bir erkeğin aşık olma durumu

bu konuda yetkin olarak konuşabilirim diye düşünüyorum kendi adıma.. yaklaşık olarak 56-57 yıllık yaşam süzgecimde 16 yaşında süveyş kanalını geçmiş biri olarak söylüyorum bu da ve lütfen parantez içinde belirtilsin. öncelikle bir erkek her an her şeye aşık olmaya meyilli bir sebzedir ve bir erkek kararlarıyla aşık olmaz!

nasıl olur? olur.bir bakar olmuş..bu tıpkı terkediliş anındaki 'herşeyin yavanlaşması 'nın zıttıdır. birden herşeyin çok lezzetlendiği birden herşeyin çok parlak tüm renklerin çok parlak birden tüm pastel renklerin bile ısınmaya başladığı birden tüm yemeklerin sanki daha lezzetli olmaya başladığı birden sanki baharın geldiği kuzuların melediği hissini almaya başlar ve yemek yemez bir süre. yani bir süre yemek yemek aklınıza gelmez pompaya koşmaktan..

ama ben bundan bahsetmiyorum.sex yoksa aşk yok ötesinde bişeyden bahsediyorum. insanın artık ben aşık olayım demesiyle başlayan yani aşık olmaya 'karar' vermek diye geçen bir süreç.

bide öyle deneyeyim dediğim doğru yine yani bu karar vermekle ilgili birşeyle ilgili değil bu kimyayla ilgili birşey herkesin de belli bir periyodu vardır mesela benim periyodum yaklaşık iki yıl. şiddeti giderek sönen bir aşktan çıktıktan sonraki tekrar aşık olma kimyası oluşması süresi iki yıl.ama o iki yıl süresinde sürekli karar veriyosun sürekli deniyosun acaba buna aşık olurmuyum acaba aşık olsam mı diyosun ben buna aşık olurum diyosun ama olmuyor.

aşık olmaya karar verdiğin noktada vücut kimyası kendinde oluşturmaya başlıyor demektir. eğer böyle birşeye karar verdiysen yada böyle birşeyi kendine yüksek sesle söylemeye başladıysan ok az kalmış demektir. karar verdiğin verdiklerin olsun yada olmasın.

eski ahitte de aşşağı yukarı bir kralın söylediği uzun ..bir buçuk sayfalık metinde öz itibariyle şu vardı.

hep baktım diyor. yani insanlara davranışlara kazanma isteklerine çabalarına ve hep anlamaya çalıştım diyor hep aklı erdemi yükseltmeye çalıştım hep alttaki şeyi görmeye kusursuzlaştırmaya yetkinleştirmeye çalıştım diyor ama herşey boş diyor yani bu da boş onun kadar..

bu ölümlülükle ilgili bişey galiba ya yoksa şüphesiz boş değil yani mesela ölümsüz olsak yani artık japonlar inekleri kopyalamasalar da bi noktada bi iğne yaparak yada insanın mekanizmasına bişey transfer ederek insanları bir buçuk milyon yıl yaşar noktaya getirseler bunların hepsi çok ciddi anlamda değer taşıyor olabilir.

ama küçücük bi nokta da bunu çürütüyor. bu noktaya gelindi çünkü yani senden alınan bir dna ile senin eskiyen değiştirilmesi gereken yedek parçaların için üretilmiş bir başka yedek parça stoğu.. yani şey gibi düşünün bi beyaz almana yedek parça alman için gidip bir başka beyaz alman alman gibi. o beyaz almanın orda durması gibi. kulağından aldığın bir dna ile klonladığın bir başka godkicks orda bekliyor sırf bu godkicksin değişmesi gereken bir yedek parçası için bi böbreği için falan.. paran varsa bi anlamda sonsuz hayat var yani.

ana madde değişiyor tabi ..iyi aydınlatmıyosa farını değiştirebiliyosun. ama bi noktada mesela araba alttan su almaya başlıyor ve altındaki bütün aksamı değiştiriyosan su almasın diye ki bu mümkün.o o zaman o araba olmuyor. tamam ölümsüz oluyor ama eski olmuyor. yani 200 yaşındasın ama eskiye dair bişey taşımıyosun.ama 200 yıldır şöyle yada böyle varsın.

yaşama dair olan şey değişmiyo yani 'eninde sonunda boşluğa gülümseme hali' değişmiyor.

ölümsüz olma hali anlamsızlığı yok etmiyor.o zaman anlam ölümsüz hale gelir.

yani her gün bir takım şeylere aşık olma ihtimalimiz var. benim zaman zaman oluyor. bunu kendime çok kolay da itiraf ediyorum bu iyi bir rahatlık. bugün şuna aşık oldum şuna da aşık olmuştum gibi. yani dişiler anlamında değil nesneler anlamında.bu çoğu günü birlik oluyor tabi..

ben şuna aşık olayım noktasına gelmek ise. güzel olduğunu insanın o güne kadarki görgüsü gereği anlayabildiği.onu hedefleyip ben buna artık aşık olayım noktası..bir noktadan sonra nasıl gerçek bir aşka dönüşür ihtimal var mıdır..

bunun belirli kriterleri var tabi. özen gösteren erkeklerden bahsediyorsak parantez içerisinde.. geçmişine bakmak lazım. yani belirli şartları sağladığı oranda bu oran yükselir. yani en az bir kere süveyş kanalından geçmişse bu oran yüksektir takdir edersiniz ki..son oniki yıldır aynı sigara markasını kullanıyorsa bu oran yüksektir.ama bir taraftan bu oran hiç de yüksek değildir. yani bir şeyi aşık olunası görmek ayrı bir kavram bu içinde aşık olmayı barındırmayan bir kavram çünkü eğer bir şeyi aşık olunası görüyorsan 'atlamışsın' demektir. yine tamamen kendi deneyimlerime dayanarak söylüyorum.hep 'içinde'iken farketmiştim aşkı.

okudum
aşık oldum

insanın zaman zaman kendi zihnine kendi dimanına lanet ettiği anlar da geliyor. unutmayan.hep yukarı çıkartan.. fucking bilinç altı yani. bilincin altı iyi bir vodka martini gibi..

okuyanı gibiyim

ben gidiyorum

sorun aşık olmal değil ki amk sonrası

tabii ki okumadım

@1 hay zütüne kimyasal silah sokayim muallak

56 57 yıllık yaşam süzgeci?? dayı bura inci la yanlış geldin

ekşi mi lan burası

ozet gec amko bini

itiraf et hangi dedesin?

hani özet amk

özet geç bin gibsen okumam

aşk, tanrı'nın nefesini hissetmektir!

okusammı acaba

emeğe saygı şuku ama am züt meme

bey amca büyük bir seviye artışına sebep olmuş durumdasın.

am züt meme

haklısın aga. benim aşık olma sürem 2 ay. o kimyaya girme sürem 2 ay.

özet yokmu özet