-
1.
+415 yaşının o deli çağlarındayım, tahmin edersiniz ki gibim, tesbih gibi elimden hiç düşmüyor. Arada zütümü parmaklayarak boşalsamda, abimin "muallak herif" lafları canımı çok acıtıyor ve yine tahmin edersinizki 15 yaşında olmanın verdiği toyluktan olsa gerek muallak olduğumu henüz tam kabullenmemişim. Ee tabi o zamanlar "canım" yalnız yanmazdı, bende cayır cayır yanardım. Söylenen muallak laflarının ardından, bi köşeye çekilip kendimden nefret etmeye başlardım, evde yalnız kaldığımda ise ayna karşısında soyunup bedenimi izlemelerimin doruğundayım "farkım ne ki senden be abi?" diye söylenip her tarafıma bakınıyorum.
-
2.
+4Oysa bi erkekte olması gereken her şey var bedenimde; koca delikli iri burun, taşşaklarım, yannanım falan, hepsi yerli yerinde. Peki buna rağmen neden evde bir şeye kızıldığı zaman muallak herif diye, hakaretler işitiyordum ki? Anlamaya çalışıyordum, anlamlandırmaya çalışıyordum, havaya savrulan muallak herif laflarını, küçük sorunlarda bile bana yöneltilen çatık kaşları. O aralar aynalar en büyük sırdaşım olmuş, kendi kendime hesap soruyorum, neden böyle uzaylıymışım gibi, farklıymışım gibi davranılıyor ki? Sonra hesaplardan vazgeçip acaba \"ölsem mi\" diye düşünüyorum. Ama ölmek günah, eğer ölmeyi tercih edersem, yaradan bana küser. Zaten ailem yüzüme bakmıyor, ya ölünce allahta bakmazsa?? O zaman ne yapıcam
-
3.
+2Evet abim haklı, ben muallaknin tekiyim, oruspuçocuğunun tekiyim, ailenin yüz karası, başı ezilesice bi yılanım. Evet böyle olduğum için, çevremdekilerin çatık kaşlarını, beni terslemelerini hak ediyorum, evet allah iyiki de beni unutmuş, iyikide beni tek başıma, şu koca dünyada milyonlarca insanın içinde yapayalnız bırakmış, allah'tan bu lafı işitmeyi hak etmişim: git kendi başının çaresine bak. Ne tak yersen ye...
-
4.
+2Pipime bakıyorum, aynadan, taşşaklarımı avuçluyorum farkı yok gibi diğer erkeklerden. Yani herkeste olan bende de var. Tabi o zamanlar bende olanın herkeste olamayacağı fikri aklıma gelmiyor. Pipime bi daha bakıyorum, güzel diyorum ve hatta pipimi seviyorum. Avuçluyorum ve belkide yanlış bi bedendeyim, belkide başkasının olmalısın diyorum kendi kendime. Sonra silahı alıyorum elime ve içimden "aslında her şeye rağmen yanlış bi bedende, yanlış bi aileye, yanlış bi topluma ait olarak yaşıyorsun" diyorum kendi kendime.
-
5.
+2Çünkü inandığım din bile, beni daha en başından dışlıyor, allah dediğim yaradan bile, beni bi erkek bedenini arzuladığım için binlerce yıldır lanetleyip duruyor. Bu daha kötü ve çoğu zaman beni kahreden de bu oluyor?
Tanrı neden, yarattıklarına lanet okusun ki?
Yoksa tanrı içimizden biri mi?
Yoksa tanrı diye inandığımız şey, aslında bi insan mı ki, lanet okuma gibi insani bir duygusuyla, yarattıklarına sesleniyor?
Anlamıyorum, anlamak istemiyorum. Ve düşünmeyi bırakıyorum. Silah hala elimde, ne yapacağımı biliyorum aslında, ama hala bi işaret bekliyorum, hani bi mucize, ufacık bi bahane. Ama yok, hiç bir işaret yok. Duvarlar dile gelsin diye duvarlara bakınıyorum, aynadaki aksime bi daha bakıyorum, bakıyorum bakıyorum bakıyorum... -
6.
+2Abime göre zekat verme şekli, önce yakın çevredeki fakir insanlardan başlamak ve zinciri böyle devam ettirmektir. Tanımadığı kişilere zırnık koklatmıyor ve eğer verecekse de kesinlikle fakir olup olmadıklarına dikkat ediyor. Zekatını öderken fakir fukaraya bu kadar dikkat ediyor, ama bana gelince sadaka niyetine bile olsa, bi anlık güleryüz göstermiyor. Her fırsatta aşşağılama, her fırsatta yanından kovma. Verdiği zekatı sadece malına zarar gelmemesi için verdiğini o aralar çok iyi anlıyorum. Bu öğrenmişlik o anda canımı yakıyor, hemde çok çok yakıyor...
