-
62.
0(ya gel de sövme şimdi 10000 karakter sınırı nedir benden başka kimse okumayacak zaten bırakın istediğim kadar uzun yazayım gavatlar)Tümünü Göster
neyse sakinim şunu aç devam edelim
https://www.youtube.com/watch?v=ezw79fVdsM4
neyse sonra tekrardan bir şekilde iletişime geçmiştik, kendim gibi birisini bulduğumu düşünmüştüm başlarda. o da etraftaki herkesin birbirine yazdığı samimiyetsiz ilişkilerden yakınıyodu, içimden deli gibi seviniyodum, hasgibtir lan buldum işte diyordum. garibim :] sonradan buldum dediği insanın, kendisinden önce de kendisinden sonra da herkes gibi olduğunu fark ettiğinde yaşayacağı hayal kırıklığının temelini o anda atmış, farkında değilmiş. değilmişim..:(
kendimizi kolay kolay herkese açamamıştık hiçbir zaman. ona çok kolay açmıştık ama. yanında aptal aptal robot sesleri yapardım, gülerdi. o an inanamazdım kendi kendime gerçek mi bu derdim, bi insanla bu kadar yakınlaştım ve bana gülüyor beni seviyor. yanında o kadar rahattım ki, kendim gibi olabiliyordum. kimseyle aynı yatakta uyuyamazdım önceden sen de biliyosun, küçükken annemle babamla aynı yatakta yatarken bile rahat edemeyip kendi yatağıma giderdim. ama ona hep sarılarak uyurdum, hatta bir kere onunla uyuduktan sonra hayatım boyunca hep onunla uyumak istediğimi fark ettim. içimden ben bu kadar şanslı mıydım ya diye düşünürdüm, böyle hissedeceğim birini bulacak kadar şanslı mıydım. o yanımda uyurken bunları düşünürdüm, o bunu bilmezdi.
her neyse günlük bu konuda fazla detaya girmeyeceğim, zira hala bazı şeyleri tam olarak aşabilmiş değilim. bazen bir olay oluyor, zihnimde onun buna vereceği tepkiyi canlandırmaya çalışıyorum farkında olmadan. kafamda hala onunla konuştuğum zamanlar oluyor, komik bir olaydan sonra o da bunu görseydi çok gülerdi diye düşünürken buluyorum kendimi. ya da hoşuna gitmeyecek bir şey yaptığımda farkında olmadan onu kızarken hayal ediyorum kafamda. aklıma saçma sapan bir espri geliyor bazen, ona söylediğimi ve suratını buruşturduğunu hayal ediyorum, kendi kendime gülüyorum sonra o hayali yüz ifadesine ve tüm bunları farkında olmadan yapıyorum. güzel bir olay oluyor mesela, içimde ufak bir heyecan oluşuyor, gidip hemen ona anlatma isteği duyuyorum. sonra onun artık olmadığını fark ediyorum. oturuyorum geri yerime öylece, içimde hiç heyecan kalmamış bir şekilde..
şşş tamam lan tamam üzülme, biliyorum bunlar sonsuza kadar sürmeyecek. evet biliyorum bi kaç yıl sonra bunları okurken belki de hiçbir şey hissetmeyeceğim. bilmiyorum belki de ben o kişiyi değil onunla olan anılarımı özlüyorum. belki de benim özlediğim kişi değil artık o, değişti, benim özlediğim insan artık dünyada yok belki de. herkes değişiyor sonuçta günlük baksana biz bile 8 senede ne kadar değişmişiz. tüm bunları arkada bırakmam gerektiğinin farkındayım aslında , sadece kabullenmek biraz zaman alıyor. ama dediğim gibi biladerim sonsuza kadar sürmeyecek bu söylediklerim. elbet atlatacağım, elbet bir gün tüm bu anlattığım şeyler benim için sadece ufak bir anıya dönüşecek. işte o gün geldiğinde sevmenin ve sevilmenin hayalini tekrardan kurabilirim. çünkü son iki senede öğrendiğim şeylerden biri de bunların ne kadar güzel duygular olduğuydu, bu yüzden pişman değilim hiçbir şeyden. sadece birbirimiz için doğru kişi değildik, bunu bildiğimiz halde bitiremedik, uzadıkça sabırlar tükendi, tahammül sınırları aşıldı ve olanlar oldu geri dönüşü olmayacak yollara girildi, kalpler kırıldı. bir hikaye bitti, geriye acıları kaldı. napalım artık, kader deyip geçmek gerekiyo galiba bazen.
https://www.youtube.com/watch?v=su88DZ_vwaI
evet günlükçüm başka neler değişti biraz daha anlatayım. ben vazgeçmeyi öğrendim. o 2015'te buraya yazan, daha kalacak bir evi olmamasına rağmen yapamazsın denilen her şeyi yapmak isteyen, dünyayı karşısına alıp savaşabilecekmiş gibi hisseden 19 yaşındaki çocuk değilim artık. bu hayattan beklentilerim azaldı, sıradan bir insan olduğumu kabullendim mesela. bu bir insanın hayatındaki dönüm noktalarından birisi bence. ben 24 yaşında artık dünya telaşına yenik düşüp bunu kabullendim. biran önce mezun olmak istiyorum artık. kendi paramı kazanmak, kendi hayatımı idame ettirmek istiyorum. son zamanlarda bunun için baya bi geç kalmışlık hissetmeye başladım. bunlar için yaklaşık iki yılım kaldı ama sanki şimdi gerçekleşmeliydi bunlar. sınıfta kaldığım seneden dolayı şu günlere kadar hiç pişman olmamıştım, ama son zamanlarda en azından kalmamayı deneseydim ya diyorum kendi kendime. ve deneseydim de kalmayacaktım bunu da içten içe biliyorum :/ napalım olan oldu artık. işine bak lan artis boş yapma.
bak şimdi bir kelime söyleyeceğim ve hemen bugünleri hatırlayacaksın. hazır mısın; coronavirüs. evet virüs tatili yüzünden 3 aya yakın süredir evdeyim. evdeyim dediğim bi annemdeyim bi babamdayım. evdeyim deyince bizim ne zaman tek bi evimiz oldu amk dediğini duyar gibi oldum da ondan açıklama yaptım. aslında iyi bi şey gibi gözüküyo uzaktan değil mi bi orda bi burda yaşamak. amma velakin o işler öyle olmuyor usta. kendimi iki eve de ait hissedemiyorum bazen..:( tabi bu salon koltuğunda yattığım için de olabilir bilmiyorum.. keşke kalacak tek bir aile evim olsaydı da bana ait bir odam olsaydı amk. her neyse anlatacağım şey bu değildi. bu üç ayda ailemle çok vakit geçirdim, özellikle baranla. gözümün önünde büyüdüğünü görüyorum. bedensel olarak zaten büyüyeceği kadar büyümüştü de artık olgunlaştığını da fark ediyorum. nasıl fark ediyorum dersen 17 yaşında ergen olduğunu kanıtlamaya çalışmadığı zamanlarda onunla saatlerce vakit geçirmekten keyif alıyorum. hatta bazen 17 yaşında bi çocuk bazı konularda nasıl benden daha olgun düşünebilir amk diye şaşırıyorum. duyguları düşünceleri falan bana çok benziyo. gerçi çocuğun düşüncelerini zaten direkt ben şekillendirdiğim için de olabilir bu bilmiyorum. garip bi şekilde gurur duyuyorum onunla sonuçta yaşıtları gibi tiktok çeken bi mal da olabilirdi. iyi ki kardeş istiyom kardeş istiyom diye ağlamışım zamanında da şu aileye beni anlayabilecek bir fert gelmiş. hayatım boyunca onunla abi-kardeş saygı sınırını aşmayan arkadaş gibi bi ilişkimiz olacağını hissedebiliyorum. mal bi kardeşim olmadığı için memnunum yani kısacası.
