/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 88.
    0
    Rezorvid
    ···
  2. 87.
    0
    Rezerved
    ···
  3. 86.
    0
    Reserved
    ···
  4. 85.
    +1
    Vay yavşaklar çömezin askerliğini yakacaklarmış
    ···
  5. 84.
    0
    Rezzzzzzz
    ···
  6. 83.
    0
    kenardan rez alayım da ben.
    ···
  7. 82.
    0
    HER ZAMAN DOĞRU SÖZLÜ OL...
    ···
  8. 81.
    +1
    Ellerine sağlık panpa baya güzeldi hayatın umarım daha da güzelleşir
    ···
  9. 80.
    +1
    GÜZEL HiKAYE TÜM ENTRYLERiNE SUKU ELiNE SAGLIK OC
    ···
  10. 79.
    +14
    Şimdi gelelim hikayenin finaline beyler;

    Karakol komutanının bana ilk ve son kıyağı ile tezkeremi alıp, istanbul\'a döndüm. Döner dönmez öyle gezip tozayım, kafa izni yapayım, biraz dinleneyim demeden
    peder beyin işletmesinde kendime uygun bir pozisyonda işe başladım. Askerden sonra nickime bayağı bir aykırı hareket ettim diyebilirim :D

    Hatun meselesine gelecek olursak, şarjörü kaybettiğim dönem, kendi zütümü kurtarmanın derdine düştüğüm için, hatunun derdine düşemedim.O günden bugüne kadar
    kendisiyle hiçbir şekilde konuşmadım, iletişime geçmedim. Askerden gelir gelmez Tülay sürekli okudukları şehre beni davet etse de,ısrar kıyamet aramızı düzeltmeye çalışsa da
    hiçbir şekilde aldırış etmedim ve gitmedim. Ayrıca eski hatunun benim arkadaşlarıma fasist ile birçok hayalimiz vardı, onunla büyümüştük, keşke böyle olmasaydı demesine de aldırış etmedim.
    Bunca şeyden sonra o kadar aptallığı ben dahi yapamazdım zaten. Sanki dalga geçer gibi benimle oynadığı 1 seneyi unutmadım. Daha sonrasında tüm bu olaylardan bağımsız olmasına rağmen, hikayede anlatmış olduğum Zehra\'ya haksızlık ettiğimi düşündüğüm için
    kendisini hiçbir sebep yokken, sırf eski hatunla barışmak için pürüz olmasını istemediğimden engellemiştim. Engelini açıp tekrar onunla iletişime geçtim ve daha sonra onunla bir ilişkiye başladık.
    Tabi bu öyle kolay olmadı, sonuçta neden engellendiğini, benim aylardır neler yaptığımı herşeyi anlattım.Ona rağmen kabul etti.
    Şuan hala onunla beraberim ki hatta hikayeyi yazarken sürekli aramasından dolayı biraz geciktim, kusura bakmayın :D Ondan sonra eski hatun da başka biriyle bir ilişkiye başlamış 1 ay önce Tülay söylemişti.

    Bu hikayeyi burada yazmayı uzun zamandır istiyordum.Çünkü eski hatunla olan durumların bir çoğunu buradaki siz panpalarıma gerek pm\'den, gerekse yine bu şekilde başlık açarak defalarca kez anlatmıştım.Bu yüzden hem onunla aramızdaki muhabbetin sonunu,hem de askerde başıma gelen trajikomik olayı anlatmak istedim.

    Vakit ayırıp okuyan panpalarıma teşekkür ederim. Sağolun beyler..
    ···
    1. 1.
      +1
      panpa esas kızı zaten uzak mesafede tanırsın ben o yüzden şehrimden birini değilde en az 500km uzakta arayıp buluyorum ki yan yana gelince daha bir güzel ilişki oluyor daha sonra araya özlem ws giriyor sevip sevmediğini daha iyi anlıyorsun
      ···
  11. 78.
    0
    Neyse moruk yarın antrenman var suraya not alayım da yarın okurum
    ···
    1. 1.
      +1
      Zaten final partı attım lan. Madem buraya kadar okudun bitirip uyu bari.
      ···
    2. 2.
      +1
      Ha dur okiyim bari
      ···
  12. 77.
    +1
    Yaz Moruq Bingöl Karlıova nin kışı hakket soğuktur adam doru söylüyor
    ···
    1. 1.
      0
      Karlıovalıyım +1
      ···
      1. 1.
        0
        Ben değilim morq biliyorum sadece *
        ···
      2. 2.
        0
        Olmak istemezsin zaten pnp boşver
        ···
  13. 76.
    0
    Sabah 6 da kalkacağım iş için seri reis
    ···
  14. 75.
    0
    Sardı lan pic devam et
    ···
  15. 74.
    +4
    Her neyse, Sinan yaptığı planı devreye sokuyor ve benim nöbette olduğum bir vakitte kendi şarjörünü sanki benimkiymiş gibi bulup,o günkü nöbetçi assubayın yanına
    gidiyor. Nöbetçi assubay karakol komutanına durumu anlatıyor, karakol komutanı da Sinan'a " Gözünüz aydın, Fasist nöbetten inince şarjörü ona verirsin, fişekleri iyice
    silip, temizlesin." diyor. Yani konuyu fazlaca önemsemeyip, sorgu sual yapmıyor.Bu sayede tezkere gününe kadar ben rahatlamış oluyorum.

