bir cenabetin günlüğü hikayesi

HiKAYE ALINTI DEDiĞiM HALDE TROLLEMiŞSiZiN OÇLER
Bir Cenabetin Günlüğü
Bölüm : 7
Yazar : #BladeKardes

Sabah bir çığlık sesiyle gözlerimi açtım. ince bir çığlıktı. Ayağa kalktım duruma göz atmak için, tüm aile kızkardeşimin odasında toplanmıştı.
Bende yanlarına gittim, annem ve babam acıyan gözlerle kız kardeşime bakıyordu.
Kız kardeşim ise zütü açık bi şekilde yüz üstü ağlayarak yatıyordu.
Annem dayanamayıp kız kardeşimin yanına gitti. Bende gittim, babam ise kapıdan izliyordu.
Direk dün yaptığım muallaklik aklıma geldi. Kız kardeşimin zütüne baktım.
Dün kız kardeşimin zütüne diktiğim mum erimiş, züt deliği tamamen haşlanmış ve erimiş mum ile kaplanmıştı.
Kalıplaşmıştı neredeyse. Delik görünmüyordu. Suratımı troll face yapmamak için kendimi zor tuttum.
Annem ise hala dıbını mum ile haşladığımın farkına varamamıştı ama bacakları açık bir şekilde yürüyordu. Yani dıbını sıkıştıramıyordu.
Kız kardeşimin zütünü biraz daha incelemiştim. Mum iyice erimiş ve deliği haşlamıştı.
Annem ise kız kardeşime "nasıl fanteziler deniyorsun sen kızım" der gibi, acıyan gözlerle bakıyordu.
Babam ise "yapacağınız fanteziye sokayım bide ameliyat masrafı çıkmasın dıbına koyım ya" der gibi bakıyordu.
Ben ise "hahaha dıbına kodumun sefilleri ne oldu şimdi al dıbınızı zütünüzü böyle haşlarım işte" der gibi bakıyordum.
--- 2 saat sonra ---
Şu an hastanedeyiz. Kız kardeşimi ameliyata aldılar. züt deliğini ameliyat edeceklermiş, kızcağız ne oturabiliyor nede sıçabiliyor. Yazık etmiştim. Ama olsun, gibimin yarısı yamuk o binler yüzünden.
Bu, bununla sınırlı kalmayacak. Kız kardeşim yüzünden babamın tokadıyla ikinci kattan aşşağı gibimin üstüne düştüğüm günü unutmayacağım.
Kız kardeşimin dıbını iğne ile dikmeyi planlıyorum. Sonralara kalsın bu. Annem ise hala seyrek yürüyordu.
Her neyse, babam işteydi annem hastane odasında bekliyordu kız kardeşimin ameliyattan çıkmasını.
Bende birazdan gidecektim. Annem hastane tuvaletini kullanmak için ayağa kalktı, seyrek seyrek yürüyordu.
5 dakika kadar sonra tuvaletten çıkıp doktorun tekine "ş-şey, benide ameliyat edebilirmisiniz" diye sormuştu.
Sanırım mission completed'di. Annemin dıbınıda babam gibmesin diye gece mum ile yakmıştım. Yeni farkına vardı herhal.
Neyse, kendimi daha fazla tutamayacaktım. Troll Face'imi yapmak için eve gidecektim.
Anneme "anne siz dıbınıza zütünüze sahip çıkın" diyerek hastaneden koşarak çıktım.
Annemin bana ayıracak vakti yoktu zaten. Haşlanmış amıyla uğraşsın oç.
Her neyse yolda kahkaha atarak ilerlerken kızkardeşimin arkadaşına rastladım. bana ;
- kardeşin nerde özledim onu ? dedi.
+ hastanede ameliyat oluyo
- sen ciddimisin ?
+ hea
- nooldu ya ona !
+ annesiyle beraber hemde.
- ya ne oldu bişey söylesenee !!
