/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +38 -3
    Evet arkadaşlar başımdan geçen bir garip hikayeyi sizlerle paylaşıyorum!

    Buraya her gün bir partını gireceğim. Toplam 12 gün de bitecek.

    Tüm hakları bana aittir. Hikayede yer alan arkadaşlarımın bu konuda bilgisi vardır.

    herkese iyi okumalar...
    ···
  2. 2.
    +22
    furkan dönüp yarın ola hayrola dedi. Eyvallah dedim ben de. biraz oturup havadan sudan, karıdan kızdan boş muhabbetlerden sonra uyumaya karar verdik. pencerin kenarından göz ucuyla dışarı izliyordum.

    Eskilerden bilen olur lüküs deninlen tüpe takılıp ortamı aydınlatan yani bir nevi lamba görevi gören aydınlatıcı vardır. Barakada elektrik olmadığı için ve tüpü tasarruflu kullanmak için yatarken tümüyle kapatmıştık.

    Dışarısı zifiri karanlık... bulutlar ayı kapatmış, rüzgarın çıkardığı vuuuv sesleri ile ortama tam bir mistik hava katıyordu...

    tam uykuya dalacakken dışardan bir sesler duydum... furkanla çakır çoktan uyumuştu.. bir an irkilip çakırı dürttüm. Durumu anlattım. Çakır bir göz atalım deyince kapıdan etrafı yokladık. Furkan hâla uyuyordu.

    Dışarıdan gelen sese herhangi bir anlam verememiştik. Aslında pekte önemsemedik.

    Rüzgar etraftan birşey uçurmuş be barakaya vurdurmuş olabilirdi... Neyse biraz zorlansam da gece 3 ten sonra dalmışım.

    Furkan uyandırdı... Çakır da sobanın dibinde kalan közlerin üzerine ince odun parçaları atarak tekrar tutuşturmaya çalışıyordu.. Sabah saat 6.30 civarı olmuş ama etraf henüz aydınlanmamıştı.

    Elimi yüzümü yıkayıp şiselere depoladığımız suyu çaydanlığa usulca koydum. Güzel bir kahvaltı yapacaktık...
    ···
  3. 3.
    +19
    Merhaba panpalar.
    Çayınızı, kahvenizi biranızı kapın, sigaralarınızı yakın sizlere yazıp yazmamak konusunda tereddüt ettiğim bir garip define hikayesi anlatacağım. anlatacaklarım tamamen gerçek olup yalanını sokuyumcular şimdiden başlığı terk edebilir.

    olaylar 2010 – 2011 senesinin sonbaharında, m ilinde t ilçesinde bir köyde gerçekleşmektedir. Hikaye yer alan il ve ilçe gerçek olup köy ve isimler daha sonradan sıkıntı çıkmaması açısından farklıdır.

    Başta da anlattığım gibi bir garip define hikayemiz duyum üzerine ben, furkan ve çakır’ın define olabileceğimizi tahmin ettiğimiz bölgeye gitmekle başlıyor.
    ···
    1. 1.
      +5
      manisa turgutlu
      ···
      1. 1.
        +3 -1
        Ya adam mal kardeşim. Mersin’in Tarsus ilçesi. Doğru söylüyordur bu mal dinleyelim. Tarsus diye nick almış isimler diyor temsili.
        ···
      2. 2.
        +1 -1
        ahahahaha ifşa etmeyim dedim
        ···
      3. 3.
        0

        ANANIN KAFASINA LEĞENLE VURDUM

        ···
      4. 4.
        +1
        amk yine dedektifler iş başında da
        biri de dememiş dıbına soktuğum bu sözlük kimleri harcadı iki saat geç yazdığı için senin 12 gününümü beklicez diye
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      +1 -1
      Mersin mi bu şehir
      ···
    3. 3.
      +1
      Mersin tarsus
      ···
    4. 4.
      +1
      Meşelik köyü yarram
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 4.
    +18
    Yarın neler yapalım ilk iş ne olsun falan derken çakır sabah erkenden uyanıp dağlık alanların ordaki mağaralara gidelim dedi. Ben tabi işin keyfi tarafında olduğum için erkenden gitmeye itiraz etssemde furkan olur deyince bir şey yapamadım. Çakıra dönüp ne işimiz var erkenden gidiyoruz amk dedim. Anca gideriz yapılacak iş çok deyince ağzındaki baklayı çıkar da konuş bakalım dedim. Belli ki kendince planları vardı.
    ···
  5. 5.
    +15
    Tüm hızıyla kahvaltı yaptıktan sonra keyif sigaralarımızı ateşledik. Sobanın başına yanaşıp birer bardak çay daha doldurduk. Yavaşça yudumlarken furkan; derviş abinin yanına uğrar mıyız diye sordu. Beyler gözlerim fal taşı gibi açıldı o anda; derviş kim amk? bu binler kendi aralarında bir şeyler döndürüyordu.. artık bundan emindim. Çakıra dönüp derviş kim dedim. Diğer köyden bir adammış o da. kazı alanın ilerlerinde tek başına ara ara kazı yapıyormuş. iyi dedim napim. Furkan da denk gelirse yakınlarda çay molasında konuşuruz dedi.

