Saat 20:00 Anneannemlerin Evi

Almanyadan dayımlar gelmiş bütün aile toplanmış anneannemlerde sohbet muhabbet ediyoruz.Ben başıboş mezun hayatı bu yılda kaybolan üni hayallerimle birlikte düşünceli düşünceli oturuyorum. Herkesin keyfi yerinde sohbetler kahkahalar havada uçuşuyor. Derken konu benim unutkanlığıma ve savurganlığıma geliyor. Annem kaybettiğim kıyafetlerin ve siyah pantolonumun nerede olduğunu tekrar soruyor.Off nasıl diyeyim içkiliyken üzerlerine kustum çöpe attım diye. Bilmiyorum dedikçe üzerine basa basa tekrarlıyor en sonunda o kadar daralıyorum anahtarıda alıp evin yolunu tuttum giderken kapıya bi yumruk salladım. Sağ elimin serçe parmağı çatlamış gibi bir acı veriyor.Bir iki sigara yakıp hafif dolaştıktan sonra eve geldim...

Saat 22:30
Danışmada o küçük kız vardı beyler. Dedi nasıl kurtulabilirisin biliyorsun aslında dedi.Ben şaşırmıştım. Nasıl biliyorum ya dedim.O da biliyorsun dedi Bu hale gelmende 9 yıllık etki var dedi bende 9 sene önce ne oldu ki dedim Bağırarak "ilk otuzbirini çektin kafirr dedi ve ortadan yok oldu Sonra Nasıl kurtulacağımı anladım Eve gittim Bir gusül abdesti aldım ve o pis ruh içimden çıktı Çıkarken dedi ki Nasıl olsa tekrar çekeceksin tekrar çektiğinde burada olacağım dedi ve aniden kayboldu.

BiR GECENiN KARANLIĞI

Bembeyaz bir odadayım. Bütün duvarlar alabildiğine beyaz. Bomboş bir oda. Ellerim neden bağlı. Koridordan sesler geliyor. HAYIR!O geliyordu olamaz. Yavaş yavaş herşeyi hatırlıyorum krizim tutuyor yine. Fatihi haşimi annemi babamı çıkıtğımız o keyifli araba yolculuğunu hayatımı mahveden sonunu.Çarptığım o küçük kızı.68 gün komada kalışımı. Anlatabileceğim kimsenin olmayışını. Fatihin arabanın patlayan benzin deposu yüzünden gözlerimin önünde yanışını. Uyanışımı hayalle gerçeği ayırt edemeyişimi. Beni buraya kapattıklarını. Sesini duyabiliyorum.O burada... Lanetli işkenceci hasta bakıcım.
Özledim hepinizi. Fatihi haşimi babamı.En çokta seni be annem. Hayalin gitmiyor gözümün önünden.

Şuan nerdemiyim sorma gelemezsin.Ama yine de bir adres istersen.

BiR GECENiN KARANLIĞINDA DELiRMEK ÜZEREYiM

18:00 Bu nasıl oda lan ?

Taksicinin bizi bafileme çalışmaları ve trafik falan derken zar zor geldik amk yerine. Mekandan bahsedersem şehrin göbeğinde hayatta kalkmış nadir iki katlı evlerden biri biraz kırık dökük evin hemen önünde bir leğen içinde koyu renkli bir su var. Karısı karşıladı içeri buyur etti. Haşim önden gitti dedesine durumu anlattı derken odanın her tarafının ayna olduğunu farkettim 16 aynadan oluşmuştu bütün duvarlar hayret ettim. Dedesi beni yanıma çağırdı adımı sordu cevaplar cevaplamaz okkalı bir tokat yedim öyle bir sarsıldım ki... Ona başka bir dilde diğerleri dediği bir kabilenin adını söylemişim. Sonra sıkıca kollarımdan tuttu gözlerimin içine baktı. Odadanın duvarlarının ayna olduğunu farkettiğim gibi tavanında öyle olduğunu farkettim o an.Bunu sordum tabiki neden bütün ev aynalardan oluşuyor amca diye.Ben bu soruyu sorunca dedeside korkmuş bir halde oğul duvarlarda ayna filan yok bu eve ne ayna girebilir ne de diğerleri... Ama onları sen getiriyorsun yaptıkların onları çekiyor. Aynalarda gördüklerin aslında sen değil farklı bir alemdeki yansımalar deyince irkildim. Oturdu ve muska bana birt muska hazırladı.Sen birkaç gün sana verdiğim muskayla geze dur elbet senin onları neden kendine çektiğini bulucam dedi. Arkamı döndüğümde aynalar haşim fatih ve dedenin karısı yoktu. Hepsi toplanıp gitmişti sanki. Hafif bir gülümseme sesi duydum. Hocaya telefonumun millete yolladığı mesajdan bahsetmemiştim. Belki bir dahaki gelişime diyerek eve gittim.

