/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    0
    Bu hikayenin finali gibişe gider net :D
    ···
    1. 1.
      0
      Reyiz hikâyeyi yazarken bir inci ağzı ile yazmadım. Cunku ben bu hikâyeyi arkadaşlarıma ona bunada okutacagim. Ustelik hikâyeyi her zaman e kitap yapma hayalim var bu yüzden daha ahlaklı bir dil kullanıyorum ama aklımda daha farklı şeyler var dediğin bir tık tahmin doğru
      ···
      1. 1.
        0
        Şaka yapıyorum dostum
        Tabikide ahlaklıca yazman çok daha uygun ama kızla da bi yatmamız var :D
        ···
      2. 2.
        0
        E orası öyle tabi .d
        ···
  2. 77.
    +1
    Bugünkü son part.

    (G)-Yoo sen istedin.
    (B)-Çok kötüsün.
    (G)-Tamam hadi gel gel.

    O akşam onunla hiç sorumluluğumuz olmadığını hissederek uzunca konuştuk.Ona karşı duygularım olduğundan emindim, fakat nasıl bu kadar hızlı gerçekleşmişti herşey
    (B)-Gamze gözlerime bakar mısın? Sana önemli birşey diyeceğim.
    (G)-Tamam seni dinliyorum.
    (B)-Daha çok kısa bir zaman önce tanışmış olsakda sana karşı hislerim olduğuna eminim. Sana bunu söylemek istiyorum, çünkü ilerideki günlerde ne olacağımız belli değil. Senden bir beklentim yok. Cevap vermek zorunda değilsin.Bu sadece sana bir itiraf. Bilmeni isterim.
    Cümle bittiğinde hiç nefes almadığını farkettim.
    (G)-Bilemiyorum ben Emin, bilemiyorum. Daha yeni tanıştık sayılır.Ben sana şimdi bir şey diyemem, lütfen beni yanlış anlama.
    Olmadı dedi içimdeki ses.25 yıldır içimdeki ses konuşuyordu,bir kere ben konuştum ve olmadı. Neden içimdeki sesin konuştuğunu işte o an anladım. Acıydı ama gerçekti. Neden 20 yıl tek başındaydım.
    (G)-Dondun kaldın Emin,iyi misin?
    (B)-E evet, iyiyim.Kusura bakma hava almam lazım.
    Kendimi daha fazla utandıramazdım. Dışarı çıkma ihtiyacı hissettim. Hızlıca dışarı çıktım ve karanlıktı dünyam sanki. Tanrı ışıkları yüzüme kapatmıştı. Görmeden,hissetmeden ilerliyorum. Birine çarptım ve yere düştüm. işte o an gerçek dünyadan kopmadığımı, halen yaşadığımı ve ışınların geri açıldığını farkettim.

    Çarptığım adam profesör tipli beyaz önlüklü şişman biriydi. Elindeki kağıtlar yere düşmüştü ve alıp hemen toparlamaya başladım. Kendisine teslim edip özür diledim. Sonra kendime geldim ve kendisine bilim adamısımınız diye sordum.
    (B)-Siz bir bilim adamı mısınız?
    (P)-Ordan neye benziyorum?
    (B)-Kabalığımı bağışlayın işinize yarayacağımı düşünüyorum.
    (P)-Bak evlat, ilaç neredeyse bitti. Tedaviler kobaylar üzerinde olumlu etkiler gösterdi.Şuan ilacı nasıl yapacağımı düşünmem gerek seninle boş konuşarak bu vakti harcayamam?
    (B)-Tam da size bu konuda yardımcı olabileceğimi düşünüyorum. Dünyayı etkileyecek bir şansımız var ve siz bunu boşa harcamak istemezsiniz değil mi?
    Bana bak ukala herif, eğer düzgün bir fikrin yoksa seni o yamyanların içine atarım.
    (B)-Bana güvenin ve dinleyin. Tedaviyi buldunuz,bu zaten bütün bilim insanlarından beklenen birşeydi. Fakat bütün bu mutasyonluları teker teker tedavi edemeyiz.Şimdi bu yamyamlar çok acıkmadıkca kendi türlerini yemiyorlar.Bi yüzden çoğu mutasyonlu düzgün bir vücuda sahip. Yani bundan kastım, karnı yarık olmayanlar vs gibi. ikinci olarak bunlar kana karşı duyarlı, köpekbalığı gibi.Bir kan kokusunu çok uzaktan alıyorlar ve kanı içmeyi çok seviyorlar.Biz eğer plastik paketler içine ilaçla kanı karıştırsak ve helikopterlerle yukarıdan atarsak bu paketler patladığında kan etrafa yayılır ve içerler.Bi yandanda ilacı içmiş olurlar ve bu sayede ilacı çok üretmeden ve yatmadan tedavi başlatmış oluruz. Daha çok detay var ve bunu isterseniz labaratuvar da konuşalım.

    Saatlerce bunun hakkında konuştuk. Profosor kan olayını mantıklı bulmuştu, fakat kan burda önemli bir etken değildi.
    Önemli olan ilaçtı ve kan burda onların toplanmasını dikkatini çekmesi için vardı. ilacı gaz haline getirip helikopterlerle belirli noktalara gaz bombası şeklinde atabilirdikO alandaki herkesin etkiyi alması için de kan paketlerinide belirlenen noktalara helikopterlerle büyük paketler halinde atıp oraya toplardık.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 78.
    +2 -1
    Dostlarım sizce hikâyeyi uygun bir zamanda düzgünce bitirelimmi yoksa panpa uzat iyice derseniz uzatayimmi?
    Final harika bir biçimde kafamda hazır psrtler hazır.Ama okuttuğum bir kaç yakın arkadaşım çok sardı ve çok kısa anlatmissin çok uzayabilirdi dediler. Buda beni ikileme düşürdü. Bende oylama yapmaya karar verdim. Bitsin diyenler cugu uzasın diyenler şuku. Entry atarskda belirtebilirsiniz.
    ···
    1. 1.
      0
      Final partında büyük ihtimalle ilacın nasıl verileceğini anlatacaksın. Peki mesela diğer askerlere ne oldu? Aylaklar düzelince nasıl bir dünya geliyor bir partta mı anlatacaksın yoksa uzatmak daha mı iyi?