-
7.
+2Hani devletinde kütüphaneye, yeni yayımlanan kitaplardan bırakmasına gerek yok zaten, çünkü doğuda yaşayan biri için kitaplar gibtiri taktan şeylerdir. Zaten bizim için önemli olan tek şey öncelikle karnımızı doyurmaktır. Akşam eve gittiğinde avucunun içinde terinle ıslanmış parayı masaya koyabilmektir. Bundan başkası yalan. Geçim sıkıntısı o kadar önemlidirki, kadınlar kaç koyun eder hesabında anlaşıldıktan sonra evlendirilirler. Erkekler babayiğittirler ve eşine, kızına yan gözle bakan biri olduğu an, gözünü bile kırpmadan çekip vururlar. Oysa vurduktan sonra kendisi gidip başkasının karısına, kızına bakar. Bu davranışıyla bile adamın eğitimsizlikten kafayı yemiş olduğunu anlamak zor değildir. Zaten devlet tarafından, doğunun kaderine "cahillik" yazılmıştır. Kütüphaneler yerine kocaman polisevleri, kocaman askeri birlikler, kocaman devlet daireleri yalnız yapılır. insanlar eğitimsizliklerini içselleştirmişler adeta, kimse dönüp ekmeği bırakın, bize eğitim verin bile diyemiyor. Sürekli yükselen askeri binalar, sürekli yükselen devlet daireleri, sürekli yükselen karakollar, polisevleri, insanları sessiz olmaya çağırıyor. Kimse devletten bir şey isteyemiyor, korku imparatorluğu kendi içinde o kadar büyümüşki, halkı kendi sorunlarını kendi içinde sessizce çözüyor. Çünkü devlete elini veren memleketlim, batıdan gelmiş ve asla onu anlayamayacak okumuş aç gözlü adamların elinden, bazen canını zor kurtarıyor...
-
-
1.
0devlet bize bahmiyir
-
-
1.
01990lar olması lazım. Pkknın en azılı dönemi.
-
1.
-
1.
-
8.
+2Gerisi nerede
-
-
1.
+1Eve döneyim yine seri atacağım.
-
1.
-
9.
+2Yalnızca bunlar olmuyor tabii, sokaklarda kara çarşafla dolanan kadınlar çoğalıyor ve bir çoğu aslında hırsızlık yapıyorlar. Mevsim yaz ortası, hatta bazı oruspular bile çıplak bedenlerinin üzerine sadece kara çarşaf giyinip sokağa çıkıyorlar. Alış verişlerinde paraları yetmeyince, yüzlerini saklayıp göğüslerini elletiyorlar. Acemi çırakların hepsi milli oluyor o aralar. Din sperm kokusu eşliğinde son hızla yayılmaya devam ediyor. Arkadaşlar arasında akşamları sohbetlerimiz kara çarşaf giyinip zütünü gibtiren kadınların hikayeleriyle süsleniyor. Bi arkadaşım kara çarşaflı evli bi kadına aşık oluyor ve haftanın en az 3 günü düzenli olarak gibişiyorlar. Kadının boyumdan büyük oğulları var, kocası meymenetsizin teki, kadın ondan umudunu kesmiş, kara çarşafı giyinip durmadan sokaklarda gibişiyor...
-
-
1.
0absürd örnekler vererek kendi absürtlüğüne yer açmak istemiş
-
1.
-
10.
+2Hizbullah terörü dini çıkış noktası olarak aldığından dolayı, insanlar korkudan camilere akın etmeye başlıyorlar. Daha önce kucağında dans ettiğim adamların zütleri yusuf yusuf atarken, camide beraber saf tutup namaz kılıyoruz. Yüzlerine bakıyorum "nasılsın" gibilerinden. Hepsinin saçı yeni alınmış abdest yüzünden ıslak ve yanaklarından benimle yanyana oturmuş oldukları için terler iniyor aşşağı. Camiler dolup taşıyor o aralar. Cuma namazlarında insanlar namaz kılabilmek için sokakları işgal ediyorlar.
-
11.