21.10-Hocanın Evi
Sifon sesini gıcırtıyla açılan bir kapı gürültüsü takip etti.
Sanki döşemeler her adımda bağırıyordu. Ulan normalde koşup hocanın daşşaklarına sarılmam gerekirken. Kitlenmiştim adeta. Merdivenin 3. Basamağında bekliyordum o sesi. Hocanın karısının sesi duyuldu zifiri koridorda. "SONUNDA GELDiN" diye. Noluyordu aq. Sifonu çeken varlık artık iyice yaklaşmıştı. Merdivene yaklaştı. Bana baktı. Güldü. Huzur verici bir gülümsemesi vardı. Bu daha ben doğmadan önce ölen dedemdi. Fotoğraflarından hatırlıyorum. Başımı okşadı. Köyde kaldırdığı kızları anlattı, cebime prezervatif koydu ve sonra kayboldu.

Edit-1: dıbına koduklarım zorlamı okutturuyoz. gelipte niye çığırtkanlık yapıyon oç evladı.
Dedemin ruhu ananızı gibsin sizin.

--:-- Uyumak aslında uyanış mı ? Bölüm 2

Küçükken sürekli benikorkutan leş kargası kuzenlerim beni korkutmak için yatağıma yaklaşıyor.Ben yatağımda yatarken (rüya içinde beyler bu olaylar) kuzenim arkamdan gelip bağırıyor yanında tanımadığım bir kız daha var sesi biraz garip yine korkudan öldü herhalde diyor. Uyanımıyorum beyler uyku felci deyin karabasan deyin kuzenimin sesini duyuyorum ama kalkamıyorum. Neyse beni yatağa bağlayan o şey kuzenim odayı terkettikten sonra kalkmama izin veriyor ama bir terslik var. Kendimi hala uyuyor görüyorum. Yani hala karabasanın gösterttiği rüyadayım. Kalkıp oturma odasına geçiyorum babam ve annem bana bakıyor. Telefonumda tanımadığım bir kızın videosu var. Kapatmaya çalışıp kapatamıyorum.Ben videoya bakarken annem oğlum sana noluyor diyor garip bir sesle birazda gülerek. Bişey olduğu yok diyecekken annem birden sen dün gece nerde uyudun diye soruyor.EE yatakta diye düşündüm ama yatakta yatsam böyle bir soru sormazdı o yüzden herhalde kanepede dedim. Annem güldü dün banyodaki çamaşır sepetinde iki büklüm yatmışsın dedi. Bana noluyordu. Garip garip çekik sesleri eşliğinde ağlamak üzereyken müthiş bir baş ağrısıyla uyandım. Evet gerçekten uyandım bu sefer rüya değildi. Saat sabahın 6 sıydı... Ama doğan güneş bana doğmamıştı sanki...

