Beyler bir saate iki part atıyorum kusura bakmayın sizin gibi taşaklı üyeleri beklettim

O akşam bütün plan projeyi kurmuştum kafamda. ilk önce Cem'in kafes dövüşü yaptığı yere gidip düşmanı olduğu adama yürüyüp gaza getirecektim. Eğer dövüşü kazanırsa kendisine Cem'le ilgili çok önemli bilgiler vereceğini söyleyecektim. Bunun sonucunda Cem'in düşmanı Cem'e karşı daha fazla şansı olacaktı. Bu sırada saat akşam 22:00 sularını gösteriyordu. C ile whatsapptan konuşuyorduk.
(B: ben C:C)
B: C hani bu Cem korkaktı kavgalarda arkalarda duruyordu ?
C: öyle zaten ben gördüğümü sana anlatıyorum yalan söylemiyorum
Beyler yalan söylemediği belliydi. Anladığım kadarıyla bu yavşak kafes dövüşlerinde rakibine cüzi bi miktar para karşılığı rakibini satın alıyordu. Bunu da mahalledekilere şöyle dövdüm böyle dövdüm diyordu. Tabi bunlar kafamda kurduğum senaryoydu. Eğer gerçekse Cem'i mamağa gömecektim C de benim olacaktı. Kafes dövüşlerinin yapıldığı mekana doğru yola koyuldum.

Beyler mekan böyle at malafatının içindeki 1.2 cm'lik spermler gibi yerin altında. Hani yakalanmamak için ... Ajans olarak geçiyor. Mekanın önüne geldim beyler. Tam yeltendim içeri girmek için. iki tane çay semaveri dikiliyordu bense yanlarında çay kaşığı.

"Kime baktın hemşerim? Diye sordu sağdaki malafatül şakşakiye. "Kafa kıran Cem'in arkadaşıyım izlemeye geldim" diye salladım. Aldılar içeri girdim. Beyler Nasıl tarif edeyim içeriyi. Dar bi koridor. Sağda solda odalar kum torbalarını döven eldivensiz ekşici bin tipli herifler. Bakmaya korkuyorum amk elim sargılı olduğu için birisi atladı. " sen kimsin lan? Diye. Ha dedim lan dediğine göre bu Ankaralı değil hemen kıvraklıklarla dolu zekamı kullanarak " ben kafa kıran Cem için geldim " dedim. Adam " geç şuraya bekle" dedi. Geçtim oturdum. Çıkardım ayfon telefonumu içerde kum torbasına vururken gelen şlap şulap seslerinin arasında mortal kombat x oyununu oynuyorum maksat dövüş oyunu oynayayım cesaret gelsin. Neyse beyler bi tane çam bozması Arçelik marka çift kapılı buz dolabı gibi bi adam üstüme yürüyor. içimden " ampermetredeki amm şimdi yannanı zütten yedin zütün morarana kadar gibilecek. "

Beyler rezlerinizi alın yarım saate geliyorum

Beyler adamın üstüme bi yürüme şekli var sanarsınız anasını merdaneli çamaşır makinesinin üstünde makine tam devir çalışırken gibmişim. "Demek cemin arkadaşısın sen ha " diyip bana bi tane yazdı. Kendime geldiğim de bana mürekkepli kalemle yazan Adam karşımdaydı. Tam bi tane daha yazacakken " dur bi La " dedim. " ne var lan" dedi. Bu da Ankaralı değildi dıbına koyim. Neyse beyler ben olayı buna iyice anlattım. Halbuki cemin Hakkı'nda verecek bi bilgi yok en fazla haşmetlisinin boyunu söyleyebilirdim. Adam bana bu olayları anlattıktan sonra hiç yazmadı. iştr bana Cem'le birçok kez kapıştığını ama antrenörünün buna hep yenilmesini istemişti. Olaylar düşündüğüm gibi gidiyordu. iyice düşündü. " tamam kabul " dedi. Bu bana yazan arkadaşın adı dehlül olsun.
(B: ben D:dehlül)
B: dehlül gardaş bak bu ikimizinde düşmanı oldu artık. Eğer bunun bi açığını yakalarsak hem sen ünvanına geri kavuşursun. Hem ben sevdiğim kıza
D: ampermetredeki amm gardaş öncelikle sana yazdığım için özür dilerim Cem lafını duyar duymaz sinirlerim tepeme çıktı. (Buzdolabı gibi adam ama gönlü Arçelik derin dondurucu kadar büyük)
B: ikimizin ortak düşmanı olunca yapacak tek bi şey var dehlül gardaş. Bu binin asıl yüzünü ortaya çıkaracağız.

