-
1.
+1bizim çocukluğumuzda tatil köyleri, her şey dahil konseptli oteller yoktu. bir yazlık alma modası çıkmıştı o zamanlar. yazlığı olmayanlar da on beş gün, bir ay, üç ay artık neyse gidip bir yer kiralayıp tatilini oralarda geçirirdi.
biz de kiracılardan birisiydik. fakat biz site tarzı yerlere gitmez, daha bakir yerleri tercih ederdik tatil için. hiç sevmesem de o zamanlar henüz söz hakkımız olmadığından deniz kıyısı köylerinde geçirirdik tatilimizi. bizim gittiğimiz yerlerdeki köylülerin bir kısmı yaz oldu mu yaylaya çıkar, kendi evinin yazlıkçıya kiraya verir, kimisi de iki katlı evinin mesela alt katını kiralardı. böyle bir gelir kapısı bulmuşlardı. baya bildiğin köydü buralar, evlerin helaları bahçelerde, suyunu tulumbadan çekersin falan.
-
2.
0ıyy devamı da var dimi
-
3.
+1babam çalışır, bizi annem, babaannem, halam, hala çocuklarıyla üç aylığına gönderirdi tatile. artık tek başına evde ne yapıyorsa günahı boynuna. o sene yine böyle bir yere gitmiştik. ister istemez bir süre sonra oranın yerlileriyle kaynaşıyorsun. biz çocuklarla oynarız, denize gireriz, annemler kadınlarla muhabbet eder falan. sonuçta sıcak kanlı insanlar, candan insanlar oradakiler.
ayşe diye kız vardı köylülerden. bizimle baya iyiydi arası, oyunlar oynatırdı. o velet halimle bile dikkatimi çekmişti hatunun nasıl taş olduğu. şimdi hayal meyal hatırlıyorum suretini, sarışındı. bir de abisi vardı hasan diye, bir tane org almışlar, akşamları piyanist şantör gibi çalar, eğlendirirdi milleti. -
4.
0up up up devam reyis
-
5.
0up up up
-
6.
0oranın denizine öğleden sonra girilmezdi, aşırı dalgalı olurdu çünkü. biz de sabahları denizde girer, öğleden sonra hala çocukları, diğer yazlıkçı çocuklar, köylü çocuklar falan takılırdık. yine böyle bir gün çocuklarla sahilde takılıp yürüyorduk. epey bir uzaklaştık köyden. böyle tepe gibi bir yere gelmiştik, çalılıklar, otlar, börtü böceklerle kaplı. hala çocuklarıyla o tepenin üzerine tırmanmaya karar verdik. biraz uğraşıp tırmandık, baktık ötede bir adamla bir kadın oturmuşlar oynaşıyorlar. adamın üstü çıplaktı. tanıyorduk onu. bizim gibi yaz tatilini geçirmek üzere gelmiş gençlerden birisiydi. acayip bir vücudu vardı, bodyciydi. herhalde yirmibeş yaşlarında vardı. artık necidir, ne iş yapar hatırlamıyorum. belki de üniversite öğrencisi falandı, bilmiyorum. hatırladığım, sahilde kaslı vücudunu sergilemekten zevk aldığı, biz çocuklara hava attığıydı. biz de onu soru yağmuruna tutardık, öyle vakit geçirirdi eleman.
pusup biraz seyrettik. eleman baya baya yumuluyordu kıza. biraz dikkatli bakınca gördük ki bu kız bizim ayşe. -
7.
0devam et bin
-
8.
0sonuna eti cin capsi mi koycan? eğer ciddi ciddi anlatıyosan dolandırmadan anlat hacı.
-
9.
0ıyy devamı da var dimi
- 10.
-
11.
0reserved
-
12.