https://www.youtube.com/watch?v=Xh-0TPbPjwE
okul konusuna gelecek olursak, ilk başlarda şüphelerim vardı bu bölümü seçmekle doğru mu karar verdim diye. şuanda pişman değilim, zaman geçtikçe sevmeye başladım. öğrenmeyi seviyorum biliyosun, yeni bir şey öğrenmek garip bi haz veriyo bana, aşk acısı çektiğim zamanlarda bile kendimi ders çalışmaya, yeni şeyler öğrenmeye vermek iyi hissettiriyordu bi zamanlar. yani göz önüne alırsak hayat boyu bir şeyler öğrenebileceğim bir meslek seçtiğim için memnunum. hatta bu özelliğimizi düşünürsek mezun olduktan sonra kariyerimizi akademisyen olarak devam ettirmek bizim için en mantıklısı gibi. evet düşündüm de eğer güzel bir şehirde akademisyenliğe kabul edilirsem bu yolda ilerleyebilirim. 50 yaşındaki ben eğer bunları okuyosan ve profesör olmuşsan senin dıbınakoyim koskoca profesör olmuşsun okuduğun şeylere bak mal :]]
bu sene özelinde okul hakkında konuşacak olursak bu senenin özeti sözlü oldu. evet sözlülerle tanıştım ve garip bi şekilde bunlarda çok başarılıyım. keşke eğitim hayatım boyunca hep sözlülerle değerlendirilseydim, eminim çok başarılı olurdum. sözlülerde heyecandan ellerim titrediği halde kendimden %100 emin bi şekilde sallayarak bilmediğim soruları cevapladığım zamanlar oldu. bunlar sayesinde kendimin bi özelliğini keşfettim; stres altında doğru kararlar alabiliyorum. tabi bu meslek hayatımızda ne taka yarayacak diye soracak olursan, acil tıp uzmanı olmayacaksak(olursan kafanı gibim) muhtemelen bi taka yaramayacak ama bu özelliğimizi kullanabileceğimiz bir sürü meslek var, eminim onlardan biri olsam başarılı olurdum :/
bu arada gelecek sene bir seneliğine eskişehirde okumaya çalışıyorum, burayı çok sevdiğimden falan değil böyle bir değişiklik mental olarak iyi gelecekmiş gibi hissediyorum. zaten hiçbir yere ait hissetmeyen bi insanın nerede olduğunun bir önemi yok. bari yeni bir başlangıç denemeye çalışalım, zaten alışkanız böyle radikal değişikliklere. belki de hiçbir yere ait hissedemememizin nedeni de çocukluğumuzdan beri yaşadığımız bu değişikliklerdi, bilemiyorum altan..
biran önce mezun olmak, istediğim uzmanlığı güzel bir şehirde kazanmak istiyorum, belki şansım yaver giderse oraya ait hissederim :/
23 haziranda de online dahiliye sözlüm var, çalışmaya biraz geç başladım ama bi şekilde yine geçeceğimi hissediyorum. ondan 20 gün sonra da kadın doğum sözlüsünü geçip resmi olarak 5. sınıf olduktan sonra belki şu önümdeki belirsizlikler de ortadan kalkar da önümü görebilirim.. şimdilik kısa vadede hedefim bu, önümü görebilmek.
baya uzattık sanırım, bu senelik bu kadar yeter be günlüğüm. bi anda sana son üç senemin özetini ekgibsiz çıkarmamın imkanı yok takdir edersin ki.. bu yüzden söylemeyi unuttuğum şeyler illaki vardır ama idare et artık. haziran 2020'de durum bu. bakalım bir sene sonra nerede ne durumda olacağız.
8 haziran 2021'de görüşmek üzere.. hadi sg -
61.
08 haziran 2020Tümünü Göster
selam sana eski dostum, geçmişteki taktan anılarım, bugünüm ve gelecekteki halim hepinize selam olsun. eski yazdıklarıma şöyle bi göz ucuyla baktım da aklıma bi fikir geldi; bi odaya kendimin 14, 17, 21,24,30,40 ve 50 yaşındaki hallerimi koyup kapatsam ve uzaktan bunların aralarındaki sohbeti, tartışmalarını falan izlesem. yıllar geçtikçe karakterlerinin ve hayata bakış açılarının nasıl değiştiğini görsem. muhtemelen 24 yaşım 17 yaşımı dövmeye çalışırken 40 50 yaşındaki reis benler tarafından ayırılır, sonra hepsi birbirine falan girerdi. bu fikir sadece benim aklıma gelmiş olamaz mutlaka bir filmde ya da bir dizi sahnesinde böyle bi senaryo yaşanmıştır ama aramakla uğraşamıcam şuan konumuza dönelim.
aslında bir daha buraya yazmayacaktım, çünkü buradaki yazılar benim için öyle çok da bir şey ifade etmemeye başladı. 16 yaşında bi ergenin sıkıldığı bir gece gizli gizli sigara içme anılarını yazarak başladığı bu başlık adı buram buram ergenlik kokan günlüğümsü şey zamanla yine aynı ergenin sıkıldığı geceler gelip kendiyle dertleştiği bi günlüğe dönüşmüş. daha sonra o ergen ayda yılda bir buraya gelip hayatındaki gelişmelerden aklına geldiğince bahseden bir gence dönüşmüş, dönüşmüşüz, dönüşmüşüm :] yani yılda bir yazdığım bi paragrafta hayatımdaki her gelişmeden bahsedemeyeceğim gibi, yazmadığım süre boyunca da hissettiğim her duyguyu da buraya yansıtmam imkansız. 16 yaşında hayal ettiğim gibi buraları okurken de "ulan yeaa aga bee ne günlerdi voey amk" gibi tepkiler de vermiyorum. özellikle başlarda yazdıklarım çok da anlam derinliği olan şeyler değil sonuçta. ayrıca yine o zamanlar hayal ettiğim gibi buraya yazdıklarımı yıllar sonra sevdiğim kadınla okuyarak gülme ve kendi ergenliğimdeki halimle dalga geçme hayalimi de rafa kaldırıyorum. çünkü bu fırsat elime geçti ve böyle bir an yaşanmadı. burada yazdığım her şeyi zamanında eski sevgilim bir şekilde okudu ve muhtemelen tebessüm bile etmedi, burada yazan şeyler bir şey ifade etmedi hatta okurken sıkılmış bile olabilir doğal olarak. o zamanlar burada çok güzel yazdığımı mı düşünüyodum acaba neden böyle bir hayal kurmuşum bilmiyorum. sonuç olarak burada yazanlar benden başka birisinin ilgisini niye çeksin ki? hatta benim bile çekmiyor artık. zaten bu yüzden buraya yazmak aklıma geldiği halde gelip de sana boş boş hayatımı özet geçmek istemedim son 3 yıldır. hatta iki kere çok çok çok mutsuz olduğum bi zaman dertleşecek kimse bulamayıp buraya yazıp sonradan sildim. evet üzülüyosun günlük biliyorum biraz acımasızca konuşuyorum ama bunlar gerçekler (16 yaşındaki halimin deyimiyle thats the truth). yani günlükçüm bunları duymak seni üzse de birbirimize karşı dürüst olmakta fayda var. artık bana eskisi kadar anlam ifade etmiyosun bunu fark ettim, farkındalık acıtır ve bu sefer seni acıtacak :((
https://www.youtube.com/watch?v=cMFWFhTFohk
ammmeaaa velakin sonradan bir şeye karar verdim. iyi kötü ben 8 senedir buraya bir şeyler karalamışım, ne kadar taktan önemsiz anılar da olsalar bunları yazan bendim ve bunu bitirmek istemiyorum. evet yanlış duymadın günlük bu bir veda değil * )) her veda bir başlangıç derler ama bu vedasız başlangıç. madem ki burası sadece bana özel bir yer ben o 16 yaşımdaki veledin isteğini yerine getireceğim. 50 yaşındaki benin okuması için hayatım boyunca buraya bir şeyler yazacağım. madem yazasım gelmiyor o zaman yeni bir kural koyuyoruz. her sene 8 haziranda buraya yazacağız. yani 8 haziran olmaz 9 olur 7 olur illa özel bi tarihe gerek yok. unutabilirim, müsait olmam vs. kendimizi şartlandırmayalım ama şunu kesinleştirelim. bundan sonraki hayatım boyunca her sene haziran ayında bu başlığa gelip kendimle dertleşeceğim. yıllar sonra baktığımda yıl yıl neler hissettiğimi, neler yaşadığımı kısa bir özet halinda burada bulabilme fikri çok da kötü bir fikir değil. madem başladık devam etsin yılda bir defa buraya yazmaya üşenmem özellikle son zamanlarda nerelere neler neler yazıyorum sonuçta bir bilsen günlük :] pekii haziran 2020 bölümümüze başlayalım o zaman.
