Bunu yazımı sizle paylaşmak konusunda tereddüt içindeyim. Fakat sizin aranızda kendimi daha rahat ifade etmek istiyor isem bunu yapmam gerek sanırım. Öncelikle evet ben bir kadınım. Ve evet eşcinsel bir kadınım.

Hayatınızda bizleri lezbiyen ferrelarında 2 katı kadın olarak görmek dışında bir değerimiz yok sizin için. Belki biraz kendimi anlatır isem bakış açınız değişir. Belki bir farkındalık yaratırız sizinle. (Bu arada lezbiyen kelimesini de oldum olası sevmem bana göre lezbiyen bir ferre kategorisi sadece. Bir eşcinsel erkek nasıl muallak lafından hoşlanmıyor ise bende lezbiyen tanımını sevmiyorum. Eşcinsel olarak tanımlamak daha güzel.)

Biraz size kendi hayatımdan bahsedeyim. iç mimarlık yapıyorum. Kendimce sade bir hayat yaşıyorum. Hayatımda elime erkek eli değmedi desem yalan olmaz. Punk müzik dinlemeyi severim. Aslında erkekler tarafından çok beğenilen bir kız da sayılmam. Fakat ön yargınız olmasın çirkinim diye eşcinsel değilim. Kendimi bildim bileli eşcinselim. Ana okulunda iken ilk aşkım bir kızdı. Tabi o zamanlar aşk nedir bilen biri değildim. Sınıfta bir kız vardı ve çok güzeldi. Hayran hayran onu izler olmuştum. O ne giyiyor ise onu taklit ediyor onun gibi saçımı örüyor o ne yapıyor ise uzaktan izliyordum. Beni fark eder ve en iyi arkadaş oluruz belki diye. Tabi o zamanlar farkında değildim aslında aşk sevgi cinsellik cinsel yönelim.

Fakat insanlar acımasız ya akrabalarımdan birinin dalga geçmek için kiminle evlenmek istiyorsun sorusuna kızın ismini verince ben olanlar oldu. Kuzenlerim kızlar kızlar ile evlenemez diye dalga geçtiler benimle. 6 yaşındaydım lan. O üzüntü o hayal kırıklığı çok koymuştu. Ha tabi kimse beni ciddiye almadı. Çocuktur arkadaşını çok sevmiştir e döndü. Fakat ben bu geçilen dalgadan sonra o kadar çok kırıldım ki bir kızı sevsem de söyleyemez oldum. Biraz yaşım büyüdükçe de kendime tabular koydum. Kadınlar erkek sevmeli gibi tabular. Ben aslında güzel kızları çok beğendiğim için güzel bir kız olamaya çalıştığım için hoşuma gidiyorlar gibi tabular. Tabi bunda o gün üzüldükten sonra misafirlerin gitmesi ile ailemi kızlar kızlar ile neden evlenemez gibi sorulara boğmamın da etkisi var diye düşünüyorum. Tabi bunları ben hatırlamıyorum bunları eşcinsel olduğumu kabullenince ailemden dinledim. Bana sen çok soru sormuştun dediler. Tabi onlar da haklı sana 6 yaşında eşcinsel teşhisi koyduk diyemezler ki. Heveslidir ama biz doğrusunu anlatmalıyız şeklinde düşünmeleri normal.

Bu arada aileme eşcinsel olduğumu ve eşcinsel bir sevgilim olduğunu 17 yaşımda itiraf edebildim. Daha fazlasını okumak ister iseniz panpacıklarım rez alın kahvaltıdan sonra yazmaya devam edicem.

Nerede kalmıştık Hah evet chapter 1 bitti chapter 2 geldi.

Ana okulunda ilk duvarıma toslayan ben ilk okulda ise tam bir asosyale dönüştüm. Erkekler ile takılamıyorum. Çünkü kızlar erkekler ile takılmaz kız kıza oynar kızlarla da çok takılamıyorum çünkü birinden hoşlanmaktan korkuyorum. Zaten erkeklerin yaptığı şeyler de gram ilgimi çekmiyor. Spor sevmem kızlar da ip atlama budalası Spor sevmem +1.
Bende okumayı öğrenir öğrenmez sürekli kitap okudum. Bir Atakan reyiz değildik ama sayısız kitap okuduk çocukken. (:

Sonra bir şey oldu ve kızlar ile aram bir den fazlasıyla düzeldi. Evet kızlara beni dahada yaklaştıran şey biraz genetik mucize. Halam geldi. Sıra arkadaşım ile sohbetimiz vardı ama havadan sudan işte. O yıllarda ilk adet gördükten sonra sıra arkadaşımın da adet görmesi ile iki kız sıkı fıkı kanka olmuştuk. Sanırım birbirimizin başına gelen bu ortak hadise aramızdaki arkadaşlığı bir üst seviyeye çıkardı. Bunda biz adet görmedik diye yalan söyleyip bize gülen bir kız grubunun da etkisi var. Tabi yalancı sürtüklerin hepsi adet gördü fakat nedense bunu sakladılar o zamanlar.