+2Eve geldiğimde hiç kimse yoktu, yapayalnızım, aynada yine kendime bakıyorum. Oysa bakın benimde sizinkiler gibi kara kaşlarım, kara gözlerim var. Ten rengimi sevmememe rağmen sizinki gibi esmer bi tenim var diyorum kendi kendime, saçlarım aynı sizinki gibi, ellerim, ayaklarım falan hepsi aynı sizinki gibiler. Hadi bunları geçtim, bakın benimde pipim var diyorum kendi kendime. Kendimi bu aileye, bu insanlara bu topluma ait, bu toplumdan biri gibi saymak için bedenime bakıp bahaneler üretiyorum. Bahane olduklarını farkediyorum. Çünkü pipimin başı da önüne düşmüş, o bile benden utanıyor sanki. Oysa böyle olmamalı, o'nun başı önüne eğik olmamalıydı, baş kaldırmalıydı diyorum *
(tamam burda şaka yaptım yahu, çok fazla gerilim oldu diye araya espri katıyım istedim, durun ciddiyete geçiyorum.) -
-
1.
0Rez moruk sardi
-
-
1.
0Atıyorum panpa
-
1.
-
1.
-
12.
+2Evet yapayalnızım, boşalmışlığın verdiği o anlık pişmanlık hissi, yapayalnızlık, boşaldıktan sonra; erkekleri düşünerek boşalmış olmanın verdiği o suçluluk duygusu, ailenin dışlayışları hepsi üşüşüyor üzerime, allahta zaten karışmıyor bana. Evet ölmeliyim. Nasılsa tek başımayım, kimsenin benden haberi yok. Bundan sonra olmasada olur.
-
13.
+2Ne yapıyorum böyle, neden erkekleri düşünüyorum ki? Neden şu koca memeli komşu kızını, yada flörtleşmek ile flörtleşmemek arasında gidip geldiğimiz diğer mahalledeki kızı düşünmüyorum ki? Oysa kızın dudakları ne güzeldi, göğüsleri zütünden bile büyük ve o'nu ilk gördüğümden bu yana göğüsleri hep aklımda. Ama yok, osbire dayandığımda aklımda erkekler yalnız var, kızlara yer yok. Sonra tekrar düşünüyorum:
-
14.
+2Sonra allahın yüzüme bakmayacağı konusu işin içine girince olay daha bi karmaşıklaşıyor. Peki allah osbir çekerken zütümü parmaklamama ve parmaklarken gazetelerdeki basketbolcuları düşünerek boşalmama ne diyor?
Böyle düşünceler üşüşüyor bi anda.
Ya peki allah beni zaten sevmiyorsa?
Ya peki zaten hiç yokmuşum gibi davrandığından dolayı bunlar oluyorsa? Bunlar daha mantıklı geliyor ve kendi kendime konuşmaya devam ediyorum "hımm, demek kimsesizim, allah bile beni tek başıma bıraktı. Madem tek başıma bıraktı neden yarattı?" diye düşünmeye başlıyorum. Düşünceler yoğunlaşıyor, her gün bir yenisi ve her gün daha çok karamaşıklaşan ruh halim sayesinde, her gün gittikçe kendimden daha çok iğrenmeye başlıyorum. Çünkü osbir çekerken bile zütümü parmaklayıp, gazetelerde gördüğüm basketbolcuların koltuk altında olduğumu düşünerek kendimden geçiyorum ve tam kendimden geçmişken boşalıyorum ve ellerim; hiç bir zaman dünyaya gelmeyecek olan çocuklarımla doluyor. işte o zaman kendimden daha çok iğreniyorum. Pisliğin tekiyim, miğdem bulanıyor kendimden. -
15.
+2Bu düşünceler arasında günlerce ölüm çeşitlerini gözden geçiriyorum, acaba eve kapanıp kapıları pencereleri sımsıkı kapatıp tüpü açık bıraksam ve uyusam, yada dur nasılsa 6ıncı kattayız balkondan kafa üstü atlıyım olsun bitsin, sonra balkona gidip aşşağı bakıyorum. Ama aşşağısı beton ve canım çok yanar deyip geri kaçıyorum * canım tatlıya. Öyle bi ölüm şekli bulmalıyımki, acısız ve ani olmalı. Böyle böyle günlerce dolanıyorum etrafta. Sonra silahla ölmek aklıma geliyor. Zaten kafamın içinde beyin yok, sıkacağım tek kurşunla, acısız ölme şansım var diye düşünüyorum. Ama silahla ölmek fikrini kimseye çaktırmamam lazım ve tabii birde bi silah bulmalıyım. Bunun için bi arkadaşımla konuşuyorum konuyu, ama ölmek istediğimi değil, sadece silah merakım olduğunu söyleyip duruyorum. Tamam diyor ve istediği parayı verirsem bi tabanca bulacağını söylüyor.
-
16.