    Bir diğer konu olan, hatun meselesine gelecek olursak beyler, hatundan ses seda çıkmıyordu.O gün,ben şarjörü kaybedip kendi zütümü kurtarmanın peşindeyken
    söz konusu askerliğimin yanma ihtimali olduğundan, çok sinirlenmiş ve o defteri artık kapatmıştım. Eften püften bir kavga olmasına rağmen beni 2 ay boyunca hiç aramadı.
    Bir kez bile, ulan mayına mı bastın, roket mi yedin, nasılsın diye sormadı. Dolayısıyla artık benim nazarımda iş işten geçmişti.

    Tüm bunların ardından, zaman su gibi geçmiş, tezkere zamanımız gelmişti. Sinan benden önce sülüs aldığı için, benden 2 gün evvel tezkere alıp istanbul'a gitmişti.
    Artık tek başımaydım ve hala 1 şarjörüm ekgibti.2 günüm vardı ve bu 2 gün içerisinde birinin şarjörünü ayıklamam gerekiyordu.Son güne kadar beklemiştik, çünkü Sinan
    zaten kantin görevlisi olduğu için nöbete çıkmıyordu.Bu yüzden onun şarjörünü yanımda taşırken kafam oldukça rahattı.O da nöbete çıkmadığı için hücum yeleğini
    silahını hiç kullanmadığından, farkedilmesine imkan olmamıştı. Fakat şimdi yalnızdım. Sinan gibi bana akıl veren
    biri de yoktu yanımda.. Kimseye de söyleyemezdim. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik dıbına koyayım, söylenir mi?
    Sinan'ın tezkere aldığı gün çömezlerden birinden şarjörü ben çaldım beyler.Çaldım ama ,yani inanır mısınız bilmiyorum,ben hala düşünüp gülerim bu mevzuya, inanılır gibi değil çünkü.Ben şarjörü çaldığım gün, yani Sinan'ın
    tezkeresini alıp gittiği gün, benim şarjörüm bulundu. gibik çömezlerden biri nöbete giderken, karın da bir hayli erimesinden dolayı bir kısmı gözüken şarjörü bulmuş.
    Gitmiş nöbetçi assubaya teslim etmiş.iki günüm vardı lan,az daha bekleyemedi amın çocuğu...

    Şarjörün anası gibilmiş, heryer pas tutmuş..E 2 aydır karın altında duruyor tabi, normal.Fakat şansıma şarjörün üzerinde bir eziklik, kırıklık,tamir edilemeyecek bir şey yok.
    Her neyse nöbetçi assubay olan lavuk da gidip karakol komutanına durumu anlatmış. Karakol komutanı da karakolda o tarihe kadar şarjör kaybeden tek dalyarak ben olduğum için
    beni çağırdı yanına.

    Krk:Ulan dingil,sen demedin mi bana ben şarjörü buldum diye?Sen ne şerefsiz,ne yalancı,ne düzenbaz adamsın?Şimdi ben daha evvel işleme koymadığım tutanağı şimdi işleme koysam
    ceza yemeyecek misin? Devletin malına zarar vermekten, ceza almayacağını mı sanıyorsun?Bu şarjörün hali ne?iki günün kaldı diye işlemler yetişmez mi sanıyorsun?

    Ben:Komutanım, şunun şurasında tezkereme iki gün kaldı. Gözünüzü seveyim, iyisiyle kötüsüyle bir askerlik yaptık, uğraşmayın gideyim.Şarjörü kaybettiğimde hapis
    cezası alacağımı söylediniz, korktum ve böyle bir şey yaptım. Pişmanım komutanım

    dedim.

    Daha sonra odasından beni kovdu,ben dışarıdaki bir sigara yakmış derin düşüncelere dalmışken, karakol komutanının postası olan gibik elinde benim paslı şarjörümle yanıma geldi.
    Çabuk şarjörün üzerindeki pası temizleme yağı ve bir zımpara ile temizle, karakol komutanı tutanağı işleme koymayacak.Sen iyice temizle, yeter dedi..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 73.
    0
    Rezzzzzzzzz
    ···
  17. 72.
    0
    Rezzzzzzzzz
    ···
  18. 71.
    +6
    Karakol komutanı bana 1 hafta mühdet verdiğini,bu 1 hafta içerisinde tutanağı askeri mahkemeye vermeyeceğini, benim ne yapıp ne edip o şarjörü bulmam gerektiğini
    söylüyor.Ben de hiç ümit yok ama. Hergün kar yağışı devam ediyor,ne yapsak bulamıyoruz. Devrelerim,hepsinden Allah razı olsun,az kürek sallamadılar bu mevzu için.
    Hergün arıyoruz ediyoruz, bulamıyoruz..Sonra benim askerdeki can dostum, hala daha görüştüğüm kardeşim, daha evvel size de anlattığım Sinan bir gün yanıma geliyor.
    Şarjör konusundan dolayı çok canımın sıkkın olduğunu görünce beni teselli etmek için,"oğlum hapis mapis yalan amk, mermi tanesi kaç lira lan?en fazla para cezası
    verirler, adamlar seni korkutmuş" diyor.
    Yok diyorum abi, adam gayet ciddi, hani en iyi ihtimalle askerliğimi uzatacaklar. Benim burada 1 saat daha fazla kalmaya tahammülüm yok kardeşim.Ne yapıp edip bulmam lazım.
    Sinan şarjörün bu havada bulunmasının imkanı olmadığını açık bir dille bana söyleyip, kendi şarjörünü bana vereceğini,bir şekilde bu durumdan beni kurtaracağını söylüyor.

