Kadınların insan türünün en zeki varyasyonları olduğunu düşünmeye başladım,
Zekiler, çok zekiler, korkunç derecede zekiler, ama aptallar, çoğu kadın bu korkunç zekasını kendi kendine aptal komplo teorileri üretmek için kullanıyor,

Araları bozulan yakın arkadaşları inceleyin, birbirlerine karşı öyle dolarlar ki taktan yere, ölümüne sevinecek kadar olurlar, ayakkabısının rengini beğenmediği için ara açılabilir, bu ara açılması nefrete dönüyor istisnasız..

Yolda yürürken bile kafalarından milyon tane düşünce geçer, yanından geçen kız adımını 1 santim fazla mı attı ileri, demek ki onu görmekten rahatsız oldu, kim ki o kız, kesin aslı huursunun tanıdığıdır, bak sen şu huurya ya, kendi yetmiyor milleti de dolduruyor,

Bu düşünce öyle karmaşıklaşır ki aslıyı boğmak ister, ama yanına gelince aslının yüzü düşer sadece, sıra aslıdadır, bu sefer o bu suratı alıp üstüne milyon teori kurar, böyle sürer gider..

Bir de "demek ki" mantıkları sonsuzdur, selam verirken kafanızı bir buçuk santimetre aşağı indirmenize bile "demek ki" diye galaksi dışına çekilebilir,

aslında sebebi açık bir fenomen bu "demek ki" fenomeni..
Bir homo sapiens sapiens dişisi asla (%94) tek anlamlı cümle kurmaz, her kurduğu cümle, her adımı, her bakışı, her eylemi görünenin altında bir anlam daha taşır, bu sebeple karşının da hep böyle yaptığını sanırlar, ve yine bu yüzden erkeklere odun derler, erkek canlısı basittir, düşünme becerisini önemli işlere saklar, günlük konuşmaya değil, kadın ise söylediği lafın veya eyleminin gizli manasının anlanmamasına kızar,

Kadın, bana yazma diyebilir, bundan erkeğin anladığı şey cümlenin semantik anlamıdır, yani "bana yazma"
Erkeğin iki seçeneği vardır ve kadının ne kast ettiğini çözmek sınırlı erkek beyni için bu seçeneklerden biri değildir..

Erkek, yazmayabilir, Oysa kadın aslında ısrar bekliyor olabilir ya da canı kavga istemiştir ve bu gelmeyince kızar, "senin de yazasın yokmuş zaten daha konuşmayalım" tepkisi son derece olağandır..

Erkek yazabilir de, bu durumda kadın ise semantik anlam kullanarak "lafıma hiç değer verme zaten, ben kimim ki, beyefendi isterse yazar istemezse yazmaz" diyebilir..

Son olarak, kadın canlısı o kadar derin düşünür ki söylerken aklınıza bile gelmeyen şeyi "lan harbi o manada mı dedim acaba" diye size sorgulatır,

Bu yüzden, asla bir kadın ile tartışmayın, %1500 haklı olabilirsiniz, ama argüman sunarken siz, en az bir kelimeniz cımbızlanır, "demek ki" taktiği uygulanır, aklınıza bile gelmeyecek bir şeyi ima etmekle suçlanırsınız ve gül gibi bir sorununuz olur..
Bu, en basit sınıf arkadaşlığından hayat arkadaşlığına kadar kadının taraf olduğu tüm ilişkilerde yıllardır gözlemlenip bir kez bile yanıltmamış bir normdur..

Keşke bu zekalarını entrikalar, komplolar ve benzeri işler yerine yararlı işlere harcasalar, kadınların kafaları bir erkeğe kıyasla o kadar yüksek potansiyele sahip ki..

kimse kalmadıysa burada, şu piyasanın bir analizini yapmak istiyorum, bakalım, ilgi gelmezse bu entryye yazacağım bir şeyler bu diss mevzularıyla alakalı..

edit:
Kimse yok, yazabilirim,
Patron'un kaybedecek ne kaldı diss’inden sonra ortalık karışmıştı, buna değinmek istiyorum,

Öncelikle isimlerden bahsedeyim ama.

Patron: PMC ve Sefalet ekibinde en vasat bulduğum adamdı, o kadar tarihi olmasına rağmen dinlemeye değer bulduğum bir kaç parçası var, genelde skiplediğim isim, ve eski olması dışında bir artısını göremiyorum, bir de ağebey puanı var, o kadar, ne lirikal olarak ne rhyme ne flow, hiç bir açıdan çok iyi diyemeyeceğimiz bir isim benim için.. ancak ne yazık ki bu kadar düşük olan beklentilerimi bile karşılayamadı son işleriyle.. geceye mi küssem ve arkasından gelen yanıyorum hala beni bile hayal kırıklığına uğratacak kadar kötüydü.. aşk parçasıydılar.. autotune vardı.. neresinden tutsam elimde kaldı...

