son bir kez çamaşır suyuyla sildim yatak odasını. Artık gidebilirim

2007
Topukluları olmadan o kadar da uzun değildi. Yatağa doğru ittirdim, üstüne düştü. Beni bi yerlerden çıkarmaya çalışıyordu, yüzüm tanıdık gelmişti.+Sen... sana.. daire ..vermiştim.. Sylar di mi?,kelimelerinin arasında yarım asır var gibi gelmişti. Bıçağımı belli edecek şekilde tuvalet masasının üstüne bıraktım, burada saatlerini geçiriyor olmalıydı. Pantolonumu bornozunun yanına çıkardım son olarak da kırmızı kapşonlumu attım diğlerinin üstüne. Dikkatlice vücudumu incelemeye başladı. Kurbanlarım genelde zorlu ve direrenen kimselerdi. Göğsüm tırnak izleriyle doluydu epece de bıçak hatta bi tanesi tazeydi, hagibtir beni ittiği için kendi kendimi kesmiştim, abartılacak bişey yoktu tabi. Dakikalardır dim dik duran ereksiyonum artık zafere koşmak için can atıyordu. Yatağın ucuna geldi bacakları arasında hafifçe boşluk bırakıp bi koluyla yüzünü kapadı diğeriyle göğüslerini tutuyordu.+hızlı ol ve git ..lütfen.Ne bi direnme ne de çığlık bu kadın zaten çok şeyden vazgeçmişti. Hafifçe ağlamaya başladı+neden ben?

.Çantamı açtım elime kısa ama keskin bıçağımı aldım, işe yaraması için defalarca saplamam gerekecekti. Arkama yaslandım. Mutluluk buydu. Hafifçe geğirdim. Suyun sesi kesildi. Hala aynı şarkıyı mırıldanıyordu.Her an biri gelebilirdi, hızlı olmalıydım. Bıçağımı daha uzunuyla değiştirip içeri girdim.Sen de kimsin? dedi sanırım cevabı merak etmiyordu beklemeden beni itip kapıyı kitledi.Çıplaklığı karşısında afallamıştım yoksa böyle bi hataya düsmezdim. Bıçağımın üstündenki kan yere damladı ,beni iterken kesilmişti sanırım.Bir an durdum beynim holde konsolun üstünde gordüklerini şimdi çözümlemişti. Paralar.Kaporaları saklamak için yanlış yer

Şeftali suyu hem de en sevdiğim marka, yanına soğuk bir pizza dilimi aldım, ısıtsa mıydım ki.Soğuk soğuk yedim. Duştan su sesi gelmeye başladı vaktim vardı, pizzayı ısıtmadığım için kendime sövdüm. Görgüsüz değildim, tabağımı alıp makineye koydum, şişeyi de hemen kapının arkasındaki çöpe attım.

Gizem'in evine 1 durak kala otobüsten indim. Soluk kırmızı kapşonlumu başıma geçirip yavaş yavaş yürümeye devam ettim.Yol boyu şıngırdamasın diye epeyce ugraş verdiğim çantamı diğer elime aldım.Çok büyük ve eski bi siteydi. Sadece girişte kamera vardı. Görülmemek ve sorgulanmamak için market servislerinden birine binip siteye girdim, şöför marketten alışveriş yapmadan bindiğime emindi ama aldığı maaş bu tarz durumlarda bırak sorun çıkarmayı gibinde bile olmamasını sağlıyordu.+Bunu düzeltmek için kimi öldürmeliyim.Bir an yanımdaki 1.60 dan uzun olmayan dip boyası gelmiş teyzenin şaşırmış bakışlarıyla kitlendim,son cümlem sesli olmuştu,onu da mı öldürmeliydim?+Son oynadıgım oyun aklıma takıldı da ondan bahsediyordum,"teyzecim".Bu kelimeden sonra kusmamak için epeyce uğraştım. Cevap vermedi. inerken iyi günler diledim, gülümseyerek karşılık verdi ben de denedim ama karşılık veremedim.Eve gelene kadar kusmamak için bileğimin dışını ağzıma zütürdüm.En üst kattakinin ziline bastım sorgusuz sualsiz içerdeydim. Asansörde çift kat eldivenlerimi geçirdim. Kilidi biraz kurcaladım,15 saniye. Yatak odasında kendi kendine şarkı söylüyordu, biraz dinledim, evde başka kimse yoktu, nefesimi ağzımdan verdim,oh. .Dar kutu kare bi holden sonra yatak odasına doğru uzunca bir koridor, mutfak ise hemen sağdaydı. Buzdolabinın soğuk bişeyler teklifini kıramadım

