bir cenabetin günlüğü hikayesi

BiR CENABETiN GÜNLÜĞÜ
Bölüm : 1
Yazar : ‪#‎BladeKardes‬

Hazır evde kimsenin olmadığı, annemin sabah hastaneye ilaç sırasına gitmesi, babamın işe gitmesi, kız kardeşiminde öğlene kadar uyuyacağı ve uykusundan kalkmayacağının rahatlığıyla peçeteleri hazırlayarak yaptım.
Evdeki son kontrolleri yapıyordum, kız kardeşimin odasının kapısını açtım, gibimsonik bir şekilde yatmış, hayvan gibi bir derin uykuda yatıyordu. Sabahlamıştı, 1 saat önce yattı dıbına kodumun sığırı.
Arkasına geçip gibsem, 20 posta atıp heryeri döl etsem, dıbını tavana kadar yarıp belden aşşağısını komple delik etsem bile uyanmayacağını biliyordum.
Kapısını kapadım, ev boşmuş gibi rahattım. Sonra içime sinmedi.
Zaten sevmezdim kaşarı. muallaklik yapardı hep bana. Gittim mutfaktan bir fındık aldım, açtım bunun kapısını, pijamasını indirdin külodunuda indirdim, fındığı sokacaktım.
dıbınamı soksam diye düşündüm ama bakireydi ona bu muallakliği yapmam fazla kaçardı. züt deliği ise yok gibiydi. Daracık bişeydi amk nereden sıçıyor bu kaşar.
Her neyse kız kardeşimin züt deliğini uzun araştırmalarım sonucunda bulduktan sonra fındığı zar zor içine soktum. Fındık züt deliğinde kaybolmuştu.
içimde bir mutluluk vardı. Kız kardeşimin zütüne fındık sokmuştum. Bu muallaklik başarıyla tamamlanmıştı.
Çok sevinçliydim, zütüne son gücümle tokatlar atıyordum, kafire vurur gibi vuruyordum, teröriste vurur gibi çakıyordum kalçalarına.
Elimin izi çıkmasını bırakın, bembeyaz kalçaları bronzlaşmıştı sanki. zütü su toplamıştı.
Hıncımı alamadım, mutfaktan çakmağı alıp dıbının kıllarını yakacaktım.
Bunu ters döndürdüm, açtım dıbını ilkten bi durdum "hmmfs, hmmfs, am koktu lan oyş " dedim. Sonra gözümü açtım, baktım bu kaşar kızkardeşimin amı.
Sinirlendim, çakmağı aldım dıbına tuttum, kılları alev almıştı, cayır cayır yakıyordum dıbının kıllarını.
Yanık kokmuştu. Hala hıncımı alamamıştım, dıbına yumruk atasım vardı. Bakireliği gider diye korktuğumdan dıbını kapattım, tekrar döndürüp zütünü açtım, fındık içerdemi diye kontrol için parmağımı sokacaktım fakat lanet olsun bunu yapamazdım. O binin zütüne parmağımı sokmak beni depresyona sokardı. Hiç sevmiyordum kaşarı.
Su toplamış zütüne acıdım ve kapattım, nazikçe topladım külodunu falan. Odadan çıkarken buna baktım, yüzünde bana muallaklik yapacakmış gibi bir görüntü vardı, uyuyordu hala.
Hıncım tekrar geri geldi ve donumu indirerek gibimi adeta bir sopa gibi kafasına vurmaya başladım, bir sağ bir sol vuruyordum, box yapıyor gibi hissediyordum kendimi, en son gerilerek osmanlı tokatı hizasında gibimi tutup ağzının üstüne çaktım, dudağı patlamıştı.
Hıncımı almıştım. Rahatça etrafı toplayıp, odamdan boşalmak için aldığım peçetelerden birini bunun dudağına koydum, kanama durunca gittim geri aldım.
31 peçetemdi o benim, giberim valla.
içim çok rahattı. Kız kardeşimin dudağını gibimle patlatmanın verdiği mutluluk pahabiçilemezdi. Ona bu hıncım, beni evde kanepelerin üstüne sarsıla sarsıla titreye titreye duvarları yumruklayarak adeta kalp krizi geçirerek boşalırken görüp, babama "Baba abim kanepeyi gibti ev cenabet oldu" demesinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden hiç sevmezdim o kaşarı. Babam o günden beri bana hep bir abaza olarak baktı.
Bu dedikodu akrabalar arası, arkadaşlar arası ve yabancılar arası bile yayılmıştı.
internete bile " KANEPE gibEN ÇOCUĞUN DRAMLI HiKAYESi " olarak düşmüştü. Neyseki siteyi hackleyerek bu konuları silip yok etmiştim.
Ama sokaktan geçenler bile bana "kanepe giben çocuk değilmi bu?" der gibi anlamsız gözlerle bakıyorlardı.
Kız kardeşimin istihbaratı çok kuvvetliydi.
Ama durumu fena bir @2 gibişiyle kurtarmıştım. Babam bana "oğlum sen kanepeyimi gibtin ?" diye sormuştu. Bende "ne ? Kim söyledi ?" demiştim. "kızkardeşin" dedi, ve @2 duygularım harekete geçti. "O kendini kanepe sanmaya devam etsin" dedim. (yoruma "özet geç, okumadım, okumayanlar, vb." yorum atanlar kız kardeşimdir. Tuzak no #1)
Bir şamar çakmıştı bana, duvara çarpacakken gibim kurtarmıştı beni. @2 gibişinin verdiği mutlulukla ereksiyon olmuştum, babamın şamarıyla duvara hızla yönelirken birden stop ettim, duvar delinmişti.
O günden sonra babam bana her an herşeyi gibebilecek bir abaza olarak baktı.
Yemek, su bile vermediler. Kız kardeşime hıncım buradan gelir..
Neyse, evin 31 için müsait olduğu hakkında derin araştırmalarımı yapıp odamın kapısını kapattım, ve bilgisayara geçtim.
Googleden hemen bir ferre sitesi buldum. başlık : asyalı hatunu eroin krizi geçirerek gibiyor'du.
ferreyla beraber boşalmamın son durumlarına gelirken, peçeteyi alıp tutmam bir olmuştu.
Kız kardeşimin dudağının kanı olan peçeteye, teröriste ateş eder gibi, gözlerimi kapatarak, bilgisayar sandalyesinde havale geçirirmiş gibi titreyerek, savaş alanından kaçan güvercin hızında, monitörü yumruklayarak sarsıla sarsıla boşalmıştım.
Kendime geldiğimde herşey daha güzeldi. Tavandan akan spermlerimi temizlemek uğraştıracaktı..

