Az sonra yazacağım hikaye yüzde 89 doğruluk içermektedir.

1945 yılının soğuk bir ekim akşamı, bir doktor ankaradaki muayenehanesinde öldürülür. Katil ertesi gün karakola giderek teslim olur. Polisler şaşkındır zira genç naif yapılı biridir, kibar bir konuşması vardır, tahsilli olduğu bellidir.Çok geçmeden katil zanlısının robert koleji mezunu olduğu ortaya çıkar. polisler cinayeti araştırmaya başlarken tek öğrendikleri bu değildir. zanlı cinayeti tabancayla işlemiştir ancak bir sorun vardır. tabanca gence ait değildir. olayın derinlerine inilip polisler tabancanın sahibini bulduklarında şok olurlar ,zira tabancanın sahibinin soyadı ankarada herkesçe tanınmaktadır. peki tabancanın sahibi kimdi?

polisler şaşkındır çünkü tabncanın sahibi haşmet orbaydır, genelkurmay başkanı kazım orbayın oğlu.bu sansasyonel haber gazeteciler arasında hızla yayılır. cinayet davasına basının ilgisi yüksek olur. haşmet orbay silahın cinayet amacıyla kullanacağını bilmediğini katil zanlısının sınıf arkadaşı olduğunu söyler. ankaranın ileri gelenleri bu ifadenin yeterli olduğuna kanaat getirirler zira dava çok hassas bir noktadadır. hakim katil zanlısına 20yıl orbaya ise 1yıl hapis cezası verir. ancak arı kovanına çomak sokan birisi vardır.

milenyum senin için bitireceğim bu güzel hikayeyi olay gerçek ama kimse giblemiyo anlamadım aq

Bunun tutması lazımdı bir ara sahibinde okuyorum sandım ters zamanda açtın liselilerin yarın sınavı var uyudu hepsi

SON

Olayın ayrıntıları bugün bile gizemini koruyor. tandoğanın intiharından 3 hafta kadar sonra genelkurmay başkanı kazım orbay görevinden istifa etti. boluda yeniden bakılan davada katilin haşmet orbay olduğu, vali tandoğanın ise olayı örtbas etmeye çalıştığı ortaya çıktı. takip edenlere tesekkürler dağılın

ipneler ben bu olayı kaynaklardan derleyip hikaye haline getirene kadar zütüm çıktı.el emeği göz nuru ,gizli kalmış tarih anlaatıyoz şurda. şunun yarın senaryosunu çekse biri ortalığın aq.gibik liselilere tarih anlatmaya çalışmak hata daha da size tarih anlatanı zikzinler sonu yazıp bırakıyorum

dava ankaradan boluya taşınarak yeniden görülmeye başlandı. yargıtay cumhuriyet başsavcısı olayın üstüne gitmekteydi. ankara valisi nevzat tandoğan tanık olarak çağrılarak ifade verdi. bütün iddiaların asılsız olduğunu ifade etse de çember gittikçe daralmaktaydı. derken 1946 haziranında şok edici bir gelişme yaşandı:yargıtay cumhuriyet başsavcısı otomobilinde ölü bulunmuştu

amcamın oğluydu sonra ben üslendim sonra halam dedi olmaz o üslendi sonra baktım teyzem monkör öıktı üslendi bide ne görüm bülent ersoy üslenecekti polisler dedi sen dedi topsun dedi olmaz dedi bi cüneyt arkın ekgibti oda suçu üslendi yoq artık dedim

Nevzat tandoğan iddiaları gülünç ve asılsız olarak niteledi. hakim bu iddiaları dikkate almadı ve karar değişmedi ancak cinayetle ilgili pis kokular bütün ankarayı sarmaya başlamıştı .genelkurmay başkanından ankara valisine pek çok kişinin adı bu dava ile anılmaktaydı. Avukat hamit şevket inceninse pes etmeye niyeti yoktu. kararın bozulması için yargıtaya başvurdu ve yargıtay kararı iptal etti. yargıtay cumhuriyet başsavcısı olaya el atmıştı

bu kişi ünlü avukat Hamit Şevket ince idi. ölen doktorun çocuğunu avukatlığını yapmaktaydı.Ünlü avukat ortaya şok bir iddia attı ;buna göre asıl katil haşmet orbaydı zavallı katil zanlısının hiç bir suçu yoktu. olay gecesi kendisini ankaranın önemli isimlerinden biri yanına çağırmış ve cinayeti üstlenmesi gerektiğini söylemişti. ismi söylediğinde bütün salon nefesini tuttu zira bu isim 17yıl aralıksız görev yapmakta olan ankara valisi nevzat tandoğandan başkası değildi.

not:ankarayı bilen panpalar tandoğan meydanını da bilirler.bu tandoğan o tandoğan işte.

ilgilenen var mı beyler ona göre yazıyım

Cinayet var tutar araya bi de gibiş koy ooh trend kokusu geliyor

bizene amk

Kimdi aq

olaylar iyice zıvanadan çıkmıştı. şimdi ne olacaktı. tandoğan gittikçe sıkıştırılmaya başlanmıştı. derken... temmuzda 2.bir şok daha yaşandı. güne başlayanlar gazetelerini okurken şok bir haberi öğreniyorlardı. ankara valisi nevzat tandoğan gece kafasına sıkarak intihar etmişti. yazılanlara göre tandoğan dava yüzünden adının lekelendiğini söylemiş ve bunalıma girmişti. dile kolay 9yıl boyunca atatürkün yaşadığı şehrin hem valiliğini hem de belediye başkanlığını yapmıştı.

Sıkıysa simdi boyle bi karar versinler adalet o zaman simdikinden daha duzgunmus orasi kesin

pardon sanık olarak

yeşilin babası

Anlat panpa