Cinsellik ile tanışmam da sıra arkadaşım sayesinde oldu. Ders çalışmak için onlara giderdim ve bir gün. Bir ferre dergisi ile çıka geldi. Bence hepinizin böyle anıları var. Yalnız değilim dimi. Elindeki dergiyi gizlice inceledik. Ve çok iğrenç bulduk. Koca koca adamlar kadınların içine cinsel organlarını sokuyordu. Ve bu görüntü cidden iğreçti. Bir kere mantıklı değildi o oraya girince acır dimi ama. Bıçaklamak gibi sanki. 11-12 yaşlarında falanız işte lan gülmeyin. ilk mastürbasyon yapmayı da o zamanlar keşvettim. Fakat o arkadaşım ile aramda hiç bir şey geçmedi. Sadece görevi size 31 çekmeyi öğreten abileriniz gibi bana mastürbasyon öğretmek oldu. Dergide ise o anda bir şey çok dikkatimi çekti. O kadar çıplak erkeğin içinde inci gibi parlayan bir detay. Derginin canlı sohbet sayfasında lezbiyen bir çift fotoğrafı vardı. Lezbiyen mi o nedir acaba bakışı attım. Fakat kafamdaki bir tabu da yıkılmış oldu. Kızlar ile kızlar da öpüşebilir. Yani o mantığa göre evlenebilirler de. Ajdjfkfohhj. Bir dergi hayatımı değiştirmekte adım attı.

Tabi arkadaşıma neymiş bu lezbiyenler diyecek kadar cesur değildim. Ama artık bir anahtar kelimem vardı. Lezbiyen kelimesini araştırarak başlayabilirdim.

Panpalar şarjım çok az lisede anılarımı biraz şarjım dolunca atıcam. içinizdeki sapıklara rağmen beni okuyan panpalarıma sevgiler. Umarım bizler ile empati kurup kendinizden bir parça görürsünüz. Sonuçta hangimiz sevmedik çılgınlar gibi. Dimi yanii 😄 neyse.

Chapter 3 diriliş... (Anımda anlatılan isimleri karakter gizliliği sebebi ile gizledim. Fulya nın ismi fulya değil gülsümün ismi gülsüm değil. Fulya eğer bunu okuyor ise ona neden fulya dediğimi anlar. 😜)

Lise yılları benim için cennet gibi yıllardı. Orta okul arkadaşım ile farklı liselere düştük. Lezbiyen kavramı hakkında çok araştıracak zaman buldum liseye başlamadan önce fakat ne yazık ki çoğu ferregrafik bilgilerdi. Benim çocukluğumda kadın eşcinseller hakkında bilgi bulmak zordu. Ve benim resme acayip yeteneğim vardır. Kurs falan almıştım liseye kadar. Basit insan figürleri çizebiliyordum. Bende gizli bir çizim defteri tuttum içine eşcinsel kadınların seviştikleri fotoğraf ve videolarda gördüğüm şeyleri çiziyordum. Konu ilgi alanım olunca da çok güzel çizimler ortaya çıktı.

Gelelim altın çağım liseye. Fulya isminde emo punk karışık zevkleri olan bir arkadaşım olmuştu. Kızlar onu huur diye dışlar erkekler köpek olur öyle afetti fulya. Sınıfta da iki dışlanan çok kolay bir birimizi bulduk. Okuldan sonra genelde fütursuzca gezmeyi severdi fakat bana vakit ayırmayı da ihmal etmezdi. Baya farklı kızdır fulya. Bakın ona sadece aşık değilim ona hayranım tapıyorum. Beni ben yapan kişidir üzerimde annemden çok emeği var desem doğrudur.