    Neyse ekipmanları yüklendik, malzemeleri yiyeceğimizi her seyi ayarladık. ilk günde mağaraların olduğu yerde öğleden sonraya kadar işaretlerin durumuna göre ufak çaplı kazılar yapacaktık. Barakadan çıktıktan sonra yaklaşık bir km ötede mola verdik. yine yaklaşık bir km daha yolumuz kalmıştı. Furkan bazı gömülerin özellikle korunduğundan bahsediyor, çakırda gözüyle onaylıyordu. Ama ben de onun için kitap var dedi. Barakadaki 8 10 sayfalık arapça metinlerin olduğu kitaptan bahsediyordu.

    Anladığım kadarıyla gömı bulunması durumunda korunan heykel, altın gibke vs için o kitaptan yardım alınacaktı.

    Nasıl yapacaksın diye sordum. Zamanı gelince görürsün dedi çakır... Belki de o zaman hiç gelmyecekti, çünkü kazıda her zaman bir şeyler çıkmaz. bu olaylarda, çakır gömü ve çıkarma işleri ile ilgilenecek, Furkan işaret ve yer bulumuna bakacaktı ve ben de ne amaçla geldiğimi zaten biliyoruz. Tamamen keyif muhabbet.

    Tekrar yola çıkıp kazı alanına vardık. Bdn oturup çakırla muhabbet ediyorum. Furkan dikkatle etrafı inceliyor, işaret vb şeyler arıyordu.
    ···
  6. 6.
    +15
    ilk günü hiç unutmuyorum... Biraz köye yakın kahvede gömmeli batak oynadık, tavla attık çay bazlama falan yedik. Daha sonra epey yürüyüşten sonra barakaya vardık. Her yer toz pis tabi... temizliğe girerken birimiz köy tarafına geri dönüp kalan diğer malzemeleri alması gerekti. Beyler herşeyimizi getirdik demiştim epey yük olduğu için hepsini kalacağımız yere taşıyamadık. Neyse kimse gitmek isteyince giberim yapacağınız işi deyip ben gittim.
    ···
  7. 7.
    +16 -1
    up up up.
    takip eden var mı panpalar
    ···
    1. 1.
      +1
      yaz panpa yaz okuyoruz 6 saat oldu hadi
      ···
    2. 2.
      +1
      Lan yazsana amk
      ···
  8. 8.
    +15
    mağaraya girmeden önce güzelce karnımızı doyurduk, 15.45 civarıydı. Saat konusunda çok eminim çünkü furkana özellikle sormuştum. 4 e çeyrek var dediğini daha dün gibi hatırlıyorum...

    Hızlıca iş bölümü yaptık, ben çakırla beraber o anlattığım zeytin ağacından yapılmış apartla yer bulmaya çalışırken, furkan da mağara içinde yeni işaretler aramaya koyulmuştu...

    Çok geçmeden çakır bir yer buldu.. ben de denemek istedim. Çakır yere 3 tane yuvarlak taş bıraktı. Aynı şekilde ben de denediğimde o çubuğun taşı koyduğu yere beni çektiğini hissettim. Bu arada içim anlamsız şekilde daralıyor, mağaranın etkisinden olsa gerek; nefes alışverişlerim zorlanıyordu...

    Bir an ufacık mağarada furkanı kaybettiğimi hissettim. inanılmaz kaygı duyuyordum... Çakıra dönüp furkanı gördün mü diye sordum...

    Sadece baktı... boş ve anlamsız bir bakış...

    Nerede o? beni duymuyor musun dedim. Ellerinden tutup konuşsana lan dediğimde Furkan beni sakinleştirmeye çalışıyordu...