Saat 21:50 Banyo

Bu dıbına koduğumun evine bugün noluyor anlamıyorum. Banyonun ışığı hızlı hızlı yanıp sönüyor amk Telefonun flaşının ışığıyla girdim duşa.Su yine klagib buz gibi amk 5 dakikada onu beklicez şimdi.Dur çıkim duştanda iki aynada kendime bakim bari. Derken yerdeki kodumun çamaşır sepeti yüzünden takıldım düştüm sağ elimin üzerine sanki elim kopmuş gibi acıyordu. Sepete tekmeyi bastım oturdum klozetin üstüne suyun ısınmasını bekliyorum. Derken aklıma geldi banyonun kapısını kilitlemek. Gittim kilitledim suda ısınmış girdim duşa. Duşun ortasında bizimkilerin eve geldiğini duydum.iyi ki kapıyı kilitlemeyi akıl etmişim amk. Banyoda biri olup olmadığı anlaşılmıyor bizim evde ışık görünmediğinden. Neyse durulandım kurulandım odama geçip uzanıcam. Kilidi açmak için elimi uzattığımda kapı açıldı amk kapısı kilitlenmemiş herhalde diye düşünürken geçtim yatağa uzandım cam kapalıydı.Oda fırın gibi olmuş gittim camı açtım ve tekrar yattım bizimkilerde gelir gelmez yatmıştı.

Saat 16:30 Ev

Babamla hastahaneden sonra evin yolunu tuttuk yoğun trafikle birlikte zar zor evin önüne geldik. Kapıda fatihle haşimde beni bekliyordu babam onlara selam verdi eve geçti. Giderken kendine dikkat et demeyide unutmadı. Haşim dedi kanka bu böyle olmayacak seni dedeme zütürücem. Dedesi eski cami hocası şimdiki zamanda dışarıdan iyice elini ayağını çekmiş bir adamdır.13 yıllık arkadaşıyım dedesini ya 2 ya 3 kere gördüm. Olur kardeşim gidelim diyebildim sadece gitmeden önce apartman önünde birer sigara yakalım dedik.Çakmağı aldım sigaramı yakıcam ateş yüzüme doğru parladı. Sanki birşeyler fısıldıyordu. Fatihin üzerime atlamasıyla kendime geldim. Ateşi yüzüme tutup öylece duruyormuşum kaşımın birazı ve alnımın ortası yandı. inanılmaz acıtması gerek normalde ama ben hiç bir şey hissetmiyordum.Bir an komşumuz ahmet abi evden çıktı döndü ve bana baktı. Sonra kaçarcasına arkasını döndü ve yürüdü. Fatih kanka adama doğru niye pis pis güldün olum dedi. Ulan ben sadece baktım oysaki var bunda bir iş. Neyse haşimlerin dedesinin evine gitmek için bir taksi çağırdık...

Saat 21:00 Bizim Ev

Normalde öylesine gezmeyede çıksak oturma odasının ışığı hep yanardı. Girdiğimde ev kapkaranlıktı. Direk olarak çok sıkıştığımdan tuvalete gidip rahatladım. Tuvaletten çıktığımda oturma odasının ışığı yanıyordu. Hayır ben eve girdiğimde elektrik kegibti desem apartmanın ışığı yanıyordu zaten asansörle çıktım. Sigorta atmış desem o eski şey ben ellemeden gibsen düzelmezdi. Tövbe tövbe deyip mutfaktan bir bardak kola alıp bilgisayarın başına oturdum girdim inciye amansızca takılıyorum. Birazda azdım dedim tam zamanı. Lavoboya gittim peçete almak için döndüğümde bilgisayarda bütün sekmeler kapanmış sadece word açık içindede daha önce görmediğim karakterler yazıyordu. Camda açıktı. Hayret ettim dedim bilgisayar taku yedi herhalde uzandım yatağa telefondan izlemeyi başladım 10-15 dakikada mişyın compiletyd dedim ve duşa girdim.

