/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +16 -1
    up up up.
    takip eden var mı panpalar
    ···
    1. 1.
      +1
      yaz panpa yaz okuyoruz 6 saat oldu hadi
      ···
    2. 2.
      +1
      Lan yazsana amk
      ···
  2. 27.
    +22
    furkan dönüp yarın ola hayrola dedi. Eyvallah dedim ben de. biraz oturup havadan sudan, karıdan kızdan boş muhabbetlerden sonra uyumaya karar verdik. pencerin kenarından göz ucuyla dışarı izliyordum.

    Eskilerden bilen olur lüküs deninlen tüpe takılıp ortamı aydınlatan yani bir nevi lamba görevi gören aydınlatıcı vardır. Barakada elektrik olmadığı için ve tüpü tasarruflu kullanmak için yatarken tümüyle kapatmıştık.

    Dışarısı zifiri karanlık... bulutlar ayı kapatmış, rüzgarın çıkardığı vuuuv sesleri ile ortama tam bir mistik hava katıyordu...

    tam uykuya dalacakken dışardan bir sesler duydum... furkanla çakır çoktan uyumuştu.. bir an irkilip çakırı dürttüm. Durumu anlattım. Çakır bir göz atalım deyince kapıdan etrafı yokladık. Furkan hâla uyuyordu.

    Dışarıdan gelen sese herhangi bir anlam verememiştik. Aslında pekte önemsemedik.

    Rüzgar etraftan birşey uçurmuş be barakaya vurdurmuş olabilirdi... Neyse biraz zorlansam da gece 3 ten sonra dalmışım.

    Furkan uyandırdı... Çakır da sobanın dibinde kalan közlerin üzerine ince odun parçaları atarak tekrar tutuşturmaya çalışıyordu.. Sabah saat 6.30 civarı olmuş ama etraf henüz aydınlanmamıştı.

    Elimi yüzümü yıkayıp şiselere depoladığımız suyu çaydanlığa usulca koydum. Güzel bir kahvaltı yapacaktık...
    ···
  3. 28.
    +8
    *** Karaoba kırsalı 2.gün ***
    ···
  4. 29.
    +15
    Tüm hızıyla kahvaltı yaptıktan sonra keyif sigaralarımızı ateşledik. Sobanın başına yanaşıp birer bardak çay daha doldurduk. Yavaşça yudumlarken furkan; derviş abinin yanına uğrar mıyız diye sordu. Beyler gözlerim fal taşı gibi açıldı o anda; derviş kim amk? bu binler kendi aralarında bir şeyler döndürüyordu.. artık bundan emindim. Çakıra dönüp derviş kim dedim. Diğer köyden bir adammış o da. kazı alanın ilerlerinde tek başına ara ara kazı yapıyormuş. iyi dedim napim. Furkan da denk gelirse yakınlarda çay molasında konuşuruz dedi.

    Neyse ekipmanları yüklendik, malzemeleri yiyeceğimizi her seyi ayarladık. ilk günde mağaraların olduğu yerde öğleden sonraya kadar işaretlerin durumuna göre ufak çaplı kazılar yapacaktık. Barakadan çıktıktan sonra yaklaşık bir km ötede mola verdik. yine yaklaşık bir km daha yolumuz kalmıştı. Furkan bazı gömülerin özellikle korunduğundan bahsediyor, çakırda gözüyle onaylıyordu. Ama ben de onun için kitap var dedi. Barakadaki 8 10 sayfalık arapça metinlerin olduğu kitaptan bahsediyordu.

    Anladığım kadarıyla gömı bulunması durumunda korunan heykel, altın gibke vs için o kitaptan yardım alınacaktı.

    Nasıl yapacaksın diye sordum. Zamanı gelince görürsün dedi çakır... Belki de o zaman hiç gelmyecekti, çünkü kazıda her zaman bir şeyler çıkmaz. bu olaylarda, çakır gömü ve çıkarma işleri ile ilgilenecek, Furkan işaret ve yer bulumuna bakacaktı ve ben de ne amaçla geldiğimi zaten biliyoruz. Tamamen keyif muhabbet.