    Bilgilendirme notu:Arkadaşlar batıda askerlik yapanlar burada bir mantık hatası olduğunu düşünmesinler diye önceden bilgilendirmek istiyorum, doğuda terör bölgesi
    olarak geçen karakollarda silahlar koğuşta, askerin hemen alabileceği yerlerde olur.Biz hücum yeleği ve tüfeğimizi ranzamıza asardık. Fakat batıda silahlar, silahlıkta
    bulunuyor ve askeri kimlik veyahut silah kartı ile alındığı için, mesela sinan bana şarjörünü verse ondakinin de kayıp olduğu hemen ortaya çıkardı. Fakat doğuda işler
    çok daha farklı işliyor.

    Sinan'ın planına göre;

    Benim nöbette olduğum sırada Sinan, kendi hücum yeleğindeki şarjörlerden birini karın içerisine atacak, komutanlara göstermelik 1-2 saat boyunca benim adıma
    şarjörümü arıyormuş gibi yapacak, daha sonrasında kendi şarjörünü karda benimkiymiş gibi bulup, komutanlara "fasist'in şarjörünü buldum" diyecekti.
    Benim nöbette olduğum saatte yapmasının sebebi ise, olayın tamamen tesadüfen olduğunu göstermek için, benim en ufak bilgim yokmuşçasına yapacak,bu yüzden kimse
    farketmeyecek, tezkere zamanı geldiğinde de herkesin silahları koğuşta olduğu için "yer değiştirme operasyonu" yapılacak. Yani alt devrelerden birinin şarjörünü çalıp
    silahımızı teslim edip tezkere alıp gibtir olup gidecektik. Plan çok mantıklıydı. Fakat tezkere alacağımız tarihe kadar karın eriyip erimeyeceğini düşünmek gerekiyordu.
    Eğer kar erirse, veyahut kar kürendiği zamanlarda şarjör ortaya çıkarsa,bu kez Sinan'ın da anası elden geçebilirdi.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 70.
    0
    Heyecanla okuyorum, devam.
    ···
  20. 69.
    +5
    Ben o kar fırtınasında, yanımda bana yardım olmak için gelen devrelerimle beraber, harıl harıl şarjörü arıyoruz.Ama fırtınada uçuşan kardan göz gözü görmüyor
    dıbına koyayım. Bulmanın imkanı ihtimali yok.1 metreye varan bir kar var ve oldukça yumuşak.Şarjör kara düştüğünde zemine kadar inmesi oldukça yüksek bir ihtimal
    olduğundan bulmaya imkan yok. Devlerim bir süre sonra yılıyor ve bulamayacağımızı söylüyorlar.Bir süre sonra ben de bulamayacağıma kanaat getirince nöbetçi assubayın
    yanına giderek durumu izah ediyorum. Nöbetçi assubay, mühimmat kaybının kendi nöbetinde olmasından dolayı tutanak tutup kendi zütünü kurtarıyor. Benim şarjörümü
    kendi hatam ile kaybettiğimi beyan eden bir tutanak tutuyor ve el mahkum imzalıyorum. Ertesi günü tabi bu olay karakol komutanının kulağına gidiyor. Mühimmat kaybetmenin
    askeri ceza kanununda büyük yaptırımlara sebebiyet verdiğini söylüyor. Eğer şarjörü bulamazsam hapis cezasına kadar ceza alma ihtimalimin olduğunu,en iyi ihtimalle
    askerliğimin uzacağını söylüyor.

    Tüm bunlar olurken beyler, benim hatun yine bir mevzuyu bahane ederek benimle kavga ediyor. Kavganın tam sebebini şuan hatırlamıyorum,
    ama sudan sebep denir ya hani, aynen öyle bir şey. dıbına koyayım bizim zütümüzde ayı bağırıyor, karı neyin derdinde,ben neyin derdindeyim?!Hatun orada bitiyor zaten
    benim için.. Bunca şeyden sonra aptal bir kavga yüzünden beni aramıyor etmiyor.Çıkarıyorum telefonu, siliyorum numarasını.. Tülay arıyor sonra
    ona da küfür kıyamet..
    ···