O kadar belirgin ki-Küçük oda-2:20

Laptopta çılgınca takılırken ekran birden gitti zaten külüstürdü amk pcsi iyice taku yedi herhalde dedim.Bir anda ekranda garip rakamlar belirdi hızlıca 160 dan 300 e doğru giden bir sayaç çıktı. DURDU.300.Önce banyo camı sonra laptop ekranı 300 ne olaki düşündüm bulamadım haşim kankamı aradım. Hastahaneyi düşündünmü dedi garip bir sesle ama sanki haşim değil iyimisin kardeim hasta filanmı oldun dedim ama telefonu yüzüme kapattı. Evet hastahane gayet mantıklıydı.300 numaralı oda.Ne vardı burda kim kalıyoduki.Bir taksi çağırıp bir koşu hastahaneye gittim 300 numaralı odayı ararken bi hemşireye rastgeldim.O oda kapalı giremezsiniz dedi. Niye felan derken. Kesin yasaklama var efendim dedi ve yanımdan hızlı adımlarla uzaklaştı. Sohbeti duymuş olaki siyahlar içinde biri yanıma yaklaştı elime bir kağıt ve kart tutuşturdu.Bu ne demek için adama tekrar baktığımda adam kaybolmuştu. Elime tutuşturduğu şey 300 numaralı odanın tam yeri ve girişi için kartıydı. Artık herşey hazırdı yüzleşicektim. Odanın kapısına ulaştım. Kartı sokup odadan içeriye girdimki pekte birşey göremedim. Burası sanki hastalanmış küçük bir kız için dekore edilmişti. Yatak boştu. Yatağın yanındaki çekmeceyi karıştırdım ve bir ses kayıt cihazı buldum. Oynata bastığımda Kendi içinden kurtulmana yardım edebilirim sadece bir geceliğine bu odada kal diyordu...

Saat 06:00 Ev

Terler içindeyim iyice heryeri kontrol ettim babamların odasına hafiften baktım horul horul uyuyolar. Telefonu açtım bi baktım ne görim.47 mesaj 13 cevapsız arama. Dedim ne oluyor amk. Sonradan anladımki telefon rehberdeki herkesi anldıbını bilmediğim arapça 4 kelimelik bir cümle yollamış. Cevapsız aramalarda kankalarımdan gelmiş merak etmişler tabi. iyiki eski sevgilim olucak huuryu rehberden silmişim dedim içimden. Hemen metni kopyalayıp google translateden anldıbına baktım.Ölümünüz uykunuzdan daha şereflidir yazıyordu. Dedim noluyorlan kalktım babamla annemin telefonunu oturma odasından aldım gelen mesajlarını sildim bide bunlar kıllanmasın diye. Valideye zaten kılım şimdi terslik çıkarmasın diye. Biraz bilgisayarda takıldım bi duş aldım. Saat 10 gibi arkadaşlarla takılmaya çıktım durum acil olduğundan geldiler tabi. Başımdan geçenleri anlattım biri fatih diğeride haşim çok iyi çocuklardır. Durumumu sonuna kadar dinlediler. Fatih birazcık takıntılıdır böyle şeylere zaten o benim gibi aylaklıktan değil ailesiyle uğraşmaktan gidemedi üniye. Kardeşim sana musallat olmuş kısır bir döngü var dedi.O ne amk dedim tabi hemen. Yani senin anlayacağın seni sürekli tekrarlayan ve artan bir belaya sürüklüyorlar dedi. Kimler dedim sustu.Tam o sırada annem aradı garip bir ses tonuyla ben sinirli sinirli açtım telefonu dedim ne istiyorsun. Oğlum dedi ağlamaklı bir sesle sana noluyor dedi. Yatağımın üstünde bir bıçak ve kan izleri görmüşler çarşafta hafif yanmış... Hemen eve koştum

22:30 Fatihlerin Evi

Artık bizim apartmanda benim olayımı duymayan kalmamıştı. Canım annem bile benim tuhaflıklarımdan korkuyor onlara bir zarar getireceğimi düşünüyordu. giberim böyle işin ızdırabını diyerek fatihi onlarda kalmam için ikna ettim zaten ailesi duymamıştı olanları. Geldikten sonra bu amk çocuğuna niye haşimin dedesinin yanından ayrılırken beni beklemediniz bastınız gittiniz diye sayıyorum. Fatih kanka ne saçmalıyorsun sen oraya tek gittin bizim işimiz çıktı der demez şok oldum ama belli etmedim beyler. Fatihle gittik önce markete cips kola birşeyler aldık hazırlıkları yaptık film izlicez güya.Eve girdim fatihinde bi kardeşi var 2 yaşında çok severim kerata çok tatlı hemen yanına gittim yatıyodu beşiğinde. Birden uyandı ve hiçbir bebeğin ağlayamacağı bir sesle ağlamaya başladı. Anneannesi odaya girdi evladım bebeği niye uyandırdınız dedi selam vermek için arkamı döndüm ve kadın bana baktı gözleri karardı ve bayıldı. Fatihlere durumu anlatmaya kalkmadan hastahaneye koştuk apar topar.