Ortaklıklar kurulmuş. Akşamki Cem vs dehlül müsabakası bekleniyordu. Ve nihayet o saat geldi.

Cem odasına geçti bi bağrışmalar duydum anlamadım herhalde Amerikan filmlerindeki gibi koç öğrencisine gaz veriyordu. Sonra bu dehlülün antrenörünü Cemlerin bulunduğu odaya girerken gördüm. Dedim kesin para alıyor gene dıbına Arçelik 8 kilogram 30 programlı bulaşık makinesi soktuğumun bini. Dehlül bana göz kırptı ben tabi çaktım olayı bu sefer Cem'i yere serecekti. içindeki kin hırs ve intikam üçlüsü birleşerek Cem'e voltran yapacaktı. Bense ayfon cihazımı çıkarıp videoya almaya başladım müsabakayı. Yasak videoya alınması. Bende boynu bükük beni bugünlere getiren sargılı elimin sayesinde Telefonu göstermemiştim kimseye. Millet vur vur diye sayıklıyordu ki dehlül bana yazdığının %78.3 katıyla Cem'e bir yazdı ağzından dişliği fırladı yere düştü kalkamadı. Seyirciler susmuş ben "tekmele şu lanet olası zenciyi" diye bağırdım. Millet bana döndü. O zaman bende sustum ve olduğum yerde kala kaldım. Sonra millet dehlülün bağırmasıyla tekrar ringe döndüler ve dehlülden o efsane sözcükler çıktı.

-BU! BU. PARA KARŞILIĞI SENDEN DAYAK YEDiĞiM YETER KiM GÜÇLÜYMÜŞ GÖRDÜN MÜ

Beyler her şeyi videoya kaydettim. Artık Cem nasırlı avuçlarımın içindeydi. Büyük bir mutlulukla mamağa dedemlerin evine geri döndüm C de oradaydı.

Beyler nerdesiniz ses verin

C gözlerimin güldüğünü görünce hemen koştu dışarı.
(B: ben C:C)
C: hayırdır ampermetredeki amm niye bu kadar sevinçlisin?
B: Cem'in esas yüzünü ortaya çıkaracağım da ondan
C: aiiyyyy gerçekten mi ?
B: evet artık rahatız.
Beyler C nin sevinme şeklini tam yazamadım ama anladınız siz çok değişik sevindi amk.
Bu bana Sevinç'ten sarıldı öptü öptü. Bildiğiniz üzere erkekler karşı cinsle temas ettiğinde muhterem kamaşullahları bi anda muharebeye giden Fatih sultan Mehmet'in atı gibi Şaha kalkar. Aynen öyle oldu dıbına koyim. Ve bunun üzerine C den beni gibseler üzülmeyeceğim cümleler döküldü ağzından
- iyiki varsın. Seni seviyorum...

Akşam oldu saat 12 suları beyler. Camdan Cem'in gelmesini bekliyordum şantaj yapacaktım. Bu sayede incin top oynayan sokakta birden bi far ışığı gördüm. Hemen ümitlenmemek adına araç iyice yanaşana kadar bekledim. Evet bu Cem'in arabasıydı. Odadan fırladım lakin geçmem gereken üç engel vardı.
1. odanın bozuk kapısını kuvvet uygulayarak açma
2. Tişörtü giyme
3. Birleşmiş milletler üyelerinin bulunduğu odadan elinde çay olanlara çarpmadan geçmek ve kaçış.
Birden sokağa fırladım Cem bagajdan büyükçe bi çanta alıyordu tam o sırada "Cem bey!" Diye seslendim. Durdu bana baktı.
(B: ben C:Cem)
B: bugün dehlül sana sağlam yapıştırdı la bebe
C:çocuk kaybol gözümün önünden suratını dümdüz yaparım senin şimdi patlamaya yer arıyorum zaten.
B: bana yazmayı düşünüyorsan yanlış yoldasın gardaş. Dehlülün seni yere serdiği ve para karşılığı onu yendiğinin kanıtı var elimde.
C: sen Nasıl girdin Oray'a nerden buldun orayı? Sen kimi tehdit ediyorsun lan?
B: ayağını denk al Cem. Bana ve C ye sakına Sakın sataşma. Ha bu videonun mahalleye yayılmasını istiyorsan buyur buradayım.
Cem'in yüzündeki beni parçalama eylemini görebiliyordum. Ve tabi ki bende dedemin Necla teyzeye attığı bin gülüşünün aynısını ona attım. Artık bana ve hayatımın aşkı C ye karışamazdı.