      Birkaç part daha uzayabilir.
      ···
    2. 2.
      0
      Uzasın panpa okunur
      ···
  4. 79.
    +1
    Saatlerce kafa yorduk ve artık yorulmuştum. Odaya utana sıkıla gittim. Mehmet,Kerem ve Anıl gelmişti ve uzanmış konuşuyorlardı. Yanlarına gittim ve;
    (B)-Ooo Beyler hoşgeldiniz, haberler nasıl?
    (M)-Kötü, çok fazlalar, sürekli üstümüze yenileri geliyor ve burayı sonsuza kadar tutamayız.
    (K)-Büyük ihtimalle işler en kötüye sardığın da, burayı boşaltıp bombalarlar.
    (A)-Durum öyle gözüküyor. Ordunun destek göndereceği yok. Onlar bizi düşünmüyorsa...
    (M)-Bizde kendi çaremize bakarız.
    (B)-iyi ama burda bir çok sivil var.Ne araba ne başka birşey var etrafımızda.Hep dağ ve tepe.Bu kadar insan nereye gidebilir? Gitmeyi deneseler bile büyük ihtimalle çoğu ölecek üstümüze gelen sürü yüzünden.
    (K)-Bak Emin onların umrunda değiliz,ve bu kesin bir karar değil. Belki sürüyü durdurabiliriz, belki de yardım gelir. Bilemiyoruz
    (B)-Sürüyü durdurmanın imkanı yok. Sürekli silah seslerine , insan seslerine gelecekler. Ustelik bu sürü kocaman ve arkasından gelecek olan başka sürüler olacak, gitgide buyuyecekler çünkü hepsi birbirinin peşine takılıyor. işte bu yüzden kimse düşmek üzere olan bir üsse yardım gönderip, kuvvetlerini tehlikeye atmaz.
    (B)-Buradan bir an önce gitmeliyiz. Başından beri gelmemeliydik. Kalabalık yerler beraberinde kalabalık sürüler getiriyor.
    (M)-Bak ben şerefli bir askerim. Bana verilen görevi ölene kadar yaparım. Eğer bana burayı savun derlerse ölene kadar savunurum.
    (K)-Ben Emin ile aynı fikirdeyim.En azından bu üsden bir kargaşa varken değilde herşey daha normalken gidebiliriz.
    (A)-Bu fırsatı değerlendirebiliriz.
    ···
  5. 80.
    +2
    Onlara henüz profesörle konuştuğumuzu ve ilacı anlatmamıştım. iste o an hepsini ikna edeceğim bir şey sürdüm ortaya.
    (B)-Bakın öğlen dışarı çıktım ve tesadüf eseri bir profesörle çarpıştım. Onunla biraz ayaküstü konuştuk ve ona fikirlerimi sundum. Hosuna gitti ve labaratuvar a beraber gittik. ilacın bitmiş olduğunu söyledi.Ben de ona tedavi fikirleri sundum. Beraber tartıştık ve galiba dünyayı kurtarabiliriz.
    (M)-Bak Mehmet kendine bir görev arıyorsan bu cehennemi korumaya çalışmayı değil, ilacı ve profesörü korumayı ve daha güvenli bir yere zütürmeyi tercih edebilirsin.
    (K)-Buradan kesinlikle gidiyoruz. ilaç olayı başka bir boyuta kattı. Eger anlattıkların doğru ise,ben senleyim.
    (A)-Senleyim.
    (B)-Peki sen Mehmet? Benle misin?
    (M)-Senleyim,ben hayatımı hep birilerini korumaya adadım.Bu yolda karımı, doğmamış evdımı, annemi, babamı arkada gözü yaşlı bıraktım. Bundan önce hayatımı dağlarda vatanı korumaya adadım.Şimdide seninle hayatımı dünyayı kurtarma yoluna adayacağım.
    işte o an Türk askerinin ne kadar yüce olduğunu bir kez daha anladım.Siz hiç vatan uğruna sevdiklerinizi ağlatıp, sıcak yatağınızdan çıkmayı tercih eder miydiniz?
    (B)-O zaman bugün akşam profesör ü buraya davet edeceğim ve oturup ne yapacağımızı konuşalım.
    (B)-Bu arada Gamze nerede?
    Geldiğinden beri birşey anlattığım için Gamze'yi unutmuştum. Simdi yokluğu kafama dank etmişti. Neredeydi?
    ···
  6. 81.
    +1
    Beyler bugün daha fazla part atamayacagim. Partlar aslında hazır. Final partı hazır fakat biraz uzatacagiz hikâyeyi sizin kararinizla. Fakat etkileyici bir final yapmak için çalışıyorum.Cok güzel partlar hazırladım. Yarin son kez gözden geçirip atmaya başlayacağım.
    ···
    1. 1.
      0
      Tamamdır limon. Beklemedeyiz.
      ···
  7. 82.
    +1 -1
    Mehmet biz geldiğimizde kimse yoktu dedi. Acaba nereye gitmişti? Odaya baktım ve eşyaları duruyordu. Dışarı çıktım ve gördüğüm kişilere Gamze’yi tarif edip gördünüz mü diye sordum.En son biri bana,30 dakka önce buralardaydı ve birini arıyordu galiba,bir yandan karnını tutuyordu diyince herşey daha da düğümlendi. Umutsuzluk içinde bir kaç saat aradım ve daireme döndüm. Bizimkiler bana Gamze 10 dakka önce geldi.Bir doktorun yanındaymış.Bu arada senle konuşmak istiyor noldu bize de anlat dedi Kerem.Bu sizi hiç alakadar etmez diyip Memati bakışı attım ve sustu. Gamze'nin odasına gittim. Girmeden önce kapıyı tıklattım ve müsaitsen girebilir miyim? diye sordum. Neticede bir kadındı.Gel senle konuşmak istiyorum dedi ve içeri girdim.
    (G)-Bak Emin bugün olanlarla alakalı konuşmamız lazım.Ben bu kıyametten önce uzun bir ilişkim vardı ve evlenecektim, yazın. Sana karşı birşeyler hissediyorum evet ama bunu yapamam.Ben hamileyim ve senle beraber olamam bu yüzden. Beni başkasının çocuğuyla birlikte kabullenebileceğine inanmıyorum. Lutfen beni anla.
    (B)-Seni her halinle kabullenebilirim. Aşk bir derya, seni hergün farklı sevebilirim. Saçların bir gül, seni hergün içime çekebilirim. Gözlerin bir mehtap,her gün doyamadan bakabilirim. Neden bana inanmıyorsun?
    (G)-inanmak isterdim ama yapamıyorum. Vakit gerek.
    Bir dakika sonra ölüp ölmeyeceğimizin belirsizliği varken, neden insanlar cevap vermek istemediği, üşendiği ve korktukları şeylere vakit gerek derler ki.Zaman gideni zütürür başka bir şey yapmaz. Tabii diyemedim bunları dıştan. Tamam dedim ve bizimkilerin yanına gittim.Ne kadar durgun olsamda hiçbir şey belli etmedim. Gamze’yi aramaya çıktığımda profesör ile de konuşmaya gitmiştim.30 dakikaya burada olacaktı ve konuşmaya başlıyacaktık.
    ···
  8. 83.
    +1
    Biraz mutfakta takıldım ve birşeyler atıştırdım. Kapı çalmıştı ve gelen profesördü. içeri aldım ve herkesle tanıştırdım. Profösör ilacın bittiğini ve en son kararlaştırdığımız gibi; ilacı gaz haline getirip, mutasyonluların dikkatini çekmek için belirlediğimiz noktalara kan paketleri atılacak ve oralar gaz bombası şeklinde o noktalara bırakacaktık. ilacın sıvı halı mevcuttu elimizde ve henüz gaz haline getirmişti profesör yardım lazımdı. Profösör heyecanla bizi susturdu ve dinlemenizi istedi.
    (P)-Bakın çocuklar bugün yetkili komutanların yanındaydım. Kendilerine ilacın bittiğini ve planı bahsettim. Fakat bu şartlar altında burada imkansızlıklardan dolayı yapamayacağımı belirttim. Kendisinden bizi Ankara’ya ana üsse zütürmesi için bir helikopter istedim. Helikopter tahsis edemeyeceğini, fakat helikopterin belirli bir noktaya kadar gidip bizi bırakabileceğini söyledi.Ana üsse durumları anlatıp yardım istedi. Ankara bize 2 araba eskort gönderecek bize eşlik etmesi için. Helikopterin bıraktığı noktada bizi onlar alacaklar.ve geri kalan yolları beraber gideceğiz.
    ···
  9. 84.
    +1 -2
    Helikopter yarın sabah saat 6 da güneşin doğması ile kalkacak. Yarın 5.30da hazır olun ve dışarıda bekleyin. Helikopter 7 kişilik. Ordu bize gerekli malzemeleri verecek yanınıza çok fazla şey almayın. Mehmet,Anıl, Kerem şimdi gidip cephane nöbetçi sine benim ismimi söyleyin ve izinimiz olduğunu söyleyin.Siz benim yanımda koruyucu olarak geliyorsunuz bu yüzden hazırlanın. Emin sen benimle iki dakika köşeye gel birşey diyeceğim.
    (B)-Buyrun sayın profesör?
    (P)-O kız kim ve bizle neden geliyor?
    (B)-Gelmesi kendisine bağlı izin verirseniz. Bize bir zararı olmayacaktır. Kendisi hemşire (aslında değildi yani bilmiyordum ama değildi büyük ihtimal ikna etmek için uydurmustum.)bize yararı olabilir.
    (P)-Tamam ondan sen sorumlusun. Dikkat et.
    Grubu topladık ve hazırlanmaya başladık.Ben ve Gamze hariç diğerleri profesörün dediği gibi cephanelige gitti.
    ···
  10. 85.
    0
    Beyler iki gündür neden part düzgün atmadığını merak etmişsiniz dir. Hikayeyi bitireceğim fakat telefondan yazıp giriyorum ve inci sözlük sürekli çöküyor.2 gündür doğru dürüst giremiyorum bı bendemi oluyor anlamıyorum kendi kendine çöküyor bağlanmıyor. Simdi bile 50 kere yenileyip girdim
    ···
  11. 86.
    +1
    Bu espiri üzerinden sonra yanından soğukca gittim, arkamdan geliyorum diye bağırdı.
    Neyse gittim oturma odasına biraz yatayım dedim.Çekyatta uzanırken içim geçmiş bı kalktım bizimkiler tam teçhizat hazır saat 5.20.Günaydın dediler konuştuk ufak sonra çantaları sırtlandık ve kapıdan çıktık helikopterin oraya. Profösör afferim erken geldiniz dedi ve 5.30.a.kadar bekledik. Helikopter havaya kalktı ve yolculuğa başlamıştık. Sessizce manzara bakıyordum. Usse giden zombi sürüsü 4 bir yanı sarmış geliyorlardı.iyi bir zamanlama ile bu olayı başlamıştık. içimden düşünürken alçalmaya başlamıştı. Sanırım gelmiştik. Helikopterden önce Mehmet ile Anıl indi sağa sola baktı. Konvoy gelmişti.Biz de indik ve profesör ile bizi zütürmeye gelen ekibin komutanı ile el sıkıştık. Yolculuk şuana kadar tehlikesiz sakın geçiyordu. Bütün yol umarım böyle geçer dedim ve erken kalmış olmanın verdiği uyku ile dalmışım.Ani bir fren ile kafamı koltuğa çarptım ve uyandım.Ne olduğunu anlamamıştım fakat bir sıkıntı vardı. Telsizden öndeki araç bilgi veriyordu. Onumuzde üsse doğru hareket eden bir sürü varmışn15 20 kişilik.Tam karşımızdan geliyorlardı.Ses çıkarırsak diğer sürüleri üstümüze çekebilirdik bu yüzden çatışmazdık. Komutan öndeki zırhlı araca yolu açmasını ezip geçmesini söyledi.