    Furkanı Çakır zannetmiştim bir an. işte o an bir büyü ya da dünya dışı bir gücü iliklerime kadar hissettim. Hepimiz mağara içinde halisünasyonlar görmeye başladık...

    Gözlerim kapanmış bir an... Tekrar açtığımda furkan ve çakır kazı yapıyor bense uzanmış izliyordum. Sanki saatler geçmiş gibiydi...

    Yazarken bile hâla titriyorim beyler. O günü o anı hatırlıyorum. Mağara içinde Saatlerdir bir şekilde oyalanıyor gibiydik...

    Bir an kendimize gelip oturduk.. Napıyorduk biz?

    Çakır Furkan neler oluyor... Gece mi oldu? Bir gün mü oldu? bu kadar zamandır biz burada ne yapıyoruz...

    Sesi kısılmıs bir şekilde furkan tonlayarak galiba buradan çıkmalıyız dedi.. Çakır kazı yapmaya çalışıyor, Çapayı yere her vurduğunda daha önce hiç duymadığım arapça kelimeler söylüyordu...

    Galiba mahsur kalmıştık... içimde sadece gömüyü çıkartmak ve ordan alıp bir şekilde ilçeye dönmek vardı... Gözümüzü define bürümüştü...

    Bir şekilee furkan kendine gelerek bizi mağara dışına süreklemeye çalıştı. Çakır ve ben ona o kadar kızıp bagırıyorduk ki anlatamam.

    Beyler inanın bir an bizi furkanın kurtarmaya çalıştığını değilde; gömümüzü çalmayı düşündüğünü sandık...

    içerde büyük kavgalar sonucu dışarı kendimizi attık. Furkan olmasa belki de orda ölecektik...

    Dışarı çıktığımızda Saat tam olarak 16.00 dı...

    inanamıyorum??? Saatlerce hatta belki de bir gün gibi içerde kaldığımdan o kadar emindim kii.

    Sadece 15 dakika bizlere saatlerce gelmiş... dışarıda herkes kendine gelmeye çalışıyor.. 15 dakika içerde durduğumuza kimse inanmıyor, inanmak istemiyordu...

    Anlaşılan zaman algımızı yitirmiş, mağara içindeki manevi atmosferi iliklerimize kadar hissetmiştik.

    Hepsi bu kadar değildi... Boyunlarımzda boğulma izleri ve daha bir çok mahvolmuşluk suratımızdan akıyordu...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Lan yaz işte bekletme
      ···
    2. 2.
      +1
      Aga yarida. kesmeee
      ···
      1. 1.
        +1
        devam edecem merak etme panpa
        ···
    3. 3.
      0
      Upupupupup
      ···
    4. 4.
      0
      yazsana kardeşim bekliyoruz
      ···
    5. diğerleri 2
  9. 9.
    +14
    Napıyorsunuz okuyor musunuz???
    okuyan varsa yorum yapsın arada.

    baştan sona okuyan var mı hiç?
    ···
    1. 1.
      +2
      Var dayı
      ···
    2. 2.
      +2
      Yazmaya devam et okuyoruz
      ···
  10. 10.
    +13
    Gecenin ilerleyen saatleri olmaya başladı. Acıktık yine bir şeyler yememiz gerekti.

    Evden getirdiğimiz yufkaları güzelce sulayıp, yumuşamasını bekledik.. biraz domates, biber zeytin peynir falan çıkartıp bir güzel karnımızı doyurduk. bu arada gözlerimizden uyku akıyordu...

    Sabah biraz saat 9 gibi kahvaltıdan sonra kazı yapacağımız yere gitmeye kararlaştırdık... Yani erken kalkmayacaktık...

    Gece ufak tefek tıkırtı ve ışıklar duysam da aldırmadım. gözümü kapattım ve hayallere daldım.

    Gömü ile yapabileceklerimi düşündüm. Herşey yoluna girecekti eminim bundan.

    Bir ara çok sıkıştığımı hatırlıyorum. Tuvalete gitmek için kalktım... Sabaha karşı falandı...

    Çok az aydınlanmıştı ama yine de her yer net görülmüyor ve seçilmiyordu.

    işimi bitirp ellerimi yıkadım ve yavaşça yatağıma dönecektim bir de ne göriyimm ? inanamıyorum. beyler kendimi yatakta gördüm inanın... hiç kalkmamışım gibi.. evet o bendim hâla olduğum yerde yatıyordum..