2007
Burnuma kan kokusu doldu, ağzımda da tadı vardı. Oysaki okuldan eve dönmüş buzdolabıyla bakışıyorduk.Bu kadar kısa arayla kan beni çağırmazdı ama onu yeniden görmek kimyamı bozmaya yetmişti.Şuan ona ulaşmak belki zordu ama elimde farklı adaylar vardı mesela özellikle köylüleri seçip bi daireye 20bin lira kâr koyan Gizem hanım gibi 30lu yaşların başında kan emici bir emlakçı, kuvvetli ihtimal bekar ama sevgilisi hatta sevgilileri olabilir, sadece öldür ve çık, uzun bıçak. Göğüsleri alabildiğine iriydi ve bunu kullanmasını biliyordu. Topuklu giydiği günlerde doğru açıyla kalçasının hemen altındaki doğum lekesini görebilirdiniz. Daire satmaktan öte bu kadın kendini satıyordu.ilk karşılaşmamızda uzun sarı saçları artık küttü, yakışmamıştı ama saç şekli onda baktığınız noktalar sırasında ilk 10a bile giremezdi.Şimdi oturduğum izbe yeri ondan tutmuştum, izbeliğiyle kirası doğru orantılıydı, bana yetiyordu.Bi 10 yıl daha buralar gelişmez düşüncesiyle arsa sahibi mütahhitlerin teklifini reddediyordu, şikayetçi değilim ev dublexten bozmaydı,bi kısmı banyo bi kısmı her yerdi, Amerikan mutfak denilen şeydendi işte.Ilk başta daireyi gezdiriği sirada Gizem'i oracıkta yatırmak istedim, defalarca beyaz üzerine mavi çizgili gömleğinin düğmelerini söktüğümü, daracık siyah mini eteğini sırtına kadar ittirip orda olduğunu düşünmediğim iç çamaşırıyla ağzını bağladığımı gün boyu araba kullanmaktan terlemiş kalçasını kendinden geçinceye kadar becerdiğimi hayal ettim, hemen karşımda çok da bi gibe benzemeyen daireyi saray yavrusuymuş gibi anlatıyordu ama ben hangi tempoyla göğüslerinin daha iyi dalgalanacığını düşünüyordum, ereksiyonumu farkettigine cebimdeki bütün parayla iddiasına girebilirdim. Arzularımı susturmak zorundaydım çünkü bi daireye ihtiyacım vardı hem de hemen.

Ses verin de devam edeyim. Surukleyici ve şaşirtan bi hikaye sözü veriyorum

2007
Geçen sene bahar aylarıydı sanırım bana bir ucubeymişim gibi davranmıştı ben bile kurbanlarıma karşı böyle aşağılayıcı davranmıyordum. Onunla sadece arkadaş olmak istemiştim, belki biraz da sevişmek,o ise benimle tramvay yolculuğunu tamamlayıp daha sonra arkadaşlarına "bu ezik yol boyu bana asıldı" diye anlatmıştı, okulun ilk senesi bana bakıp gülenlerle geçti sanırım onunla birlikte olacak kadar zengin durmuyordum. Yeni kurban arayışıma son vermenin keyfi serin bir rüzgar gibiydi yada o rüzgar tam vaktinde esmişti emin olamadım. Tramvay hınca hınca dolu şekilde geldi binmedim,o ise çoktan gitmişti. Kendimi sıkmayı bıraktıktan ancak bi kaç saniye sonra çantamı kavramaktan elimin uyuştuğunu ve kaskatı kesildiğini hissedebilmiştim. Neden bu kadar kasılmıştım ki?