+ dıbına zütüne mum sokmuşlar birinin züt deliği birinin amı haşlanmış
- ya doğruyu söyle be pislik
+ yalanmı söyleyecem ulan e5 huursu balgam atarım suratına şindi ha, diyerek @2 görevimi yerine getirdikten sonra evin yolunu aldım.
Biraz ilerde aliyi gördüm.
- kanka naber ne haldesin
+ iyi kanka hastaneden geliyom
- nooldulan
+ annemin ve kızkardeşimin dıbını zütünü gece mumla haşladım ameliyat oluyolar şimdi
- ciddimisinlan :QDQDAWEAS
+ :WEQDSAEQQ
- ciddimisin olum lan :WEQEAD
+ hea :QEQDADW
- huur çocuğu :WDWDSAE
+ :QEQEASE
- gellan gidek bakak
+ ama dur amk maskeleri alalım up up up
- kanka bekle eve gidiyorum seni evden alırım
+ tamam bebeyim, diyerek yoluma devam ettim.
Aceba dün lambaya işeyerek patlattığım trafo ne durumdaydı. Elektrikler sabah hala yoktu. Evin yanına gittim, trafo hala yanıyordu amk.
Kimsenin giblediği yok trafo dün geceden beri yanıyor. Her neyse bende giblemedim eve çıktım maskemi aldım indim aşşağı.
--- 1 saat sonra ---
Maskelerle birlikte aliyle hastanedeydik. Ne yapsak diye düşünürken bir şey geldi aklıma.
Kız kardeşim hala ameliyattaydı. Ameliyat odasının yakınına geldik ve aliye " ben ne yaparsam bana uy" dedim.
Ameliyat odasına daldığım gibi kız kardeşimin zütünü kanlar içinde gördüm, moralim fullendi.
Doktorlar bana anlamsız gözlerle bakıyordu ben ise ameliyat odasında " maskeliyiz maskeli hülooooğ " diyerek koşup dönüyordum. Ali ise anlamsız gözlerle beni izliyordu.
Doktorlar peşimden koşarken masanın üstündeki serumu alıp birinin suratına fırlattım.
Diğer serumu ise alıp, ucundaki iğneyi kız kardeşimin zütüne soktum.
"maskeliyiz maskeli hüloooğ" diyerek ameliyat odasından kaçtım. Alide arkamdaydı. Sıra annemdeydi.
Annemin ameliyat odasını bulduğum gibi içeri daldım ve yapıştırdım sloganı;
" maskeliyiz maskeli hüloooğ" diyerek daldım içeri ve annemin dıbını ameliyat eden doktora uçan tekme attıktan sonra yandaki hemşirenin kafasına serum torbasını vurarak hedefi imha ettim.
Annemin dıbını ameliyat eden doktoru yerde tekmeliyordum.
Hıncımı alamayıp üstüne çıktım ve " utanmıyormusunlan amı haşlanmış karının dıbını ameliyat etmeye, gece gidip haşlak am hayaliyle 31 çekmeye haa doktor züppesi" diyerek hemen arkamdaki sedyeyi alıp doktorun suratına suratına vuruyordum. Alide boş kalmayıp yandaki hemşirenin kafasına, hani şu doktorlar ağzımıza magnum çubuğu gibi bişey sokarlar ya, heh işte onunla hemşirenin kafasına vuruyordu.
Ben sedyeyle doktoru linç ederken ali hıncını alamayıp yerde bayılmış olan hemşirenin göğüslerinin uçlarına serum takıyordu.
Güvenlik gelmeden odadan çıkmalıydık. Annemin amıda kanlar içindeydi.
Bizim buralarda yaralı parmağa işemeyeni döverler. Çıkardım malafatı annemin dıbına işedikten sonra aliyle beraber kaçmaya başladık.
ileriden babam geliyordu. Babama haber vermiş olacakki doktorlar, babam telaşlıydı.