    Rüya içinde rüyaydı sanki... Bir an gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum... Sonra tekrar uyandığımda sabah olmuş...

    Furkanla çakır yumurta ķırıyorlardı, kahvaltı için. Günaydın dedi çakır... ben günaydın bile demeden gördüğüm rüyayı anlattım...

    Furkan rüya değildi sabaha karşı gerçekten çıktın barakadan dedi...

    Konu hakkında daha fazla yorum yapmak istemedim. Tamam deyip kahvaltımı yapmaya başladım... Eşyaları malzemeleri falan yüklenip kahvaltıdan sonra direk çıktık evden; karaOba\'ya doğru...
    ···
    1. 1.
      +3
      Yaz kral
      ···
  11. 11.
    +13
    Dayı kuşkuyla bakıp define falan hikayelerine kanmayın boşa dedi. Hiç bir şey söylemeden Kalan ekipmanlarımızın olduğu çantayı alıp hızlıca çıktım. Barakanın olduğu yol engebeli ve çok az bahçe ve ekim alanı olduğu için tenhada kalsa da bir kac km ötesine kadar gelen giden çok ama nadir oluyor. Şansım yaver gitti yine yakınlara otostopla geldim.
    ···
    1. 1.
      +2
      eyvahlar olsun silkmeseler bari
      ···
  12. 12.
    +13
    Olayları çok uzatmamak adına bazı yerleri atlasam da şimdiden mantıksız gibi görünen yerler daha sonraki günlerde şekil alıyor ve taşlar yerine oturuyor... Otostopla baraka yakınlara geldiğim adamla konuşmalarımızı ortalara doğru anlatacağım mesela... çünkü şimdiden söylersem karışıklık oluşabilir.
    Arabadan inerken ben sağol derken sadece bana dönüp bol şans dedi adam... Ne demek istemişti ? Laf mı soktu, kazı yapacağımızı anladı mı? Yoksa iyi niyetli olarak mı bol şanş dedi?

    Neyse hızlıca yürüme sonrası yaklaşık 40 dk sonra barakaya vardım. Hava buz gibiydi. içeri girdim selam verdim... Sobayı yakmışlar, üzerindeki demlik cıs cıs ses çıkararak damlıyordu.

    Furkan dönüp naptınız diye sordum. Anlaşılan temizlik epey yormuştu. Barakaya aylardır kimse gelmemişti. Furkan yorulduk biraz derken Çakır evden getirdiği yufka ekmelere tulum peyniri koyup dürümler hazırlıyordu. Çayları koyup dürümleri yerken yarınki planlardan bahsetmeye koyulduk.
    Bu arada elektrik yok, su problem olmuyor yakınlarda kaynak var.
    ···
  13. 13.
    +12
    okuyan varsa devdıbını girerim.
    şimdilik görüşürüz *
    ···
  14. 14.
    +12
    Cebinden arapça yazıların olduğu 8 10 sayfalık eski bir kitaba benzeyen bir şey çıkardı. Bana dönüp; bak tarsusi bazı şeyleri açiklığa kavuşturalım dedi. Ben pür dikkat dinlerken furkan korkma lan nolacak sanki dedi.
    ···
  15. 15.
    +12
    Oturduk sobanın başında yine... Çay fokur fokur kaynıyor... birer damla düşüyor sobanın sıcak yüzeyine arada... tam o sırada camdan içerinin birini baktığını gördüm... Allahım o korkuyu hâla hissedebiliyorum. gözlerimi kapattım bir yanılgıydı bu. beynim bana bir oyun oynuyor olmalıydı evet evet. gözlerimi usulca açıp biraz kısarak pencere cdıbına doğru gözümü kaydırdırdığımda çakır efendi içimi rahatlatacak bir kaç cümle söyledi...

    Bir şey yoktu.. ama böyle şeyler neden art arda tekrarlanıyordu. Ani bir çıkışla yerimden kalktım furkan ve çakır sakin olmam gerektiğini söyledi. yarınki plandan bahsetti..

    hiç birşey dinlemek istemiyordum. sadece bir an uzaklaşmak istedim barakadan. kapıyı açmamla buz gibi hava yüzüme çarptığında geri örtmem bir oldu... Tüm bu olanlara bir cevap arıyordum.

