Bu "olaylar"'ı yazmamın sebebi trend olmak değil , başından beridir havacılığın ne olduğu , askerliğin nasıl bir ortam olduğunu genç arkadaşlara ve abilerime göstermekti. asıl kitleye de ulaştığım için sevinçliyim. hepinize sonsuz teşekkürler ederim.

Ha bide daha devam edecek. bende harpa başladım sanırım yarım yıl sonra falanda kendi okulumun hikayesini yazarım.

tamam çok konuştum hadi okuyun siz

37 yaşındaki havacı abi ile konuştuklarımı buraya atacağım. biraz uzun olabilir o yüzden hikayeye atıyorum ama inanın gerçek. zaten onun ağzından anlatacağım.
başlıyorum o zaman...

Bizim zamanımızda sınavlar çok daha sorunluydu. hadi sınavı geçtin , okulda zor şartlar yüzünden kafayı yiyip yıllarca pgibolog yardımı alanlar vardı. ailem ne kadar istemese de ben kaçıp gelmiştim okula.

ilk 2 ay izmir Menteş'te bayağı zor bir eğitim aldık. ama öyle böyle değil , sabah 6 buçukta giyinmek için 15 dakikamız olurdu , çadırda kalırdık. sonra hoppala gir buz gibi suyun içine botlarla kamuflajlar ile söyle izmir marşını söyle harbiye marşını. yetmez birde gördüğümüz derslerin sorularını sorardı bize.

sonra Ankara'ya geldiğimizde rahattı. aynı senin Kara harpta olduğun gibi büsbüyük arazimiz vardı. bende sadece eğitim görürüz falan sanıyordum.

nereden bileyim ileride olacakları ?

Neyse , Ankara'da iken herşey iyiydi ama sınavlar ne giriyordu be oğlum. Bir kere kaldım mı tutuyordun başı. Hayır , lisede gördüğümüz gibide değildi. tuhaf tuhaf dersler. Okulda Ecevit taburu vardı kızlar. Anasını satayım 1800 kişiyiz 70 kız var. Allah'tan dövüşmeyi biliyorlardı yoksa çullanırdım üstlerine. Günler geçiyordu öyle poligana gidiyordum oradan dağ eğitimi falan filan. Sonra havacılık sınavları geldi başı tuttuk. Bu seneden 4.2 - bizim anlamda 82 işte - alamayan pilot falan olamıyordu. zütümü yırtarak çarşı izinlerinde bile çalışıyordum. ((Okuyan varsa rez bu arada sadece okul yok bayağı olay var ))

Okulu kısa keseyim isteyen olursa özelden yazarım yada sonunda tekrar devam ederim.

Okul bitti sivil hayata girince bir oh çektim herşey daha kolay gözükmeye başladı iyiydi falan. Sonra tayin yeri çıktı nereye nereye diye bakarken gene amk Ankara'sı çıktı kafayı yiyecektim.

Ama öyle değilmiş hep doğuya operasyona gidiyormuşuz. Okulda 1100 kişi arasından 150. Olduğum için f-16 pilotu olmaya hak kazandım ama basbaya ko-pilot işi görüyorum amk. Dibimde komutan oradan oraya koşuyorum Allah'tan maaş iyiydi. 6 ay sonra gece 4 te hiç unutmam ilk operasyonum.

Beytüşşebap'ta teröristlere dağda saldırı varmış komandolar dağda yardıma muhtaç kalmış. Koordinat falan verildi ama nasıl heyecanlıyım 2 jet gideceğiz. Neyse kalktık birde sivil uçak gibi değil uçak 2 saatte gidiyorsa bu 30 dakikada gidiyor. Yaklaştık koordinata dıbına koyayım filmlerdeki gibi değil ne kadar uzaktan attıysak bombaları ses çıkmıyor. Zaten bombayı atmadan önce 4 kere tur falan attık. Aradan dakikalar geçti sonra BUM. Anasının amı ben olduğum yerde hopladım yerdekilere ne olmuştur Allah bilir.

Devam mı ?

Sonra en yakın askeri havaalanına geri dönüp helikoptere bindik poliganlarda ateş ettiğim en iyi silahı verdiler -haliyle m4- astsubay altındaki rütbelere verilmiyormuş zaten. Helikoptere bindik Bir karacı bize ne olduğunu anlatıyordu.