O tokadı unutmamıştım. Yandan gelen tekerlekli sandalyeli yaşlıya uçan tekme atarak babamla çarpışmalarına sebep oldum.
Babam yere düştüğünde duvardaki yangın tüpünü söküp babamın üstüne sıktım, hıncımı alamayıp yangın tüpüyle babamın gibine vurduktan sonra eğilip gözüne balgam attım.
Tam ayağa kalkıp kaçacaktımki, alinin tekerlekli sandalyeden düşen yaşlı amcayı yerde tekmelediğini gördüm.
Aliye anlamsız gözlerle bakıyordum. Yaşlı amca yerde acı içinde kıvranıyordu.
Ali hıncını alamayıp tekerlekli sandalyeyi tutup yaşlı amcanın üstüne attı.
Sonra koşmaya devam ettik.
Hastaneden başarıyla çıkmıştık.eve doğru koşuyordukki, ellerinde pazar poşetleri olan yaşlı bir teyze gördük.
Pazar poşetinde mısır vardı. Mısırı çok seviyordum. Yaşlı teyzenin yanına gidip;
-teyzecim şu mısırları bize verde eve gidip yiyah
+ a-aa, serserimisiniz oğl..
Ali, teyzenin "oğlum" demesine izin vermeden teyzenin gözüne bir yumruk atmıştı.
Teyze yere yığılırken bende mısır poşetini kapmıştım. Teyzenin bu tutumuna bende sinirliydim.
Ali yerde teyzeyi tekmelerken bende mısır poşetiyle kafasına vuruyordum.
En son teyzenin gözüne bir balgam çektikten sonra koşmaya devam ettik.
Eve yakınlaşmıştıkki yoldan geçen 17 lik bi genç kız gördük.
Canımız çekti hemen. Kız zaten mini falan giymiş. Her neyse kızın yanına gidip;
- bak mısırımızda var, gel bize mısır yiyah ağız tadıyla gibişah ?
+ a-aa sapıkmıs...
Ali, kızın "sapıkmısınız" demesine izin vermeden gözüne yumruğu çakmıştı.
Yere yığılan kızın dıbına tekme atan aliyi izlemek keyf veriyordu. Bende katılmak istedim. Acı içinde yardım isteyen kızın ağzına yerden aldığım muz kabuğuyla vurdum.
Ardından kızın göğüslerine oturup suratını tokatlamaya başladım.
Tokatlarken " bize gelseydin mısır yerdik kevaşe seni" diye bağırıyordum.
Kız en sonunda bayıldı. Esnaf anlamsız gözlerle bizi izliyordu.
Kızın amından kan geliyordu. Ali, tekmeleye tekmeleye kızın bekaretini bozmuştu.
Yada dıbını parçalamıştı bilemeyiz. Esnafın şoktan çıkması bizim linç edilmemiz demekti. Önümüzdeki kalabalığı dağıtmak amacıyla önümde duran 90 yaşındaki bastonla yürüyen teyzenin bastonuna tekme attım. Esnaf teyzeyi kaldırmaya çalışırken biz kaçıyorduk.
En sonunda eve varmıştık. Maskeleri çıkardık ve mısırları tencereye koyup ocağa koyduk.
Ben mısırların tuzunu koyarken aliye, "sen pcye otur ben geliyorum" dedim.
Tuzu falan koydum, alinin yanına gittim. Pcye otur dememi zütünden anlamış mal. Monitörü alıp üstüne oturmuş.
Neyse bunun kafasına yanda duran duvar saatiyle vurduktan sonra monitörü düzeltip sözlüğe girdim.

Hikaye nasıldı ? Bölüm 8'in ne zaman geleceğini şuku ve yorumlar belirler..

Teyzeyi döverek elinden aldığımız mısırları pişirip yemiştik. Bu gün yaptığımız olaylar yüzünden feriştahımızın gibilmemesi için maskeleri yok etmiştik.