EDiT:HiKAYE ALINTIDIR

Evden çıkmadan önce yedek telefonumu yanıma almıştım. Asansörü tam çağıracakken alttan bir huur evladının çağırması moralimi bozmuştu. Ali beni bekliyordu.
Tarantulasını bulmalıydık. Stresimi atmak için evde zütüne melhem sürmek ile meşgul olan kız kardeşime sms attım.
"o tuvaletin mermerini sıçarak parçalayan kız, sana sesleniyorum. O fındığın o tuvalette ne işi vardı ? zütünde fındıkmı besliyorsun ulan amaçsız ? O mermeri ben eve gelene kadar hallet. Yoksa babama zütünden çıkan fındığı 3.000 km/h hızla mermere vurdurup tuvaleti darmadağın ettiğinide söylemek zorunda kalırım. Alt komşu deprem oluyor sanmış ulan !"
Bu sms'i attıktan sonra onun moralinin iyice bozulacağını bildiğim için yüzümde yine bin bir gülümseme oluştu. Merdivenden rahat bir biçimde inecektim. Ayağımı attım, sonra diğer ayağımıda.. Yavaş yavaş gönül rahatlığıyla merdivenden inerken fındık aklıma geldi, kahkaha atarken dengem bozuldu ve merdivenlerden yuvarlanmaya başladım.
Yuvarlanırken alt komşunun tahta, eski kapısının kilidine yanlışlıkla tekme attım ve ayağım içinde kaldı, komşunun tahta kapısında ayağımla bir delik açmıştım.
içeriden yaşlı nebahat teyze geldi ve kapıyı açmaya çalıştı.
Baş aşağı, ayağım kapıya sıkışmış bir şekilde kurtarılmayı bekler gibiydim. Nebahat teyze kapıyı zorladı ve içeriden ayağıma bastonuyla vurarak ittirdi.
Sanırım bileğimi kırdı huur. Kapıyı açtı ve "Tuvalete nasıl sıçıp kırdınız bilmiyorum ama, sizin tuvaletinizden aşşağı bizim evimize su sızıyor. Ve şimdi gelip kapımı kırdınız?! " dedi.
Elindeki bastonu tekrar havaya kaldırdı ve kafama vuracakken reflexlerimle bastonu tutup elinden aldım.
Ayağımı burkmamın ve merdivenden yuvarlanmamın o anki siniriyle bastonu alıp ters tarafıyla nebahat teyzenin beyazlamış saçlarının ortasına son gücümle vurum. Bir çığlık attı, yaşlı yaşlı sesi beni acayip sinirlendirmişti.
Bastonu çevirip ağzına uç tarafıyla vurarak sağlam kalan 3 dişinide eline vermiştim. Yere düşmüştü.
Yerde çaresiz ve kurtarılmayı bekleyen bir biçimde yatarken "vicdanın yokmu senin hayırsız evlat ?" der gibi gözlerime baktı. "ayağıma bastonla vurmadan önce düşünecektin bunu yaşlı kaşar" der gibi gözlerine baktım ve bastonu dıbına vurdum.
Hıncımı alamamıştım, o çığlıklar atarken bende beyazlamış saçlarından tutup kırdığım tahta kapının arkasına kafasını sıkıştırmıştım.
Kafası kapının arkasındayken kapıyı tekmeliyordum.
Her tekme attığımda kafası duvar ve kapı arasında sıkışıyordu, ağzından balgam ve salyalarını etrafa saçarak çığlık atıyordu.
Hincımı alamamıştım, yan tarafta duran dolabı çektim, arkasına geçerek nebahat teyzenin üstüne yıktım.
Dolabın altında kalan nebahat teyzenin sesi kesilmiş yerini ciyaklamalara bırakmıştı. Hıncımı almıştım.
Dolabın üstüne çıktım, biraz zıpladıktan sonra "dıbına kodumun yaşlı kaşarı" diyerek kapıdan çıktım.
Merdivenlerden inerken nebahat teyzenin alt katında oturan komşunun 14 yaşındaki oğlunun sesini duydum.
"nebahat teyze yine gibişiyo galiba bağırışmalar falan" diyerek gülüyordu.
Herhalde eve arkadaşlarını toplamıştı ilk okullu bin.
Apartmandan çıktım sonunda, alinin evine doğru yürürken karşıdan kız kardeşimin en yakın arkadaşını gelirken gördüm. Fırsar bu fırsattı.
Biraz daha yaklaştık birbirimize, ve bana selam verdi.
-Kankam nerde benim ya ?
+ evde
-söylesene gelsin gezelim
+ gelemez
- neden ki ?
+ yürüyemez
- oha ne oldu ?
+ zütünden fındık ateşledi
- ne diyosun ya ? Onun yanına gidiyoru şimdi, evde dimi !
+ hı hı evde, zütüne melhem sürüyo
- pislik.