" Bombadan sonra telsiz kesildi. 24 kişilik tabur dağlık alanda sipere yatmiş bekliyor. 55 terörist belirlenmiş şimdiye kadar. Yarısı inmiştir herhalde sizin bombanız ile. Bu bir hikaye veya film değil zütünüzü sağlam sipere yaslayında o kadar yıl okuyup ilkokul terk bir huur çocuğunun Keleş kurşunu ile tak yoluna gitmeyin." Dedi ben altıma sıcıyordum zaten az kalsın. Neyse olayın yarım km arkasında bir yerde ip ile atladık 6 kişi.

Öyle oyunlardaki gibi m4 ü yarı otomatiğe alıp ortalığın dıbına koyamıyorsun. Mermi bile sınırlı aq. Sonra 6 kişi bir süre ilerledikten sonra 3 e 3 ayrıldık. 3 kişi yardım gereken tabura ilerledi diğer 3 kişide PKK'lıların arkasına ilerleyecekti. Daha bir dakika olmadan silah sesleri çok fena arttı. Hayır birde gecenin körü önümü zor görüyorum. Benim gibi acemi birisini arkaya yollamadılar tabiiki destek tabutuna gittim. Ben hayatımda böyle bir kare görmemiştim...

O kadar komando siperlere yatmış 2 tanesi 3 tanesi kanlar içinde tabanca ile ateş etmeye arkadaşlarını korumaya çalışıyordu. Binbaşım beni kenara çekmese bende kafama kurşun yerdim sanırım. Sonrasında sipere düşüp bin ton azar işittim.

" AMINA KOYAYIM SENiN BEN BURAK TUTMASAM tak YOLUNA GiDECEKSiN KALDIR GÖTÜNÜ DE KENDiNi SAVUN"

Diğer arkadaşımda Ankara'da tanıştığım melihti. askeri tıp savaş alanı doktoruydu. Birden yaralılara koşup pansuman falan yapıyordu ne yaptığını tam hatırlamıyorum. Sonra yanıma bir asker gelip ;

" Cehenneme hoş geldiniz komutanım."

Dedi. Nasıl bu kadar rahattı bilmiyorum ama konuşuyordu işte sanırım pgibolojik tramvaya girmişti.

+ S- S-Son durum ne asker ?

-Komutanım 4 yaralı var. Şu anlık ağır yaralı veya şehit yok ama sert ateş altında kaldık.

Dedi. Sanırım kafamı en fazla 3-4 kere çıkarıp ateş ettim vurduğum terörist sayısı en fazla 2 dir orada. Zaten savaş esnasında oyundaki gibi ateş ettiğin ah uh diye yere düşüp hemen ölmüyor. O sıcaklık ile sana ne olduğunu bilemezsin.

Sonra bir bomba sesi geldi sanırım bizim 3 kişi arkadan sızmıştı. Ama onlar da 3 kişi ne yapacaktı en fazla dikkat çekerdi.

Helikopter kör noktada olduğu için nokta gelemiyordu. Gelse şuan anasını gibmiştik ortalığı. Arkadakiler saldırdığı gibi bizde aniden siperden çıktık. Etrafa koşuyordum resmen.

Gece olduğu için tabii Allah Allah nidaları ile çıkmadık yarımız sağ koldan yarımız sol koldan ilerledik. ilerledikçe silah sesleri geceyi aydınlatıyordu. Ne kadar yakınlaşmızsam birden teröristin teki arkasına döndü döndüğü gibi silahı kafasına geçirip üstüne atladım ses çıkarmasın diye. Ben daha birisini indirmeden bizimkiler ateş etmeye başlamış. Altımdaki züt korkusundan mıdır dipçikten midir bayilmisti.

Hemen ayağa kalkıp silahıma sarıldım derken üstüme birisi çullandı.

Nasıl oldu bilmiyorum ama aniden üstüme teröristin teki zipladi. inan bana ne kadar eğitim alsanda savaş esnasında insan bildiğini unutabiliyor. Neyse ki kurtulup adamın üstüne çıktım ve yumrukladım. En sonunda vurma vurma diye bağırıyordu.

Ayağa kalktığımda yüzüm kan içerisinde başim dönüyordu. Sanırım kafamı çarptım hala izi duruyor.-bana o sırada kafasını göstermişti konuşurken.-

Tek hatırladığım helikopter sesiydi sanırım. Bir gün sonra falan olacak ki hastanedeydim. Kapıda bir asker vardı. Kapıyı açtığım gibi ayağa kalkıp

+Komutanım , operasyon esnasında pusuya-

- evladım ben alzheimer değilim , neler olduğunu hatırlıyorum. Kaç gün oldu , neredeyim sen bana onu söyle.