yukarıda bir şey gözüme takıldı, 2014'te şöyle bir şey yazmışım
"düşünüyorum acaba ben aşık olacak mıyım ya da aşık olduğum biriyle birlikte olacak mıyım? bakalım sözlük önümüzde uzun yıllar var belki çıkar karşımıza ve ben onu asla bırakmam"
evet bu gerçekleşti sevgili günlüğüm, kim olduğu bir üstteki entryde yazıyor ama yazmasa bile sen kim olduğunu biliyosun. "detayları boş bir vaktimde yazacağım" demiş garibim :] şu başlığa sekiz sene boyunca yazdığım en kısa ama en mutlu yazı olabilir bu bir üstteki entry. tabi sonradan yazamamış. buraya yazmak aklına bile gelmemiş ki. buraya hep mutsuzken geldik çünkü biz. bizim için burası hüzün demekti kasvet demekti. bu yüzden hep yalnız ve mutsuz gecelerimizde yazmadık mı be adaşım. o bir önceki yazıyı yazan genç sihirli bir deniz kabuğuna girmişti artık. öyle böyle bir deniz kabuğu değil ama çok özel bir şey, içinde öyle bir inci var ki onun büyüsünden dışarıyı görmüyosun artık. tüm mutsuzlukların, yalnızlıkların, hüznün kısaca bizi buraya getiren her şey dışarıda kalıyor artık. sen sadece o incinin büyüsüne kapılıp gidiyorsun. işte bu yüzdendir ki o heyecanlı genç "detayları boş vaktimde yazarım yea" deyip bu diyarları terk etmiş ve bir daha geri dönmemiş :] onu o kadar iyi anlıyorum ki günlükçüm. ingilizcede bir kalıp var "in a nutshell" diye, fındık kabuğunun içinde demek, uzun bir şeyi olabilecek en kısa haliyle anlatırken kullanıyorlar. işte ben de tüm o incinin büyüsünden deniz kabuğunun dışını unutma olayını olabilecek en kısa biçimde anlatacak olursam bu üç harf olur; "aşk"...
hayatımız boyunca hep ilişkileri samimiyetsiz bulduk biz. böyle olmamalı ya dedik, bu mu yani her şey? sevmek sevilmek bu kadar basit miydi diye sorguladık. kalpleri birbirinden uzak insanların bedenlerinin birbirine yakın olmasını yadırgadık hep. bunda yanlış bir şey vardı, biz böyle olmamalıydık en azından. elbette bizim gibi düşünen insanlar olmalıydı.. oğlan kızı beğenir ona yazar, kız da oğlanı beğenir sonra ilişkiye başlarlar bir süre birlikte olurlar el ele tutuşurlar, sinemaya giderler, öpüşürler, sevişirler birbirlerine seni seviyorum derler sonra birbirlerinden sıkılıp hayatlarından çıkarlar hiçbir şey yaşanmamış gibi yollarına devam ederler, birlikteyken bile kendi içlerinde hep yalnız oldukları için ayrıldıktan sonra çok da değişen bir şey olmamıştır. bir ay sonra başkasını sevebilirler ya da sevdiklerine inandırabilirler kendilerini. çünkü sevmek bu kadar basittir onlar için. acaba bu kadar basit mi olmalıydı bizim için de. bunu istemedik hiç, sen de biliyosun. bizim gibi düşünen biri çıkar mı acaba hep merak ettik. çıksaydı bu tesadüf olmalıydı, öyle bir tesadüf olmalıydı ki emin olmalıydım etraftaki samimiyetsiz sevgili olmak için sevgili olan, biri olmadı ötekiyle deneyen insanlardan oluşan sosyal medya çiftlerinden biri olmadığımıza. sonra bir tesadüf gerçekleşti günlük. kızların yüzüne bile bakmadığım bir zamanda bu tesadüf sayesinde bir kızı gördüm, yüzünü gördüğüm ilk saniye onunla olacağımı hissettim. çok garip bi andı o hissi kelimelerle anlatmama imkan yok ama sen hatırlıyosundur. belki 2 hafta sonra, belki 2 ay sonra belki de 2 sene sonra, ne zaman bilemezdik ama o yüzü sonrasında çok defa göreceğimizi hissetmiştik içimizde, acele etmeye gerek yoktu, bizi tanıştıran tesadüf tekrardan bizi bir araya getirecekti anlamıştık bunu içimizde.
(amk sözlüğünde uzun yazma sınırını aşmışız, aşağıdan devam edelim) -
60.
027 mayıs 2018 06.33
https://www.youtube.com/watch?v=rkYvpzWRXRg
kübra *
detayları boş bir vaktimde yazacağım -
-
1.
02 sene olmuş oç yazsana detayları
-
1.
-
59.
0-içerik gizlenmiştir.-Tümünü Göster
-
58.
018 ocak 2016 saat 3:40Tümünü Göster
https://www.youtube.com/watch?v=Xm98K2Y6ZSA
"24 şubatta yalnız bir cuma gecesi bu başlığı açtım. bakalım ne kadar devam edecek
inanıyorumki ilerde bu başlığa bakıp tebessüm edeceğim"
diyerek bu günlüğe* başlayalı neredeyse 4 yıl olmuş, ve ben o günden beri hiç baştan sona okumadım, defalarca okumak istedim ama kıyamadım çok daha özel bir zamanda okurum diye düşündüm günlük, buraya yazdıklarımı bi 40 sene sonra okumayı çok isterim mesela düşünsene 50 yaşındasın açmışsın çocukluğunda, gençliğinde yaşadığın anıları okuyosun her bir entryde tebessüm ediyosun, hatırlıyorum diyosun vay be diyosun nereden nereye diyosun yudumluyosun yanındaki viskini*, tabi böyle bir şey olacak mı bilmiyorum, entryler kalsa bile attığım müzik linkleri kurbağa oluyo, sadece 3. sayfadaki bi kaç linke baktım 2 tanesi göçüp gitmiş bu diyarlardan, e haliyle üzüldüm tabi o müzikler benim o zamanlar yaşadığım duyguların tamamlayıcısıydılar, sessizliği bozsun diye koymuyorum her entry başına bir müziği ama malesef youtube çok taktan bir oluşumki 10 yıl önce adamın biri sevdiği müziği yüklüyor 10 yıl boyunca herkes o şarkıyı ordan dinliyor izlenme oluyor 30 milyon, sonra şarkının yapımcıları olayı yeni ayıqıp gidiyo youtube kardeş bu eleman bizim şarkıyı koymuş hayırdır diyo youtubeda o videoyu kaldırıyo, dinlemek isteyen başka yerden yine dinliyo ama olan benim gibi o şarkıyı 10 sene sonra hatırlamak için linkini kaydeden günlükçülere oluyor, işin yoksa acaba hangi şarkıydı diye ara dur. internetin işte böyle saçmalıkları var, bence her şey resmi olacak ya da hiçbir şey*resmi olmayacak, ay yeter baydım bu entriye biraz sohbet tadında başladık bu da böyle olsun şimdi gelelim asıl konumuza my friend
https://www.youtube.com/watch?v=VnxBSi5bnL4 şunu aç ve mümkünse bir sigara yak tam şu anda bil ki ben de tam bunları yazarken yaktım
5 gün sonra 23 ocakta sömestr tatili dolayısıyla eskişehire gideceğim, sabırsızlıkla bekliyorum çünkü gerçekten sıkıldım artık erzurumdan, baydım yani artık medeniyet yüzü görmek istiyorum eskişehire gitmek annem babam kardeşimle vakit geçirmek babannemlerin evde 3. katta içerek sarhoş olmak istiyorum, babannemlerin ev dediğime bakma artık bizim ev oldu babam orayı restore etmiş mobilyaları falan değiştirmiş ben de görmedim işte gidince bana da süpriz olacak, herneyse sevgili günlük ders durumlarım hiç iç açıcı değil şimdi sen yabancı değilsin bensin, sana dürüst olayım bu sene %80 ihtimalle sınıfta kalacağım hani benim gibimde değil ama babam kızacak belki üzülecek, annem ben demiştim falan diyecek insanlar başaramayacağımı sanacak o yüzden üzülüyorum ben, ama ne yapayım be sözlük bunun da yaşanması gerekiyomuş ne yapalım yani,
bu arada seçtiğim bölümle ilgili hala kafamda sıkıntılar var, bi yanım mutsuz olacakmışım gibi hissediyor bi yanım da daha iyi bi bölüm seçemezdim diyor, hangisi haklı çıkacak zaman göstericek be günlük, bu arada entrinin başında bahsetmiştim ya ilerde bu yazılarıma ne olacak bilmiyorum, hep burada kalacağının güvencesi yok diye, hani tekirdağ'dan kalma bir arkadaşımız vardı ya hani iremnaz, heh onun blogu gibi bi blog açıp oraya yazsam daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum aslında, en azından her şey bana ait olurdu, şimdi buradaki her entriyi öyle bir ortama geçirmeye çalışsam hem vakit alacak hem de altta yazan tarihler gerçekçiliğini yitireceğinden manevi olarak yazılarım değer kaybedecek o yüzden yapmıyorum, ama zamanında bir blogda başlasam bu yazılara daha güvende olabilirlerdi. ama nerden bilebilirdim ki, sonuçta ben başlarken böyle 4 sene süreceğini ve eskiden yazdığım şeyleri unutup, anılarımın değerleneceğini, her okuduğumda beni eskilere zütüreceğimi düşünmemiştim.
