mirayı kanlı canlı karşımda görmek beni oldukta etkilemişti... kendimi ağlamamak için zor tutuyordum. nasıl böyle bir şeye cüret edebilirdi ki?bu nasıl bir bencillikti? kendinde o cesareti nasıl buluyordu? sinirlerim alt üst oldu.bir an önce evime gidip uyumayı istedim.bu gece bitmeli... yarın yepyeni bir sabaha uyanmalı ve mirayın beni bu kadar çok etkilemesine izin vermemeliydim.

nasıl karşıma çıkar ya nasıl? niye geldi ki?amacı ne bu kızın...
kafamda binbir farklı soru var yine. istemiyorum onunla olmak.ama nasılda baktı gözümün içine!
sonunda evime geldim, soyundum ve kendimi yatağa bıraktım...

sabah uyandığımda telefonumda bir sürü cevapsız arama ve mesaj vardı. halil merak etmiş, çıldırmış gibi. çocuğa ayıp etmiştim ama buna mecburdum. orada 1 dakika bile duramazdım. umrumda olmadı hiçkimsenin ne düşüneceği... basıp gittim işte ne yapayım.
sinirlerim bozulmuştu. mirayın bu yaptığı hareket kabul edilebilir bir şey değildi. sırf bencilliğinden benim hayatıma girmeye çalışıyordu. kendi mutluluğu için beni mutsuz ettiğinin farkında değildi.ilk önce mesaj atmıştı ardındanda karşımda bitivermişti. eğer hayatıma tekrar girmeyi kafasına koyduysa evime bile gelebilirdi. buna bi son vermeliydim. aldım elime telefonu ve numarasını çevirdim...

uykusundan uyandırmış olmalıydım. heyecanlı heyecanlı 'merve?' dedi. kahvaltını yap 2 saat sonra y'de buluşalım dedim. sert bi tonla konuşuyordum. tamam olur dedi kapattım. kafamda ona neler söyleyeceğimi tasarlıyordum. kendimden emindim mirayı istemiyordum. mirayla olmak hayatımı mahvedebilirdi. gelecek için yaptığım planların suya düşmesi kaldırabileceğim bir şey değildi. mirayla olmak hayatımın en büyük hatası olurdu. bugün gidecek ve ağzının payını verecektim. beni bir daha aramamasını söyleyecektim, belki kalbini hiç kırmadığım kadar kıracaktım. belkide kanatacaktım. hınçla dolmuştum. sinirden bir şey yiyemiyordum.bi an önce onunla karşılaşmak ve hayatımdan kesin olarak çıkmasını sağlamak için sabırsızlanıyordum. vakit geldiğinde yola çıktım...

uyuşur gidersin kalmaz çekmeye derman

kafalar olmuş harman, çikolatamı uzat lan

bi dakka bi dakka, benim elim yok lan

mekana girdim.tek başına oturuyordu, elinde sigarası... oturdum bir şey söylemeden. kültablasına baktım 2 izmarit vardı. bacaklarını sallıyordu. stresli olduğu her halinden belliydi. yüzüne gülmedim, sinirliydim.dün gece onu ilk gördüğüm anda hissettiğim duyguyu hissetmemiştim. karşımda 'kurtulmam' gereken birisi oturuyordu. buraya ondan 'kurtulmak' için gelmiştim...

-nestea söylüyorum sana sevdiğinden.
+fazla kalmayacağım zaten.

bi nestea,bi çay birde nargile söyledi. sessizdik.ne o ne ben konuşmaya başlayamıyorduk. onun yüzüne baktıkça sinirim geçiyordu. başını öne eğiyordu, göz temasından kaçınıyordu. siparişlerimiz geldikten sonra aldı eline nargileyi, açmaya çalıştı. derin derin çekiyordu içine... o an konuşmaya başlayacaktım fakat aklımdan her şey uçup gitmişti. tasarladığım hiçbir cümle aklıma gelmedi.
ve en sonunda açtım ağzımı...