Bu diyalogdan acayip hoşlanmıştım. Bu kızıda gibesim vardı. Hemde öyle böyle değil. Kafasını çuvala geçirip dıbına takunyalarımla vurarak gibesim vardı. Kamçıyla zütünü haşlayasım, haşladığım zütünde yumurta haşlayasım vardı.. Neyse alinin evine gelmiştim bile.
Kapının ziline bastım, açtı ve "Gel içeri amın evladı niye geciktin ?" dedi.
-kız kardeşim tehlikeli olmaya başladı, dedim.
+ nasıllan, ne oldu ?
- ateş ediyor etrafa.
+ neyle lan ?
- zütüyle.
+ ya gibtir git olum dalga geçme ya.
- dıbına kodumun oğlu tuvaletin halini sen görmedin tabi.
+ nasılan ?
- sonra anlatırım. Ee ne oldu şu drakulamıdır tarantulamıdır ?
+ gel amk buldum onu tırmanıp almamız lazım yürü, dedi.

Odaya gitti, bende peşinden takip ettim.
Tarantulası tavana tırmanmış dıbına koyım.

Devamı bu gece gelecek. Hikaye nasıldı ?
Devamında bodruma tatile ailesiyle giden panpamız cenabetliğin dibine vuracak.

diğer part benden
Alinin evinde, tavana tırmanan ve inmekte ısrar eden tarantulasını tavandan almaya çalışıyorduk. Sandalye falan koyduk üstüne çıktık alacağımızda bizden kaçıyordu bin. gibtiğimin örümceği türk örümceğiydi sanırım.
Trip atar gibi inmiyordu tavandan. Alinin annesi gelmeden onu tavandan indirmeliydik.
Her türlü tekniği denediysekte başaramadık. Tavana yapışıp kalmıştı hayvan.
En sonunda örümceğin yere inmekten korkuyor olabileceğini düşündük.
Tıpkı ağaca tırmanan kediler gibi. Örümcekle empati kurduk. Ve onun halinden anladık.

Telefonumu elime aldım, polisi aradım.
- Alo polismi ?
+ Evet buyrun.
- abi acil bi durum var ya. Şu bizim alilerin evine 2-3 polis aga yollasanız ?
+ durum nedir ?
- çok acil abi, bi paranoya var. Bi trajedi var. Çok kötü olaylar olabilir.
+ alilerin evi ne kardeşim ya ?
- ya işte xxxx mahallesi xxxx sokak ...
+ durum nedir gerçekten acilmi ?
- abi şu an çok trajedi yaşıyoruz paranoyaya düştük her an kötü şeyler olabilir. Korkan bi canlı var, olayı izliyoruz fakat müdahale edemiyoruz.
(örümcek tavanda hareketlenmeye başladı.
- abi kapatmam lazım acil gelin olay yerinde hareketlenme oldu, deyip kapattım.

Durum çok ciddiydi. Tarantula.. Korkudan yok olabilirdi belki.
Alide korkuyordu. Çünki annesi tarantulasını tavanda yakalarsa trajedi yaşanabilirdi.
Örümceği acıyan gözerle izlerken polis sireni duyduk. Ali tarantulasına ;
- korkma bak, polis abiler geldi indiricekler şimdi seni ordan, dedi.
Polisler eve çıktı, kapıyı açtık. Hemen silahlarla falan içeri daldılar evi dolaştılar "delikanlı ihbar aldık, durum nedir ?" dedi.
- abi örümcek ya tavanda mahsur kaldı bi el atsanız inemiyor hayvan
+ kardeşim dalgamı geçiyosunuz lan siz ?
- abi biraz empati kurun allah aşkına örümcek hemde cinsli bu brachypelmamıdır nedir ondan tarantula tavanda mahsur kaldı inemiyor
+ kardeşim sen oyunmu oynuyorsun ?
- abi biraz insaf olsun bee biraz insanlık olsun bee hiçmi halden anlamassınız !
+ ulan dua edin yaşınız küçük, deyip evden çıktılar.
Ali ile ben yine vicdanımız sızlayarak örümceğe pgibolojik destek vermek amacıyla odaya gittik.
Nasılda korkuyordu.. Tavanda dolaşıyordu ama inemiyordu..
Son çare olarak ali itfaiyeyi arayalım dedi. Bu bir ışıktı belkide..
Hemen çevirdim itfaiyenin numarasını.
- alo itfaiyemi ?
+ evet buyrun
- abi acil bi vaka var
+ nasıl bir vaka efendim ?
- abi hayat memat meselesi çok büyük trajediler yaşıyoruz elim ayağım titriyo gözümün önünde bir canlı mahsur kaldı inemiyor aşşağı eğer düşerse ölecek yardım edin nolur
+ adres verin hemen bi ekip yolluyorum
- tabi abi ... buyrun acil gelin
+ durum çokmu ciddi ?
- abi hiçmi insanlığınız yok bir canlı mahsur kaldı diyorum
+ hemen ekip yolluyorum efendim
- tamam abi