    Tekrar yola çıkıp kazı alanına vardık. Bdn oturup çakırla muhabbet ediyorum. Furkan dikkatle etrafı inceliyor, işaret vb şeyler arıyordu.
    ···
  5. 30.
    +9
    Usulca çakırın ağzıdan laf almaya çalışıyordum. Kitap tam olarak ne işe yarayacak? Gömü bulursak anında neden çıkartmıyoruz da kitapla uğraşacağız gibi sorularla bunaltınca bana döndü:

    - Kardo bir zamanlar bu işlerle uğraşan çok sevdiğimiz biri bana bunu özellikle verdi. dedi.

    Kitap bir türk vekf midir nedir öyle bir görev görüyormuş, yani orta dereceli tılsımlı bir yerde cinlerden falan korunmaya yarıyormuş.

    Aslında bakarsan bana çok saçma ve mantıksız geldiği için cinler gelse yine olacak olur falan dedim.

    Çakır konuşmaya devam etti;

    -Eskiden insanlar teknoloji ile pek içli dışlı olmadıği içi yapacak birşeyleri yoktu. Bu nedenle sürekli dünya dışı varlıklarla iletişim kurmaya çalışırdı. Bir noktadan sonra bu olay sıradanlaştı. Müslüman, hristiyan ne olursa olsun bir şekilde iletişime geçildi.

    Zamanında bu kazı alanlarında bir çok milletten insanlar yaşamış. Savaş, göç, inanç vb gibi nedenlerle yaşadıkları yerleri değiştirirken değerli eşyaların bir kısmını gömmek zorunda kaldılar ve başlarına nöbetçi dikerek...

    - Nasıl yani nöbetçi?

    -Altınları değerli eşyaları gömdükten sonra dünya dışı varlıklarla iletişime geçip bir süre nöbet tutulması istendi. işte bu kitap bu gömülerden birisini bulursak, bunu çıkarmamız için bir anahtar...
    ···
  6. 31.
    +12
    Sol üst cebinin üstünden çıkardığı kitabı en arka sayfasından kısa bir arapça cümle söylemesi ile tüylerim diken diken oldu... Ne dedin dedim...
    sadece gülümsedi... Tam o sırada furkan seslendi. Hızlı adımlarla yanına giderken sen bekle dedi çakır. Ben de öyle bir dünya yok dedim ve beraber yanına gittik. Furkan işaretler konusunda epey uzmandı. Belli işaretler gömü yerini, batısını doğusunu vb gibi yönleri hatta gömünün tam olarak nerede ve kaç metrede olduğunu bile gösterebiliyormuş.

    Cebinden çıkardığı bir çakıyla işaretli taşın bir kısmını kazıp doğuya doğru gitmemiz gerektiğini söyledi.
    ···
    1. 1.
      +1
      Biraz seri yaz millet sıkılıyor
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        bu hikaye 12 günde bitecek... Yazabildiğim kadar hızlı yazıyorum kardeşim. Başlığı takibe ekle entry gelince bakabilirsin. Sabırsız biriysen tümüyle bittikten sonra okumanı tavsiye ederim.
        ···
      2. 2.
        +1
        12 çok değil mi
        ···
  7. 32.
    +7
    Yaklaşık 200 300 metre doğuya doğru gidip, mağara ve taşları inceleye koyulduk. Furkan toprağın üzerine eline aldığı odun parçası ile 3 tane işaret çizdi.. ilk iki işareti gösterip bu ve buna benzer işaretler bulmamız gerektiğini söyledi.

    Furkana dönüp peki bu 3. işaret ne dedim.
    Çakırla furkan göz gelip gülümsedi...

    - Bu işaret varsa benim olayım biter, Çakır arar bulur artık gerisini ben o konulara pek giremem dedi. Hasgibtir dedim... belli ki tılsımlı dedikleri işaretti o. Epey aramalardan sonra herhangi birşey bulamadım.

