O dövmeyi ilk gördüğümde kafamda soru işaretleri dolanmaya başladı. Bu kızın cinciklerine bu dövmeyi yapan onun memelerini de avuçlamıştır falan filan. Ama kız iyi kız arkadaşın da vermiş olduğu telkinler beni açmaza sürüklüyor. Sordum dövmenin amacı nedir? Neden çiçolara ? O da diyor ki benim hayatımdaki en önemli insan babam. Onun doğum günü farklı bir alfabeyle yazılmış. Sanırım sanskritçeydi. Bu gereksiz detaydan sonra sohbete devam ettik. Ama kızın giyim kuşam konusunda rahatlığı beni bir o kadar rahatsız etmekte panpalar.
Neyse biz sevgili olmaya karar verdik. Her şey olağan sürüyor . Gece 11 de çalıştığı yerden çıkıyor otobüse biniyor. Benim de o saatte otobüse mahkum olmasını istemediğimden her akşam alıp evine bırakıyorum (fedakar erkek mode on) bu yaklaşık 2 ay böyle devam etti. Ben sevgili olarak üzerime düşeni yapıyor, sahipleniyorum onu. Bir gün işteyken aradı bileği burkulmuş. Acile gitmiş bi şekilde. Apar topar izin aldım ve yanına gittim. Ufak bir bandaj falan yapıldı evine kadar bıraktım hatta hiç basamıyordu kucağıma aldım hepten yorgun düşsün istemedim. Her fedakarlığa hazırdım seviyordum karşılık alıyordum işte aradığım kadın bu diyordum.
Bir gün bir numara aradı. Açtım ve ben seher telefonu düşürdüm merak etme diye aradım dedi. Ben de telefoncu bir kuzenim var onla hallederiz deyince sen nasıl bi insansın her şeyime yetişiyosun. Koruyucu meleğimsin sanki dedi. O kadar hoşuma gitti ki ayaklarım yere değmemeye amaçsızca tebessüm etmeye başladım. Arkadaşlarım ne sırıtıyosun yarpaaaam demeye falan başladılar. Anlattım durumu ilk defa beni böyle mutlu görmüşlerdi çünkü. Sonra ben kendi kullandığım telefonumu Seher e verdim eski kullandığım telefonu da olduğu yerden çıkarıp kullanmaya başladım. Çok sevindi tabi fedakarlık üstüne fedakarlık yapan bi insan belki de hiç kimse benim kadar düşünmedi onu. Özel ilgi göstermedi.
Yaklaşık 1 hafta böyle gitti. Telefonmda hiçbişeyi silmedim ne mesaj ne resim ne whatsapp hesabımı kapatmak vs. Er şey olduğu gibi duruyor. Güveniyor bana ben de ona. Ama bir gün aradım açması mesajlarıma cevap vermedi. Hiç böyle birşey yapmazdı. iyice meraklandım. Yaklaşık 3 saat sonra çalıştığı yerde çok yoğunluk olduğunu dönüş yapamadığını söyledi. içim rahatladı ama bi yandan kızgındım. 3 saatte 10 saniye ayrılabilir - Canım meşgulüm yazmaya. Gün geçtikçe bu olaylar artmaya başladı gece telefon konuşmalarımız azalmaya başladı. içime kurt düştü. Neler oluyo ne yapmaya çalışıyor neden böyle davranıyor.