Ali gittikten sonra bilgisayarı açtım, güzel bir ferre açtım.
ferreyu izleye izleye 31 çekiyordum. Çok geçmeden kalp atışım hızlandı.
Kan akışım 3.000.000 km/h saate çıktı.
O kadar hızlı 31 çekiyordumki elimin ve gibimin derisinin soyulduğunu hissediyordum.
Yanlış bir koordinat hatası yaparsam eğer gibim ortadan ikiye yarılabilir veya ciddi cerrahi ameliyat yapılmak zorunda kalabilirdi.
Beyin fonksiyonlarımı kaybediyordum. Gözlerim kararıyordu.
Bir şey düşünemiyordum.. Ruh hastası gibi öteye beriye sallanıyordum.
Kendimden geçmiştim.
Ayağa kalktım ve sarsılmaya başladım.
Adeta sinir krizi geçiren bir deli gibi. Çok geçmeden dengemi kaybedip yere düştüm. Gözlerim dönmüş bir şekilde 31 çekmeye devam ediyordum.
Titremeye başladım. Adeta kalp krizi geçiren bir yaşlı gibi.
Yerde yuvarlanıyordum. Kendimi kaybetmiştim.
Bağırıyordum. Boşta kalan diğer elimle duvarlara vuruyor evin kapısına tekme atıyordum.
31 çekerek cinnet geçiriyordum. Havale olurmuş gibi titriyordum.
Kuduz bir köpek gibiydim. Çok geçmeden gibimin damarı patlar gibi oldu ve babamın duvara astığı askerlikte çektirdiği resmin tablosuna koordinat vererek boşaldım.
Adeta bir mermi gibi boşalmıştım. Tabloya yeterince boşaldıktan sonra son damlayı dengemi kaybederek yere düşerken camdan aşşağı füze gibi attırmıştım.
Ve biliyordumki, cenabetliğimle lanetlediğim kız kardeşime ulaşacaktı o döl damlası.
Rüzgar dölüme eğim verip, hastane odasında zütünden ameliyat olan kardeşimin gözüne yapıştıracaktı o dölü.
Cenabet medyumun laneti.. Her neyse, babamın resim tablosundan döller akıyordu, hatta babamın suratı dölle kaplıydı amk. Dölden görünmüyordu.
Sonra bende içeri televizyon odasına gittim. içimde bir huzur vardı.
Televizyonu açtım, haber kanalı geldi ekrana. Haber başlığı dikkatimi çekmişti.
"Doktoru ve hemşiresini ameliyat sırasında darp eden Vendetta maskeli gençler aranıyor"
Doktor açıklama yapıyordu;
"iki tane tabiiri güzel, örgüt üyesi maskeli genç ameliyat odasına daldılar, suratıma serumla vurdular, sonra üzerime çıkıp bana tacizci anlamında kelimeler söyleyip vurmaya başladı biri, o sırada bayıldım. Uyandığımda hemşire Ayten hanımın göğüs uçlarına serum taktıklarını ve hastamın ameliyat bölgesine idrarını yaptıklarını gördüm."
Kahkaha atarak diğer kanalı açtım. Yine bir başlık " Hastaneyi birbirine kattılar !"
Haber muhabiri açıklama yapıyordu;
" hastahaneye giren vendetta maskeli iki genç hastahaneyi birbirine kattı. iki ameliyat odası basıp ameliyatı böldü ve doktorları taciz ve darp etti. Hiç bir suçu olmayan sadece tekerlekli sandalyesini süren yaşlı bir amcaya uçan tekme attılar ve arkasındaki adamı yere düşürerek yangın tüpüyle darp ettiler. Yetmediği gibi tekerlekli sandalyeyi yaşlı amcanın üzerine fırlattılar ve yerde darp ettiler."
Gülmekten anırıyordum, diğer kanalı açtım;
Haber başlığı " Sokakta vendetta kaosu !"