    Furkanla çakıra seslenip yemek yiyelim devam ederiz deyince onayladılar...

    Güzelcd odun toparladık, taşlardan ocak yaptık. Çayımızı odun ateşinde demledik. Mememen yaptık yedik hava kararmadan dönmeliydik barakaya dönmeliydik fakat çakır biraz daha arama yapalım yemekten sonra deyince tamam dedik...

    Beyler olayların bir kısmı burada başlayacak. inanın bizzat şahit olduğum bir olay var. Bu çakır efendi dağda kendi başına yetişmiş bir zeytin ağacı bulup dalından bir parça keserek aparata dönüştürdü.

    Y harfi şeklinde ucu ilerde internette sağda solda görmüşsünüzdür belki su bulmak için ağactan birseyler yapıp saga sola gidiyorlar mal gibi oyle birsey.

    Çakıra ne bu dedim. Bu gömünün olduğu yöne doğru zütürebilir dedi. Güldüm amk böyle birsey olabilir mi?

    Bir dal parçası altın mı bulur gömü mü bulur amk dedim...
    ···
    1. 1.
      +1
      Yaz lan yaz
      ···
    2. 2.
      +3
      dedem de ağaç dalı ile define arıyordu yıllar önce bize işaret ettiği bir yer vardı tabi biz giblememiştik bu sene makine girdi oraya ve bir küp altın bulunduğu dedikosu kulagıma geldi amk. ilginç ama gerçek.
      ···
  8. 33.
    +8
    Çakır sağa sola ufak adımlarla gidiyor. Furkan işaretler aramaya devam ediyor ben de memlekketten getirdiğim tütünümü yavaşça sarıp onlari izliyordum. En çok çakıra gülümseyerek bakıyordum.. Çünkü bir dal gömü falan bulmaz amk. Tamamen saçmalık..

    Sigaramı ateşledim, furkanı çağırdım biraz dinlen gel dedim. ona da sardım bir tane çay doldurduk ve furkana dönüp bu ne saçmalıyor dedim.

    Furkan bana kan grubun ne diye sordu.

    Bir an oluşan sessizliğin ardından 0 pozitif dedim. amk ne kanı ne grubu ne saçmalıyorsun dedim.

    0 pozitifse iyi o zaman görürsün dedi. o çubuk işe yarar dedi. Anlaşılan furkan da böyle saçma bir şeye inanıyordu...
    ···
    1. 1.
      +1
      dedemin kan grubu a pozitif ama konularda çok iyi bencr bunun kan grubu ile alaksı yok
      ···
  9. 34.
    +11
    Furkan çakır ve ben farklı zamanlarda farklı yerlerde ve farklı kişilerle de define arayışları yapmıştık. ama kan grubu, değişik işaretler bunun gibi saçmalıklara ilk defa şahit oluyordum.

    Furkana döndüm sordum;

    - O çubuğun işe yarayacağını düşünüyorsan çok safsın kardeşim.

    + Yarar. eminim bundan.

    - Nasıl bu kadar eminsin amk. Al çubuğu sen de yap o zaman. haa anladım arapça falan biseyler mi okuman lazım yoksa. Sen de bilmem dersin olmuyor dersin dmi. Tamam cinler falan böyle işler olur gömülerde ama çubukla olmaz bu iş kardo. Bana bilimsel yanını söyle de inanayım.

    pek birşey söylemedi. ama sadece inançlıydı. Belli ki çakır efendi kandırmış bulunur böyle diye.

    Furkan çakır a bağırıp gel oturalım biraz dedi.

    çakır gelince noldu buldun mu deyip güldüm. Kutsal çubuk işe yaramıyor herhalde?!
    ···
    1. 1.
      +1
      rez panpa devam
      ···
    2. 2.
      +1
      Rez bro yazda okuyalım
      ···
  10. 35.
    +11
    Aslında yarıyor dedi Çakır... ve buldum da sanki, ama furkan işaretleri tam ayarlayıp güzel bir yer tespit ederse o şekilde nokta atışı ile kazı yapalım dedi...

    buldun mu??? Şaka mı yapıyorsun hem de çubukla mı ? Ne şaçmalıyon amk dedim. Ayrıca kan grubum, çubuk vs bunlar ne ? Nereye bağlayacaksınız olayı. Sıfır pozitif olunca ne iyi oluyor deyince Furkan göster dedi Çakır\'a...