15:00 Hocanın evi-Bahçe

Evin önüne çıkıp kapıdaki çardakta bir sigara yaktım.Öyle derin düşüncelerdeydim ki yanıma koşa koşa gelen haşimin sesini bile duymadım. Nefes nefeseydi. Telefonunu niye açmıyorsun Ağlıyordu. Noldu kanka noldu sana dedim.O diyebildi.O öldü... Fatih öldü... NE NASIL OLUR? Fatih ölemezdi ah kardeşim. Nasıl oldu bu diyebildim. Ağlıyordum.Yanarak ölmüş cesedini dişlerinden teşhis etmişler. Bileğide kegibmiş.O an cebimdeki ses kaydı çalıştı.Çığlıklar atab bir genç sesi bahçeyi inletti.Son saniyede o bilindik söz BAK BANA NE YAPTIRDIN!

21:20 Hocanın Evi - Anlayamıyorum

Karanlıkta merdivenden apar topar inerken birden hocanın önümde belirmesiyle kendimden geçicek gibi oldum. Sakin ol oğul noldu bu halin ne.Yukarda ne olduysa hepsini anlattım. Hoca sessiz ol diyerek eliyle ağzımı kapattı beni evdeki başka bir odaya zütürdü. Odaya girdik.O zamanının sonuna gelmiş artık dedi. Hocanın odası tam bu odanın üstündeydi. Sadece dinle dedi. Elimizde sadece bir şamdan vardı. Hocanın evinde elektrik yoktu. Yukardan tak tak tak duvara vurma sesleri geliyordu. iyice gerilmiştimBu kadarıda fazla artık.. Peki o burda ne demek o kim karınız odadaysa duyduğum o sifon sesi nereden geldi ? Hoca sakin ve bıkkın bir yüz ifadesiyle o burda diyor çünkü o yakınlarda. GARDiYANIN... BELAN... iÇiNDEKi... Karımın sıradan biri olmadığını anlayamadın ama o anladı. Seninle onu kullanarak iletişim kurmanı sağlıyor. Karımda senin gibi bir sürgündü hala onlarla iletişime geçebiliyor.Onu kullanma sebebi ise benim cebini kontrol et bakalım. Cebimde ses kayıt cihazım yoktu.Onu aldım çünkü seni onun yönlendirmesine izin vermeyeceğim dedi hoca.Biz bunları konuşurken sol tarafıma baktım. Hocanın karısı evin kapısını açmak için kapıya doğru gözü kapalı ve bilekleri ters dönmüş bir şekilde ilerliyordu...

300 numaralı oda Saat 03:00

Kimse görmeden ses kayıt cihazını kartı ve kağıdı yanıma alıp odadan çıktım hızlıca hastahaneden uzaklaştım. Fatihi aradım kalkıp geldi saolsun beni hastahane önünden aldı başımdan geçenleri anlattım.Vay mk var bunda bir işler kanka haşimede helal olsun iyi bulmuş filan derken onuda çağıralım kanka dedim.1 saat sonra bizim mahallenin yakınındaki parkta buluştuk. Biraz havadan sudan muhabbet ettikten sonra konuyu açtım. Kanka valla iyi buldun lan sesinde iyi geliyo şimdi sen olmasan gibsen akıl edemezdim hastahaneyi. Haşim bi durdu fatihle ikimize baktı sanki hastahane denen şeyin ne olduğundan haberi yokmuş gibi olum ne 300ü ne hastahanesi ne odası sen beni aramadınki amk.Ben bütün gün dedemin yanındaydım. Aramanızlada atladım geldim. Dedemin durumuda iyi değil baya yatağa düştü.Bir şeyler sayıklıyor sürekli deyince içime bir korku düştüm. başımı iki elimin arasına aldım Allahım bana noluyor diyerek ağlamaya başladım. Bizimkilerin desteğiyle biraz toparlandım. Benim yeni ev mevzusundanda konuştuk.En son sıra geldi ses kaydına kayıdı açıp dinletmek için oynata bastım.Ama ses gelmedi kayıt boştu. Kayıdı 3-4 kere tekrar tekrar oynattım. Bizimkilerde tırsmıştı.5. oynatışımda genç bir erkek sesi duyduk.'UYANAMIYORUM'

