-
1.
0Seni başka nasıl anlatabilirdim ki? Bir sonbahar rüzgarı gibi girmiştin hayatıma. Hiç olmaması gereken bir zamanda, hiç olmaması gerektiği şekildeydi. Keşke böyle olmasaydı. Artık keşkelerin denizinde boğulmadan önce anlatmam, içimi döküp rahatlamam gerekiyor..
-
2.
0Yirmili yaşlarımın başında umutlarımı cebime koyarak yola koyulduğum zamandı yanlış hatırlamıyorsam. iç anadoludan geçen tren soğuğu içime, iliklerime işlemişti. Yazın bitişiyle birlikte geride bıraktığım şehrim uzaklaşıyordu, sanki uzun süre ayrı kalacağımızı bilerek uğurlamıştı beni. bir matem havasında.
-
3.
0Gün ağarırken göz kapaklarıma düşen güneş ışığı uyandırdı beni. Uyuyunca hızlı geçiyordu yolculuk. Gecenin bir vakti trenden inerek otogara geçiş yaptım hangi şehirde olduğumu bilmeden. Soğuk titremelerim birkaç dakika geçemedi. Sonunda otobüs dağları aşıp akdenize kavuşturmuştu beni. Bir iç denizden akdenize uzanan yolculuğumun değmesini istiyordum. Güzel günlerdi tek hayalim. Öğrencilik başlamıştı bir kere. ilk günden sefilliklerle karşılaştım, nerede kalacağımı bile bilmeden gelmiştim buraya. Antalya.
-
4.
0Kalacak yerimi ayarlama, yerleşme ve düzenimi oluşturmayla geçen ilk birkaç gününün ardından çevreyi tanımaya başladım. "Bir şehri öğrenmenin en güzel yolu sokaklarında kaybolmaktır." Demişti babam. Öyle yaptım. Saatlerce yürüdüm, bazen hiç ummadığım manzaralara çıkıyordum. Sıcaktı burası, soğuk yolculuktan sonra insanları da bir nebze ısıttı içimi. Güzel gideceğini umdum her şeyin. Sonunda bir bankın üstünde elimde sigarayla akdeniz'i izler halde buldum kendimi. Biliyordum; bu manzaraya ne ilk ne de son gelişim olacaktı.
-
5.
0-ben eylül.
-tanışacak zaman mı sence şu an?
Kaleiçi sokaklarından konyaaltı caddesine uzun bir koşuydu bu. Olanlara akıl sır erdiremiyordum.
-peşimizdeler, devam et!
-bu bir şaka olmalı.
Maalesef değildi ve konuşmaya başlamadan önce iki el silah sesi duymuştum. Koşmaktan boğazım kurumuş, vücudumun tamamı ter içinde kalmıştı. Çalıların arasına atladık son durak olarak. Dakikalar birbiri ardına geçerken belki de bir saati buldurmuştu. Artık güvendeydik. Hayır değildik! Biraz önce yaşanan delice şeylerin hiçbir açıklaması yoktu.
-neden beni de peşinde sürükledin?
-hadi ama eğlenmiş olduk hem, çok heyecanlıydı.
-ben yokum. Ailem beni burada okuyorum diye biliyor, ben kurşunlardan kaçıyorum. Böyle eğlenceyi de gibeyim, seni de!
Sinirle yoluma devam ettim. Bir fahişe yüzünden canımdan olmak istemiyordum. Barda tanışıp muhabbet ettiğim kız mekan sahipleriyle tartışmış olay bana patlamıştı. Mekanı yaka paça terk ederken söylediği küfürler, hakaretler silahları olduğu yerden çıkartmıştı. Eve gelip üstümü başımı değiştirdim. O sırada bir ekgiblik olduğunu fark ettim. Cüzdanım yoktu. içinde gelecek aylığım vardı. O an kainattan başlayıp buraya geldiğim güne kadar her şeye sövmüştüm. Sinirden ağladığım ilk geceydi hayatımda.
başlık yok! burası bom boş!