Telefonu kapattım ve örümceğe diktik gözlerimizi tekrardan. Ali susmuştu.
Örümceğin korku dolu anlarını izliyorduk. Ya ayağı kayarda tavandan yere düşerse..
Ölebilirdi yavrucak.. Yere battaniye falan serdik yumuşak olsun diye.
Çok geçmeden itfaiye ekipleri geldi yol gösterdim, kapıyı açtım, terlemiştim heyecandan, korku dolu anlar yaşıyorduk.
- a-abi.. Örümcek mahsur kaldı tavanda yardım edin nolur ..
+ kardeşim sen ciddimisin ?
- abi düşebilir nolur
+ dua edin yaşınız küçük, deyip bunlarda gitmişti.
Son çare, örümceği kendimiz indirmeliydik..
Ali içerden süpürgeyi aldı, yere halılar pamuklar serdik.
Süpürgeyle örümceğe hafifçe dokundurdu ve örümcek bir anda kendini yere attı.
Yerde hareketsiz duruyordu. Bayılmış, yaralanmış olabileceği ihtimaliyle ter döküyorduk.
Ali tarantulasını eline aldı ve ağlamaya başladı. Alinin omzundan tuttum ve ; bekle yardım çağırıyorum dedim.
Ambulansın numarasını çevirdim;
- alo ambulansmı ?
+ hastane burası efendim ama evet ambulans yolluyoruz durum nedir ?
- abi yüksekten düşen biri var acil müdahale etmeye çalışıyoruz fakat ne yapacağımızı bilmiyoruz hareketsiz duruyor nolur yardım edin
+ adres verin kaç yaralı var !?
- adresi veriyorum ... 1 yaralı var abi hemen gelin nolur
+ geliyoruz kardeşim yaralıya ellemeyin bırakın nefes alsın

Ali tarantulasını elinde tutuyordu. Gözleri dolmuştu.
Yanına gittim yoldaş oldum. Tarantulası kan kaybediyor olabilirdi..
Yatağın üstüne koyduk, yumuşak zemine.
5 dakika kadar sonra ambulans geldi. Kapıyı çaldılar açtık, sedyelerle içeri daldılar yaralının yerini sordular odayı gösterdik.
Odaya daldılar.
- hani yaralı nerde ?, dedi biri.
Yatağın üstündeki örümceği gösterdim. " abi tavandan düştü hayvan hareketsiz yatıyor lütfen yardım edin, dedim.
Anlamsız gözlerle bana baktılar ve birşey söylemeden gittiler.
Yine biz bize kalmıştık.. Tarantulasını alıp teraryumuna koyduk. Arkadaşlarının yanına.
Bari son bir kez vedalşsınlar derken tarantula birden hareketlenip etrafta yürümeye başladı.
Rahat bir oh çektik. Etrafı toparladık. Aliylede vedalaştık ve eve doğru yol aldım.
Akşam olmuştu zaten. Kız kardeşimde zütüne melhemi sürmüş acılarıyla baş başadır.
Eve doğru yol aldım. Bir hayat kurtarmıştık..

Öğlen vakitleriydi, 31'imi çekmiş rahatça oturma odasında televizyon izliyordum. Kızkardeşimin odasının kapısı açıldı, odaya birden girip "Sen uyurken bana bişeymi yaptın salak !?" dedi.
-Ne saçmalıyorsunlan dıbına koduğum kezbanı, 50 yıllık am görmemiş kamyoncu olsam yinede seni gibmem" dedim. Morali bozulmuş gibiydi. Hemen tuvalete yöneldi. Evet, sabah zütüne gizlice soktuğum fındık yüzündendi bunlar. Tuvalette ne yapacağını merak ediyordum. Zaten züt deliği yok gibiydi. Sabah fındığı sokmak için uzay teleskobuyla araştırma yaparak bulmuştum.
Birde fındık tıkayınca, tuvalette tam tdıbına 1.5 saat durdu. Ikınma sesleri hiç kesilmedi. Sıçmak için ıkınıyordu kevaşe. Fakat fındık, evet fındık bunu engelliyordu. Çok mutluydum. Kim bilir nasıl canı acıyordu huurnun. Dudağının patladığının farkına varmamıştı oysaki. gibimle vura vura patlatmıştım o uyurken dudağını. En son tuvalette son gücüyle ıkındı ve silah sesi gibi bir ses çıktı. "taaak !" Sanırsın dağdan gerillalar indi eve roket atıyorlar. Ama öyle değildi. Kız kardeşim zütündeki fındığı şiddetli bir şekilde tuvalete vurdurmuştu. 5 dakika sonra ise çıkmıştı. zütünü tuta tuta odasına girdi. Tuvalete ne yaptığını görmek için tuvalete girdim. Fındık tuvalet taşını parçalamış, bi ka damla kan vardı. Çok mutluydum, o an yüzümde bir troll face, bir binimsi gülümseme oluşmuştu. Kız kardeşimin zütünü fındıkla yarmıştım. Aslında ben yarmamıştım, kendi yarmıştı. Fındık parçalanıp adeta parça tesirli bir el bombası gibi etrafa dağılmıştı. Sanırım kan bu yüzdendi. Kız kardeşim yaralı olabilirdi. Kan kaybından ölmesinden korktuğum için koşa koşa odasına gittim. Kapıyı açtım, gördüğüm poz çok berbattı. züt deliğine melhem sürüyordu. Kapıyı açtığımda ilk önce göz göze geldik, suratında bir poker face (anlamsız ifade) vardı. Sonra alta doğru baktığımda melhemi ve açık zütünü gördüm. -Fuck you bitch ! Lanet olsun gece rüyalarıma giricek bu görüntü rezillik dıbına koyım ya" dedim ve odanın kapısını çarparak kapattım. Kapatmamla beraber içimdeki o mutluluk, o kazanma hissi.. Pahabiçilemez. Kazanmanın zevkini çıkarırken aklıma bir şey takıldı. Ve evin içinde bağırındım. - Lan dıbına gülle attığımın huursu o tuvaletin mermerini yaptır yoksa babam onuda benden bulacak yeter bu kaşarlıkların zirveye ulaştın lan, sıçarak mermer parçalamak nedir ulan ? O fındık nerden çıktı dıbına kolye taktığımın kızı o fındığı nered.." derken telefon çaldı. Oturma odasında koltuğun üstünden telefonu aldım, ekranda "Yakısıkly" yazıyordu. Kim lan bu ? diye düşünürken "haa bizim ali lan bu" dedim. Açtım telefonu ; -Efendim annesini kucağımda umreye taşıdığım ?" dedim. Biz böyle anlaşırız. +Lan anasını çuvala koyup duvardan duvara vurarak gibtiğim acil bize gel. - noldu olum + tarantulam kayboldu lan annem gelmeden bulmamız lazım - senin drakulanı gibeyim + ne durakulasılan tarantula o :WEQDA - banamı öğretecenlan şişko + şişko değilim lan ben - gibtir amın oğlu geliyom bekle" diyerek telefonu kapattım. Tam üstümü başımı giyeceğim, evde boxerla geziyorum. Oturma odasında pencerenin yanında bi koltuk var. Pantalonumu giyerken telefon rahatsız etmesin diye telefonu o koltuğa attım. Pantalonu giydim, üstümü giydim. Telefonu koltuktan alacaktım ki, bulamadım. Nerede bu diye bakarken dışarıdan bir ses geldi "kafama o telefonu atanın anasını avradını gibeyim", dedim hasgibtir. Camdan aşşağı baktım, adam kafasını tuta tuta ilerliyor, telefonda yerde paramparça. Adamın ayakkabıları benimkilere baya benziyordu. Neyse amk dedim zaten takozdu telefon. Kapıya çıktım, ayakkabılarımı giyecektim. 2 gün önce aldığım ayakkabılarım kapının önünde yoktu. Nerede bunlar diye aranırken aklıma aşşağıda telefonu kafasına attığım adam geldi. Onun ayakkabısı benimkilere çok benziyodu. Vay dıbına koyım dedim ayakkabıda gitti. Eski ayakkabıları çıkardım giydim. Merdivendenmi insem asansördenmi derken asansörden inmeye karar verdim. Ne yorucamlan kendimi ? Elimi tam asansörün kapısına attım asansörü aşşağıdan çağırdılar. Şansımı gibeyim.
EDiT:ALINTIDIR