@2460 ahaa hatanı buldum. kapalı alanda sigara içme yasağı var.

edit:biliyorum, biliyorum... ben aynştaynım. bahsettiğin zaman çok eski bir tarih ve o zaman kapalı alanda sigara içme cezası yoktu falanda filanda.

(zaten şaka yapıyorum bu entryi görüp celallenme)

bekliyoruz

rewerze

Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
intiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin

http://www.youtube.com/wa...Zk0hI&feature=related

+ne yapmaya çalışıyorsun miray amacın ne?ne maksatla geldin dün akşam?neden mesaj attın bana?

gülüyordu sadece...

-anlamıyorsun değil mi?o beynin bunu kavrayamıyor.
+evet anlamıyorum.neymiş beynimin kavrayamadığı?
-elini ver.
+ne yapıcaksın elimi mi tutucaksın güldürme beni.
-ver.

elimi ona doğru uzattım.elimi kavradı.parmak uçlarını avcumun içinde gezdirdi... elimi sıkı sıkı tuttu.elleri terliydi,minicikti... gözlerimin içine baktı.masumdu.gözleri dolu doluydu.

-bana hiçbir şey hissetmediğini söylersen şimdi kalkıp giderim.
+hayatıma girmene izin vermeyeceğim.seni istemiyorum.
-gözümün içine bakarak 'sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum.' de.
+söylersem her şey bitecek ve bir daha karşıma çıkmayacak mısın?
-söyle.
+sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum.

gözyaşlarını tutamadı...
hızlı hızlı toparlanmaya başladı.kendi kendine söyleniyordu.ne sanmıştım ki zaten?buraya geleceksin ve her şey düzelecek.haha tam bir gerizekalıyım.şu düştüğüm duruma bak.

+kendine iyi bak miray...
-iyi günler.

kalktı gitti.

iyi yapmışın amk ergen lezbiyenine

geçende de gitmişti ama geri geldi miray bırakmaz bu işin peşini

oturdum biraz daha... nargilesine ben devam ettim. derin derin çektim içime nargilenin dumanını. başımı döndürene kadar çektim... neden rahatlamamıştım ki?halloldu işte. gitti,bir daha gelmez. tüm hevesini kırdın, hayal kırıklığına uğrattın onu. şimdi onun gözünde bencil pisliğin tekisin rahatlasana merve. zaten ondan kurtulmak için gelmiştin buraya,bak kurtuldun işte rahatla...
rahatlamamıştım. kendimi kötü hissediyordum. planladığım gibi olmamamıştı, kafamda tasarladıklarımı söylemeye fırsat bile olmamıştı. arkasına bile bakmadan gitti...
onun için zor olmalıydı.ne düşüncelerle gelmişti kimbilir.onu hala sevdiğimi düşünüyordu bana bunu kanıtlamaya çalışmıştı.ne sanıyordu ki?onunla nasıl bir geleceğim olabilirdi? neyse.anlamıştır artık,bir daha karşıma çıkmaz...
üzgündüm. kendimi gerçekten kötü hissediyordum. hesabı ödeyip kalktım. kalabalığın arasına karıştım...

insanlar yine yanımdan akıp gidiyordu. herkesin bi telaşı vardı. nereye gideceğimi,ne yapacağımı bilmiyordum. neden böyle hissettiğimide bilmiyordum. yakınlarda şirin bi park vardı, çocukların mutluluklarını birbirleriyle paylaştığı... oturdum parktaki banka ve düşünmeye başladım 'miray elimi tuttuğunda neden kanım çekildi yine?'
küfrettim olanlara. korkaksın dedim kendime korkak! cesaretin yok senin. bencilsin kızım sen.o kızın gözyaşlarına sebepsin.
çocukları seyrettim bir süre... ruh gibiydim. böyle olmamam gerekirdi. boş boş etrafa bakıyordum ardından telefonum çaldı arayan teyzemdi. hızır gibi yetişmişti. nerdesin kızım bana gelsene özledim seni dedi hemen geliyorum teyzecim dedim... atladığım gibi taksiye teyzemin evine gittim.

teyze yoktu piyasada bayadır bakalım boşanmış mı

özlemiştim teyzemi. uzun zamandır görüşmüyorduk. baya kopmuştuk, onun hayatından bihaber yaşıyordum. sitem ediyordu daha kapıdan girmeden.