    Bizim olduğumuz araçta ben, profesör, Gamze ve Anıl vardı.Önümüzde ki araç çarpma sesleri ile birlikte harekete geçti ve ezerek aylaklaeı bize yol açtı.
    ···
  12. 87.
    +1
    Etraf ceset dolmuştu, organlar sağa sola. dağılmıştı.Ankarada ki üsse 4-5 sakatlik yolumuz vardı ve öğlen varacaktık. Fakat eğer bu sürü önümüze çıktıysa buna benzer bir sürü ortaya çıkacaktır. Hepsi birbirini takip ediyor sonuçta.1-2 saat yol katettikten sonra önümüzdeki araç durdu.Yol araçlarla kapalıydı.Ve 2 km uzaklıkta büyük bir sürü vardı. Araba ile önümüzdeki araçları itmeye başlasak çok ses çıkar ve üstümüze çekerdik. Artık geri kalan yolu yayan gitmeliydik. Arabayı hızlıca boşalttık ve gerekli olan herşeyi yanımıza aldık.ip şeklinde ilerliyorduk.Her birimiz arası 5m vardı.
    ···
  13. 88.
    +1
    Önümüzde ise 2 gözcü bizden çok ilerde gidiyor ve telsiz ile durum bildiriyordu.Şehir merkezinden çıkmış Ankara’ya giriş yapıyorduk. Yollar çok bomboştu.Önümüz de bir kasaba vardı ve orada konaklamaya karar verdik. Köyde büyük bir eve girdik ve yemek yedik. Biraz kendimize gelmiştik ve yol bomboşken köyde bir araç bulup hızlıca gitmemiz gerekiyor du.Köy meydanında 4 kişilik bir takım gönderdik araç keşfi için. Fakat traktörden başka bir şey bulamamışlar dı. Başka bir seçeneğimiz olmadığı için 3 kişi motora bindi ve biz kasaya geçtik profesörle. Anıl,Kerem ve Mehmet etrafımızda bir sürü varmı diye bakıyordu. Traktörün anahtarı biz ilk geldiğimizde üstünde ki cesetin elindeydi. Traktörü çalıştırmaya başladık fakat çok yüksek bir ses çıkarmıştı araç.Bu sesle uğultu sesleri yükseldi ve etrafımızdan aylaklar çıkıyordu bize doğru gelmekte olan. Anıl hemen kasaya atladı. Askerler gelen sürüye ateş açtılar. Traktör hareket etmek zorundaydı yoksa etrafımız sarıldığında çok geç kalmış olacaktık. Kereme ve Mehmet e seslendim. Kerem koşuyor bir yandanda gelen aylaklar a sıkıyordu. Kerem henüz yavaş olan traktöre yetişti ve kasaya tırmandı.Onu içeri çektik. Traktor hızlanmaya başlamıştı ve Mehmet binmemisti henüz. Mehmet’e bağırdım koş diye. Sürü Mehmet'i kıskaca alıyordu. Mehmet ben bağırınca bana döndü ve koşmaya başladı.Biz yardım ateşi açıyorduk fakat her saniye daha fazla oluyorlardı. Mehmet koşarken ayağı bir taşa takıldı ve yere düştü. Hemen.kalktı ve tekrar koşmaya başladı. Traktör hızlanmıştı. Mehmet yaklaşmıştı ve biz elimizi uzatmış onu tutmaya çalışıyorduk. Mehmet elimize doğru atladı ve tuttuk onu. Mehmet sürükleniyordu ve biz onu yukarı çekmeye çalışıyorduk.Bu Mehmet'in canını çok yakıyordu. Aylaklar üstümüze koşmaya başlamıştı. Mehmet’i yukarı çekiyorduk fakat ayaklarını çok hareket ettiremiyordu. Mehmet büyük ihtimalle düşünce ayağını indirmişti ve koşmaya başlayınca o halde ayağı zarar görmüştü. Mehmet’i bir kaç asker daha kolundan tuttu ve aylaklar tam onu çekecekken içeri çekebildik.
    ···
  14. 89.
    +1
    Beyler okuyan var mı el Omar burdamisin kanka. Kusura bakmayın 2 gündür aktif yazamıyorum fakat acısını çıkaracağız. Alın size mega part. Yarin öğlen 12 3 part atacağım haberiniz olsun kontrol edin.