Joker: lirikal olarak sıradan olsa da rhyme konusunda ülkemizde sayılı isimlerden, lakin sevemediğim isim, disslerle ünlü olması iyi değil, ota taka diss, ayrıca yarattığı popular kültür karşıtı kitleye rağmen o ses'e çıkması gözden düşürüyor, hele ki gibmişim popçu kaltakları lafının geçtiği şarkıyı hadisenin takımında geçmişim popçu kankamları diye söylediğinde bitiyor.. infazla ettiği kavgada 13 yaşında bir kızla yaptıklarından bahsediyor infazın ki bu Kabul edebileceğim bir şey değil, eğer gerçek değilse bunun lafını açması normal değil, yok gerçekse o zaman müdahale etmeyip şimdi kullanması daha da büyük sıkıntı demektir, her türlü rahatsız edici.. kendisi sevmediğim bir isim..

Xir: iz öncesi albümü arşivimde olan adam, ayrıca piyasanın en sağlam diyaframlarından birine sahip, groovypedia’da canlı söylediği iz bunu kanıtlar nitelikte.. flowunu beğendiğim bir isimdi, ayrıca bize şebnem keskin gibi bir vokali kazandırmıştı, lakiiin.. angela merkelmiş trapmiş bu saçmalıklara bulaşması gözümden o kadar düşürdü ki.. rhyme ve lirikal olarak ise vasatın üstüdür..

Şimdi bu üç sevmediğim isim arasında nasıl bir değerlendirme yapacağım.. bakalım..

Patron o meşhur kaybedecek ne kaldı parçasını yaptığında benim de anasayfama düştü ve baktım, verdiğim ilk tepki ne kadar gereksiz olduğunu söylemek oldu, çünkü gerçekten hiç bir mantığı yoktu, selam vermeyene diss atma olayı bu kadar yerinde olabilir en fazla, çok saçma bir hareketti.. haliyle tepki aldı, aldığı tepkiye kimse haksız diyemez, sen eğer bu kadar adama sallarsan mutlaka bir geri dönüş alacaksın, hata patrondaydı, piyasada değil..

Jok burada sessiz kalabilirdi, yani ortada cevap vermesini gerektiren bir şey yoktu, en azından içinden geçer demesi.. lakin bu yaptığına haksız da diyemeyiz.. sadece cevaptı çünkü, bu sefer jok başlatmamıştı..

Xir ise saygı sınırlarını daha fazla aşan bir şekilde cevap vermişti..

Patron daha sonra sıraya girin'i çıkardı.. bu daha da çöptü.. yani gerçekten çöptü..
Xir ise onunla yaraşır saçmalıkta bir parça çıkardı.. ne sandın ismi, nakaratı katlanılır gibi değil, yine de girişi hoştu.. kime yanıyorsan hala git ona ağla, umursanmadı..

Jok parola’da kurşununu attı, mükemmel bir punch ile, inkar edilemez, büyük bir çelişki değil mi komünist sosyalist takılan adamın adı..

Buna aynı gün içerisinde gotham city geldi patrondan, açıkçası parçaya girişi umut verdi, narkoz Stanley, motherfucker bak bana, abi dedin senelerce yalakalıktangirişi beklentiyi yükseltti, iyi bir flowdu, ama arkasından takrar etmeye başladı, ve baydı,yarak isteyen zütünün kenarıgibi bir basitlik beni dahi şaşırttı.. yine nakarat diyeceğim,gotham city, tokadın dibi, kokan gibi, gotham cityşekilde bir rhyme scheme açıkçası utandırdı, parçada iki-üç tane repunch vardı, telifler ve ukrayna kısmı, haricinde de dişe dokunur punch yoktu, ve temelbunu 5 saatte yazdımidi.. arkasından iki saatte cevap alacağını ummamış olacak demek ki.. ayrıca daha önce girdiğibizde şahsa özel diss olmazhavasıyla da çelişti..

Gelelim şahına..yarasa koleksiyonu.. trap, autotune gibi şeylerden nefret ettiğim için kendimi yakın hissettiğim jok’a W verme sebebim bu oldu.. çünkü bu parçadan sonraben 5 saatte cevap verdim len mq' havasındaki patron twitter'a yöneldi, bu açık bir zaferdi, ayrıca içeriği punch doluydu, parçaları diss harici değerlendirirsek de joker üst düzey bir rhyme’i seri bir flowla çok güzel kombinlemişti.. burada bu saatten sonra patronu savunmak, bence sadece oldschoolculuk oynamak oluyor.. üstelik asıl eskiye sadık kalan jokere karşı.. komik..

He PMC cypher 5 konusunda konuşmak istemiyorum.. keşke o seriyi bozmasaydı..