sarılarak uyuduk. sabah ne olacağını, hangi cümlelerin kurulacağını, hayatın bizi nereye savuracağını bilmeden yepyeni bir güne uyanacaktık... içimde tarifi imkansız bir his vardı. dudaklarımın mührünün sonunda açıldığının farkındaydım, hemde en yakın arkadaşım tarafından. üstelik öpmeyi bende istemiştim. çok garip bir duyguydu.bir kızla öpüşmek? hala aklıma gelir o gece... neyse.bir erkeğin sıcak vücudunu hissetmemişken,bir erkeğin dudaklarını dudaklarıma değdirmesine izin vermemişken, henüz hiç aşık olmamışken, erkekleri tanımamışken bu yaşadığımda neydi? açıklanması güç bir durum... sabah olduğunda yanımda miray yoktu. tuvalete gittiğini düşündüm. yatakta biraz vakit geçirip açıldıktan sonra yüzümü yıkamaya gittim. yıkadıktan sonra alt kata indim. miray alt kattada yoktu. teyzemler kahvaltı yapıyorlardı. buyur ettiler, oturdum.miray nerde diye sordum. uyumuyor mu diye cevapladı teyzem. hayır,odada yok dedim. demek ki erkenden kalkıp gitmişti...

haydiii acılır bi bira şimdi , eline saglık.

niye gitmişti ki?utanacak bir şey yoktu... miray en yakın arkadaşımdı. yoksa dün gece söyledikleri yüzünden pişman mı olmuştu? pişman olmasını istemiyordum. içimde garip bir his vardı, anlam veremiyordum. uyandığımda yanımda olmasını istemiştim,o melekleri kıskandıracak gülümsemesiyle bana günaydın demesini istemiştim.of ne oluyor bana böyle? neden beklenen sert tepkiyi vermedim? alkol yüzünden mi karşılık verdim dün gece?ne oluyor bana aman allahım... kahvaltımı yaptım, teyzem bir şeyler olduğunu fark etmiş olmalıydı. miray niye haber vermeden gitsin ki diye sordu, bende bilmiyorum ki teyzecim diyerek yanıtladım. elime telefonu alıp miraya mesaj attım, neredesin neden uyandığımda yanımda yoktun? cevap gelmedi. içim içimi yiyordu, mirayın bu söylediği şey için pişman olmasını istemiyordum. onunla konuşmalıydım... hem meltem abla bugün onunla konuşacaktı, konuşmalıydı.belkide konuşmamalıydı, neden kararını etkilesin ki?of bilmiyorum.her şey karışık.ne yapıyorum ben ya ne yapıyorum?

bu daha bitmedimi ya neyse rezerved almamıştım iyi olmuş bitmediği

bir mesaj daha attım.'meltem abla burada, teyzem kıllanmaya başladı ve dün gece aynı odada yattık???' bu onun cevap atmasına yetmişti.hem o hem ben teyzemlerin anlamasını istemezdik. geliyorum birazdan size diye cevap attı. kafam yine allak bullak olmuştu. kendine gel merve diyordum içimden, kendine gel... ama o dudaklarının sıcaklığı... içimi titreten nefesi... bir kadın bir kadına bunları nasıl hissettirebilirdi?iki küçük kız, küçük bir yatak... bu yaz daha ne ilginçlikler görebilirdim merak ediyordum. teyzem,meltem abla ve fatih abi her zamanki gibi gülüp, eğleniyorlardı.nasıl akşamdan kalma olmuyorsunuz ya diye takıldım, fatih abide bi şey içmedik ki tatlım diyerek gülümsedi. miray geldi, kusura bakmayın kaçar gibi oldu ama gitmek zorundaydım dedi. teyzemde hayırdır dedi mirayda utanarak hastalanmışımda dedi. teyzem rahat bir şekilde banyoda vardı tatlım dedi. aman neyse diyerek geçiştirdim. miray kendine çay koydu, yüzüme bakmıyordu. mutlaka mirayla konuşmalıydım... böyle olmamalıydı.

rezzzzzzzzz

bi reserved daha

anlatışına hayran olduğum! güzelce yaz sen hepsini okuycam iş var sabah hemi uyku vakti.

bikinimi giymek için odama çıktım. mirayın peşimden geleceğini bildiğim için bir şey söylemedim. beklediğim gibi oldu. odama geldim, mirayda geldi. kapıyı kapattım. oturalım biraz konuşalım dedim... sigara paketini çıkardı, sigara tuttu aldım. sigaraya da mı başladık ne?hep içiyoruz.bu yaz tatili pek iyi olmadı galiba... yaktık sigaralarımızı oturduk.