    Durumlar çok kötüydü fakat iyi sıyrılmıştık. Mehmet’i hemen yatırdık ve ayağını sardık bandajla. Ayağı bayağı kötüydü.Bu halde yürüyemez di çok belliydi.Onu üsse kadar idare etmeliydik. Aylaklar arkamızdan koşuyordu fakat bizi yakalayamazlardı. Traktör yüksekti ve hem söför yeri camlarla kapalıydı hem de biz kasadaydık. Traktörün benzini bitene kadar devam ettik yola. Ankara'nın merkezine doğru girmiştik ve artık meydan çarşı gibi bir yerde olduğumuzu anlamıştım.Bir evin içine girip dinlenmeliydik. Açık bir dükkan kapısı gördüm ve Mehmet i koluma taktım ve hepimiz dükkana girdik. Gazete kağıtları ile kapalıydı dükkan camları. Kapıyı kapadık ve Mehmet'i orada ki bir sandalyeye oturttuk. Dükkanda içki vardı. Mehmet’e isterse acısını alkol ile azaltabilrceğimizi söyledim. Kabul etmedi. Zaten kabul etmesini beklemiyordum kendisi çok muhafazakar dı. Kaç gece kalkıp namaz kıldığını görmüştüm. Dükkandan bisküvi aldım bir iki tane ve yemeye başladım.Çantamızda erzak vardı fakat yemek yapacak kadar vaktimiz yoktu. Askerlerle dükkan dan bir kaç şeyler atıştırmalık aldık ve yedik.Biz tam hazırlanırken çığlık sesleri yükseldi.Bir erkek sesi siz gidin diyordu. Gazetenin yırtık olduğu bir bölümden baktım ve 8-9 kişilik bir sivil grup vardı.Bir sürü onları koşarak takip ediyordu ve öndeki bir erkek elindeki balta ile arada bir dönüp vuruyordu aylaklara. Sivil grup çelik bir kapılı bir depoya doğru yönelmişti. Ondeki adam onlara zaman kazandırıyor du kendisini feda ederek. Onlara yardım etmeliydik. Hemen komutanla hazırlandık.3 yan dükkanda bir nargile kafe vardı 5 katlı, aslında kafe 2 kattı fakat üstünde başka kafeler ve restoran vardı ve aynı merdiven ile çıkılıyordu..ilk önce bütün tezgah lari ve masaları dükkan kapısının önüne barikat olarak koyduk. Askerler tam teçhizat bizi korumak için biz dışarı çıktığımızda koruma ateşi açacaklardı ve bize doğru gelen aylakları indirecekler di.Hemen raftaki bütün alkolleri aldık ve çantaya koyduk.Bir tanede çakmak aldım.