Beyler rez alın 1 saate geliyorum

Böyle böyle 1 hafta geçirdim beyler. C ile çıkıyorduk artık kafamız rahat bi şekilde. Ama acı bir gerçek vardı. Yunanistan'ın 2012 yılında çektiği parasal sıkıntının aynısını ben yaşıyordum masa altı yapacak duruma geldim. Neyse beyler. ii bulsam C ye vakit ayıramam birleşmiş milletlerin vıdı vıdılarını sevmiyordum ama eğlenceliydi amk (bkz: C ile ampermetredeki amm çok yakınlarmış hıığğğmmmm C nin annesi A biliyor muymuş Yok kız bilmiyormuş eheheheh). Kısa yoldan para kazanmam lazımdı. idda desen oynayacak param yok annemden istesem bu yaşıma gelmişim olmazdı. Bulmuştum kısa yolu.

Cemi yolacaktım. Bu bin dövüşmediği halde hem mahalleye artistlik yapıyor milleti korkutuyor. Hem zengin daha iyi yol yoktu. C ile wp den konuştuktan sonra Cem'in gelmesini 2.5 saat havaalanında hacı yakınları gibi beklemeye başladım

Bu dıbına kodumun milyonlarca kardeşini sollayıp gelen spermini beklerken C "aşağıdayım gelsene" yazdı. AMK cepte 5 kuruş para yok yunanistana domalacam dıbına koyim o derece. " aşkım bugünlük iptal etsek yarın doya doya gezeriz" dedim. Sadece " tamam " yazdı. Beyler lan kız müthiş güzel içi de öyle. Bunu bizim için yapıyordum planımı anlatırsam farklı bi iş içinde olduğumu düşünürdü soğurdu benden. Bunu ona çaktırmamalıydım. C yi evine postaladıktan sonra Cem geldi arabasıyla. Çıktım dışarı gene o 3 engeli geçtim ve "Cem bey!" Diye seslendim.
(B:ben C: Cem)
B: videoyu hatırlıyorsun değil mi ?
C: evet gavat evet ne var?
B: fazlasını istiyorum mahallenin bilmemesi için.
C: ne gibi?
B: para gibi la bebe
C: (havaya uff slk bakışıyla) ne kadar?
B: 1 gayme
C: haha al amk
B:( 1 lira sandı bin)1000 tl istiyorum gardaş
C: ne ? Ne diyorsun lan sen nerden bulayım o kadar parayı
Muhabbet böyle devam ederken kabul etmezse 2 ye katlanacağını söyledim. gibe gibe kabul edecekti mahalledeki şanı yok olacaktı. gibe gibe kabul etti " bekle ulan bekle burda" diyip eve çıktı 10-15 dk sonra geldi lastikle sarılmış bi balya verdi. " adam ol La bebe" diye de ekledim ki rencide olsun amk. Parayı aldım. O esnada eve döndüm bunların binada ki Arkadaşı bizi izliyordu. Ben eve girince Arkadaşı yakaladı kapıda bunu " kanka ne para verdin lan ta yukardan gördüm amk" diye bi şeyler söyledi. Sonra ortalığı karıştıracak o cümleyi söyledi arkadaşına.

Güzel bir gündü hemen kalktım wc ye koştum açtım ayfondan güzel bi ferre izliyorum tam boşalcam diiing mesaj ananın amı dedim. Baktım hayatımın aşkı C. Erkeklik iç güdüsü uyuduğumu sansın dedim osbire devam ettim. Milyonlarca çocuğumu kanalizasyona gönderip rahatladıktan sonra mesajına cevap verdim sadece "günaydın" yazmış. Normalde yanına aşkım da eklerdi. " hayırdır ne bu samimiyetsizlik?" Diye sordum. "Önce sen söyle" dedi bana. Aklım karışmıştı amk. Düşün düşün gelmiyor aklıma. " söyle" dedim. " dün Cem sana para vermiş sebebini de öğrenmek ister misin?" Yazdı. Açık konuşayım dedem bana hallense ve Arçelik 316 blendır seti gibi malafatül arzını bana dayasa bu kadar heyecanlanmazdım. "Bana para yetiştiremiyormuşsun. Çok paranı yiyormuşum. Bunları geçtim. Bana sahip olabilmek için... Boş Ev kiralamak için almışsın o parayı" yazdı. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü o yazıyı okuyunca. Eh dedim Cem şimdi ananın dıbına Arçelik marka turbo emiş güçlü süpürgenin hortumunu sokmazsam bana da ampermetredeki amm demesinler.

Savaşımız başlamıştı.