    Hoop bir dakika vücudumun herhangi bir yerinden kan falan çıkartmam böyle bir şey düşünüyorsanız gibtirin gidin dedim...

    Bu binler birbirne bakıp gülümsedi. Furkan Çakır a dönüp bilimsellik istiyormuş anlatsana dedi...

    Çakır başladı konuşmaya;

    bak tarsusi; Daha önce afrika da su bulan türk adam diye bir sey duydun mu? Afrika da belli başlı köylerde su bulup burayı kazın çıkar falan diyor.

    hayır duymadım öyle bir şey...

    Bak kardeşim. Kan grubu sıfır pozitif olanların yaydığı enerji ile çubuk yön bulur... Yer altında olan maden, su, demir, altın herşey bir şekide gaz çıkartarak yer yüzüne doğru çıkar. Bu çubuk, kanı sıfır pozitif olanarın yer yüzünden çıkan gazlara doğru yöneltir. istersen dene???

    Çubuğu aldım, tutuş şekillerini gösterdi. Daha çubuğun hareket ettiği yere zütürdü ve burada denememi söyledi.

    Böyle bir şeyin mümkün olamayacağını defalarca söylesem de denemekten bir şey olmaz diye çubukla sağa sola mal gibi dolandım...

    Çakırla furkan oturdu beni izliyordu. Çakır bağırdı;

    - Tarsusi, minimal hareketleri hisset, yavaş adımlarla çubuğun zütürdüğü yerde dur. Eğer çubuk seni benim biraz öncd baktığım noktaya zütürürse oraya 3 tane yuvarlak taş koydum görürsün dedi...

    inanamıyordum beyleeeer... soğuk soğuk terledim. çubuk gerçekten işe yarıyor beni bir noktaya çekiyor gibiydii...

    Hasgibktir... gerçekten hissedebiliyordum yönleri kendimi korkarak çubuğa dala her ne gibimse ne yaptıysa zeytin ağacından ona bırakmıstım...

    Dakikalar sonra durdummm. başımı yere çevirince beynimden kaynar sular dökülmüş gibi oldu... evet o 3 tane taş orada duruyor...

    işe yariyordu... Peki bu bir sihir mi? Nasıl olabilir böyle bir şey...
    ···
    1. 1.
      +1
      Up up.up
      ···
    2. 2.
      +2
      enerji , manyetik alan gibi şeylerle alakalı olsa gerek
      ···
  11. 36.
    +11
    Seri adımlarla furkanla çakırn oturduğu yere gidip nasıl oldu lan bu diye sordum? Çakır söyledik ya dedii. Furkana dönüp oluum denesene bir pgibolojik olarak mı oldu böyle birşey anlamadım dedim. Furkan ben de olmaz benim kan grubum farklı dedi. Söylediklerine göre sadece sıfır pozitif kan gruplarında oluyormuş. inanılır gibi değildi...

    Bu arada karanlık çökmeye başladı, hızlıca toparlanıp yavaş yavaş barakaya geri dönüyorduk.

    Ortalık o kadar ıssızdı ki adım seslerinden bir melodi olmuşçasına hissediyordum. Kulağımda acayip bir uğultu çınlama vardı...

    Noluyor amk dedim birden bire. Gözlerim hafif kararıyor önümü görmekte güçlük çekiyordum. En önde furkan bir arkasında çakır en sonda ben hafif adımlarla ilerlerken Çakır arkasına dönüp;

    -Birazdan geçer endişelenme. dedi...