-sen unuttun teyzeciğini çok kızgınım sana.ben aramasam arayacağın yok kız.
+ya teyze biliyosun işte ders çalışıyorum hep. üniversiteye bi başlıyım hep gezicez senle zaten.
-şaka yapıyorum yavrucum zaten merak etme. alıyorum annenden haberlerini.
+aman beni boşver sen napıyosun fatih abi nasıl? eniştemle aran falan? anlatsana teyze ya bunları konuşmayalı çok uzun zaman oldu merak ediyorum.
-küçük hanıma bak seeeen.ay tatlım hiç sorma boşver.
+niye ya bişey mi oldu ?
-olmadı ama yakında olacak.ay neyse miray falan nasıl? hala kafası karışık mı?
+iyi ya o da.okula gidip geliyo işte. daha demin onunlaydım ama işi çıktı gitti.
-iyi iyi. sende fazla gezme kır dizini otur ders çalış.bu sene en önemli senen.
+tamam teyze bide sen başlama yaaa..

o gün teyzemin yanında geçti. eniştemden,fatih abiden,son gelişmelerden bahsetti. teyzem yine sınırları zorluyordu...

akşam olduğunda evime geldim, teyzemin yanına gitmek bana iyi gelmişti. bana kafa patlatacağım 150 tane konu vermişti kendi hayatına dair. onun anlattığı her şeyi ben ölçüp tartardım, sonuç çıkarırdım. onun tecrübeleri benim için bir ders niteliğindeydi. hayatında yine oldukça fazla şey olup bitmişti, yetişmek mümkün değildi. benim olanlardan uzak durmam gerekiyordu,son senemde teyzem bile umrumda olmamalıydı... gözüm kara benim, kazanıcam!
derslerimi boşladığım için kendime kızıyordum, ders çalışmak için kendimi zorladım.1-2 saat çalışabildikten sonra aklıma mirayın gelmemesi rahatlığıyla uykuya daldım.

ondan sonraki günler yine monotondu. düzenim kuruluydu. cumartesi akşamları rutin olarak annemle dışarıda yemek yemeye başlamıştık. günde 2 saat internetten dizi izliyordum(house en sevdiğimdir.) onun dışında hep ders çalışıyordum. halille bir kaç kez buluştuk, gönlünü aldım. başka bi kızla çıkmaya başlamıştı, oldukçada yakışmışlardı buda beni çok sevindirmişti. miraydan hiç haber almadım, onurla zaten ilgim yoktu. hayatımı düzene sokmuştum,yaz tatilim böyle geçecekti.

ayraç amk

mirayla görüşmemin üzerinden yaklaşık 3 hafta geçmişti. hala aklımı kurcalıyordu. bazen rüyamda görüyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. geçecek dedim merve geçecek... artık bunalmıştım hem hava bunaltıyordu hemde yalnızlık. bende insanım sonuçta... halile mesaj attım bugün bişeyler yapalım mı diye canım sedaylayım ben şimdi akşam görüşsek olur mu dedi bende akşam olunca bakarız dedim.
bilgisayarın başına geçtim, nette dolanıyordum. biraz dizi izledikten sonra çok canım sıkıldı ve hayatımda ilk defa o gün ferre izledim. lezbiyen ferresu... merak etmiştim. zaten topu topu 10 dakika dayanabildim ya neyse. daha sonra halil aradı müsaitim şimdi ne yapmak istersin dedi evdeyim ben ya buraya gel burdan gideriz bi yere dedim kabul etti.

burda kaldım

reserved gız hızlı yaz giberim ;)