+1Evet burda, bu aile olmaya çalışan insanlarla bi tak olacağım yok ve hatta olacağım varsada hiç bi tak olamayacağım. Burda doğdum, burda yaşayıp, burda öleceğim diye söyleniyorum kendi kendime. Oysa kitaplardan okuduğuma, televizyonda izlediklerime göre, dışarıda kocaman bi dünya, bambaşka hayatlar var ve ben buraya kapatılıp okutulmadığım yetmezmiş gibi, birde sürekli dayak yiyorum. Onlar kaderlerine razı olup bu şekilde yaşıyorlar, ama bu benim kaderim değil diyorum kendi kendime. giberim işinizi, adetlerinizi, kaderinizi, büyük küçük hepinizin ecdadını, şerefsizin çocukları, ammına koduğumun zütverenleri. Ne öğrenmişsiniz ki bana neyi öğreteceksiniz. Lan çocukluğumu dahi yaşatmadınız bana, hadi yaşatmayı bırakın, çocuk olduğumu dahi hissettirmediniz lan. Sarılıp canım bile demediniz, bi güne bi gün başımı dahi okşamadınız. Sürekli şu ayıb, bu ayıp diye diye kafamın etini yediniz. Ayıblarınız yüzünden bi güne bi gün öpüp sarılmayı bile çok gördünüz.
-
17.
+1Neyse konuya döneyim. Yediğim dayaktan sonra aslında bunun hep böyle devam edeceğini ve hiç bir zaman bitmeyeceğini kabulleniyorum. Yengem bu sefer halime acımış yanıma gelip; ağlamamamı söylüyor, "ne de olsa abindir, büyüğündür" diye söylenerek nasihatler veriyor. "Haklısın" diyorum ve o gidiyor. Bu sefer sessizce ağlamaya devam ediyorum. Gözyaşlarım yanağımdaki yangını söndüremiyor, sümüğümde zaten akıyor ve kollarımla silmekten burnum ağrıyor artık. giberim büyüğünü küçüğünü diye içimden geçirmeye başlıyorum ve buna karşılık artık bir şeyler yapmam lazım diyorum. Zaten okulda okutmuyorlar, hep çalışarak, hep böyle eziklenerek mi yaşamaya devam edeceğim diyorum kendi kendime.
-
18.
+1Sonra artık iyice dolmuş olmanın etkisiyle, kendi kendimi gaza getiriyorum ve içimden "giberim erkekliğini" diyorum ve zırıl zırıl ağlamaya başlıyorum. Ağlarken çirkin olduğumu söylemişmiydim. Gerçekten çok çirkin oluyorum ağlarken. Bi kaç sefer ağlama esnasında, kalkıp aynada kendime bakmıştım, ıyyy çok çirkindim lan, maymun yavrusundan tek farkım küçük ağzım, kalın dudaklarımdı. Gerçi son yıllarda ağlarken nasıl göründüğümü bilmiyorum ve sanırım yıllardır ağlamıyorum. Belki şimdi değişmiştir *
-
19.
+1Sofra hazır, kahvaltılık şeyler yiyoruz ve sonrasında bana "artık git" diyor. Resmen kovuluyorum. Ama nereye gidebilirim ki? Eve mi? hayır ev olmaz. Zaten artık gidecek bi yerim de yok. Tamam diyorum adama ve çantamı falan alıyorum diğer odadan. Adam salonda beni tutup "sana hiç dokunmadım, bak hiç bi zararım olmadı sana, elimi bile vurmadım değil mi?" diye defalarca soruyor, bıyıklarım yeni yeni terlemiş, terimi silip "evet" diyorum. Oysa bana dokunmasını istediğim için gelmiştim buraya.
-
20.
+1O gün, günlerden Cumartesi, geceyi nasıl kaçmam konusunu düşünerek geçiriyorum. Ertesi gün Pazar nedeniyle yengemler falan misafirliğe gidiyorlar ve ben yatak odalarına girip abimin çamaşırları arasından tüm hafta hasılatını çıkarıp cebime dolduruyorum. Yıl 1999 veya 2000 ve cebimde 1.500 tl para atıp evden çıkıyorum. Şehirler arası otobüs terminaline gidersem, hemen farkedileceğimi bildiğimden ilçe ilçe gitmeye karar veriyorum. Bir kaç il böyle dolanıyorum. Nereye gittiğim konusunda en ufak bi fikrim yok. Sadece evden ayrılmalıyım diyorum kendime. gibtiğimin şehrinden, kokuşmuş toplumundan çıkıp başı boş dolanmaya başlıyorum. Bu arada bi sırt çantası, cep telefonu, bi sony walkman, bi kaç kaset alıyorum ve dolaşmaya bunlarla devam ediyorum.