Yaşlı teyze açıklama yapıyordu ;
" Pazardan çıkmış evime doğru poşetler elimde yürüyordum. iki maskeli genç beni durdurarak mısırlarımı istedi, vermemekte ısrar edince gözüme yumruk attılar.
Yere düştüm, biri mısır poşetimi alıp suratıma vururken diğeri, ben yerde acı içinde bağırırken beni tekmeliyordu. Sonra biri gözüme balgam attı, ve gittiler. Esnaf yerden kalkmama yardım etti. Devletten isteğim şu ki mısırlarımı geri getirsinler."
Kahkahalarımla ev inliyordu. Ardından bir esnaf çıktı, anlatmaya başladı;
" maskeli iki tane genç 17 yaşlarında çocuk sokaktaki genç bir kızı taciz etti ardından biri kıza yumruk attı kız bağırdığında olayı farketmiştimki biri kızın afedersiniz (biip)ına vuruyordu, biri ise suratına yumruk atıyordu. Kız yerde acı içinde bağırıyordu. Çok geçmeden şoktan çıktım ve olaya müdahale etmek için tam çocukları yakalayacakken biri öndeki yaşlı teyzenin bastonuna vurdu. Yaşlı teyze acı içinde, bayırdan aşşağı yuvarlanıyordu.
Çocukları bırakıp yaşlı teyzeye yardım ettim. "
Gülmekten televizyonun üstüne işemiştim. Akşam olmuştu. Sanırım babamıda ameliyat ediyolardı :QEQDADQ
Bende tüm günün yorgunluğuyla ve verdiği rahatlıkla yatağıma yattım, bu arada dışarıdaki trafoyu tamir etmişlerlan. Neyse bidaha patlatırız.

Sabah vaktinde eve babam geldi, anahtar sesinden uyandım.
Babamın bacağı sakat, annem seyrek yürüyor, kardeşimde seyrek yürüyordu.
Üçüyle bir an göz göze geldim, babam " Herşeyi sen yaptın, o maskeli sendin değilmi pekekent ! " der gibi bakıyordu.
Kız kardeşim " hastanenin camından girip gözüme yapışan döl senindi, biliyorum şerefsiz " der gibi masum gözlerle bakıyordu.
Annem ise " gece gelip amımı mum ile haşladığını biliyorum, kız kardeşinin zütünede mumu sen soktun değilmi " der gibi bakıyordu.

Bende " tamam kız kardeşimi cenabetliğimle lanetlemiş olabilirim camdan aşşağı boşaldım rüzgar faso verip kızkardeşimin gözüne attırdı fakat diğerlerinden ben sorumlu değilim, baba seni kim gibti ?" der gibi bakıyordum.
Babamda " hastahanede yangın tüpünü üzerime sıkıp yaşlı amcanın kafasına tekerlekli sandalye fırlatıp beni yangın tüpüyle darp ettikten sonra gözüme balgam atan bin sen değilmişsin gibi konuşma " der gibi bakıyordu.
Annem " seni doğuracağıma taş doğuraydım " der gibi bakıyordu. Kız kardeşim bakamıyordu, zütünün acısından gözlerini kısmış inliyordu.
Bende " gibimin yamulmasından sorumlu değilmiş gibi bakmayın bana " der gibi bakıyordum.
Babamda " kanepeyi gibip kızkardeşinin zütüne fındık sokan sen değilmişsin gibi bakma bize " der gibi bakıyordu. Annem ise " bak kız kardeşinin haline, züt deliğine melhem sürecek ve 1 ay boyunca oturamayacak, mutlumusun ?" der gibi bakıyordu.
Kız kardeşim hala bakamıyordu. Bende " tuvaletin mermerini sıçarak parçalayan kızkardeşim değilmiş gibi bakmayın bana alt komşu her gün şikayete geliyor" der gibi bakıyordum.
Babamda " dışarıdaki paylayan trafodanda sen sorumlusun diye tahmin ediyorum huur çocuğu seni " der gibi bakıyordu. Sonra annem babama dönüp " ben huurmuyum şimdi pekekent ? " der gibi bakıyordu.