2007
Durdum istemsiz olarak derince bi nefes alıp gözlerimi devirdim, kulaklarım bana ihanet edip yanmaya başladı.Tam karşımdaydı dar siyah pantolonu kalçalarını edepsizce sarmıştı, hafif dekolteli kırmızı tişörtü, elinde de kot ceketi vardı ,kızıl saçlarını at kuyruğu yapmış, hafif iri ve çekik gozlerine siyah far sürmüştü. Ondan hoşlanmamak imkansız, dedim kendi kendime,o an bile hafifçe ereksiyon olmuştum. Siyah çantası kalçalarına doğru sarkıyordu, daha da sertleşti.Kan yeniden beynime pompalanmaya başlar başlamaz ilk karşılaşmamızı ve muhabbetimi hatırladım, yine aynı tramvay durağındaydık. Heyecanla birlikte yükselen öfkem ,hakim duygu olmuştu.

2007
Kavurucu haziran sıcağını saç diplerinde hissetmek, ortak bi öfke paydasında buluşmak, küfretmek ve terlemek. Tramvay durağı yine acelesi olan insanlarla dolup taşıyordu. Bir an sahilde güneşlenip dilediğince karşı cinsle birlikte olanları düşündüm,ben burda sürünürken bunun olması adaletsizlikti. O kadar sıkılmıştım ki olduğum yerde çıkarıp asılabilirdim, belki öyle yapıyordum emin değilim. Aylar önce içmiş olmama rağmen hava akşamdan kalmışım gibi hissetiriyordu. Kafamı toparlamak için yakın geçmişimi gözümün önüne getirmeyi denedim.Son cinayetimin üzerinden 1 ay geçmiş, ufak bi meseleydi yer yüzünden bi asalağı silmiştim bunun için ne yazık ki madalya veren olmadığı gibi içimde bişeyler de tatmin olmamıştı, boş boş dolaşıyordum. Belki yeni bi kurban bulacak belki de aynı gibindirik günüme devam edecektim. Etrafıma bakınmaya başladım şortlar, etekler,tişörtler yok denecek kadar kısaydı.Şanslı bir günde bi kaç göğüs ucu görmek içten bile değildi. Bakınmaya devam ettim

2015
Mahallenin farklı noktalarından gelen siren sesleri kulak tırmalayıcı olmaya başlamıştı .Bu sefer sadece öldürmek için kovalamıyorum, gözümün böylesine döndüğünü başka bi zamanı hatırlamaya çalıştığımda, karşılık bulamadım.Her şey 4 yaşındaki oğlumu bulmak içindi.Ter bütün bedenimi kapladı, bacaklarım yanıyor, tansiyonum düşmüş, omzumdaki dikişler patlamıştı, sanki yeniden vurulmuşum gibi kanıyordu.Ama o huur çocuğunu yakalayıp oğlumun yerini öğrenmeliyim.Bir haftada 2 acıyı birden kaldıramam. Siren sesleri eoey kısılmıstı. Koşmaya devam ettim,dar bir ara sokağa girdim. Başımı ve ardından da silahımı sola çevirdim. Silah 10 kilo daha ağır ve yağa batırılmış gibiydi. Adamı çıkmaz bi sokakta kıstırdığımda soluk soluğa dizlerini tutuyordu, ellerini havaya kaldırip +istediğin ismi vericem yeter ki ateş etme.

2015
Hala şoktaydı, başı yana savruldu +oğlum nerde seni huur çocuğu - ba..ba.
bak he. şey Serkan plan..la.dı ben be..n ,derince ıkıntı ellerini bıçağa zütürdü, sa..dece erketeye yat.. tım kuyum.. cudaki katil ..de o,derin derin nefes almaya başladı 5 dk önce karşımdaki korkunç suratlı adam gitmiş onun yerine ölmemek için ağlayan bir kanser hastası gelmişti, titreyen eliyle cebinden telefonunu çıkardı,-ambulansı ara nolursun, bunu bir çırpıda söylemişti.+Tamam senin için ambulansı arıcam yeterki oğlumun yerini söyle,-sen de oğlun da geberin deyip hızla yere düştü. Siren sesleri çok yakında gelmeye başladı. Normal zamanda bu kadar hızlı gelmezlerdi. Cebini kurcaladım hiçbir şey çıkmadı ama telefonu elimdeydi. Hızlıca geldiğim kapıdan çıktım.Şafak sökmek üzereydi ve ben bende sandıkları altınlarla oğlumu takas edecektim, yanlızca 3 saatim kalmıştı.

heroes'taki sylardan gelen var mı onu merak ediyom