bir görmemiş yavşağın playboy olması

yardırıyım mı ne dersiniz?

Özel bir sebepten dolayı devam edemedim. Gümbür gümbür geliyorum. Doluşun rezervleri alın. Gece devam edicem. (Okuyanlar belirtsin ki yazalım)

bunca yıllık hayatında binlik yapıp kitap okumadığın çok belli amk az düzgün yaz başlarda cok sıkıcıydıda son paragraf iyi yine

reserved

reserved

reserved

devam et lan yatıyorum ben şimdi kalktığımda bu sayfa dolmuş olsun

Bir saatlik mola veriyorum. Güzel bölümlere geliyoruz. Geldiğimde devam etmem için biraz yardımcı olun. Mesela entey girin?

bi uyandım saat gece 12. kaan balkonda sigara içiyor. hışımla yataktan fırladım ve hazırlandım. kaana da sövdüm biraz neden uyandırmadın diye. neyse efendim sora sora buldum barı. ve içeri girdik. kaana kapıya en yakın masaya geçmesini söyledim. geçti oturdu. içerde dolandım biraz ama yoktu kaşar. kapının önünde bekledik resmen bira içerek. 1 oldu yok. 2 oldu yok. anlaşılan bugün gelmeyecekti. içeriyi biraz daha dolaşmaya karar verdim. belki de gelmişti ama görmemiştim. dolandım dolandım. yok gelmemiş. kafamda hafif tatlanmaya başlamıştı. masama otururken arkamdaki hatunlara gözlerim takıldı. allahım yok öyle bi şey. 3 hatun vardı. ama gözüme takılan bana dönük oturanıydı.
tanımlıyorum: alev kırmızısı saç, masmavi göz, barbara palvini andıran bir surat, 175 boy, zayıflıktan kırılacak kadar değil ama ince bir vücut, piercingli göbek, upuzun ince bacaklar, mini beyaz şort, üstünde sadece sütyen (bildiğin siyah sütyen lan), limona benzettiğmiz türden memeler, sıfır tüy, köprücük kemikleri, yusyuvarlak omuz başları, bikini çukuru.
afetti beyler o hatun. ece falan umrumda değildi. ama bu hatunu nasıl düşürecektim? büyük ihtimalle benden birkaç yaş büyüktü. ama ne farkeder? para bende. ben ondan daha üstünüm. (bu mantıkla ilerlerseniz kazanırsınız. gerçi en iyi dişi bile en manda erkeğin yanında sıfır kalır.) en fazla "ıyy sarhoş gibtir git" derdi. desin bakalım. kızın yanına gittim oturdum. yanındaki hatunlar da dik dik bakışa geçtiler ama ben göz temasını daha yeni betimlediğim hatunla kurmuştum. bana öyle bir bakış attı ki hala aklımdadır o sahne. hani böyle hafif sırıtır gibi kafa sallayarak "ne var" demeye çalışırlar ya aynen öyle. muhabbete girdim. yılların yavşağı olarak pek utancım yoktu. ve ne yapmam gerektiğini çok iyi biliyordum.

şezlongta uzanırken, denizde yüzerken vs durmadan etrafa bakınıyorum eceyi göreyim diye. ama yok kaybolmuş dıbına koduğumun kızı sanki. gerçi nasıl bulacaksın? kocaman yer kuşadası. denizden çıktık. yemek yedik ettik. hala onu görme umudundayım. kaan da soruyor "aradın mı kızı gelecek mi?" diye. diyemiyorum ki "beni giblemiyo:((" ulaşamadım falan salladım bi şeyler. pansiyona dönüp biraz dinlendik. deli gibi düşünüyorum. bu dıbına koduğumun kızını nasıl bulabilirim? facebookunu biraz araştırmaya başladım ve yine şans bana kahkaha atmıştı. bu sürtük her gece bir barda takılıyor arkadaşlarıyla. orange bar bilen bilir. ne yapacağımı falan düşündüm. gece bara gidecektim. illaki orada olurdu. uyumuşum zaten.

her şey çok hızlı gelişmişti ve 4 gün sonra yola çıkıyorduk. para hazırdı nasıl olsa. yolda eceye mesaj attım "hey" diye. cevap vermedi. korktum lan acaba hiç cevap vermezse taku takuna gitmiş olursam diye. kaçışı yoktu bu sefer onu gibecektim. bu sefer 2 yıldır yaptığı huurluğu altımda yapacaktı. para olduktan sonra her şey olur. düşünsenize. platonik aşkı olanlar özellikle siz düşünün. o size yüz vermeyen kıza hayatının unutulmaz günlerinden birini yaşatsanız kız tav olmaz mı? bu konuda kendime çok güveniyorum. (fikir isteyenler inbox'a gelebilir.) her şeyi halledebilirdim ama bu huuryu nerden bulacaktım nasıl ulaşacaktım? kuşadasına geldiğimizde hemen "@kuşadası" diye durum paylaştım ve ecenin birkaç durumunu beğendim profilime baksında görsün diye. görmedi. belki de gördü giblemedi. önce bi pansiyon bulduk. günlük kişi başı 50 tl dediler ama yine de girdik bir haftalığına. ödememiz gereken tutar 700 liraydı. pazarlıktı nazdı niyazdı 600 tl ödedik. kuşadasının insanı da güzeldi samimiydi. tabii durur muyuz? mayo terlik havlu gözlük hooop plaja.