-bak dün gece için özür dilerim. seni zor durumda bırakmak istememiştim.bi anda oldu kendime engel olamadım. eğer arkadaşlığımız bozulacaksa söylemedim farzet lütfen merve seni kaybetmek istemiyorum.
+hop yavaş, yavaş.ne oluyoruz?
-gerçekten özür dilerim.bi daha görüşmek istemezsen anlarım.

sigaramı içiyordum. cevap vermiyordum. saçmalamasının bitmesini bekledim.

-niye konuşmuyorsun?off merve. aptallık ettim. lütfen aramız bozulmasın.
+saçmalaman bitti mi?
-saçmalamıyorum...
+dün gece düşüncesiz davrandık.ama bu arkadaşlığımızı bozmayacak. sende galiba boş bulunarak söyledin bana o cümleyi...
-hayır ben isteyerek söyledim!
+boş bulundun.
-...
+dün geceyi yaşanmamış sayalım. bundan sonra neler olacağını birlikte görelim.bu konu bir daha açılmasın.
-yani arkadaşız değil mi hala? aramızın bozulmasını gerçekten istemem
+bende istemiyorum. tabiki arkadaşız, merak etme.
-tekrar özür dilerim...
+özür dileyecek bir şey yok. hadi aşağıya inelim, çok dikkat çekiyoruz. meltem ablanın burada olduğunu unutmayalım.
-peki.

otoritemi ortaya koymuştum. ciddi bir ses tonuyla, güzel cümleler kurmuştum. duygularımdan emin olmadan böyle bir ateşe atamazdım kendimi. mirayı üzmek hayatta isteyeceğim son şeydi.ona bir şeyler hissettiğimi söylersem, içinde olan şeyi büyütürdüm. belkide içinde bir şey yoktu, bilmiyordum.hiçbir şey bilindik değildi... anlatılması zor durumlar!

aşağı indik. teyzem aaa hani giymemişsin bikinini, bugün gezmeye gidicez! dedi. aptal kafam ya,bikini giymeye diye çıktım giymeden indim dedim, kimseyi kıllandırmak istemiyordum. hemen çıkıp bikinimi giydim. meltem abla pek konuşmuyordu, bakışlarından bir şeyler sezdiğini anlamak için einstein olmaya gerek yoktu. bugün ne yapıyoruz diye sordu meltem abla. fatih abide mangal diyerek cevapladı. yine mi rakı diye sordum. tabikide başka ne içilir ki mis gibi tavuğun yanında diye cevapladı. teyzem merdiven altından uzun zamandır kullanmadığı açılıp kapanabilir masayı çıkardı. rakı sofrası kurulacaktı. peki ama nereye gidiyoruz yine koya mı? evet diye cevapladı teyzem. hadi bakalım,al bide burdan yak. yine rakı içilecek...

fatih abi bu gece dönüyoruz biz yarın annen geliyormuş dedi yolda giderken. kalsaydınız diyemedim doğal olarak. canım annem geliyordu, çok sevinçliydim.o gelince belki yolunda gitmeyen şeyler düzelirdi. şimdiden heyecanlanmıştım. mirayın yüzü pek gülmüyordu, hasta olmadığı halde hasta olduğunu söylemek zorunda kalmıştı. denize giremeyecekti. allahtan 2-3 gün sonra adet görmesi gerekiyordu da pek farkedilmeyecekti bu yalanı. alışveriş ve ardından kısa bir yolculuk, vardık güzel koyumuza.ben üzerimdeki gerginliği atmak için kendimi hemen serin denize bıraktım, kimseyi beklemeden... yüzdüm, yüzdüm,yüzdüm. şimdilerde hasretini çektiğim o güzel denizin serin sularına kulaç attım. rahatlıyordum.hayatı akışına bırakmak gerektiğini söylüyordum kendime. hayat akar gider merve, akışını değiştiremezsin.su değil ki bu önüne set çekesin. hayat durmaz merve! sen olduğun yerde kalsanda hayat durmaz! akışına bıraktım tüm olayları... her şey olacağına varır.hem yarın anneciğim geliyor, mirayla olanlarda önemsiz.sen düzgün bir kızsın merve. boğaziçini kazanacaksın, mükemmel bir hayatın olacak... yavaş yavaş karaya doğru kulaç attım.