    Ohaa nasıl olur boyle birşey. Hissettiğim duyguyu dışa vurmadan çakır nasıl bilebilmişti..
    Bir an nutkum tutuldu ve dakikalarca çın sesinden başka bir şey duyamadım... ama yürüyordum da... beklemek istemiyordum...

    daha sonra çakırın dediği gibi de oldu çınlama ve görüntü bozukluğu ortadan kalkar kalkmaz çakırın boynuna yapıştım..

    furkan hayretle bana bakıyordu...

    Neler oluyor lan dedim. Nasıl anladın öyle bir durumda olduğumu da birazdan geçer dedin?

    Senden cevap istiyorum acilen..

    Eliyle ellerimi itti sakin ol dedi. Sadece kötü göründün bir an ben de öyle dedim dedi...

    Furkan bize dönüp sakin olun, tılsımlı arazilerde dolandık birbirimize düşürmeye çalışıyor olabilirler dedi...

    Baraka döndüğümüzde, tüpten yaptığız lamba ve yattığımız yerdeki yastıkların yönü değişmişti...

    Gözlerimle gördüm bunu... tek kelime bir şey söylemedim ve benden başka kimse de bir söylemedi... Ya bana şaka yapıyorlardı ya da hatırlamıyordum belki de hersey olduğu gibi olduğu yerde...
    ···
  12. 37.
    +8
    Bir an yaşadığım olayları kafamda canlandırmaya başladım. Eve gitmek istedim ama karanlık çoktan çökmüştü. Yaşadığım ilçeye giden tek dolmus saat 7 de bir defa kalkıyor. Öyle ya da böyle durumları analiz edip sabahında gitmek istiyordum... ama bir yanım beni burda kalmam konusanda bastırıyordu...

    Sizd o duyguyu tarif edemem beyler... Bir yanım hemen terk etmek istiyor barakayı, bir yanım sabah ilk dolmuşla... bir yanım kalmam gerektiğini söylüyor...

    Herkes suskun odada, herkes bir şey düşünüyor... Çakır muhabbet açıp birbirimize kesinlikle düşmemiz. gerektiğini söylüyor ve plana devam etmemiz gerektiğini iletiyordu.

    Furkan onaylıyor... ben de çaresiz kalmam gerektiğine ve planlanan gibi ay sonunda gitmeye karar verdim... vermez olaydım...
    ···
  13. 38.
    +14
    Napıyorsunuz okuyor musunuz???
    okuyan varsa yorum yapsın arada.

    baştan sona okuyan var mı hiç?
    ···
    1. 1.
      +2
      Var dayı
      ···
    2. 2.
      +2
      Yazmaya devam et okuyoruz
      ···
  14. 39.
    +12
    Oturduk sobanın başında yine... Çay fokur fokur kaynıyor... birer damla düşüyor sobanın sıcak yüzeyine arada... tam o sırada camdan içerinin birini baktığını gördüm... Allahım o korkuyu hâla hissedebiliyorum. gözlerimi kapattım bir yanılgıydı bu. beynim bana bir oyun oynuyor olmalıydı evet evet. gözlerimi usulca açıp biraz kısarak pencere cdıbına doğru gözümü kaydırdırdığımda çakır efendi içimi rahatlatacak bir kaç cümle söyledi...

    Bir şey yoktu.. ama böyle şeyler neden art arda tekrarlanıyordu. Ani bir çıkışla yerimden kalktım furkan ve çakır sakin olmam gerektiğini söyledi. yarınki plandan bahsetti..

    hiç birşey dinlemek istemiyordum. sadece bir an uzaklaşmak istedim barakadan. kapıyı açmamla buz gibi hava yüzüme çarptığında geri örtmem bir oldu... Tüm bu olanlara bir cevap arıyordum.

    Furkan anlatmaya başladı;

    Yarın karaoba'nın diğer yerlerine gitmemize gerek yok. Aynı yerde iyice işaret aramamız lazım. Şuanda hepimiz üzerinde paranormal şeyler oluyor. Biz bazı olayları çakır ile sindirebiliyoruz senin de bu duruma biraz alışman lazım. Üçümüzün burada ayni anda olması ve buraya kadar gelmemiz tesadüf değil... O gömü orada ve cinler şuan bizi rahatsız edip kaçırmak istiyor.