herneyse konu fazla dağılmasın daha bahsedeceğim şeyler var aç şunu https://www.youtube.com/watch?v=DR7mtyH0NRY
ee başka neler oldu koca bi yarım dönemde dersen, en şaşırtıcı olay bana kykdan burs çıktı bildiğin burs, o kadar ihtiyacı olan insana kredi çıkarken bana burs çıktı, kyk gerçekten saçma dağıtıyor bursları ama bana çıktığına göre benim şikayetim yok (: velev ki sınıfta kalırsam bursum krediye dönecekmiş o yüzden bunda pek de sevinilecek bi durum yok, sana attığım müziklerden anlamışsındır son bi kaç aydır behzat ç dizisine sardım 96 bölümden oluşuyor be şuan 85. bölümde falanım bitirmek üzereyim yani, behzat ç de geç keşfettiğim süper şeyler listesine girdi, yani 85 bölüm boyunca hiç sıkılmadan bi türk dizisi izlediğime göre sevmişim demektir, ayrıca dizinin benim için en güzel yanı; beni pilli bebekle tanıştırması oldu, ondan önce the americans the 100 gibi dizilerede başlayıp bitirdim ama kısa oldukları için behzat ç kadar akılda kalmadılar. okul şuana kadar 100 gün sürdüyse ben 20 gün anca gitmişimdir zaten bu yüzden komitelerin yarısına giremedim günlük, bir takta öğrenemedim açıkçası gerçekten zor amk hayat gibecek gibi duruyor şuanda, okulda ise pek kafama göre birini bulamadım elemanlarla tanışıyorum kaynaşıyorum ama pek kafama uymuyo işte nedendir bilmiyorum ama lisedeki ve aydında dershanedeki ortamı, arkadaşları bu bölümde bulamadım, bölüm çok kalabalık 300 kişi ben bi 50 kişiyi anca tanımışımdır ama genel olarak durum bu, onun dışında geçen günlerde bir tekstil ürününe hayatımda en çok parayı verdim, ya amk cümleyi tam kuramadım sanırım ben gerizekalıyım türkçem yetmedi ama sen anlamışsındır işte bir dericeket aldım 900 liraya ve kendi paramla evet yanlış duymadın burs çıkınca kredi kartı çıkarttım ve o kartla gidip 900 liraya deri ceket* aldım çünkü beni deli gibti evet beni deli gibti geldim eskihşehir gibi aydın gibi yerlerden soktumun erzurumuna evet beni deli gibti geldim dağın başında 6 sene nasıl geçecek diye hesaplıyorum evet beni deli gibti içimde sıfır insan aşkı olmasına rağmen doktor olmaya karar verdim çünkü ben bir malım 3 saat sonra yine gidicem gibten fizyoloji lab dersinde herkes catır catır dersi öğrenirken bi gib yapmadan öyle oturucam sonra gidicem gibik şehrin gibik çarşısında bavul arayacam hadi gibtir git amk yeter bu kadar yazdığım uza
https://www.youtube.com/watch?v=rkYvpzWRXRg -
57.
030 eylül 2015 23:40Tümünü Göster
ah be günlüğüm ahhh
https://www.youtube.com/watch?v=rDqjgeikSg8
aç şunu ve otur yanıma, en son 2015 ygsden sonra yazmışım 14bininci olmuşum falan demişim ve her zamanki gibi geçmişi özlemişim, önce anlatayım neler oldu,
bilirsin günlüğüm zaman acımıyor, son yazımdan sonra zaman geçti tabi geldi çattı lys sınavları son günlerde kendimi biraz toparlamıştım çalışma açısından umutluydum sınavdan, ilk başta girdim matematik zordu bayağı ortalama geçti ama geometriden tahmin ettiğin gibi batırmıştım, tüm umutlarım 1 hafta sonraki fen sınavına kalmıştı, fen sınavıda geldi çattı, sınavdan çıktım yorumları falan okuyorum iyi yapmışım dedim, sonradan cevaplar açıklandı çok da beklediğim gibi gelmedi özellikle kimyada 20 nete kadar düşmüştüm, her neyse sonuçlar gecikti biraz stres arttı acaba ne olacak falan diye düşünüyorum 10k-15k arası bekliyorum ama umutluyum yine 11k falan olur diye düşünüyorum, halamlardayım tabi o zamanlar uzayla falan vakit geçiriyoruz sınav bitmiş üstümden yük kalkmış oldukça rahatım tabi sonra lol oynarken sonuçlar açıklandı abi * baktım 13500 herkes yanımda bana bakıyor ben ne düşüneceğimi ne tepki vereceğimi bilemedim öylece kabullendim, 3-4 gün sonra babam eskişehire çağırdı ve 1 senemi geçirdiğim aydından kafamda bin bir düşünceyle ayrıldım, otobüsteyim kulagımda kulaklık aydında geçen 1 senemde sabahları dershaneye giderken dinlediğim müzikler.. o zamanları hatırlıyorum, belki o zamanlar şikayetçiydim ama şimdi özlüyordum, özlüyorumdum be günlük, her neyse eskişehirde geçirdiğim bi kaç günün sonunda tıp fakültesine karar verdim. çok mu doktor olmak istiyorum ? hayır, ama ne bileyim sözlük en mantıklı karar o an oydu ve ben onu tercih ettim, kafamda tutan şehirleri sıraladım zonguldak, erzurum, hatay, gaziantep vs. vs. hangisini öne yazarsam o tutacak ama erzurum biraz ortada tutadabilir tutmayada tabi benim kafamda zonguldak var, çünkü hiç gitmemiş biri olarak bakıyorum, oldukça batıda, deniz kenarı, küçük bir sahil şehri...
sonra günlük zonguldağı gezmeye gittik. gezmek de denemez aslında şehrin içinde arabayla dolaşıp geri döndük neden öyle yaptılar ben de bilmiyorum belki şehirde biraz vakit geçirsem sevebilirdim ama olmadı, o an şehir kötü geldi gözüme sağlık kampüsü uzaktaydı. uzakta olsa ne olacak dıbınakoduğumun malı dediğini duyar gibiyim ama nedeni de biliyorsun işte sözlük, gencim aklımda kızlar falan var, ben diğer bölümlerde okuyan kızlar üstünde tıpçı olmamın prestijini kullanayım istedim, o yüzden sadece tıp, diş hek. ve hemşirelik olan bir kampüste okumak istemedim.
sonra günlük tercih zamanı 24.sıraya erzurum 25.sıraya zonguldak yazdım. sonuçlar açıklandığında ise karşımda erzurum atatürk üniversitesi duruyordu.
her neyse kabullendim bir şekilde internetten kayıt falan yaptık sonra önümde 2 ay bir boşluk kaldı, mutluydum sanırım 2 ay boşum tıp kazanmışım, annem mutlu, babam mutlu, yine bir şeyler ekgib ama şikayetçi değildim dostum. o iki ayda bi halamlarda bi annemlerde dolaşıp durdum; yiyip içip yattım ve lol oynadım.
annemlere ayrı bi parantez açayım 1 yıl ayrı kaldıktan sonra aramız daha iyi olmuştu hala kızgındım tabi ona yaptığını unutamazdım ama özlemiştim de, direnmedim daha fazla yeniden anne oğul gibi olmuştuk ve ilişkimiz eskisinden daha iyiydi, ben ona yaptığım haksızlıkları anlamıştım artık o da bana karşı yaptıklarını.
babam emeklilik işlemi için ankara kıbrıs eskişehir arasında mekik dokurken* ben genelde annemlerde kaldım, ve o rahatlığı özlediğimi farkettim be sözlük kendi evin ya kendi evin istediğini yap.
