1. 29.
    0
    amk bumuydu
    ···
  2. 28.
    +2
    içimden "Has. ktir!" deyip telefonu yatağıma fırlattım, yazımı yazmayı sürdürdüm, kızı da bir daha aramadım, sormadım. Nuriye ile de doktorun oğlu çıkmaya başladı zaten.

    buda böyle bir anımdır okuduğunuz için sağolun panpalar
    ···
  3. 27.
    +1
    Neyse, ders zili çaldı. Nuriye gitti ben de eve gittim. Evden en güzel futbol topumu aldım, okul bahçesine gittim. Üç gol attım ve eve gelip anneme her zaman ki gibi sordum:

    "Anne yemek var mı?", "Tarhana çorbası var koyam mı?", "He ana, guy!".

    Biz yemekteyken şehirli kızın akrabaları olan komşumuz bize geldi. Onlara kulak misafiri oldum ve kızın nişanlı olduğunu, yakın bir zamanda evleneceğini duydum. Belli ki kız bana güven vermenin ötesinde evlenmeden önce son bir macera yaşamak istemiş ve bunun içinde beni seçmişti. Çok durmadım bu konunun üzerinde, çorbamı yedim ve odama çekildim, kasetlerimi dinledim, yazı yazdım. O anda telefonuma bir mesaj geldi. Şehirli kızdı bu:

    " Nasılsın, bana verdiğin sözü tutuyor musun bakalım * "
    ···
  4. 26.
    +1
    Kaçışımın olmadığını anlamıştım ve bir Kara Murat edasıyla "Benim Hocam!" dedim. Artık kızlar da benim lâkabımı biliyor ve deli gibi gülüyorlardı. Hoca Sedat'ı ve Selçuk'u da tahtaya çağırdı ve üçümüze meşhur tokadını attı. Resmen birer pancardık artık. Göz ucuyla Nuriye'ye baktım, hâlâ gülüyordu.
    ···
  5. 25.
    0
    rizörvıd
    ···
  6. 24.
    0
    Adeta yerin dibine geçmiştim. Bu lâkabı sadece erkek arkadaşlarım bildiği için onlar güldü, kızlar ise anlam veremedi. O anda Şahabettin Hoca kâğıdın devdıbını okumayı kesti ve sordu: "Koca kafa kim?"