+ Özür dilerim komutanım , Şırnak askeri hastanesi Uludere yolu üzerindeyiz komutanım.

Beyler ayıp olmasın ama şuku atarsanız makbule geçer başkaları da görsün

Beyler yarın fazla işim var 5 günlük tatildeyim sonra bende Ankara'ya gidicem ama orada telefon serbest yazacağım merak etmeyin şimdi bir part daha yazıp yarın öğlene doğru devam ederiz daha çok olay var zaten

Başım hala zonkluyordu zaten. Hastane de tak gibi yemekler veriyordu. Bare kantine ineyim dedim. Merdivenlerden ilerlerken de kendi kendime konuşuyordum dıbına koyayım.

+ Ulan Yusuf binbaşı beni unuttu mu burada kaldık dağ başında ya

+ Lan yok aq nasıl unutacak telefon musun sen. Bu arada telefonum nerede gibicem ya.

Şu hasta kıyafeti ile indim kantine. Sonuçta askeri kantin bazıları asker falan ayağa kalktılar oturdular. Yemek almaya giricem bana siviller mal mal bakıyor. Ulan unuttum ya ben hasta kıyafeti ile geldim cüzdan yok yanımda.

+Kızım bana kumru versene.

- Abi " Askerlerin göz işaretleri ile" Ay pardon komutanım bizde kumru yok.

+Nasıl yok ya ? iyi ayvalık ver.

-komutanım o da yok.

+Kızım ne var sizde ?

- abi - şey komutanım hastalar olduğundan bizde sabit yemekler var tost çay falan.

+ Hay şimdi...

Askeri işaret edip en yakın yerden güzel yemek sipariş ettirdim. Parasını da yukarıya gel veririm dedim. Yok paranın lafı olmaz falan dedi de sonra kaçtı gitti.

Yukarı çıkıp telefonumu bulduğumda 50 cevapsız arama gördüm. Yarım saat sonra da helikopter sesi geldi. Telefon çaldı sonra.

- Nasılsın lan çakma gazi. Bitane kayadan darbe yiyince hemen yere yığıldın lan.

+Komutanım ayıp oluyor ama.

-Sıçarım ayıbına geliyorum helikopter ile.

gelen var hatırladığım yerden devam yarın o abi ile konuşmaya devam ederim

Binbaşım en yakın askeri üsse helikopter ile gelmişti. Oradan da arabaya binip geldi. Bende oturmuş Şırnak yöresine ait yemekleri anlamaya çalışıyordum. Ulan nasıl yemekleri var hem acı hissederken hem tatlı bir his geliyordu ağzıma. Allah Allah ilk operasyondan kafayı mı yedim ne söylenmiyor değildim. Fatih ne diyim Çok tuhaf bir ortam orası. Ben yıllar boyu hava eğitimi aldım ama dağda operasyona girmem diyordum. ilk operasyonum dağda olmuştu ya dıbına koyayım.

Neyse. Binbaşı geldi ayağa kalktım

+Ulan Burak ilk olayda zütü kaptırıyordun be

- Komutanım gömdünüz beni yere be. Birde , neden attığımız bomba ile hepsi ölmedi veya kaçmadı bunlar beyinsiz eşekler değilmi ?

+ "Sigara yakıyor " içcen mi ?

-Kullanmıyorum komutanım.

+ Lan 15 eşek giben indirmişiz attığımız bomba kamp alanlarına değmiş. Uzatma dua et şehit yok. ilk operasyonda şehit verene biz batsız bedevi deriz. neyse ki sen yırttın.

-Cok iyi moral verdiniz Allah sizden razı olsun komutanım.

+Sallanma bırak yemek yemeği de hazırlan Ankara'ya gidiyoruz. Tatile gelmedin soytarı !

O an düşünmedim değil havacılığı bırakmayı. Yalan olmasın korkmuştum. Değer mi diye düşünüyordum ama vatan sevgisini nasıl aşıladılarsa bize okulda gibe gibe gaza geliyorsun.