tabi baranla da ilişkimiz çok iyiydi beni gerçekten çok özlemişti ve gitmemem için her istediğimi yapıyodu, bu da benim işime geliyodu açıkçası * baranla birlikte film izliyor, lol oynuyor, twitchten yayın izleyip eğleniyorduk...
ta ki gidiş günü gelene kadar,
26 kasımda önce istanbula gittik, orada hayri paşayı ziyaret ettik ve akşdıbına uçakla e e ee erzuruma geldik, gerçekten karamsarlaştım gelince sokaklarda kimse yoktu, ıssız ve bakımsız bir astsubay orduevine yerleştik, ben çok kötü oldum o zamanlar, burası ne böyle! allahım nereye geldim ben :(
ilk izlenimlerim bunlardı şuanda da olumluya dönmedi tabiki, erzurumda tesadüfen karşılaştığımız bir çocukla yurda yerleştik 2 kişi, şu anda da o yurt odasından yazıyorum sana bunları sözlük,
ve ben çok özlüyorum aydındaki günlerimi, dershaneyi bile özlüyorum, annemi, baranı, baranla elwind izleyip güldüğümüz zamanları, babama sarılmayı ben her şeyi özlüyorum sözlük, bilmiyorum ben de öyle bir hastalık mı var acaba her gittiğim yerde geçmişteki anılarımı özlüyorum, ama sanırım bu özlem erzurumda son bulacak, içim buruk sözlük*
ilk defa ciddi ciddi aklımdan geçiriyorum okulu bıraksam ne olur, yeniden hazırlansam ne olur? acaba hata mı ettim, erzuruma neden geldim? bu benim kaderim mi?
günde bir paket sigara içiyorum sözlük, yalnızlığımı onla paylaşıyorum şu sıralar, şimdilik ben de durumlar böyle, 1 hafta önce neredeydim şimdi neredeyim diyorum. bakalım bu karamsarlığımdan kurtulabilecek miyim sözlük, zamana bırakıcam kendimi, bakalım beni nerelere zütürecek, acaba erzurumu sevebilecek miyim? zamanla göreceğiz..
kendine iyi bak sözlük... umarım buraları da okurken gülebilirim... -
56.
012 nisan 2015 pazar saat 20.00~
önce şunu aç https://www.youtube.com/watch?v=LjhCEhWiKXk
selam sevgili dostum, neyi özlüyorum biliyor musun kavaklıktaki o teraslı evimizde geçirdiğim günleri * 15 tatilde soğuk karlı günlerde dinlediğim müzikleri, okuduğum sözlük hikayelerini, kafama esip çıkıp parkta dolaşmamı yürüyüş yapmamı, gizli gizli sigara içmemi.. müzik o günleri anımsatmıştır zaten, bu müziği ömrümün sonuna kadar unutmam mümkün mü ?
biraz geçmişe özlem duyduktan sonra bugüne dönelim en son ygsden önce yazmışım, ygs bitti gitti sonuçlar bile açıklanalı 3 haftadan fazla zaman oldu, sonucu zaten hatırlarsın ama yine de yazayım belki ileride hafızamı kaybederim belli olmaz (: öyle bir durumda burayı nasıl okurum onu da bilmiyorum zaten.
ygsde 14bin küsürüncü oldum 410 puan sevindim mi hayır ilk 10 bine girerim diye düşünüyordum ama karalarda bağlayacak değilim geçen seneye göre fark ortada.
halamlardayım yine odamdayım çok sıcak burası havalar ısınmaya başladı biliyosun çatı katı çok sıcak oluyor. şu zamanların çalışma açısından kritik zamanlar olduğunun bilincindeyim elimden geleni yapacağım bu yazıyı bitirdikten sonrada derse oturup kimyada denge konusundan bir kaç test çözeceğim sonrada biraz türev çözerim. erken yatmayı planlıyorum yarın sınav var sınavdan sonrada sınıfça piknik mangal gibi bir şey yapacağız.
son zamanlarda biraz boşlamış gibi hissediyorum dizi falan izliyorum fazla ferru izliyorum sıkılıyorum falan filan, sabır gösteremiyorum yani ama elimden geleni yapacağım çünkü başarıyı hakediyorum be günlük.
soray yine halamla kavga ediyor, garip bir çocuk hayatımda gördüğüm en bencil insan olabilir ama oda öyle ne yapayım soraya kin tutmakla kaybedecek vaktim yok he deyip geçiyorum her şeyine.
öyle işte be günlük hayat böyle geçiyor hayatımda bir şeyin ekgibliğini hissediyorum ama bilmiyorum ne olduğunu. şimdilik bu kadar yetsin bakalım aklıma geldikçe yazarım gene kendine iyi bak.
when i see your facee acee acee -
55.
09 şubat 2015 pazartesi saat 8:23Tümünü Göster
önce şunu aç https://www.youtube.com/watch?v=qrdpliMfoAM
sevgili günlük acı bir kahve ve sigara işliğinde başlıyorum yazmaya,
biliyorum biliyorum yazmayalı 10 aydan fazla olmuş kızgınsın bana, ama yazamadım be günlük aklıma gelmedi değil ama yazasım gelmedi, neden diye soracak olursan şöyle açıklayayım: sana en son geçen sene 27 martta yazmışım yanı ygsden 4 gün sonra, o zamanlar ders falan gibimde değil sabah akşam lol,yabancı dizi,ferre,araba kaçırma takılıyorum okula bile gitmiyodum amk sanki sınavlara girecek olan ben değilim! her neyse hal böyle olunca geceleri tek başıma kaldığım oluyor ee ben de sana genelde o zamanlar yazmıyor muyum? işte son zamanlarda öyle bir imkanım olmadı hiç yazmadım, bugün niye yazıyon amcık dersen ayıptır söylemesi dün gece 12de uyandım gece de uyuyamadım 10da da sınavım var bari sınava gidene kadar yazayım dedim. bundan 1 ay kadar önce de sana yazmaya kalkmıştım aslında 20 dk falan telefondan yazdım sonra göndere tıkladım gri ekran geldi :( geri aldığımda da yazdıklarımın hepsi uçmuştu.. giberler dedim kapattım ben de.
her neyse şimdi sana hayatımı özet geçeyim birazcık:
geçen sene ygsye girdim işte sonuç geldi 68bin çok kötü bir sonuç benim için biliyorum ama nedense üzülmedim hiç bir şey hissetmedim o zamanki pgibolojiyle zaten dersleri sınavları gibime takmıyodum sen de biliyosun.
her neyse işte lysye kadar ben gene çalışmadım okula gitmedim aynı şekil devam ettim lys geldi çattı girdim ağır sıçtım çıktım sınavdan (ama içimde yine bi üzüntü yoktu neden bilmiyorum. bu sene de öyle bir şey olursa * acayip üzülürüm çünkü bu sene ortada emeğim var) tabi bu arada annem tayin istedi eskişehire oda çıktı evi falan topluyoruz o bildiğim gibindirik taşınma durumu işte sonra aradan bi kaç hafta geçti ramazanın ilk gecesi ben the walking dead izlerken sonuçlar açıklandı açtım baktım mf4 94bin mf3 88bin falan yani bildiğin yannan gibi sonuç güzel kardeşim akrabalara söylemeye utanıyorum falan her neyse anteple vedalaştım geldik eskişehire orda anneannemlerde kalıyoruz ev yerleşene kadar, işte tercih zamanları herkes napcan netcen diyor sonra araştırdık biraz fisunun yanına gittik baktık alenen bana bu puanla bi gibim yer olmaz en iyisi kıbrısa* git bak ailende parayı ödeyecek falan filen dedi. hani benimde kafama yatmadı değil bi an gidicem falan diyodum, sonra babamla konuştuk sen kıbrısı her zaman kazanırsın hakkettiğin yer orası değil falan dedi. durdum düşündüm bi kaç gün hakikatende kıbrısta özel üniversite nedir amk ben bu muyum lan dedim kendime. işte o günden sonra mezuna kalma fikri kafamda netleşmişti; ama ortada bir sorun vardı ne yapıp ettiysem anneme ve ailesine bu fikrin doğruluğunu anlatamadım. ille de kıbrısa git eğer gitmezsen okumazsın falanca geri kafalı şeyler söylediler. o sıra her gün annemle tartışıyoruz tabi anneannem ve dedemin de onu benim hakkımda etkilediğinden eminim teyzem de etkilemiş olabilir ama onun öyle bir şey yapacağını zannetmiyorum. işte sonra mezuna kalırsan dershane parasını ben vermem dedi annem, tamam dedik eyvallah verme babamla konuştum o verecek dedim. ondan sonra evde saçma sapan bi çöp muhabbetinden tartışma çıktı ve ciddi ciddi dedi ki: ben seni bu evde istemiyorum git.