    Furkan anlatmaya başladı;

    Yarın karaoba'nın diğer yerlerine gitmemize gerek yok. Aynı yerde iyice işaret aramamız lazım. Şuanda hepimiz üzerinde paranormal şeyler oluyor. Biz bazı olayları çakır ile sindirebiliyoruz senin de bu duruma biraz alışman lazım. Üçümüzün burada ayni anda olması ve buraya kadar gelmemiz tesadüf değil... O gömü orada ve cinler şuan bizi rahatsız edip kaçırmak istiyor.

    Birbirimize düşmemizi istiyor... iç sesler görüntüler her şey olabilir. Sadecd sakin ol ve gömüyle buradan çıkıp yapabileceklerimizi düşün!

    Çakır muhabbete dahil olup;

    Eğer çubuk ile bulduğumuz yerde gerekli işaretleri bulup görüo anlayabilirseniz hemen kazıya geçelim. Diğer türlü zaman kaybı. Çubuğun gösterdiği yerde her şey olabilir... Başka madenlerde gaz yayıyor olabilir...

    Şimdi bir karar vermem gerekliydi... evet bu olanlar bir tesadüf olamazdı... Bence orada gömü var bizleri nöbetçiler rahatsız ediyor...

    Sonsuza kadar rahat ve bolluk içinde yaşabilirdim ya da vazgeçer sabahın ilk ışıkları ile ilçeye dönebilirdim...

    Zor olanı seçtim; kalmayı... Gözümü ordan çıkacak olan gömü bürümüştü...
    ···
  16. 16.
    +12
    kimse yok mu???
    gelirseniz devam edecem... Gelince yazın.
    ···
    1. 1.
      +3
      Devam et dostum anlatmaya gelirler gececiler

      Ayrıca belirtmek isterim ki; olay sadece 0 kan grubu için geçerli değil, başka kan gruplarıda olabiliyor.
      Birde sorum olacak. Gördüğünüz tılsım işareti nedir?
      ···
      1. 1.
        +3
        çook şeyler gördüm panpa çook. hikaye bitimi caps atarsam görürsün
        ···
      2. 2.
        +2
        tahmin edebiliyorum benimde bi kaç olayım var panpa beklemedeyim o halde
        ···
    2. 2.
      +2
      kardeşim sen anlat bune ya arada milleti yokluyorsun
      ···
      1. 1.
        +2
        yoklamazsam kendi kendime konuşuyor gibi olcam
        ···
  17. 17.
    +12
    Sol üst cebinin üstünden çıkardığı kitabı en arka sayfasından kısa bir arapça cümle söylemesi ile tüylerim diken diken oldu... Ne dedin dedim...
    sadece gülümsedi... Tam o sırada furkan seslendi. Hızlı adımlarla yanına giderken sen bekle dedi çakır. Ben de öyle bir dünya yok dedim ve beraber yanına gittik. Furkan işaretler konusunda epey uzmandı. Belli işaretler gömü yerini, batısını doğusunu vb gibi yönleri hatta gömünün tam olarak nerede ve kaç metrede olduğunu bile gösterebiliyormuş.

    Cebinden çıkardığı bir çakıyla işaretli taşın bir kısmını kazıp doğuya doğru gitmemiz gerektiğini söyledi.
    ···
    1. 1.
      +1
      Biraz seri yaz millet sıkılıyor
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        bu hikaye 12 günde bitecek... Yazabildiğim kadar hızlı yazıyorum kardeşim. Başlığı takibe ekle entry gelince bakabilirsin. Sabırsız biriysen tümüyle bittikten sonra okumanı tavsiye ederim.
        ···
      2. 2.
        +1
        12 çok değil mi
        ···
  18. 18.
    +12
    Beyler böyle keyfe keder define aramaya gidenler vardır belki bilir. Zaten gidilen çok yerden boş dönülür. Benim olayım ise tamamen işin keyfi tarafında. Ortamı seviyorum yani. Gidiyorsun falan günlerce çayını odun ateşinde içiyosun, yemeğini paylaşıp muhabbet ediyorsun bu tarz şeyler hoşuma gittiği için tamamen kamp tadında olduğunu için ne zaman fırsat bulsam giderim yani.
    ···
  19. 19.
    +12
    Yanlış hatırlamıyorsam kasım ayını ortalarında gitmiştik ve yine kasımın son günü ilçeye geri dönecektik...
    ···
  20. 20.
    +12
    --- okuyan varsa rez alırsa devam edeceğim partları girmeye.
    ···