    3 den geri saydık ve hemen tezgâh üstünden atladık askerler ise camları kırıp tezgahları arkamızdan kapıya doğru ittiler. Barikat hazırdı ve bize doğru gelen aylakları indiriyorlar dı. Baltalı adam hariç sivil grup depoya girmiş ve kitlemişlerdi. Hemen adama seslendim ve aynı zamanda el işareti ile onu bize doğru çağırdım. Takip et diye bağırdım ve bize doğru karşı sokaktan koştu. Butun sürü bize yönelmişti fakat askerler sayesinde bize en yaklaşan 30 m ötemizde ölüyordu. Hemen kafeye girdik ve 2.kata çıktık.ilk şişeyi oradaki 2 sandalye üzerine döktük ve sokağı 2 ye ayıracak bir şekilde tam ortaya fırlattık. Sokak dardı fakat 2 sandalye ile iş bitmezdi. Zippo çakmağı yaktı komutan ve sandalyeleri attığımız yere doğru fırlattık. Bende bir dandik çakmak daha vardı yedek olarak. Sandalyeler alev aldı ve sokağın ortasında öylece yanmaya başladı. Simdi ise kafedeki bütün şeylere içkiyi döküp sonra sokağı kapatacak şekilde yanan sandalyelere doğru beraber güçlü ce fırlatıyorduk. Sokağı tamamen ateş le ortadan ikiye ayırmış tık. Telsiz ile komutan askerleri buraya çağırdı ve üst kata mevzilendik. Sokağı ikiye bölmüş tük üstten gelen sürüyü durdurmuştuk fakat sesleri duyan diğer sürüler ile sokağın iki tarafından akın ediyorlardı.Alt taraftan gelen szombiler içinde ateşten bir barikat kurmalıydık. Bütün koltukları üst kattan aşşağı atıyorduk. Fırlatabileceğimizi fırlatıyorduk fakat çok ağır olanları direk balkondan 2.kattan aşşağı sürükleyip atiyorduk. Bize ateşten geri kalan kısım için çok dar bir geçit kalmıştı fakat bir süre kimse aşamazlardı o alevleri. Hemen baltası olan adamı o deponun önüne gönderdik.2 tarafı alevlerle kaplıydı fakat hızlı yürürlerse o dar alev geçidinden geçebilirlerdi. Hemen gitti ve içerideki gruba seslendi. Grup kapıyı açmaya çalıştı fakat kapı sıkışmıştı.