Babamda anneme " karıcım hiç olurmu öyle şey ben lafın gel.." der gibi bakmadan, annem " sus sus, konuşma şerefsiz " der gibi baktı. Babamda " ama karıcım " der gibi baktı ve annemde " zaten amım ameliyat oldu 1 ay gibemeyecektin, bu bakışlarından sonra bidaha gibemeyeceksinde şerefsiz seni " der gibi baktı.
Babamda pişmanmış gibi baktı. Ve sonra bana dönüp " bak bak gördünmü pezeven herif senin yüzünden annenle tartışmalı bakıştık" der gibi baktı. Ve sonra kaşlarını çatarak bağırarak baktığını ifade etti.
Kız kardeşim son olarak gözlerini açıp " ben yatmaya gidiyorum, anne birazdan gelip zütüme melhem sürersin, abi tam bi şerefsizsin, baba annem huurysa bizede huur çocuğu dedin kabul ediyoruz ve ailecek seni kınıyoruz " der gibi baktı ve odasına giderek yüz üstü yattı.
Bende " bak bak, gördünmü nası tavır koyuyo sana fahişeler" der gibi baktım babama. Babamda "bunlar anadan kıza nesil heralde bunlar huur evlatları varya bunlar" der gibi baktı ve bakışmanın sonunda " abazasın ama yinede oğlumsun, aslan oğlum benim " der gibi göz kırptı ve odasına gitti.
Annemde " sende babana çektin be. Sana kız mız yok" der gibi baktı. Bende " gibtirlan e5 fahişesi" der gibi baktım.
Annemde üstüme yürüyerek " gellan buraya şerefsiz " der gibi baktı. Bende " lan gibtir git dıbına mum sokmuşsun ameliyat olmuşsun amın haşlanmış seyrek seyrek yürüyorsun bide benimi dövücen " der gibi baktım ve odama koşup kapıyı kitledim. Annemde anahtar deliğinden " hastahanede o olayları çıkarıp amıma işeyende sendin değilmi sana bundan sonra nah yemek su veririm şerefsiz " der gibi baktı bende gibimi çıkarıp anahtar deliğine işedim.

Evde uzun süreli bakışmalar yaşanmıştı evet, tüm gün yaptığım muallaklikler sonucu mutluydum. Biraz bekledikten sonra kapıyı açtım, kızkardeşimin odasına girdim.
Annem kız kardeşimin zütüne melhem sürüyor, babamda duştaydı. Tüm bunları aliye haber vermem gerekirdi.
Evde ölüm sessizliği vardı. Babamada bir muallaklik yapmam gerekirdi aslında. babama son bir muallaklik yapıp evden çıkacaktım. Balkondaki kombiden suyun sıcaklığını maximuma ayarladım, iki dakika sonra banyodaki babamın "aağhhh huur çocuğuuu" diye bağırışmalar duydum.
Katıla katıla gülerek evden çıktım.
Apartmanda yüksek sesle güldüğümü duyan hanife teyze kapıyı açarak "sessiz olsana oğlum !" diye bağırdı.
Selman bunun altında kalırmı amk ? " sen gibişirken bağırıyodun bişey diyomuyduklan yaşlı kaşar" dedim. Yüzü bozuldu.
Yandan bastonu aldığı gibi üstüme yürüdü. Hemen sağımda duran yangın tüpünü alarak tam havaya bastonu kaldırmış suratıma vuracakken yangın tüpünü suratına sıktım.
Yaşlı bağırışlarını bilirsiniz. Ciyak ciyak bağırırlar. Bunun bağırmasını kesmek için yangın tüpünü kafasına savurdum, tüpten zıngg diye ses çıktı bu yere yığıldı yerde bağırıyor.
Ulan kulaklarım gibildi amk gittim evine daldım mutfaktaki çorba dolu tencereyi alıp suratına fırlattım suratına kaynar çorba döküldü daha pis bağırmaya başladı.