--:-- Uyumak aslında uyanış mı ? 3
Gözümü kapkaranlık zindan tarzı rutubetli bir odada açıyorum. Kapıya doğru hareketleniyorum. Kapının deliğinden dışarda biri olduğunu anlıyorum.Bir erkek sanırım. Kapıya vuruyorum dışarıdaki adam sesimi duyuyor içeriye ben giriyorum beyler.Ama farklar var. Gözleri sanki kor birer ateş elleri ve yüzü kanlı iğrençte bir gülümsemesi var. Uyanmışsın sonunda diyor sırıtarak.Se se se sen kimsin diyebildim zar zor ? Hala anlamadınmı diyor..Ben içindekiyim.Ne yani ruhum mu ? Öldüm mü ben*Ahahah aptal ruhun değil seni yöneten benim .Git bırak beni diye haykırdım.O sadece durdu derin derin bana baktı.Çok işimiz var deyip gitti. Terler içinde uyandım. Saat 1:30...

rezervatuarizasyon-ü fid devletül islam

dede fatihin ölüsünü giberek diriltmiş herhalde aq

23:00 Uyumak aslında uyanış mı ? Bölüm 1

Yavaşça yatağıma uzandım ve çok sürmedi...

O gün herkes bir telaş içindeydi. Yüzlerinde garip bir korku vardı. Bunun nedenini anlamak zor olmadı. Gökyüzünde yoğun kapkaranlık bir bulut kümesi göğü karartmaya geliyor adım adım ilerliyordu.Ve tabi günlerden cumaydı. Böyle bir şeyi hayatım boyunca görmemiştim. Halk son bir cuma namazı diye camiye koşarken ben içimden vay amk abdestsiz olduğumu hatırlayıp yürümeye devam ediyorum. Gökyüzündeki bulut iyice ilerliyor.Bu sırada bir kaç arkadaşımı görüp selamlaşıyorum. Hayret gökyüzündeki kara bulut kümesi önce hastalıklı bir yeşil renk alıp sonra beyaza dönüyor.iÇimden bir oh çekip kurtulduk diyorum. Evde buluyorum kendimi birden tuvalete gidiyorum. Klozete oturup mesajlaşıyorum önümdede bir çamaşır sepeti var. Babam giriyor içeri telefon ekranına bakmaya çalışsada ben izin vermiyorum. Sonra yatağa gidip yatıyorum...

02:00 Bir garip hastahane

Ben uyurken fatihin ailesi gtimiş fatih gece boyu benimle kalmak için durmuştu. Zavallım yorgunluktan perişan olmuş uyuyakalmış. Hastahanenin kantinini aramaya başladım.Bi an açlıktan öldüğümü hissettim. Kantini ararken kendimi yoğun bakım ünitesinin orda buldum.Bir kız çocuğu dikkatimi çekti yaklaştım. Evet evet bu oydu yanında 4 hasta daha vardı ama onların yüzünü seçemedim.3 erkek 1 kadın sanırım. iyice korkmaya başladım gerile gerile bi hemşireye sordum tarif etti sonunda kantine geldim.1 kahve 2 pakette bisküvi aldıktan sonra oturup düşünmeye başladım. Derken telefonum çaldı evet bu zil sesi benimdi.O kadar absürttüki çevremde bulunmaz. Kantinin yanındaki duvarın kenarında çalıyordu. Derken kendi sesimi duydum.O boğuk konuşmadan yalnızca iki kelimeyi duyabildim.O uyandı. Hemen duvarın arkasına dönüp baktım kim almış telefonumu diye kimse yoktu beyler. Hemen odama koştum telefon önemli tabi. Yatağımın üstündeydi.Ama bir konuşma devam ediyordu. Karşı tarafta numara görünmüyordu. Ulan telefon yine taku yedi herhalde. Derken arkamdan uyandın mı diye bir ses duydum. Amnskm diyerek arkama baktım meğer fatihmiş. Neler oluyor lan bana.