    Hemen baltasını araya koydu ve kapıyı bütün gücüyle zorladı. Dumanlar yükseliyordu hızlı olması lazımdı. Yoksa o sıcaklıkta ve dumanda ölürlerdi. Geri kalan alkollerle önceden yaptığımız gibi diğer sokaklarıda birleşim yerlerini Molotof yapıp kapadık. Sonra ise alev çemberine hapsolmuş hareket edemeyen sürünün üzerine molotofları attık.O ara alev yayılmaya başlamıştı sokakta.Pek yanacak birşey yoktu. Sokaktaki kahve ve restoran ların sokaktaki masaları yanıyordu. Baska yanacak pek birşey yoktu. Büyük bir yangın çıkmazdı hızlıca çünkü hava bozuyordu ve yağmur yağacak gibiydi. Güçlü bir yağmur yağarsa sönerdi alev.Bu sayede sürü de serbest hareket edebilirdi. Yagmur yavaş başlamıştı fakat birden dolu gibi hızlıca yağmaya başladı.O ara adam hala baltayla kapıyı zorluyordu. Hızlı olması lazımdı. Kapı sonunda açıldı ve sivil grup bize doğru koşmaya başladı.2.kata geldiler hepimiz beraberdik. Alevi körükleyip zaman kazanmak için geri kalan içkileride stratejik bölgelere attık. Alev şiddetli yağmura rağmen bu sayede dinç duruyordu bir süre daha fakat bu yaptığımız hareket yüzünden yangın bizim bulunduğumuz kafeye kadar sıçramıştı. Kafede yanmaya müsait çok şey vardı ve üstüne kafenin kendi barı gibi bir bölümü vardı ve içki doluydu. Büyük bir yangın çıkacaktı hızlıca buradan çıkmassak. Dısarı çıkamadık çünkü hem alevler arasında idik hemde sürü tarafından kıstırılmıştık ve çok büyük bir suruydu. Hemen bir üst kata doğru koşmaya başladım ve merdivene varınca hızlıca merdivenleri çıktım. Herkes beni takip ediyordu birşey demeden. Hızlıca bütün katları çıktım. Terasa varmıştık. Aslında terasda bir restoran vardı ve üstü kapalıydı ama diğer binaların terasına atlayabilecek bir mesafe ve açıklık vardı. Sırayla hemen diğer binanın terasına geçtik. Etrafa bakıyordum ve aklıma güvenlik merdiveni olmalıydı felaketler için. Binanin terasına tur attım ve yangın merdiveni ni buldum fakat kilitliydi terasla birleşen kısmı. Baltayı aldım ve güç bela kapıyı kiliti kırdım. Hemen merdivenden inip ara sokağa geçtik. Aylaklar bizi farketmemişti.Bir araç bulmalıydık.O sıra ara sokaktan çıktık ve bir durağın dibine çıkmıştık.Bir minibüs vardı kapısı açık fakat içi boştu. Anahtara baktım fakat üstünde yoktu. Etrafa hemen dağıldık söförü bulmak için. Bakıyordum etrafa fakat tek aylak bile yoktu.

    Umutsuzluğa kapılmıştım.ve ölüm yakındı bir nefes kadar hızlı olmalıydık. Askerlerden biri buldum diye bağırdı. Söför kılıklı bir aylaktan cebinde çıkmıştı anahtar. Zaten tesadüfen orada olan tek aylak oydu. Sivillere sordum hiç minibüs sürmeyi bilen varmı diye. içlerinden biri minibüs şoförü çıktı ve hemen atladı araca. Bindik ve haritayı açtık. Koordinatlara baktık ve üsse doğru hareket etmeye başladık
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Buradayim.
      ···
    2. 2.
      0
      Devam panp. Bu part sardi.
      ···
      1. 1.
        0
        Yeni part girdim panpa
        ···
  15. 90.
    +1
    Arkamızdan koca bir sürü geliyordu fakat her geçtiğimiz sokak sonu molotof atarak sürüyü neredeyse bitirmiştik. Biraz uzandım arka 4 lüde.

    Minibüsün sağa sola çarpması ile başımı vurarak uyandım. Gözlerimi açtığımda önde şoförle oturan komutanın boynunun yendiğini gördüm. Herkes çığlık çığlığaydı. Minibüs yan devrilmişti. Minibüsü kullanan şoför ısırılmış ve yolda dönüşmüştü.Yan devrilmiş arabada eğilerek ayağa kalktım. Kerem baygın yatıyordu kafası kanıyordu. Anıl ise onu kaldırmaya çalışıyordu. Gamze’ye baktım ve yerde uzanıyor olarak gördüm.Çığlık atıyordu üstüne bir aylak geliyordu. Başım ne kadar dönsede minibüs koltuğuna saplanmış baltayı gördüm ve hızlıca çektim.Çekerken yere düşmüştüm. Aykak Gamze’nin üstüne atladı. Gamze omuzundan itiyor fakat gitgide gücünü yitiriyordu.
    Kendimi zorlayarak kalktım ve baltayı elime geçirdim. Hemen önümde ki aylağın boynuna geçirdim ve kafası uçtu, balta ise minibüse saplandı. Bütün kuvvetimle çektim baltayı ve Gamze in üstündeki zombiyi ayağımla üzerinden ittim ve baltayı anlına geçirdim. Kafası ikiye ayrılmıştı. Gamze kanlar içinde ağlıyordu. Fakat kanın aylağın kanı olduğunu farkedince ağlamayı kesti. Anıl Kerem'i uyandırabilmişti ve omuz omuza girmiş minibüsten çıkmak için yürüyorlardı. Gamze yi kaldırdım kucağıma aldım ve dışarı çıktım.O anda silah sesi duydum ve aklıma hemen Mehmet geldi. Mehmet ayağı kırılmadı ise kesinlikle şimdi kırılmıştı ve ayağa kalkıp tek yürüyemez di.içeri daldım ve içeri 3 aylak girmişti ve sivilleri yiyorlardı. Silahsız olanlar kendini koruyamamıstı. Kalan son iki sivilede sürünerek gidiyorlardı aylaklar. Baltayı elime aldım ve kavradım. Sürünen zombinin üstüne çıktım ve omuzuna salladım baltayı. Kolu kopmuştu. Birdaha kaldırdım ve hemen baltayı ensesine geçirdim. Ensesi ikiye ayrılmıştı. Diğer aylak Mehmet e koşuyordu ve Mehmet o ara şarjör ü bitmiş çarpışma esnasında cebinden düşen şarjöre uzanmaya çalışıyordu.Ben baltayı saplayana kadar Mehmet i ısıracaktı. Aylağa yaklaşmadan elimde baltayı kuvvetlice tuttum ve yürüyen aylağın sırtına attım. Aylak yere düştü ve balta sırtına saplı kaldı. Aylak ona rağmen Mehmet’in ayağını tutmuş ısıracaktı. Mehmet o sırada şarjöre ulaştı ve hemen tabancaya taktığı gibi aylağın kafasına üç el ateş etti. Kalan sivillerle Mehmet’i tutarak dışarı taşıdık. icerden birkaç çantamızı hızlıca kurtardık ve ben ve bir erkek sivil Mehmet i omzuna girip yürümeye başladık. Anılda diğer siville Kerem i koluna girmişti. Araba patlayacaktı yanıyordu ve biz uzaklaşmaya çalışıyorduk. Arkamızdan sürü geliyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 91.
    +1
    -FiNAL-