çıktığımda fatih abi atarlandı, küçük hanım bütün işi biz mi yapacağız baharat at bakayım şu tavuklara! peki fatih abi dedim, kurulanayım hemen hallediyorum. daha kimse acıkmadı ki diye girişti teyzem. fatih abide olsun hazır dursun tavuklar acıkınca hemen pişiririz uğraşmayız dedi. benim umrumda değildi, denileni hemen yapardım. mirayda bana yardım etti. oturduk,bir kaç saat muhabbet ettik. rakı faslı başlıyordu, etler hazırdı. fatih abi pişirmeye başladı. acıkmıştık.rakı açıldı, kadehler dolduruluyordu. miray içmek istemedi. bense bir kadeh içebileceğimi fakat çeyrek doldurmasını söyledim fatih abiye. fatih abi gülümsedi yarıya kadar koydu yine. büyüyünce anlayacaksın dedi. neyi anlayacağımı bilmiyordum, çeyrek koysana şuna be adam! etler pişerken birer kadeh devirdik. eğleniyorduk... etleride yedikten sonra meltem abla miraya hadi gel biraz dolaşalım çok yedik eritiriz diyerek güldü. teyzem bizde denize gireriz birazdan zaten mirayın canı çekmesin ahahah diyerek dalga geçti. mirayla meltem abla yavaş yavaş gözden kayboldu... teyzem,ben ve fatih abi kalmıştık. birer kadeh daha? olur... fatih abi sen adamsın ha dedim. seni tanıdığım için mutluyum, teyzemi mutlu ediyorsun umarım her şey güzel olur. çok içme ufaklık dedi. doğru dedi. suya girdim, ayılmak için. uzaktan baktığımda teyzemle fatih abi öpüşüyordu, sudan çıkmadım.hep yanlarındaydık, özlem gidermelerine vakit bırakmıyorduk. yanlarına gittim havlumu aldım biraz güneşlenicem deyip uzaklaştım. sımsıcak güneş tenimi yakıyordu. göğüs kafesimde sebepsiz bir ağrı, kafamda cevapsız soru, yüzümde muzip bir gülümseme vardı...

bol bol alkol tüketin... içinizdeki kötülükleri öldürün. hayata her şeye rağmen gülümseyin! huur çocukları hep vardı,her zamanda olacaklar. sizi üzenleri, değerinizi bilmeyenleri gibtir edin! hepsinin dıbına koyayım! sarhoşluk... geçici mutluluk. olanları anlık unutma isteği. ahhhh anasını gibiyim tüm kötülüklerin, insafsızlıkların!

herkese iyi geceler!

sana da iyi geceler neyse ki bu gece heyecanlı bi kısımda bırakmadın (:

sayfa 4,533. entry ayraç.
ilk sorunun cevabını kendime göre vermeye çalışıyım. evlenmişsin ve karın senden önce birisiyle birlikte olmuş yani sen ilk değilsin. yaptığımın yanlış olduğunu anlayana kadar aldatmaya son veremem ki bunun yanlış olduğunu anlayabileceğimi o hayal kırıklığı içerisinde hiç sanmıyorum. bunun dışında ne kadar ilgi görürsem göreyim hiçbir aldatma girişiminde bulunmadım. yani bana göre aldatmak bir intikam yolu olabilir , belki gerikafalılık diyebilirsin ama ilkel olduğum tek olay bu olabilir

reserved.

rizörv

ee amk sonra boşamı okudum lan

okuyorum da bir aksilik olmasın rezerved

bir çırpıda hepsini okudum çok sıkıldığım yerlerde oldu çok beğendiğim yerlerde. umarım sonu gelir çok merak ediyorum eğer yazmama gibi bir hata yaparsan ...