    Birbirimize düşmemizi istiyor... iç sesler görüntüler her şey olabilir. Sadecd sakin ol ve gömüyle buradan çıkıp yapabileceklerimizi düşün!

    Çakır muhabbete dahil olup;

    Eğer çubuk ile bulduğumuz yerde gerekli işaretleri bulup görüo anlayabilirseniz hemen kazıya geçelim. Diğer türlü zaman kaybı. Çubuğun gösterdiği yerde her şey olabilir... Başka madenlerde gaz yayıyor olabilir...

    Şimdi bir karar vermem gerekliydi... evet bu olanlar bir tesadüf olamazdı... Bence orada gömü var bizleri nöbetçiler rahatsız ediyor...

    Sonsuza kadar rahat ve bolluk içinde yaşabilirdim ya da vazgeçer sabahın ilk ışıkları ile ilçeye dönebilirdim...

    Zor olanı seçtim; kalmayı... Gözümü ordan çıkacak olan gömü bürümüştü...
    ···
  15. 40.
    +13
    Gecenin ilerleyen saatleri olmaya başladı. Acıktık yine bir şeyler yememiz gerekti.

    Evden getirdiğimiz yufkaları güzelce sulayıp, yumuşamasını bekledik.. biraz domates, biber zeytin peynir falan çıkartıp bir güzel karnımızı doyurduk. bu arada gözlerimizden uyku akıyordu...

    Sabah biraz saat 9 gibi kahvaltıdan sonra kazı yapacağımız yere gitmeye kararlaştırdık... Yani erken kalkmayacaktık...

    Gece ufak tefek tıkırtı ve ışıklar duysam da aldırmadım. gözümü kapattım ve hayallere daldım.

    Gömü ile yapabileceklerimi düşündüm. Herşey yoluna girecekti eminim bundan.

    Bir ara çok sıkıştığımı hatırlıyorum. Tuvalete gitmek için kalktım... Sabaha karşı falandı...

    Çok az aydınlanmıştı ama yine de her yer net görülmüyor ve seçilmiyordu.

    işimi bitirp ellerimi yıkadım ve yavaşça yatağıma dönecektim bir de ne göriyimm ? inanamıyorum. beyler kendimi yatakta gördüm inanın... hiç kalkmamışım gibi.. evet o bendim hâla olduğum yerde yatıyordum..

    Rüya içinde rüyaydı sanki... Bir an gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum... Sonra tekrar uyandığımda sabah olmuş...

    Furkanla çakır yumurta ķırıyorlardı, kahvaltı için. Günaydın dedi çakır... ben günaydın bile demeden gördüğüm rüyayı anlattım...

    Furkan rüya değildi sabaha karşı gerçekten çıktın barakadan dedi...

    Konu hakkında daha fazla yorum yapmak istemedim. Tamam deyip kahvaltımı yapmaya başladım... Eşyaları malzemeleri falan yüklenip kahvaltıdan sonra direk çıktık evden; karaOba\'ya doğru...
    ···
    1. 1.
      +3
      Yaz kral
      ···
  16. 41.
    +7
    *** Karaoba Kırsalı 3. Gün ***
    ···
  17. 42.
    +6 -1
    Bugünlük buraya kadar... Yarın gün içinde devam edeceğim... Başlığı takip edip, rez almayı unutmayın. iyi geceler panpalar...
    ···
  18. 43.
    +11
    up up up ? evet beyler rezleri devamları görelim.. okuyor musunuz??? devam edecem ona göre
    ···
  19. 44.
    +11
    Uzun bir yürüyüşten sonra dünkü arama yaptığımız yere ulaştık. Yolda bazen uzaklara dalıp gidiyordum istemsizce. Vardığımızda önce ateş yakmak için odunlar topladık.. Ocağımızı kurduk, çaydanlığa su doldurup ateşe koyduk...