    Bahçeli bir ev gördüm 2 katlı. Eskiydi ama şuan oraya sığınabilirdik. Gruba oraya doğru koşmalarını söyledim. Anıl Kerem’i sırtına almış koşmaya çalışıyordu. Bende Mehmet\'i omzuna sıkıca girdim ve Mehmet e dişini sıkıp tek ayakla koşmaya çalışmasını söyledim. Daha da hızlanmıştık.Önden giden siviller bahçe kapısını açtı ve biz girince hemen kapadılar. Mehmetl ile Anıl’ı bir köşeye oturttuk ve bahçedeki kanepeleri, mobilyaları kapının önüne yığıp çengeli çektik. Evin kapısını kırdık ve içeri girdik. içeride odaları tek tek gezerken misafir odasında 2 ceset ve bir aylak vardı.Çok yorulmuştum bir elimde balta bir omuzum da Mehmet koşmuştuk ağır kazaya rağmen.Ama silahımı kullanıp mermi harcamak istemiyordum. Baltayı 2 elimle tuttum ve ıslık çaldım.

    Beni fark eden aylak kalktı ve üstüme koşmaya başladı. Baltayı gerdim ve tam menzilime girdiği anda boynuna sapladım. Tedbir amaçlı cesetlerin kafalarını da kopardım ve odanın kapısını kitledim. Keremi ve Mehmet’i hemen bir kanepeye uzattık ve ağrı kesici verdik çantadan çıkarıp. Keremin kafası kanıyordu bandaj ile sardık. Mehmetınde bacağını sarmıştık.Şöförün ısırıldığını nasıl fark etmemiştik?Bu hata biz ve 2 sivil haricinde bütün ekibin ölmesine mal olmuştu.Ne kadar minibüsten herkesi çıkarmaya çalışsam da peşimizde sürü varken ve araba yanarken anca bizim ekibi ve 2 sivili kurtarmıştım. Geri kalanlar ya yem olmuş yada yanmıştı arabada. Profösör cam parçaları içinde ölmüştü ve bana ölmeden önce tedavi için gereken ilaçlar in olduğu çantayı ve gerekli talimatlar ve kılavuz için dosyaların hangi çantada olduğunu söylemişti.Şimdi o çantalara bakıyordum ve dosyalar yerindeydi. Fakat ilaçlardan çoğu kırılmış bir iki tane kapsül kalmıştı.

    Anıl üsse ulaşıp durum. bildirmişti.Üs çıkan yangından, patlamadan ve dumandan konumumuzu neredeyse bulmuştu. Etrafta konum bildirecek bir tek ilkokul vardı. Namık Kemal ilkokulu nu kullanarak koordinat verdik.20 dakika içinde bizi almaya bir helikopter gelecekti. Fakat helikopter okulun bahçesine inecekti. Evin önünde olan koca sürü bahçe kapısını kırmış evin kapısına vuruyordu.

    Emin ile Anıl hemen o evdeki mobilyaları kapının önüne çektiler ve bizi arka bahçeye çıkardılar. Kapının önüne molotof attıEmin ve mobilyalar tahta kapı ile yanmaya başladı. Arka bahçe küçük fakat uzun ve kalın duvarlı bir mimariye sahipti. Emin hemen Anıl'ı destekledi ve duvara çıkardı. Sonra Emin bana seslendi ve beni destekledi ve zıpladım. Anıl elimi tuttu ve çekti okula doğru giden ara sokağa çıkmıştım. Benden sonra siviller çıktı ve beraber bekliyorduk ifadesiz bir korkuyla. Kerem\'ide çıkardılar ve üçümüz birbirime kenetlenerek sokak sonuna doğru koşmaya başladık.Ben sokak sonuna kadar Kerem e yardım ettim ve sokak sonuna varınca koşarak arka bahçenin duvarına koştum. Emin Mehmet i çıkaracağını ve hızlı olmasını söylüyordu. Anıl ise hadi çabuk sürü kapıyı kırdı yarı yananlarla beraber üzerinize geliyor dedi ve bağırdı.
    (M)-Emin ben bu ayakla daha fazla dayanamam.ve bu duvardan çıkmam imkansız. Seni bütün kuvvetim ile duvara çıkaracağım.
    (E)-Hayır bu olmaz buraya kadar beraber geldik beraber gideceğiz. Seni bırakamam!
    (M)-Ben bir askerim ve en büyük görevim başkaları yaşasın diye kendimi feda etmek. Butun hayatım boyunca bunu yaptım ve şimdi dünyanın kurtuluşu için kendimi tekrar feda etmekten onur duyacağım.Git hadi çabuk!
    Emin ağlıyordu fakat duvarın üstüne çıktığını gördüğümde Mehmet’in artık bizimle olamayacağını anlamıştım.