pek hatırlamak istemediğim şeyler o yüzden buralarda pek ayrıntıya girmeyeceğim dostum sonra babamla konuştum ve yüklendim valizimi halamlara gittim bi kaç hafta orada kaldım işte ve bildiğin gibi ortada gene bir sorun var: ben bir sene boyunca sınava nerede hazırlanacağım ??? işte herkes* sağolsun gel burda kal falan diyor ama, hani nasıl anlatıyım orda kaldığın sürece davranışlarından falan aslında kalmamı istemediklerini anlıyosun be günlük. sonra babamla birlikte amcamlara ve nuray halamlara gittik ikisinin de gerçekten orada kalmamı istediğine inandırdı beni yani onlarda bi samimiyetsizlik sezmedim zaten ama amcamların evinde benim için oda olmaması falan oranın olabilitesini engelledi. nuray halamlara geldik yani şuanda olduğum yere bi kaç gün kaldım ve en uygun yerin burası olduğuna karar verdim; üst katta bağımsız oda ve banyo, alicengiz oyunları yok, halamın samimiyeti ve sevgisi başka da çarem yoktu açıkcası onlar olmasaydı napardım bilmiyorum.
herneyse burda kalacağım kesinleşti babam gitti hevesle yatap dolap falan aldı üst kata yerleştim falan derken dershane başladı, dershaneye gelince; aydın fen bilimleri dershanesi mezun bölümündeyim salıdan cumaya kadar her gün 5 ders görüyorum. hocalar iyi gibi o konuda bir sıkıntı yok, arkadaş ortamıda gayet iyi, fakat iki tane olumsuz yanı var birincisi; mezunlarda rakibim yok yani sürekli birinci oluyorum böyle aramızda tatlı rekabetin olacağı birbirimize sorular çözdüreceğimiz bir eleman olsa fena olmazdı. ikincisi ise; soru çözümlerine bir ders için haftada 2 gün vermişler öteki 3 gün o dersin soru çözümünde stajyerler oluyor onlarda hani hakaret etmek istemiyorum ama yapamıyolar aga abartmıyorum benden daha kötü olan stajyer hocalar var, e sen de o hocalardan ne kazanabilirsin ki?
neyse güzel kardeşim işte öyle böyle derken şubat ayına geldik ygsye kaldı 5 hafta puan olarak geçen haftaki ygsden 420 aldım o da hayatımda ygsden aldığım en yüksek puandı hedefim gerçek ygsde de öyle bir şey almak. çalışma duruma gelince başlarda %70 ile çalışıyordum şuanda %30-40 larda çalışıyorum günlük en azından uğraşıyoruz ya geçen seneye göre gayet iyiyiz o bile bu seneye kalmamın iyi bir karar olduğunu açıklayabilir en azından deniyoruz yaee. ama ygsye kadar artık %100 ümde çalışmaya çalışıcam günlükçüm..
her neyse saat 9.02 olmuş 40dkdır yazıyorum biraz daha yazarsam sınava geç kalıcam aslında kalmam ama dershaneden 2 durak önce inip para çekicem o yüzden 10 dk erken çıkmam gerek o da 9.20 gibi çıkmam gerektiğini gösteriyor ve ben daha şortla oturuyorum o yüzden şimdilik yazımı burada noktalıyorum sözlük. büyük ihtimalle ygsye kadar yazamam birdaha.
şimdilik kendine iyi bak günlük ygsden sonra görüşürüz canım benim -
54.
0(: * 27 mart 2014 çarşambayı perşembeye bağlayan gece , yine yalnız bir gece yine sen ve ben günlükTümünü Göster
dinliyosun http://www.youtube.com/watch?v=QmZzsKyYTKE
yazmayalı tam 2 ay olmuş ben istemiyorum ara fazla açılsın ama oluyor işte aklıma bile gelmiyosun ihhihihi tamam lan alınma hemen, ben seninle gurur duyuyorum, sende o kadar çok anım var ki sözlük baştan sona okumaya kıyamıyorum, daha okuyamadım bak çok özel bir zamana saklıyorum.
eyy eyy en son sömestrda arabayla geçirdiğim günlerde yazmışım ehehhe ne güzel günlerdi be hacı, o zaman mahallede geziyodum sadece öyle artislik falan ama geçen günlerde geceleyin kaçırıp kavaklık parkına gittim sigara içip geldim o derece geliştirdim yani arabayı vücudumun bir parçası gibi hissetmeye başlıyorum yavaş yavaş.
e tabi 3 gün önce girdiğim ygs var ondan bahsedeyim. çok çalışmadığımı biliyosun zaten ama türkçeye başladığımda içimden yaparım lan ben bu sınavı dedim, matematiği 80dkda bitirince sıçtığımı anladım fenide zar zor bitirip sosyali boş bir şekilde sınıftan çıktım. gönül isterdiki mutlu ayrılayıp 130 net falan bekliyim ama olmadı napalım. en çok üzüldüğüm noktada arayanlara sosyali boş bıraktım demek oldu bildiğin hayal kırıklığının kokusunu aldım be günlük.
vücut geliştirme hususuna gelirsek* yani aylar geçti ve istediğim gelişme var mı dersen hayır yok ammavelakin 72 kilo olduğumdan bırakmıyorum bu 8 kilo bana havadan gelmedi illaki biyerlerde kas olmuştur o yüzden devam ediyorum şimdilik.
zoretanin 6. ayı bitti doktor 1 ay daha gel yazıcam dedi ama gitmeyi düşünüyorum tam bitirelim şunu. ayrıca sol ayağımda uyuşma gibi bir şey var 1 aydır devam ediyor sebebini bulamadım nörolojiye gittim emg falan yaptırdım ama bir şey çıkmadı ben vücut geliştirmedendir diye düşünüyorum inşallah geçer çünkü gerçekten kalıcı gibi ve rahatsız edici.
onun dışında lol oynuyorum biliyorsun zaten, sözlükte waffle trollemeleri yapıyorum hoşuma gidiyo milletin tepkilerini gülerek okuyorum
ve 30 martta ilk defa oy kullanıcam bu gereksiz bilgiyide vereyim.
ey sözlük eyyy veda edemiyorum sana ama başka yazacak bir şey gelmedi aklıma* şimdilik bu kadar iyi bak kendine
birazdan 300 ml süt içip teen wolf sezon finalini izlicem
hadi eyvallah.
edit : çarşambayı salıya bağlayan demişim çarşambayı perşembeye bağlayan diye düzelttim. -
53.
0selam sevgili günlük bugün 27 ocak 2014 şu an çok neşeliyim çünkü araba 4 gün bana kaldı ahahhahahhahhahahahah
bir şey anlamadın demi şöyle anlatayım
cuma günü annemler 1 haftalığına eskişehir'e gidecekti benim de bu haberi duyduğumdan beri aklımda acaba anahtarı çarpıp 1 hafta boyunca kullanabilir miyim sesleri yankılanıyordu. gitmelerine 1 saat kala anahtarı cepleyip sakladım ve dershaneye gittim anlamasınlar diye umuyordum ama anladılar telefonla aradı anahtarı mı aldın bıt bıt bıt ve son cümle iç yakan cinsten "arabayı öyle bir yere çekicem ki bul bakalım bulabiliyosan"
dershane bitti eve geldim anahtar bende ama araba ortalıkta yok. neyse işte ertesi gün spora giderken arabayı bayağı bir çaplı aradım bulamadım ama hep içimde bulacağım inancı vardı. o gün bulamadım ama bugün yeniden spora giderken aslında aramayacaktım direk spora gidiyordum bir de ne göreyim spora giden yolumun üstünde bizim araba duruyor. asakpgsjagkjgakjgaksjskafasfkasjfask oha lan dedim tee burç kavşağına kadar aradım bulamadım her gün geçtiğim yoldan çıktı.
geç bulmuşta sayılmam önümde salı çarşamba perşembe cuma ve şaibeli cumartesi var her gün arabadayım artık zamqican xD
benzinde çeyrek gibi bişey bana yeter diye düşünüyorum. kendimi geliştiririm şu 4-5 günde.
sömestr tatilindeyiz dershane 1 hafta tatil evde ne yapıyorsun dersen. yiyip içip yatıyorum. 5 adımda ygs'yi bitirme ödevim var ama başlamadım.
bu arada vücut geliştirme yaptığımdan şu sıralar hayvan gibi yiyiorum muzlu sütler , yumurtalar , tavuklar , ton balıkları falan öyle işte.
hadi kal sağlıcakla -
52.