Geldim devam ediyorum

Beyler şuna bir açıklık getireyim , burada benim anlattıklarım hikaye olsaydı başlığa kendimi anlatıyor olurdum. Daha 20'sine yeni basan bir karacıyım bende ne yerden yere gömdünüz be

Ankara'ya döndüğümde klagib nasılsın iyi misin neler oldu havaları , nasıl bir havaya girdiysem böyle kısa cevaplar veriyorum züt gibi. Ama bir gün komutan bizi çağırdı odasına 50 yılın hıncını çıkardı.

+GERiZEKALI HERiFLER , SiZ HAVACISINIZ , NASIL OLURDA BiR TABURU KORUMAK iÇiN KENDiNiZi VE OPERASYONU TEHLiKEYE ATARSINIZ , NASIL BiR HAYSiYETSiZLiK BU BEYiNSiZLER ?

-komutanım e-

+KES gibERiM SENiN KOMUTANINI. HELE SEN BURAK , DAHA iLK OPERASYONUNDA NEDEN SENi KODUMUNUN DAĞINDA 2 ÇAVUŞA VERDiLER ? ...

O odada birdaha ağzımı açarsam şerefsizim. Adam 50 yaşına kadar küfür etmeyip o anı beklemiş.

+Birdaha , birdaha kahramanlık yaparsan. Sonunu sivil bulursun ona göre anladın mı BURAK ?

-E-emredersiniz komutanım.

"Buraları kısa kesiyorum"

Not: Bazı askeri terimleri ve rütbeleri anlamazsınız diye söylemiyorum , ona göre isteyene belirtirim.

Günler birbirini kovaladı , zaten bana da kısa bir süre de olsatoparlanma süresi verildi. Bu arada yaş artık 20'lerin ortası hala ne sevgili var ne bir ilerleme. Bare kız falan tavlama düşünceleri var aklımda.

Sizin Instagram yoktu ki bizde dıbına koyayım. Varsa bile telefonum Kıbrıs gazisi falandı o zamanlar.

Şimdi üstümde kamuflaj olsa 5 kız atlar , ama yasak öyle millete göstermek. Bende düşünüyorum acaba ne yapıp ciksi görünürum diye.

Sonuç ne mi ? Bara girdim , o zıkkımdan bir yudum alamadan kavga çıktı. Herkes birbirine kaş göz dalıyor dayanamadım bende daldım. Arada bir iki kişinin dudağını kaşını indirmişimdir sanırım.

Bende bir süre kıza tövbe edip iş zamanının gelmesini bekledim.

Böyle böyle yıllar geçti. Ben rütbe aldım , ben rütbe aldıkça sorumlulukta iyice arttı , 2012-2013 yıllarına geldiğimizde HÜKÜMET FETHULLAH GÜLEN diye bir bunak herifle işbirliğine girmişti. Nedendir bilemem ama her Allah'ın günü PAVYONA giden , cuma nedir bilmeyen adamlar beni GEL, CEMiYETE GiDELiM diye teşvik Edip duruyordu.

Hayır , şimdi sanıyorsun ki bu adam zengin ilimli birisi olacak ki hükümet Elele geziyor adamla. Genede yanına hiç gitmedim. O yıllarda çok şey hatırlamıyorum ama her Allah'ın günü belirli 29 kişi bizim üssümüzden ayrılıp biryerlere gidiyordu.

Sorduğumda bana aynı yerlere gitmiyoruz deselerde hiç öyle gelmiyordu bana. Birgün gizlice takip ettim.

Bak Fatih ben o kadar yıllar çalışıp bir Mercedes zor aldım , sana samimi söylüyorum benden 6-7 rütbe altımdaki adamlar son modelin son modeli ile geziyordu.

Sorun şu ki , cami olsa halı saha olsa birşey demem. Ama aynı adamlar her ay her gün her saat buluşup birşeyler yapıyordu.

Ve doğru bildin. işin içinde polislerde , iş adamları da vardı.

Aslında o zamanlar çok önemsemiyordum - daha doğrusu- önemsettirmiyorlardı. Olduğum üstte herkes birbirinden gizli haklara ve bilgilere sahipti. Ben bile.

Tabii benim hayat hikayem senin düşündüğün gibi her yıl aksiyon ile geçen bir hikaye değildi. Bir sürü operasyona gittim , bir sürü yara aldım ama hepsini maalesef sana anlatamam.

32-31 yaşlarımda evlendim , 1 erkek çocuğum oldu derken zaman iyice geçti.

Ve o olayın zamanı geldi. Darbe yılı.