    Mehmet son kurşunları ile gelen aylaklara ateş püskürüyor du.Mehmet bağırdı hakkınızı helal edin diye. Hepimiz.helal olsun dedik ve Mehmet sonunda yamyamlara yem oluyordu. Mehmet’in acı dolu inlemeleri yankılanıyor du.Galiba canlı canlı yenilmeye dayanamadı ve son bir kurşun kafasına sıktı ve inleme sesleri kesildi. Emin\'le ben ağlıyorduk ve birbirimize sarıldık. Hemen ara sokağın sonuna doğru koşmaya başladık ve caddeye çıktık. Caddeden karşı ya geçerken evin önündeki sürü bizi gördü ve bize doğru yön değiştirdi. Hemen okulun bahçesine girdik. Helikopter varmıştı neredeyse alçalıyordu fakat gözü dönmüş sürü üstümüze koşuyordu. Emin koşarak okulun bahçesine kapısını kapadı ve sırtını kapıya yaslayarak kapının açılmasını önlemeye çalışıyordu fakat bu uzun sürmeyecekti. Helikopter alçalmaya başladı. Emin’e doğru bağırmaya başladım koş diye.Ama o biz helikoptere güvenli ve zamanında binelim diye kapıyı tutuyor bütün gücü ile ve Anıl'a sesleniyordu. Anıl'a ilaçların ve talimatların olduğu çantaları söyledi ve açıklama yaptı. Helikopter inmişti ve biz sırayla içeri atlıyorduk. Emin Gamze diye bağırdı bana bakarak. Hemen ona döndüm ve seni seviyorum dedi bana bağırarak. Lütfen kendine dikkat et seninle elbet buluşacağız diye bağırdı. Helikopterden bağırdım ona doğru:
    Bende seni seviyorum sevgilim. Elbet bir gün buluşacağız!

    Evin arka bahçesine çıktığımız yere kadar olan kısım Emin in günlüğünde yazıyordu. Geceleri arada onu izlerdim hep masa lambasını açıp bir deftere bir şeyler yazardı.Ve günlük bitene kadar olan kısmını sizinle paylaştım günlükten bakıp yazarak. Fakat günlük arka bahçeye biz çıkmadan önce bitmişti ve bende oradaki şahitliğim ve varlığım ile devam ettim sizinle paylaşmaya.Ben Gamze.Bu kitabı gelecek nesillerin dünyanın nasıl kurtarıldığını öğrenmesi için yazıyordum. Mehmet’in ve Emin\'in ve geri kalan diğer kahramanların kendini boşuna feda etmediğini yeni nesile aktarabilmek için.O günden bugüne 2 yıl geçti ve biz helikoptere bindikten sonra üsse gittik. Oradaki diğer bilim adamlarına ilacı notları ve talimatları teslim ettik. Hükumetler ne kadar kara gücünü yitirsede , hava ve deniz güçleri ilk zamanki gibiydi.Bu sayede tedavi hızlıca Emin’in fikri ile gerçekleştirildi. ilaç 1 yıl boyunca üretildi ve çoğaltıldi.1 yıl içinde ise bütün hükümetler birleşip beraber operasyon yürüttüler ve dünyayı bu mutasyonlulardan temizlediler. Bütün bunlar koca bir 2 yıl sürmüştü.2 yıl geçmişti en baştan beri. Dünya şuan hala berbat bir durumda fakat virüs ve etkenleri temizlendi. Simdi ise tekrardan hayat kurulmaya başlandı. Dünya eski halini alıyor. Anıl ve Kerem ise üstün başarılarından dolayı çok yüksek makamlara terfi ettiler ve ödüller aldılar.Ben ise dünyanın en büyük kadın kahramanı seçildim. Oysaki hiçbir şey yapmamıştım. Hiçbir şey yapmadığımı kanıtlamak için de bu kitabı delil gösteririm.Ben Emin, Mehmet ve diğer kahramanlar yanında hiç bir şey yapmadım. Dünya onlara hep minnettar kalacak onlar bir kahraman.

    -SON-
    Tümünü Göster
    ···
  17. 92.
    +1
    Hikaye bitmiştir yorumlarınızı belirtmenizi rica ederim. Bundan bir hafta sonra yeni bir hikâye serisi sizlerle birlikte olacak fakat önceden kafamda kurup dinlenmem lazım. Buraya kadar okuyanların hepsine destek verenlerin hepsine teşekkür ederim. Takipde kalın beni yeni hikayeler ile çok yakında karışınizda olacağım.
    ···
  18. 93.
    0
    Dostlarım görüşlerinizi özelden mesaj atarak belirtebileceğiniz gibi buradanda belirtebilirsiniz. Sonuçta bu hikaye ciddi anlamda yazıp bitirdiğim tek hikayeydi. Görüşlerinizi,final i nasıl olduğunu, ekgiblikleri ve açıkları veya nasıl olmalıydı gibi konuları yazmanızı rica ederim.
    ···