Fulya bizim evde takılmaya gelmişti bir gün ve punk müzik çalıp odada uzanıyorduk. Ve ciks konusu açıldı. Erkeklere olan mesafemi görünce lezbiyen şakası yapmaya başladı. Ve beni beklemediğim bir anda öptü. Nefesim kesilmişti çünkü ilk öpücüğümdü. Şaşkına döndüm ateşim falan çıktı. Fulya bu tepkimi anlamıştı. Benden 10 kat tecrübeli bir kız vardı sonuçta karşımda. 14-15 yaşlarındaydık ve ben bakire iken fulya değildi. ikimizde donup kaldık çünkü ben kilitlenmiştim. Fulyanın beklediği şey şakasına karşılık vermemdi ama yapamıyordum. Sonra gözlerinden üzgünüm tarzı bir bakış attı ve o gün bunu konuştuk. Ona her şeyi anlattım çizimleri falan araştırmalarımı çocukluğumu. O gün bana sarıldı. Ve fulya ile dostluğumuz biraz daha seviye atladı. Daha da yakınlaştık. Artık okul sonu gezilerine bende katılıyor ve git gide kabuğumdan çıkıyordum. Okulda sadece bir birimiz vardı ama ilk defa gerçek anlamda onun arkadaş çevresini tanıyınca bambaşka bir evrene ışınlandım. Fulyanın sevgilileri mesela hep üniversite çağında arabalı yakışıklı tipler di. Ama kronun bayrak taşıyanı. Fulya sevgilisi ile oynaşır iken ben uzaktan kıskanç kıskanç sıkılırdım bazen ki bunu fark eden canım arkadaşım. Bu yalnızlığımı benimle sevişerek çözmek istedi.

Evet sevişmeye başladık. Kızlar bir birine yatılı kalmaya çok daha rahat gider fulyanın da ailesi benimkinden daha rahattı. Odaya kapatır kendimizi sevişirdik. ilkim fulyadır. Bekaretimi mesela o aldı. Tabi lise 2 bitene kadar sürdü bu. Bir gün canım arkadaşım beni benim gibi eşcinsel bir kız arkadaşı ile tanıştırıp aramızı yaptı. Lise 2 nin bittiği yaz. ilk defa sevgilim oldu. Aslında bunu ben kabul ettim. Fulya yı severim fakat kıskanmayı sevmiyorum. O da kıskanmamı sevmiyordu. Bende kendime bir sevgili edindim. ismi gülsüm dü. Ailem bile ilk gülsümü tanıdı sevgilim olarak. Başta yadırgasalar da çok geri kafalı da değiller. Sadece annem gene bu bir arayış dönemi büyüyünce geçer dedi. Babam ise çok dalga geçti. Ve biliyor musunuz 6 yaşında benle dalga geçen akrabalarım da babamın ailesi. Manyak lan bunlar. Neyse fulya ile yerine gelen öz güvenimi gülsüm ile test ettim. Güzel de bir çift olduk. Tâki üniversite zamanına kadar. Sonra da ayrıldık ve dağıldık. Gülsüm çok bilgili bir kızdı fulya nın aksine bana eşcinsel hakları ve dernekler olarak çok şey kattı. Gülsüm anlatır ben dinlerdim.

Bu arada ilk dövmemi fulya ile ilk piercing imi gülsüm ile yaptırdım. Fulya piercing sevmezdi. Hatta burun halkamı görünce inek diye dalga geçti.

Üniversite yıllarım hakkında da bazı şeyler var fakat o kadar da önemli ve karakterimin gelişmesinde etkili şeyler sayılmazlar onlar daha çok ciks hikayesi çapkınlık anısı gibi. Fulyadan aldığım gaz ile öz güvenli gülsümden aldığım güç ile kavgacı oldum. Lisede çok içtik gezdik eğlendik. Ben resim yeteneğimi titanikte çıplak kız çizen Jack seviyesine kadar getirdim. Sonra iç mimarlık kazandım ve güzel yılları arkamda bırakıp daha güçlü bir hayata adım attım. Artık adımlarımı kendim atıyorum.

Yani panpalar biz eşcinsel kadınlar sadece sevişen et parçaları değiliz biz de sevdik biz de üzüldük biz de korktuk. Biz de sizin gibi insandık. Bizim de duygularımız var. Ne kadar anladıysanız artık. Öptüm sizi çav.

Bu arada fulya ya ne oldu söylemedim dimi size. Fulya şu an Avustralya da. Ve eskisi gibi sık görüştüğümüz söylenemez.