Eve gittiğimde ailem bir tartışma içindeydi. Neyin tartışması bu demeden kızkardeşim ortaya atlayıp "yarın bodruma tatile gidiyoruz, itiraz edersen bu sabah bana yaptığını söylerim" dedi.
Altı üstü zütüne fındık sokmuştum kevaşenin. Sonra dururmu blade, yapıştırdı cevabı; " tuvalet mermerini sıçarak kıran ben değilim " dedim. Önce sustu, sonra somurtarak içeri gitti.
Annemle babam tartışırken odaya daldım.

- ne bodrumu ya ?
+ oğlum yarın tatil için izin aldım. Bodruma tatile gidiyoruz.
- ok bay bebeyim.
+ sen gelme ananı giberim
Annem ortaya atlayıp; "hoop, oğlum gelecek, istersen gibebilirsin " dedi.
Annem babamın onu gibmesine dünden razıydı. Bizim ailenin kız tarafı kaşar zaten. Neyse gittim odama, yattım, düşündüm bi.
Bodrumda fena değil. Kızkardeşimin zütüne çeşitli materyaller sokabilirim.
Mesela: deniz anası, istridye, deniz kumu, plaj topu gibi. Güzel olur lan.
Kız kardeşimin suratına kahverengi deniz anası atarım, çarpılır huur.
Her neyse, yatmadan önce günlük boşalmamı yapmalıydım. Açtım bilgisayarı kapıyı kilitledim.
Peçeteleri ve gerekli mühimmatları hazırladıktan sonra bir teen ferre açarak izledim.
ferrenun sonlarına doğru, ayaklarımla bilgisayar masasına vurmaya başladım.
Sarsılıyordum. Boşalacaktım. Hislerim depreşiyordu. Taşşaklarım şekilleniyordu.
Kendimden geçiyordum. Damarlarım hareketleniyordu enerjim artıyordu.
Gözlerim karardı, gözlerimi kısarak ayağa kalktım ve kendi eksenim etrafında dönerek, cinnet geçirerek etrafa boşalıyordum.
Ruh hastası gibiydim. Etrafa hunharca boşalıyordum. Ağzımdan çıkan ne olduğu belirsiz kelimeler oluyordu.
Boşalırken bazayı tekmeliyordum, duvara yumruk atıyor, bilgisayar monitörüne kafa atıyordum.
gibimi bir sopa gibi bilgisayarın kolonuna vuruyordum, kapının cdıbına boşalıyordum.
En sonunda cinnet geçirerek son damlayı çıkartmaya hazırlanıyordum.
Takatim kesildi ve yere düştüm. Yerde sarsılıyordum. Astım krizi geçirerek boşalıyordum.
Havale geçirirmiş gibi boşalıyordum. Eroin bağımlısının eroin krizi gibi boşalıyordum.
Şoka girmiştim, kendimi kaybetmiştim.
Yerde öylece sarsılıyor ve boşalıyordum. ellerimi başımın arkasına koyarak, mekik çekerek boşalıyordum.
Kendimi kaybetmiştim. Hain kostoğu öldürmeye giden tarkan edasıyla boşalıyordum.
En sonunda ayağa kalktım ve son damlayı şimşek hızında attırdım.
Attırmamla beraber bir "aah" sesi duydum.
içerden geliyordu bu ses. Birşey oldu sanırım dedim, üstümü toparladıktan sonra kapıyı açtım ve içeri gittim.
Kız kardeşim yerde öylece yatarken ağlıyordu, annem ve babamda onun başındaydı.
Hüngür hüngür ağlarken ağzından tek bir kelime çıktı, zor anlaşılıyordu.
" bağbaağ ağbiğm göğtüğme boğşaldığ ğğğöhö öhöööö " şeklinde. Nasıllan dedim ? Pijaması delinmiş, zütünden hafifçe kan akıyordu.
-ben birşey yapmadımki lan ! dedim.
O an anladım ki, attırdığım son damla, odamın camından karşı melahat teyzelerin cdıbına şimşek gibi ilerlerken rüzgarın yönüyle yön değiştirmiş ve annemlerin odasının camından içeri girerek koridorda yürümekte olan kızkardeşimi zütünden vurmuştu.
Aileme bu olayı izah edemezdim. Yarın bodruma gidecektik zaten, yırtmam lazımdı bu durumdan.
- ben kimseye boşalmadım kızınız zütünü gibtiriyo görüşürüz bebeyimler, diyerek ailemin anlamsız bakışlarıyla beraber odama gittim ve yatağıma yatarak kız kardeşimin zütünü faso'lu dölümle delmemin gururuyla uyudum..