    Sınıfta bir ölüm sessizliği hakimdi. Ve hoca sinirli bir tonda bağırarak soruyu tekrarladı:
    "Koca kafa kim!?"
    ···
  7. 23.
    0
    devam yarram devam
    ···
  8. 22.
    0
    konu güzel lan. sardı beni. reserved
    ···
  9. 21.
    +1
    - Sedat oğlum okul çıkışı maç için top yok lan!
    - Kimden bulsak ki acaba?
    - Koca kafa getirsin oğlum yine. Onda bir sürü futbol topu var.
    ···
  10. 20.
    0
    Son ders zili çaldı ve dersimiz edebiyattı! Okulda attığı sert tokatlarla ün yapmış Şahabettin Hoca sınıfa girdi. Şahabettin Hoca öyle bir tokat atardı ki, yiyen feleğini şaşırırdı. Tek eliyle yanağınızı tutar, başınızı sabitler ve diğer eliyle de çok sert bir tokat patlatır, yüzünüzü pancara çevirirdi. Dersin son dakikalarında Sedat ve Selçuk adlı iki arkadaşımın durmadan kâğıtlarla bir şeyler yazışıp, bir şey konuştuklarını fark ettim. Neredeyse ders boyunca iki yüz defa birbirlerine kâğıt fırlatmışlardı. Merak ettim ve elimle "Ne konuşuyorsunuz?" anldıbına gelen işareti yaptım. Sedat kâğıda bir şey yazıp bana attı. Ve ders boyunca onları fark etmeyen Şahabettin Hoca tam kâğıt bana geldiğinde fark etti. Beni yanına çağırdı ve sesli bir biçimde okumaya başladı. Kâğıdı henüz açıp okumaya fırsatım olmadığı için ne yazdığını ben bile bilmiyordum, ben de tüm sınıf gibi Şahabbetin Hoca'dan duyacaktım kâğıtta yazılanları ve hoca okumaya başladı:
    ···
  11. 19.
    0
    ne konuşuyo bu koca kafa
    ···
  12. 18.
    0
    eee yarram gerisi nerde
    ···
  13. 17.
    0
    Yıkılmamıştım. Sonuçta bana iyilik yapmıştı kızcağız! Onu anladım ve bir şey söylemeden telefonu kapattım. Artık içi gaz dolu bir erkektim ne de olsa. Kasabanın en güzel kızını öpen Cihan'dım artık. Ona muhtaç değildim! Okullar açılmadan önceki gece güzelce takım elbisemi ütülettim anneme, kravatımı özenle bağladım ve ayakkabılarımı cillop gibi boyadım. Sınıfın en uzun boylu ve narin kızı Nuriye'yi tavlayacaktım. Kendimi kasabalıya ve beni oyuncak yapan şehirli kıza kanıtlayacaktım! Artık bambaşka bir hayat beni bekliyordu ne de olsa! Okulun ilk günü geldi çattı. O gün akşama kadar pırıl pırıl takım elbisemle, tek kaşımı kaldırarak Nuriye'yi kesip durdum. Okul çıkışı yanına gidip tüm haşinliğim ile konuşacaktım. Hatta okuldan sonra sınıf maçımız vardı ve Nuriye'yi de bu maça davet edip yine üç gol atacaktım! Böylelikle kasabanın en güzel kızıyla sıfır kilometre bir aşka yelken açacaktık!
    ···
  14. 16.
    0
    Bu sözler beni adeta gaza getirmişti. Orada, ona söz verdim ve kız kalkıp gitti. Telefon numarasını aldım ve onu uğurladım. Artık kasabada bir Kazanova edasıyla dolaşıyor, erkek arkadaşlarım bana "koca kafa" diye lâkap taktıkça içimden "Hıııı. Siz öyle deyin bana. Ben kasabaya gelip gelebilecek en güzel kızla öpüştüm ulan!" diyordum. Hatta öyle bir kız ki, doktorun oğlu bile üç ay uğraşsa tavlayamaz. O günden sonra durmadan kızı aradım. Salak gibi Motorola C90 marka, takoz telefonumla ona şarkılar dinlettim, o zamanların modası olan teybimden ona karma kasetler çekip yolladım. Ama bir değişiklik vardı kızın sesinde. Hissediyordum. Ben kaset yolladıkça bir teşekkür mesajı bile yollamıyor, bir defa olsun aramıyor, ben aradıkça sıkılgan bir ses tonuyla "Hmmmm. Evet" deyip duruyordu. Çok fena gaz almıştım, kimse beni durduramıyordu. Kıza durmadan tam bir ergen gibi "Sakalım çıkmaya başlıyor, top sakal bırakacağım, Üffff ne yakışıklı olurum be!" gibi şeyler anlatıyordum. Ama o, oralı bile olmuyor, soğuk bir tonla konuşmaya devam ediyordu. Bir gün dayanamadım ve bunu sormaya karar verdim, "Neden bana karşı soğuksun!". "Cihan, ben sadece senin güvenin yerine gelsin diye seninle öpüştüm. Hepsi bu! Lütfen abartma!"
    ···
  15. 15.
    0
    ne anlatıyo bu anlayan var mı
    ···
  16. 14.
    0
    "Cihan, bana söz ver. Artık kendine güvenli bir erkek olacaksın. Kendinde ki yeteneğin ve birikimin farkına varıp ona göre dolaşacaksın bu kasabada! Sen bu insanların bildiğinden daha fazlasını barındırıyorsun içinde ve bunun nimetlerinden faydalan lütfen. Çirkin de değilsin, çok çekicisin. Çok güzel dudakların var be çok marifetlisin! Söz ver, bundan sonra bambaşka bir insan olacaksın!"
    ···
  17. 13.
    0
    Bu sözler beni etkiledi. Aramızda bir şey olmasa bile o günden sonra kızla en azından oturup muhabbet etmeye, konuşmaya, hoş geldin demeye başladım. Kasabalının tek eğlencesi olan ve ırmak kenarına kurulu olan çay bahçesine gidip gelmeye bile başladık. Kızın yanında Notre Dame'ın kamburu gibi kaldığımın farkındaydım. Günler böyle geçip gitti. Tüm tatil boyunca iyi bir arkadaşlık yaşadık ve tatil sonu geldi. Kendileri artık istanbul'a dönecekti ve son gece bize gelmişti. O gece tuhaf bir şeyler olacağını sezmiştim fakat bu kadar aklıma bile gelmezdi. Kız muhabbet esnasında aniden dudaklarıma doğru atılmış ve beni öpmeye başlamıştı. Bu ilk deneyimimdi. Dudaklarımı balık gibi ileri uzatmaktan başka bir şey yapamamıştım ve kız bu halimi sevimli bulup gülmekten neredeyse beni öpemeyecek duruma gelmişti. Uzunca bir süre öpüştük. Aklım başımdan gitmişti ve ilk tecrübe olmasının sebebiyle olsa gerek bırakmak istemedim. Kız, artık yeter dercesine geri çekildi ve konuşmaya başladı:
    ···
  18. 12.
    0
    vay amk aynı ben lan

    not:ama içime kapanık değilim
    ···
  19. 11.
    0
    - Ne istiyorsun benden?

    - Senden hoşlandım.

    - Neyimden hoşlandın be! Ergenliğinin en silik döneminde kendi kendine takılan bir çocuk. Üstelik bu berbat dönem de babasının tayini nedeniyle kimsenin adını bile bilmediği küçücük bir kasabaya denk gelmiş. Lakabı koca kafa, arkadaşları tarafından tek bilinen özelliği bir sürü futbol topu olması ve en az üç gol atabilmesi. Bence bana hiç müdahale etmemelisin ve ben bu dönemi bildiğim gibi atlatmalıyım. Ben memnunum bundan! Lütfen!

    - Benim hiç senin gibi dolu dolu bir arkadaşım olmadı. istanbul'daki erkek arkadaşlarımın içinde bile senden daha kültürlüsü yok. Buranın yerlilerine sen iç dünyanı göstermemişsin, sadece su yüzünde ki tarafını görmelerine izin vermişsin ve onlar da seni onlarla tanımış yalnızca. Ama ben senin iç dünyanı gördüm, oraya girdim ve sana hayran kaldım.
    ···
  20. 10.
    0
    reserved ow shiiit
    ···