içim içimi yiyordu ama elimden geldiğince belli etmiyordum. Sonuçta özel günü olabilir, gergindir,duygusaldır, sağlıklı düşünemiyordur vs. Günler geçiyor benim içimde şiştikçe şişiyordu. Bir gün yine aradım açmadı. Arabayı aldığım gibi bastım işyerine gittim. in aşağıya geldim ben dedim 4 gün sonra bana ilk defa o an dönüş yaptı. Ben evdeyim işte değil. Kudurmuştum o akşam ısrarlı aramalarımdan sonra telefonu açtı ve ben ne yapmaya çalıştığını bize ne olduğınu nedemn böyle davrandığını sordum. Olayın benle alakalı olmadığını kendinden kaynaklandığını ama bana söyleyemeyeceğini belirtti. iyice sinir katsayım artmıştı. Sağlıklı düşünemiyordum. Seviyordum çünkü. insan beyninin yetemediği tek şey sevgiydi. Ve ben ona kapılmıştım. Daha fazla devam ettiremeyeceğim böyle dedim. Tamam dedi. Malum bitti ayrıldık. Ama kafamda soru işaretleri yanıtlanmaya başladı başka biri var ihtimali artmıştı. Ama kanıtım yoktu arkadaşlarımda kimseyle görmemişti. Ta ki bakımda olan telefonunu ona iade edip kendi telefonumu ondan geri alanankadar. Telefonum bendeydi artık çok teşekkür ederim herşey için dedi cevap olarak bakışlarımla annesine küfrettim. Aldım telefonumu evw geldim hatttımı taktım. Whatsapp a girdim. Bir de ne göreyim. Whatsapp konuşmalarını sildim sanmış fakat telefon bir şekilde yedeklemiş. Bir erkekle konuşmauya başlamış. Benimleyken ve benim telefonumla. Okuduğum konuşmalardan anladığım bu huur bu lavukla gibişmiş. Bu lavukta işini görüp bırakmış. Bizim huur Seher buna hala aşık. Bu bin 2 sene sonra whatsaapta yazınca bizinim huur Seher bacaklarını aralamaya hazırmış bile. Beynimden vurulmuştum. Sinirden elim ayağım titriyordu. Ne yapacağıöimı bilmiyordum. Bir insana bu kadar fedakarlık sevgi ilgi alaka göstermişken bunu hakedecek ne yapmıştım? Olay benim için tamamen travmaya dönüşüyordu. Dayanamadım bu huur çocuğunu aradım. Kardeşim benim benim hiçbişeyden haberiim yok. Konuşmasından bişeyler üflediği de belliydi. Kusura bakma kafam güzel falan filan. Yaşça bizden 5-6 fazlaydı bi de huur çocuğu. Baktım hakikaten haberi yok bu huur çocuğunun. Devamında aradım Yeşim i dedim böyle bi durum var. Şaştı buz kesildi telefonda nasıl olur nasıl yapar da. O çok iyidir namusludur dedi yazışmalarını yollayınca şoka girdi iyice. Bu olay böyle bitmemeliydi. Öyle bir oyunun içine düştüm ki benim bi plan yapmam lazımdı. Sonrandedim ki Allahındsn bulsun.
Bu olay burads bitmeyecekti. Bir gün yolda karşılaştık gözgöze geldi ve benden özür dilemeye başladı o saniyede aklımdsn bin tane şey geçiyordu. Ağzına patlatıyım yol ortasınds bu huur diye saçından sürükleyeyim. Ama ben en şeytani olanı devreye sokmaya karar verdim. Tamam özrün kabul edildi. Seninle bi akşam yemeği yiyelim dedim. Tamam yarın 6 da çıkıyorum buluşuruz dedi. Ertesi gün gittim arabayla bunu aldım. Kartepe ye lüks bi restauranta gittik . Ekim Kasım dolayları hava erkenden kararmıştı biz yemeğimizi yedik sohbetimizi ettik. Saat 9a geldi. Dağdayız yukarda hava buz gibi gidelim artık dedim. Daha da geç olmasın tamam dedi. Biraz aşağıya indik. Sonradan gel manzaraya ksrşı bi sigara içelim dedim. Olur deyip yanıma geldi. Hava buz kesmiş. Malum dağ havası. Sigaramın yarısında ben arabaya doğru yöneldim. Ön koltukta duran çantasını dışarıya fırlattım ve onu orda öylece gib gibi bıraktım. Sıkıntı şu o saatte o soğukta ya birine otostop çekecek ya da birine kendini aldıracak. Dikiz Aynadan stop lambalarının kırmızısı yüzüne vurmuş ellerini ağzına zütüemüş şok olmuştu. Ben o andan o kafar haz almıştım ki yaşadıklarımın yarısıydı belki de ama bi nebze rahatlamıştım onu öyle görünce.