Gece çişim geldiği için uyandım. Zombi gibi yürüyerek tuvalete girdim.
Malafatı çıkardım ve kız kardeşimin sıçarak parçaladığı mermerin çatlak taraflarına işemeye başladım.
Maksat alt kattaki komşunun tuvaletinin tavanından sidik damlasın ve eve şikayete gelsinler.
Bende bu bahaneyle komşuya kız kardeşimin mermeri bir fındık sıçarak parçaladığını söyleyebileyim.
Yeterince mermere işedikten sonra aksiyon olsun diye tuvaletin lambasına kadar işeyebilecekmiyim diye test ettim.

Yukarı çıkan sidik yere tazikli olarak düşüyor ve tüm tuvalete sıçrıyordu.
En sonunda lambaya sidiğim değmişti. Başarıyordum.
Daha güçlü işemeye başladım ve lambanın üstündeki duya sidiğimin değmesiyle dışarıdan paat diye bir ses gelerek elektrikler kesildi.
Toparlanıp çıktım tuvaletten. Camdan aşşağıya baktığımda mahallenin trafosu alevler içindeydi.
Evet, tuvalet lambasına işeyerek trafo patlatan ilk genç olarak tarihe geçecektim her halde.
En mantıklısı ölü numarası yapmaktı. Şu sıralar tatile gideceğiz zaten, birde trafo parasıyla uğraşmayalım.
Henüz elektrikler kegibken muallaklik yapma vaktiydi. Ev halkı itfaiye geldiğinde siren sesinden uyanacaktı.
Hızlı olmalıydım. Ve hemen salona giderek çekmeceleri karıştırdım. Uzun bir mum buldum.
Mumu yaktım, diğer çekmecelerede bakarak son olarak bir dürbün buldum.
Hemen yüzümde troll face belirmişti bile. Ne yaptığımı tahmin ediyorsunuzdur..

Elimdeki mum ile yavaşça kız kardeşimin odasına ilerledim. Kapıyı açtım ve arkamdan kapadım.
Kız kardeşim ölüm uykusuna yatar, uyanmaz. Yani uyurken onu 30 tane afrikalı gence teslim edebiliriz.
Her neyse kız kardeşimin taytını sıyırarak ters çevirdim. Kalçalarının arasından dar züt deliğini dürbün ile uzun araştırmalar sonucunda buldum.
Evet züt deliğine melhem sürmüştü. Birazda yaraydı.
Sonuçta tuvalette parça tesirli fındık sıçtı amk olacak o kadar.
Her neyse, bunun züt deliğine mumu yerleştirdim, birazda bastırarak iyice soktum ve diktim.
Odayı zütüne diktiğim mum aydınlatıyordu. Çaktırmadan çıktım odadan.
Sıra babamdaydı.. Babam yüzünden gibim ortadan sola doğru yamuk biçimde büyüyor artık.
Nedenmi ? Kız kardeşim babama koltuğa cinnet geçirerek boşaldığımı söylediğinde babam bana, kafire vurur gibi vurmuştu.
Kendimi 2.kattan aşşağı düşmüştüm. Beni ereksiyon halindeki gibim kurtarmıştı, kendini feda ederek..
Evet, artık öğrendiniz. Kız kardeşime bu yüzden kün duyuyorum.
Salondan bir mum daha aldım.
Babam ile annemin yatak odasına tıpkı bir CIA ajanı gibi girdim. Parmak uçlarımla.
Annem çıplaktı, babamda öyle. Demekki gibişmişlerdi.
Ama bu zevk yanlarına kalmayacaktı. Annemin dıbına eğildim ve baktım, hafif beyaz bi sıvı akıyordu. dıbına koduğum yerinde prezervatif kullanmamış huur evlatları.
Neyse, babamın aylarca annemi gibememesi için bir plan yaptım.
Annemin dıbının deliğine mum damlattım. Yetmedi, mumu dıbına getirerek dıbını haşladım.
Ve odadan sessizce çıktım. Sabah kıyamet kopacaktı evde, belliydi..
Odama gittim ve hemen yatağıma yattım.
Çok geçmeden uyudum, dışarıda trafo hala yanıyordu, itfaiye gelmişti müdahale ediyordu ama yinede ortalık sessizdi.
Her neyse, kız kardeşimin zütüne mum dikmemin verdiği rahatlıkla kolayca uykuya daldım