014 ocak 2014Tümünü Göster
selam sevgili günlük aradan 2 ayı aşkın zaman geçmiş ve ben bir salı sabahı sana yazıyorum
hayatımdaki önemli gelişmeleri kısa kısa not düşmeye çalışacağım.
2 ay önce vücut geliştirmeye başladım 2 ayda hiç gelişme olmadı ama zaten ilk başlarda pek birşey beklemiyodum. antrenman progrdıbını değiştirdim şimdi kaslara daha çok yorup daha çok dinlenme imkanı sağlayacak bi program.beslenme alışkanlığımıda değiştirdim tabi protein ağırlıklı besleniyorum. şu anda bile haşladığım yumurtaları yulaf ezmesiyle yemek için soğumalarını bekliyorum. ha birde sana vücudumun halini atayım. eğer yıllar sonra okuyosan bunu muhtemelen link kurbağa olmuştur ama ben yinede koyayım şuraya bulunsun. http://imgim.com/qweqwerty.png *
zoretanin kullanıyodum biliyosun onun 4. ayı bitmek üzere ve gerçekten işe yarıyo.
bir de sigara konusuda deyineyim spora başladığım zamanlar uzun bi süre yine bırakmıştım şu andada pek içiyo gibi değilim ama çekmecemde dün annemin paketinden çarptığım parliament var ve her an içebilirim o yüzden kesin konuşmayım.
ha bir de dün ayağıma ağda yaptım lan, ayağıma dediğim dizimin altına cillop gibi bişey oldu ayağım çokta acımadı hani.
ders konusuna gelince*** anlayamadığım bi şekilde çalışamıyorum bilmiyorum neden şurada sınava 2 ay 10 gün kaldı ama yok yapamıyorum offff. sırf daha rahat ders çalışmak için loldaki hesaplarımı banlatmaya çalışıyorum girip trolllük yapıyorum ama banlamıyorlar amk.
birazda duygusal konulardan bahsedeyim. dershanede bi kız vardı hadi ismini de söyleyeyim günlük sen yabancı değilsin ismi ... , bir ara bu ... beni bayağı düşündürmüştü gece yattığımda falan aklıma geliyordu işte o tarz; uzun süredir yabancı olduğum duygular ama sonra soğudum işte kız herkesle biraz fazla samimi, neyse işte böyle bir durum vardı artık yok ama en azından kalbimin olduğunu gösterdi kızları ciks objesi olarak değildi duygusal olarak da sevebileceğimi anlamış oldum. düşünüyorum acaba ben aşık olacak mıyım ya da aşık olduğum biriyle birlikte olacak mıyım? bakalım sözlük önümüzde uzun yıllar var belki çıkar karşımıza ve ben onu asla bırakmam. herneyse sözlük bu sefer biraz fazla konuştum sebebi malum uzun süredir yazmamışım ve olaylar birikti kısa kısa özet geçeyim istedim.
ha bir de özel bir kişiden hediye aldım kitap, içine de not yazmış dur ben senle vedalaşayım da sonra yulaf ezmemle yumurta beyazımı afiyetle yiyeyim.
kendine iyi davran görüşürüz.
not : bunu yazarken o kadar beklemişim ki göndere tıklayınca yeniden üyelik girişi istedi allahtan sözlüğün taktan altyapısını bildiğimden uzun yazdıktan sonra gönder demeden ctrl+a ctrl+c yapıyorum. ah şu garantici kişiliğim... -
51.
0sevgili günlük 10 kasım 2013 pazar günü atamsız geçen 75.yıl
ve ben bu ortamda http://inci.ca/u45f14lgvk
viski sigara zütürüyorum bırakmış gibi bişeydim ama bugün böyle oldu bakalım.
aradada katmer var bi tabak dur gidip şunu bi alayım geleyim*
neyse az keyif yapakta sonra organik kimya çalışacaz -
50.
027 ekim 2013 pazar günü
sevgili günlük cumhuriyet bayramından 2 gün önce yazıyorum sana
ama farklı biri olarak *
çünkü biliyorsun artık bu sene hayatımı etkileyecek bir sene , artık eskisi gibi hiçbişeyi gibine takmayan halimden kurtulup düzenli çalışmaya başlıyorum
hedefim büyük genco, düşünsene ogü tıp fakültesinde okuyorum altımda arabam falan, hayat bana güzel olur
ama birde bu sene çakılıp 1 sene daha uzatmak var, eğer böyle kötü bi durum olursa hayatımın en kötü 1 senesine girerim ve daha fazla baskı daha fazla stres
böyle bir şeyi tabikide istemiyorum o yüzden şu kalan sayılı aylarımı iyi değerlendirip güzel bir yere gibtirip gitmek istiyorum.
kısa süre içinde ygs konularını bitirip full soru çözmeye başlamak istiyorum, aramızın bir türlü barışamadığı kimyaylada işlerine yoluna koymayı düşünüyorum ilk adımı attım.
ve günlük tahminen bundan 8 ay sonra falan şu sınavdan alnımın akıyla çıkıp istediğim puanı aldığım zaman umarım bunları yüzümde hafif tebessüm ve gururla okuyor olurum...
neyse diğer konulara gelince 1,5 ay kadar önce roaccutane kullanmaya başladım şu anlık pek etkisini göstermedi sadece kurutuyo babam kurutuyo o kadar. 15 gün sonra yeniden yazdırmak için gidicem kan testi yapılacak umarım kötü sonuç çıkmaz şayet çıkarsa doktor ilacı kesecekmiş tabi benim umutlarımda bitecek. sırf bunu istemediğimden şu anda kendime müthiş bi kıymalı yumurta yapmıyorum biskrem ve su ile idare ediyorum.
uzun süre sonra kitap aldım okumaya başladım boş zamanlarımda falan okumayı düşünüyorum.
ha birde ilk araba kaçırma olayımı kazasız belasız atlattım, park ederken sorun oldu ama çakmadı annem. direksyon hakimiyetim iyi gibi ama yokuş yukarı kalkışında problem var daha çok kaçırmam lazım * şu duruş kalkışları istop ettirmeden yapabilirsem tamamdır bu iş zaten şubattada gidecem ehliyet almaya çalışacam *
son yazdığımdan bu yana gerçekleşen olaylardan bir taneside ; breaking badi bitirdim evet gerçekten süper bi dizi bittiğinde boşluğa düştüm çünkü her gün 2 - 3 bölüm izliyodum sonuç olarak dizi efsane baboş.
neyse sevgili sözlük şimdilik sana söyleyebileceğim önemli gelişmeler bunlar. kendine iyi bak güzel kardeşim -
49.
0önce şunu açıyosun hacı http://www.youtube.com/watch?v=LtMnaqlTY_0
4 eylül 2013 ün ilk saatleri
istanbuldayım , güzel bir evde yalnız , hafif uykulu hafifte asla uyumayacakmış gibi,
oyalanıyorum işte 1 hafta kadar önce eskişehire tatile geldim , 2-3 gün sonrada buraya geldim 1-2 gün kalacaktık burda ama 4. güne giriyoruz , tatili burda geçiricem diye kokrmuyor değilim.
dolaptaki sayılı biraları içmek istemiyorum zaten gündüz bir tane içtim , viskide çok kötü boğazımı falan yaktı içemedim , şaraplada kafa bulamayacağım için ayığım şu anda * en son sana olanları anlatacam demişim ama anlatamam çünkü unuttum mk.
işte yazın başında taşındık çok gibindirik bi eve ona üzüldüm ona
2-3 hafta önce iphone 5 imi elime aldım sevindim onada
o kadar umutla aldığım dexter ayakkabı tatilde ayagımı gibti attı yara doldu ayağım üzüldüm ona
dershane başlayalı 1 ay olacak ben tatil bahanesiyle gitmiyorum hala üzüldüm ona
neyse böyle böyle şeyler aklıma geldikçe yazarım şimdilik bunlarla yetin
şunuda dinle istersen bi http://www.youtube.com/watch?v=mZfbTYaPvYo
* -
48.