Bunun üzerine ABD den diss yiyen Suriye'nin " biz sadece teröristleri öldürüyoruz iç işlerimize karışmaya Hakkınız yok cesaretiniz varsa girersiniz ülkeme" demesi gibi bi açıklama yapmam gerekiyordu. " evet aşkım. Ondan o parayı aldım ama inan seninle ilgili ufacık bile öyle bi düşünce yoktu aklımda" yazdım. Görüldü yaptı. Canım acımıştı. O hışımla dedemin önüne gelen sucuklu yumurtayı alıp bi güzel geğirinceye kadar yedim. Evden fırladım bu Cem bininin evinin önüne geldim.
(B:ben C:Cem)

B: çık lan dışarı zütverenin torunu!
C:...
B: çık yoksa bütün mahalle öğrenir her şeyi!

41 cm'lik haşmetlitül arz-ı içine alan Çinli karı gibi bağırıyordum sokağın ortasında. Bunu duyan mahalleli camlara çıktı. Neyse bu bin abibas marka eşofmanı üstünde atletiyle indi aşağı. "Ne bağırıyon lan gibilen karılar gibi?" Diye söylendi. " gel La bebe seninle konuşacaklarım var" dedim. Bunun 2003 model kırmızı bmwsiyle mamak parkına gittik. " sen neler anlatmışsın La böyle? Kız soğuyacak La senin yüzünden bin" diyip bütün gücümle bunun çeneye bi tane yazdım. Kafes dövüşünde koçuna ve seyircilere rezil olmuş ki antremanlara gidememiş. Nerden anladın lan Arçelikçi diyeceksiniz. Bu sefer yere düştü çünkü. " intikam öyle alınmaz böyle alınır ahah" dedi ayağa kalkarak. "ananın dıbına Arçelik marka kendinden buharlı ütü makinesi soktuğumun çocuğu diyip bitane daha yazdım. Bu hala gülüyor. " istediğin kadar vur şanımı elimden alamayacaksın. C yide ben alacam" dedi. çıldırdım. Bu yerdeyken " bekle sen gökteki bi yıldız gibi kayacağım şanına bidaha C nin adını ağzına alma La" diyip bunun burnuna bidaha yazdım ordan ağır adımlarla ayrılırken arkamdan seslendi. " paraya ihtiyacının olduğunu biliyorum videoyu yayarsan para falan alamazsın ahah" dedi. Bu sefer haklıydı. Başka bir yol bulmalıydım bu binden intikamımı almak için. Eve geldim Düşünmeye başladım.

C ile aramız iyice bozulmuştu. Wp ye giriyor mesajlarıma görüldü yapıp cevap vermiyordu. Bu beni daha da üzüyordu. Cem bininden intikam alacaktım fakat aklıma fikir gelmiyordu. Aklımda devamlı " C yi de alacam elinden" cümlesi vardı. Düşündükçe çıldırıyordum. Bi fikir bulup bunu mahalleye rezil etmeliydim. Aklıma birden bunu ben döversem mahallede şanı kaybolur düşüncesi geldi. Mantıklıydı aslında. Ama ben onu dövemezdim. Buna yazdığım yumruklara karşılık vermemişti sadece. Bunu Nasıl dövecektim ?düşünüyordum. Sonunda içinde zarar görmeyeceğim bu salaktan para koparacağım ve bunu mahalleye rezil edecek bir fikir geldi.

Beyler ses verin amk yoksa Arçelik marka elektrikli toz süpürgesini sokarım zütünüze ona göre

Dedim ki kendi kendime " dehlülü çağırsam o hırsla bi daha yazsa buna sokağın ortasında ne güzel olur" Bu binin selamlaşmadığı bir kişi vardı. O da tabii ki dehlüldü. Dehlülü mahalleye çağırmakla tehdit edip daha fazla para isteyecektim.
Parayı vermezse sonucu ağır olacaktı. Neyse beyler C ile konuşmuyorduk. Dedemlere bile gelmiyordu artık. Birleşmiş milletlerin de hiç tadı kalmamıştı artık. Çünkü o yoktu çünkü hayatımın aşkı yoktu. Derken whatsapptan mesaj geldi. "Parka gel."

"içimde korku ve panik. Acaba ayrılacak mı yoksa ayrılmayacak mı? Neden resmi konuştu benimle ? Babam pasta yapmayı nerden öğrendi ?" Diye sayıklarken babamın pastayı tabii ki Arçelik marka mikrodalga fırında yaptığı aklıma geldi. Neyse binler. Parka geldim. Gözlerime inanamadım. C ve Cem yan yana el ele. O an Fatih sultan Mehmet'in 45 cm'lik muhterem sayın haşmetlisiyle emir verdiği askerlerin top atışlarıyla yıktığı Bizans kalesi gibiydim. Ağlayacağım olmayacak. Ağlamasam Nasıl rahatlayacaktım? Bunların amacı neydi ? Neler oluyordu?

Beyler Rez'lerinizi alın sigara içip geliyorum