Aliyle yollarımızı ayırmıştık takip etmeleri zor olsun diye. Polisler arkamdaydı ara sokaklarda koşuyordum. Birden bir polis arabası önüme çıktı, afalladım, hemen solumdaki ara sokağa girdim ve koşmaya başladım, polis arabalarının çoğu girememişti.
Fakat yunuslar tarafından etrafım çevrilmişti. Su içindelerdi. Yerde susuzluktan çırpınıyorlardı. Ne arıyolan burda bu hayvanlar. Yazık lan. Her neyse koşmaya devam ettim, birden önüme bi polis çıktı, silahını doğrulttu, hasgibtir öldük dediğim anda bi awp sesi duydum, önümdeki polis yere yığılmıştı.
dıbına kodumun alisi awp ile adamın 1 metre ötesinden sıkmıştı. Hayır, ona değilde bu salak bu silahları nerden buluyor ona şaşırıyordum amk.
Aliyle beraber yandaki eve tırmandık. Örümcek adam gibi değil tabi. Ali yanına roket almış sırtımıza taktık çatıya uçtuk roketin mazotu bitti parası yetmemiş fakirin doldurmaya. Her neyse, çatıdan atladık bi evin içine girdik.
Hepte yaşlılarmı denk gelir amk. iki tane yaşlı teyze lezbiyenlik yapıyordu birbiriyle yiyişiyordu.
Aliyle aralarına girdik bizde bunları yalamaya başladık. Sonra noluyor amk buruşuk meme yalıyoruz diye şoka girdik depresyondan çıktıktan sonra ali arkasından çıkardığı samuray kılıcıyla teyzeleri doğradı.
Her neyse yolumuza devam ettik iki tane geye rastladık. Hiç bulaşmayalım dedik devam edecekken içime sinmedi geri döndüm sağdaki yangın tüpünü söküp bunlara daldım, birini apartman boşluğundan yuvarladım diğerini yangın tüpüyle linç ettim.
Sonra yolumuza devam ettik. Birden bi helikopter çıktı karşımıza tam bizi tarayacakken birden patladı amk.
Aşşağıda bi tank vardı. Sağıma soluma baktım ali yok. Sonra tankın kapağını açtı içerden ali çıktı amk.
Tankın içine girdik, bu dıbına kodumun delisi hilemi yazıyor napıyor.
Her neyse sonra bir tank daha geldi birden yukardan bi füze indi bi baktım ali f16 dan ateş ediyor amk.
Alinin f16sını uzaydan gelen bir ufo vurduktan sonra bizi kaçırdılar ve beyin deneyi yapmak için uzaya zütürdüler.
işte o sırada bazı sesler duymaya başladım. "abi kalk geç oldu" gibi.
Gözlerimi açtığımda kız kardeşim beni sarsıyor ağzından salyalar çıkararak etrafa saçıyordu. Bunların hepsinin rüya olduğunu anlamam geç olmadı.
Ayağa kalktım ve kızkardeşimin zütüne bi bakayım dedim. iyi bişey yoktu.
Mum falanda rüyaymış fındık falanda rüyaymış amk.
Ama gibim hala yamuktu. Bunun bir çaresi bulunmalıydı.
Kız kardeşimin salyalar saçan ağzına bilgisayar klavyesiyle bir tane çaktıktan sonra kalktım ve evden dışarı çıktım. Aliyle buluştuk bir afedersiniz gib doktoruna gittik.
gib doktorunun kapısından içeri girerken doktor bizi iyice süzdü ve ali doktora "arkadaş için geldik" dedi. Doktorda aliye "ne oldu memnun kalmadınmı?" diye sorarak züt ettiğini sandı.
Ama öyle değildi. Ali karşı atağa geçip "suslan gib dotoru" dedi. Aslında ne dediğini pek anlamamıştım ama heralde büyük bi laf sokmuştu.
Ali gibmiş gibi davranarak doktora "ooooooooo @2 gibti" dedim.
Doktorda "gibinin neyi var evlat ?" dedi, "yamuk" dedim.
"bişey yapamayız senin tipinde yamuk" dedi. Yine laf soktuğunu sandı gerizekalı. Acayip sinirlenmiştik.
Doktorların ağzımıza soktuğu şu magnum gibi bir çubuk var ya, hah işte onları alıp doktorun suratına vurmaya başladık yandaki yangın tüpünü hemen söküp doktorun kafasına patlattım hıncımızı alamayıp doktoru sedyeye koyduk ve morga doğru taşıdık morgun merdivenlerinden aşşağı yuvarladık üstüne rambo gibi atladıktan sonra doktoru linç edercesine dövmeye başladık yamuk olan gibimi çıkarıp doktorun suratına tokat gibi vurmaya başladım.
Bizi gören hastane çalışanları olaya müdahale etmek amacıyla üzerimize yürüdü.
Hemen yandaki yangın tüpünü söküp üstlerine attım ve yaşlı hademeye uçan tekme atarak hastane camından uçmasını sağladım ali bir temizlik görevlisini hastane asansörünün kapısına sıkıştırmış tekmeliyordu ben boş durmayıp hemşirenin tekini alıp kafasını duvara 3 kez vurduktan sonra suratına göz merceği ile vurmaya başladım hıncımı alamayıp ayağa kalktım ve muayene odasından söktüğüm bilgisayar monitörünü hemşirenin üstüne fırlattım alide o sırada beyin tomogrofisi çekilmek için hastaneye gelen yaşlı amcanın beynine golf sopasıyla (nereden bulduğunu gerçekten bilmiyorum) vuruyordu.
Bende bu durumda boş kalmayıp hemşirelerin hastane odasına sedyeyle taşıdığı bacağı kırık teyzenin sedyesine uçan tekme attım sedye hastane camından uçarken hemşirelerle kapışıyordum birinin sol gözüne balgam atarak saf dışı bıraktım diğerine ise hemen yanımda duran yangın tüpünü sökerek kafasına vurdum ve saf dışı bıraktım.
Hastane koridorunda tekerlekli sandayle gezmekte olan amcanın sandalyesini tutup merdivenlerden yuvarlayan ali bana gaz vermişti hemen koridorun önünde duran ameliyat odasına dalıp hastayı ameliyat eden doktora uçan tekme atarak pensin hastanın böbreğine girmesini sağladım o pens neden hastanenin böbreğinde ulan diye doktoru dövüyordum.
en son hastahane görevlileri bizi tutup dışarı çıkaracakken yandaki yangın tüpünü söküp kafalarına vurdum ve eve doğru kaçtık.
Neden ben abi ya.