kötü de olsa yorum yapın burada olduğunuzu bileyim hiç değilse

-lan kaan
-ne var
-kanka diyorum ki kuşadasına mı gitsek
-saçmalama oğlum ya
-lan ne güzel işte deniz kum güneş kız alkol
-oğlum kuşadası antalyaya göre daha uzak. iki yerde de tanıdığımız yok. hem kuşadası artist yeri pahalı olur.
-lan olur mu hatırlıyo musun ben geçen senelerde ece diye bi kızdan hoşlanıyodum küçük olan
-evet
-o kuşadasında şimdi onunla takılırız
-o kız sana gibtiri basmadı mı lan
-yok oğlum arada konuşuyoruz hala
-hacı bilmiyorum yaa gitsek sen onu gibmek için zütünde dolanacaksın ben sap kalacağım
-bunu demeyecektin
ecenin facebookunu açtım ve telefonu kaanın eline verdim. kızın öyle arkadaşları vardı ki bu şehrin meydanında çarşafla dolaşsalar yine zütlerine bakılırdı. şaka yapmıyorum kaan fotoğraflara baktı ve tuvalete gitti. evet gerçekten bu pislikliği yapmıştı. çıkınca da tahmin edersiniz ki kuşadasına daha olumlu bakıyordu.
-kanka nasıl olacak ki?
-oğlum yerleşiriz bi pansiyona sabahları denize gireriz geceleri hatunların yanına akarız
-güzel olur mu ki lan
-olmaz mı be oğluum...

Yaklaşık 6 ay kadar daha hiç konuşmadık. Kuşadasından geleli 5 ay falan olmuştu buradaydı ama mesaj atmadı küçük huurcuk. Benimde o sıralar devam eden 3 aylık bir ilişkim vardı. kızı seviyordum ama hafif salak bi tipti. Bi şeyi en az 50. Söylememde anlardı. Sinir ederdi. Yine bu sebepten bi gün kavga etmiştik. Sinirliydim. Şehrin tepesine çıktım ve eceye mesaj attım. Konuştuk biraz ne yaptık görüşmeyeli falan. ilişkimi çok kıskandığını söyledi. Ama harbiden kıskanılacak bir ilişkiydi. Zamanım olursa başka bi başlıkta onu da anlatırım. Muhabbet yine o ve bana kaydı ve bir itirafta bulundu. Aslında bu flört ediyo gibi olduğumuz dönemde o da benden çok hoşlanıyomuş ama gideceği için özlemek üzülmek istememiş. Yine yumuşamıştım. Tam bir gerizekalıydım. huur olduğunu unutuyordum. Ama ilişkim zarar görmesin diye konuyu devam ettirmedim. Ve muhabbet böylelikle 8 ay boyunca açılmamak üzere kapandı.

reserved

reserved

Milyonda bir olan bir şey oldu ve şehrimizde festival havasında bir şeyler yapılıyordu. Tüm gençler orada. Çadırlar falan kuruluyor. Gitmez olur muyuz? Gittik tabii. Bir gece çadırda uyumaya çalışıyorken ece mesaj attı. Ne alaka lan? Yıllar olmuş? Dur bakalım hayırlısı diyerek açtım mesajı.
-ya sana bi şey sorucam
-buyur
-bu festival nasıl bi şey napıyosunuz
-iyi işte eğleniyoruz şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz
-gelicem ama hiç arkadaşım yok seninle takılabilir miyim? (oooooooohaaa)
-gel uyar. Zaten ismin tanıdık geliyo bi yerden tanışıyoruz herhalde seninle. (gibtir yarram hala onu düşünüp çekiyorum ben)
-evet tanışıyoruz. Yarın kaç gibi geleyim?
-istersen şimdi gel çadırlardayız
-şimdi annem müsaade etmez.
-tamam yarın 1-2 gibi gel.
-tamam.

Kesin yavşamaya bahane aradı diye düşünüyorum. Ki haklı çıkacağım. Ama o kadar salağım ki güldüğü zaman içindeki huuryu unutup yine melek olduğuna inanıyorum. Bunu hep beraber göreceğiz.

1 sene sonrasına gidiyoruz. O bir senede 6 aylık bir ilişkim olmuştu. Ece umrumda bile değildi. Hatta ece dendiğinde ece kim diyecek kıvamdaydım. Büyümüştüm. Sakallar yavaş yavaş baş veriyordu. Vücut genişlemiş boy uzamıştı. Ergenlik halleri işte. Lise 2 bitti. Yaz tatiline girdik. Arkadaş çevrem değişmişti. Artık yavşak olduğunu çaktırmayan kuul yavşaklarlaydım. Aile ilişkilerim takun içi olmuştu. Artık çok daha özgürdüm.

rezerved

rezerved bari