0hahhahahah sevgili günlük ben seni gene unutmuşum ve 2 ayı aşkın süredir hiçbir şey yazmamışım afedersin lan *
bugün 30 temmüz 2013ün ilk saatleri
en son yazdığımdan beri bayagı zaman geçtiği için herşeyi bir entry ile anlatamayacagım hatta hiçbirşeyi anlatamayacagım çünkü şu an duygusal havamda değilim sadece unutulmadığını bil istedim kısa zamanda olanları sana anlatacağım. -
47.
0maraba sevgili günlük uzun bi aradan sonra ilk defa gündüz yazıyorum çünkü bi not düşmek istedim
tarih 17 mayıs 2013 günlerden cuma ve an itibariyle annem gil mezuniyet gecesi için eskişehire gitti
uzun lafın kısası 4 gün evde yapa yalnızım bakalım neler yaşayacağım elbetteki bazen korkacağım , bazen niye gittiniz amk daha 17 yaşındayım diyeceğim * ama ilk defa yaşayacağım ilginç bir süreç olacak.
4. günün sonunda buraya yaşadıklarımı not düşerim
şimdilik esen kal
______________________________________________________________________________________________________________________________
4 günlük yalnız yaşama süreci baş - la - sın !!! -
46.
07 mayıs 2013 ü 8 mayıs 2013 e bağlayan gecenin sonlarından merhaba sevgili sözlük, bu müzik eşliğinde yazıyorum
http://www.youtube.com/watch?v=5P-Tebm0sNg
bu saatte yazdığıma göre tabikide yalnız bir gecede usul usul sabaha ilerliyorum , tam 2 saat sonra okul hazırlığına başlayıp okula yola koyulmam gerek , mağlum son zamanlarda o kadar çok devamsızlık yaptım ki yarın gitmezsem çok kötü olabilir...
az önce üstte yarın demişim eğer uyursam yarın uyumazsam bugün oluyor * sigaramı içip * duşta keyif yaparken uyumamayı düşünüyodum hem eski günleri de yad ederim diyordum..
ama davulun sesi kulağa uzaktan hoş gelmiş. gel gör ki şimdi uykusuzluktan kırılmak üzereyim 2 saat 2 saattir diyip uykuya dalmayı planlıyorum... yarın dershanede var :o uzun bir gün beni bekliyo bende deli gibmi gibi bu saatte sana yazıyorum , ne olacak benim bu halim be sözlük...
ben deli sen benden de deli -
45.
0selam sevgili günlükcüm
27 nisan 2013
son yazdığımdan yana yaklaşık 2,5 ay geçmiş , özetini kısaca yapmayya çalışayım
gibtimin travianına başladım işte orda maceralar maceralar
youtubeta pintipanda diye bi kanal buldum işte sempatik bi abimiz oyun oynuyo bizde abisi oynatmayınca büyük bi hevesle izleyen kardeşler gibi izliyoruz amk öyle bişey
game of thrones yeni sezon çıktı panpa 3 bölüm oldu şu ana kadar gayet güzel bi sezon geçiyor
şampiyonlar ligi finaline munih ve dortmund kalacak gibi sürpriz olansa bu alman takımları dünyanın en iyi iki takımını farklı yenerek finale kalacak gibiler
ve hala sigara içmiyorum gerçekten bu konuda kendimle gurur duymaya başlamıştım ki tam şu anda öyle böyle azdım sigara için , biliyorum ilk 2 - 3 fırttan sonra bunun için miydi diyip paketi bi kenara atıcam ve pişman olucam ama ne yapayım dayanamıyorum , o yüzden bunu yazıp travianda da reisi köy almaya yolladıktan sonra dışarı çıkıp deli gibmiş gibi 8 liraya bi paket sigara alıcam.
ah keşke annemin paketini evde falan bulsaydımda bi tane içip hevesimi alsaydım bari param gitmeseydi.
neyse belki bişey beni vazgeçirirde gitmem.
yarın sabahta 9 da lys deneme sınavı var amk , bi bu ekgibti pazar günü sınav mı olur amk isyan ettiriyolar adamı , hayır sorun sınav değil sorun sabahın köründe kalkıp otobüse binip amele amele tiplerle yarım saat yolculuk yapmak of amk...
ha bu arada yarın galatasaray geliyo buraya , maça gitmeyi çok istiyodum ama huur çocukları şampiyonluk maçı olabilir diye biletleri 120 liradan satıyolar. giberler böyle işi amk 120 lira ne lan it.
her neyse güzel kardeşim bi sokam ötedeki düğünden gelen halay müzikleri ile sana veda edeyim , bu arada ölemişim lan seni it :D iyi geldi yazmak. -
44.
0selam sana günlük
11 şubat 2013
sömestr tatilinin son gecesinde sana yazıyorum. sabah okula gideceğim ve saat 3 e geliyor ben uyanığım * neden dersen yalnız gecelerimden biri fakat merak etme sigara içmiyorum ; bıraktım onu kararlıyım bu sefer. bu yalnız kaldığım günlerde bile içmediysem hiç bir arkadaş ortamı içiremez bana.. herneyse
15 tatili yatarak geçirdim * umarım ilerde pişman olmam *
bükmelerimi mikrodalgafırına koydum birazdan çıkarlar çıkmadan yazımı sonlandırayım yarın okul dönemi başlıyor, e tabi doğal olarak sana fazla ilgi gösteremeyeceğim o yüzden kusura bakma şimdiden. hadi ben yazımı burada sonlandırayım. -
43.
0selam sevgili günlük 31 ocak 2013 e girerken sana bunu yazıyorum ve muhtemelen göndere bastığımda girmiş olacaz.
az önce el clasico vardı izleyemedim sinirliyim. çünkü anneannem ve dedem bir kaç haftalıgına buraya geldiler ve televizyonlu 2 odanın 2 sindede onlar uyuyor. ne güzel değil mi. bu yüzden de biraz sorun çıkardım söylendim evdekilere. pişmanım yapmamam gerekirdi ama çıktı işte ağzımdan bi kaç laf. yarın sabah kahvaltıda özür dilemeyi düşünüyorum. her neyse güzel kardeşim. bu gece sana yazmak istedim içimden geldi bu arada uzun süredir biriktirdiğim bir artıp bir azalan param vardı ya hani; kitaplıkta kalpağı gül oyalılar adlı kitabın 216. sayfasındaki. onu bugün aldığım 100 lirayla birlikte 460 liraya çıkardım hedefim 2. kez 500 barajını açmak ve bir daha hiç harcamamak. bu arada iphone 5 imi bekliyorum. söyledim mi bilmiyorum ama bursluluk sınavında 2. olunca iphone 5 sözü aldım.
neyse daha sonra sana yazarım şu anda lolda maç başladı. bunu hızlı yazdım o yüzden imla hatalı olmuştur muhtemelen onu editleyip düzeltecegim kal saglıcakla...
edit: imla
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 14 11 2024
-
memati ne haberr dostumm
-
boyum 150 kilom 50 kollarım bacaklarım ipince
-
kadınların huur olmak gibi kötü bir huyu var
-
zizi top ve kargamciklar
-
ekvador bolivya maci
-
29 11 2024 cumaya gelmiyen müşrikler
-
ben bir kemalikim ben tak kokan
-
kılıçaslan filminde dagda yaşayan hanzoyu
-
iste bu ellerle nasıl taharet alıyor
-
klonlama sayesinde her erkek
-
kayra vs 560 bin lirasi olan adam
-
inci sözlüğü 10 milyona alan aptal
-
kayra yarak mı attı kaçırdım
-
memati16 annesinin amında kamp kurdum
-
bana dolandırıcılar hiç mesaj atmıyor
-
bu ellerle cüneyt arkın nasıl taharet
-
yahudi dininde ahiret kavramı
-
şimdi bu başlıkta allah diyorum
-
gitmem lazım annelerinizle çok iyi ilişkilerim var
-
size gematria öğreteyimde biraz aydınlanın
-
bahis oynamayi kaldirin olm
-
memati aga otizmli olmak nasi bi his
-
zihnini sakinleştir
-
5 tane maç var ama tvde bir tane
-
bir sürü takip edip yazmayan yazar var
-
eski sevgilime bakarak 31 çekmenizi istiyorum
-
herkes gavat dediği izmirlilerin yaşdıbına özeniyor
-
memati16 annen bir akreple çiftleşti
-
bu stres ve anksiyetenib
- / 2