Bir Cenabetin Günlüğü hikaye sonu !

Evde uzun süreli bakışmalar yaşanmıştı evet, tüm gün yaptığım muallaklikler sonucu mutluydum. Biraz bekledikten sonra kapıyı açtım, kızkardeşimin odasına girdim.
Annem kız kardeşimin zütüne melhem sürüyor, babamda duştaydı. Tüm bunları aliye haber vermem gerekirdi.
Evde ölüm sessizliği vardı. Babamada bir muallaklik yapmam gerekirdi aslında. babama son bir muallaklik yapıp evden çıkacaktım. Balkondaki kombiden suyun sıcaklığını maximuma ayarladım, iki dakika sonra banyodaki babamın "aağhhh huur çocuğuuu" diye bağırışmalar duydum.
Katıla katıla gülerek evden çıktım.
Apartmanda yüksek sesle güldüğümü duyan hanife teyze kapıyı açarak "sessiz olsana oğlum !" diye bağırdı.
Selman bunun altında kalırmı amk ? " sen gibişirken bağırıyodun bişey diyomuyduklan yaşlı kaşar" dedim. Yüzü bozuldu.
Yandan bastonu aldığı gibi üstüme yürüdü. Hemen sağımda duran yangın tüpünü alarak tam havaya bastonu kaldırmış suratıma vuracakken yangın tüpünü suratına sıktım.
Yaşlı bağırışlarını bilirsiniz. Ciyak ciyak bağırırlar. Bunun bağırmasını kesmek için yangın tüpünü kafasına savurdum, tüpten zıngg diye ses çıktı bu yere yığıldı yerde bağırıyor.
Ulan kulaklarım gibildi amk gittim evine daldım mutfaktaki çorba dolu tencereyi alıp suratına fırlattım suratına kaynar çorba döküldü daha pis bağırmaya başladı.
Bunun bağırmasını kesmek için asansörün kapısını açtım bunun kafasını asansörle kapı arasına sıkıştırdım kapıyı ileri geri bunun kafasına vurduruyorum kapıdan "dann dunn" diye sesler çıkıyor bu yaşlı kaşar hala bağırıyor bi bayılamadı amk.
En son çare gittim evindeki 72 ekran tüplü televizyonu sökerek bunun üstüne fırlattım televizyon patladı bunun sesi kesildi bayıldı heralde amk.
Apartman ayaklandı herkes kapıları açtı noluyo falan derken rüstem amca elindeki oklavayla üstüme geliyordu.
Suratında intikam bakışları vardı. Hanife teyzenin kocasıydı.
Tam oklavayı kaldırdı suratıma vuracakken arkadan ali buna uçan tekme attı hanife teyzenin üstüne düştü.
Ulan bu ali nerden çıktı derken üst kattan nermin abla kaynar suyu üzerimize attı.
Muhteşem reflexlerimle kaynar sudan kaçtım ama rüstem amca ve yerde baygın yatan hanife teyze o kadar şanslı değildi.
Kaynar suyla yanan rüstem amca kendini apartman boşluğuna salıverdi, alt kattan muhammet abide elinde bıçakla merdivenden çıkarken durumu kurtarmak amacıyla yerde duran yangın tüpünü muhammet abinin üstüne attım.
Yere düşen muhammet abinin üstüne rey mysterio gibi merdiven korkuluklarına çıkıp atladım ve kafasını korkuluça sıkıştırıp 619 çektim, muhammet abi sağlam adamdı en büyük zaafı kuşlarıydı o ayağa kalkmadan alt kata indim muhabbet kuşunun kafesini kaptığım gibi muhammet abinin kafasına kafesle vurdum, acı içinde merdivenlerden yuvarlanan muhammet abiyi gören apartman sakinleri ellerinde çeşitli sopa ve bıçaklarla üstümüze yürümeye başladı.
Bi baktım ali, hanife teyzenin evinden süpürgeyi aldı bunların üstüne fırlattı sonra baygın yatan hanife teyzeyi apartman boşluğuna yuvarladı.
Bu olaydan etkilenen apartman sakinlerinden biri olan eyüp dayı belinden silahı çıkararak bize doğrulttu, bir el ateş etti mermiden matrix gibi kaçarak (şakalan şaka isabet ettiremedi mal) kurtuldum.
Mermi hanife teyzelerin kapısından içeri girmiş ve mutfaktaki ocak tüpünü vurmuştu.
Bi patlama oldu aliyle yere yattık apartman alev aldı hemen merdivenlerden aşşağı atladık arkamızdan nermin teyze koşarken suratına balgam çektim dengesini kaybederek korkuluklardan aşşağı apartman boşluğuna düştü.
Ama ölmedi, rüstem abinin üstüne düşmüştü çünki.
Hizla koşarak apartmandan çıktık. Yukarıdan zeynep abla çatal bıçak setini üstümüze attı.
Alinin kafasına çaydanlık isabet etmişti. Buna sinirlenen ali, nereden buldu bilmiyorum ama zeynep ablanın evinden içeri el bombası attı amk.
Aliyle sokakta nağaralar atarak koşuyorduk. Sığınacak yer lazımdı. Mahalleli peşimizdeydi.
200 metre koştuktan sonra ali nereden bulduğu meçhul sis bombasını arkamıza attı ve sis bulutu içinde izimizi kaybettirdik.
Mübarek türk silahlı kuvvetleri gibi amk.
izimizi kaybettirmenin güvencesiyle sokakta koşuşturmaya başladık. Polis arabaları her yerde cirit atıyordu.
Sanırım hanife teyze ölmüştü amk. Aliyle ikiye ayrıldık ve koşmaya başladık. Böylece kaçmak daha kolay olurdu.
Biz koşarken ali kaybolmuştu.