    Bu noktada telefon şebeklerinde falan sorun oluyor, zaten çok az kalan şarjımız da bitmişti artık. ilçeden getirdiğimiz powerbankler de bitti. Yarın köy merkezine inip şarj etmemiz ayrıca biraz daha erzak almamız da gerekti.

    ben ateşle uğraşırken furkan tüm hızıyla işaretler arıyor, çakır ise dikkatle onu izliyordu. bir el sol elinin üzerinde kitapta bekletiyordu. Niye öyle birşey yapıyorsun diye sorduğumda sadece bir önlem demişti...

    Aradan zaman geçti... Su gibi akiyordu..

    Furkan heyacanla bizi çağırdı;

    - Koşun sanırım istediğim türdeb bir işaret buldum, gelin gelin bakın!

    Çakır benden önce koşarak işaret nedir diye yorumlaması için furkana sordu. Furkan buralardaki yakın mağara içlerinde olabilir dedi...

    Sonra bana dönüp bir çay verir misin kardeşim dedi...

    Yavaşça çayın yanına giderken furkanla çakır hararetli bir şekilde muhabbet ediyordu.

    birer tane çay alıp geri döndüğmde tartışıyorlardı. Noldu dedim..

    Anlaşılan tılsımlı işaretlerden söz etmiş furkan kazıyı derviş abi ve hoca ile yapmaktan söz edince çakır çıldırmış...

    Biz geldik, biz bulduk, biz kazacağız!!!
    Hakkımız olanı alıp çıkacağız... dedi çakır.

    Umutsuz bana döndü Furkan ve ;

    - Tarsusi, bak kardeşim burada tılsımlı işaretlerde var ben çok emin be bilgili değilim.. Derviş abiddn bahsetmiştik sana hatırlarsan ona bir şekide ulaşalım. Eminim o da buralada bi yerde define arıyordur. Ne yapılması gerektiğini bilir.. Ayrıca bi gömüyü hocasız çıkarmak bize cinleri musallat eder. Ne diyorsun? biz anlaşamadık sen de oy hakkını kullan?

    içimden çok garip duygular geçti bir an... Evet orada bir gömü olabilirdi ama daha kazılmamıstı bile... Belki de yoktu olmayan şeyler bedavadan ortaklar arıyorduk sanki...

    Bir an durup cevap verdim;

    Ben çakıra katılıyorum.. Biz geldik varsa kazıdan çıkacak birşey biz kazarız. Ayrıca başkalarını karıstırmaya gerek yok. dedim...
    ···
  20. 45.
    +8
    Sakince ateşin başına dönüp muhabbete başladık. Bir yandan çayları yudumluyor, bir yandan ne yapacağız diye soruyordum.

    Ortada daha gömü bile yokken dünya dışı varlıkların bizi tartışmaya süreklediğini fark ettik.

    Bu nokta benden çok daha uyumlu ve istekli olan furkanın kazıya başkalarını sokmaya çalışması açıkçası benim de hoşuma gitmemişti.

    Çakır eskimekten yırtılmaya yüz tutmuş kitabından bir bölüm açıp okudu... Tabiki arapça.

    Sonrasında bize döndü ve ;

    - Arkadaşlar bakın son zamanlarda tuhaf olaylar oluyor. Gömüyü koruyan nöbetçiler bizi birbirimize düşürüp buradan uzaklaştırmak istiyor olabilir... Ne saçmalıyoruz amk... Daha kazı bile yapmadık ve sürekli tartışma moduna geçtik.

    Kendine gelsin herkes. iyice dinlendikten sonra işaretin gösterdiği mağaraya girelim, Zeytin dalından yaptığımız araçla tam yerini bulup kazıya başlayalım. Sen dd daha fazla işaret bakarsın mağara içinde, Tarsusi de bana yardımcı olur. Bu konuda hepimiz anlaştık mı?

    Furkan istemsizce olur tamam dedikten sonra, tütünümü ateşin közüyle yakıp kafa sallayarak onay işareti verdim...

    Kazı başlıyor...
    ···