0biraz seyrettik, büllüğümde hareketlenme oldu. o zaman ne bilecez. neyse, biraz sonra çekip gittiler. biz de indik aşağı. diğer çocuklar soruyorlar ne oldu, ne yaptınız falan. hiç bir şey söylemedik. dedikodu kötü bir şeydir.
neyse, bu olay üzerinden bir ay falan geçti. bu arada biz artık daha bir dikkat kesilmişiz bu ikisine. birbirlerini süzmeler, güya çaktırmadan gülümsemeler, fırsat buldukça ortamdan uzaklaşmalar falan. günler geçti, bizim bodyci elemanın tatili bitti, çekti gitti.
biz daha takılıyoruz oralarda. bir kaç gün sonra dedikodular yayılmaya başladı köyde: "ayşe'ye cin girmiş."
nasıl lan dedik biz çocuklar, tırstık. üzüldük de tabi, dünyalar tatlısı bir abla, taş maş ama o zamanlar onu abla olarak görüyorsun sadece. neyse, işte geceleri çığlık çığlığa uyanmalar, titreme nöbetleri falan. biz de duyar olduk bazı geceler kızın çığlıklarını. hocalar mocalar getirdiler. kız evinden çıkmaz oldu. nice sonra tatilimizin sonuna doğru sokakta görebildik kızı. başında yemeni, yüzü çökmüş, kardeşlerinin kollarında güçlükle ayakta duruyor. hava almaya çıkarmışlar. -
13.
0ben istanbuldan 27 yaşında bir gencim. seval mahalleden komşum 34 yaşında 1 çocuklu bir bayan. aslında başlarda sevale karşı herhangi bir isteğim yoktu. taki balkondan bana seslendiğinde kilot giymediğini farkede kadar. yere düşen çamaşırını yukarıya çıkarmamı rica etmişti. yerden çamaşırı alıp yukarı çıkarken aklımda sırf acaba kastimi yaptı düşüncesi vardı. kapısını çalıp çamaşırı verdim. bundan sonra seval fantezilerimin kadını olmuştu. bir şekilde onu elde etmeliydim. sevalin kocası bir firmada muhasebeciydi. bildiğim kadarı ile de kocası ile arası çok iyi değildi. artık sevalin evinin etrafında takılmaya başlamış çocuğu ile yakından ilgileniyordum. sevalle daha yakınlaşmıştık bu sayede.
-
14.
0dilden dile yayılıyor: "ayşe'ye cin girmiş. hocalar okuyor üflüyor, iyi olacak inşallah."
herkes emin cinden. kimisi de tırsıyor, uzak duruyor o evden. akşamlar neşeli müziklerin yükseldiği ev artık köşe bucak kaçılan bir yer. bazen, çok nadiren hasan'ın orgundan hüzünlü melodiler duyuyorsun.
bir allahın kulu da zütürmüyor doktora kızı.
"ayşe'ye cin girmiş." nah cin girdi. ben biliyorum ne girdiğini de söyleyemiyorum ki.
o tatil bitti, ayşe'nin o bitik hali gözlerimin önünden gitmedi.
the end -
15.
0bir gün karşı apartmanın önündeyken seval yine balkonda idi. bacakları herzamanki gibi harika görünüyordu. sertleşmiştim yine. bir kaç dakika sonra seval aşşağıya inmişti. selamlaşıp nereye gittiğini sordum. markete gideceğini söyleyince yardım edebileceğimi söyledim. beraberce markete gittik alışveriş sırasında bir iki kere ufak hareketlerle tenine deydim. nefesimi yakından hissetmesini sağlayaraka tepkisini ölçmeye çalıştım. en son kasaların orda
arkasından geçerken zaten sertleşmiş olan aletimi iyice bastırarak kalçasına sürttüm. -
16.
0@14 bumu dıbınakoduğum gibtir git gelme bi daha
-
17.
0yüzüme şaşkın bir ifade ile baktı ama herhangi bir şey söylemedi. eve gidene kadar sorduğum sorulara kısa cevaplar vererek konuşmamaya çalıştı. beni istemediğini düşünmeye başlamıştm iyice. poşetleri kapıya kadar çıkardım. tam geri dönecektim ki yoruldun gelde biraz dinlen içede dedi. içeri girdim salona geçtim. rahatına bak diyerek mutfağa geçti bir kaç dakika sonra elinde iki bardak kola ile geldi. muhabbet etmeye başlamıştık.
-
18.
0@16 yarraam, hakiki cin mi bekliyordun? haberin olsun, öyle bir şey yok.
-
19.
0sonra dayımlar geldi pikniğe gittik, top oynadık orda, kavun karpuz yiyip eve geri döndük, bu da böyle bir anımdır.
-
20.
0