Bunun bağırmasını kesmek için asansörün kapısını açtım bunun kafasını asansörle kapı arasına sıkıştırdım kapıyı ileri geri bunun kafasına vurduruyorum kapıdan "dann dunn" diye sesler çıkıyor bu yaşlı kaşar hala bağırıyor bi bayılamadı amk.
En son çare gittim evindeki 72 ekran tüplü televizyonu sökerek bunun üstüne fırlattım televizyon patladı bunun sesi kesildi bayıldı heralde amk.
Apartman ayaklandı herkes kapıları açtı noluyo falan derken rüstem amca elindeki oklavayla üstüme geliyordu.
Suratında intikam bakışları vardı. Hanife teyzenin kocasıydı.
Tam oklavayı kaldırdı suratıma vuracakken arkadan ali buna uçan tekme attı hanife teyzenin üstüne düştü.
Ulan bu ali nerden çıktı derken üst kattan nermin abla kaynar suyu üzerimize attı.
Muhteşem reflexlerimle kaynar sudan kaçtım ama rüstem amca ve yerde baygın yatan hanife teyze o kadar şanslı değildi.
Kaynar suyla yanan rüstem amca kendini apartman boşluğuna salıverdi, alt kattan muhammet abide elinde bıçakla merdivenden çıkarken durumu kurtarmak amacıyla yerde duran yangın tüpünü muhammet abinin üstüne attım.
Yere düşen muhammet abinin üstüne rey mysterio gibi merdiven korkuluklarına çıkıp atladım ve kafasını korkuluça sıkıştırıp 619 çektim, muhammet abi sağlam adamdı en büyük zaafı kuşlarıydı o ayağa kalkmadan alt kata indim muhabbet kuşunun kafesini kaptığım gibi muhammet abinin kafasına kafesle vurdum, acı içinde merdivenlerden yuvarlanan muhammet abiyi gören apartman sakinleri ellerinde çeşitli sopa ve bıçaklarla üstümüze yürümeye başladı.
Bi baktım ali, hanife teyzenin evinden süpürgeyi aldı bunların üstüne fırlattı sonra baygın yatan hanife teyzeyi apartman boşluğuna yuvarladı.
Bu olaydan etkilenen apartman sakinlerinden biri olan eyüp dayı belinden silahı çıkararak bize doğrulttu, bir el ateş etti mermiden matrix gibi kaçarak (şakalan şaka isabet ettiremedi mal) kurtuldum.
Mermi hanife teyzelerin kapısından içeri girmiş ve mutfaktaki ocak tüpünü vurmuştu.
Bi patlama oldu aliyle yere yattık apartman alev aldı hemen merdivenlerden aşşağı atladık arkamızdan nermin teyze koşarken suratına balgam çektim dengesini kaybederek korkuluklardan aşşağı apartman boşluğuna düştü.
Ama ölmedi, rüstem abinin üstüne düşmüştü çünki.
Hizla koşarak apartmandan çıktık. Yukarıdan zeynep abla çatal bıçak setini üstümüze attı.
Alinin kafasına çaydanlık isabet etmişti. Buna sinirlenen ali, nereden buldu bilmiyorum ama zeynep ablanın evinden içeri el bombası attı amk.
Aliyle sokakta nağaralar atarak koşuyorduk. Sığınacak yer lazımdı. Mahalleli peşimizdeydi.
200 metre koştuktan sonra ali nereden bulduğu meçhul sis bombasını arkamıza attı ve sis bulutu içinde izimizi kaybettirdik.
Mübarek türk silahlı kuvvetleri gibi amk.
izimizi kaybettirmenin güvencesiyle sokakta koşuşturmaya başladık. Polis arabaları her yerde cirit atıyordu.
Sanırım hanife teyze ölmüştü amk. Aliyle ikiye ayrıldık ve koşmaya başladık. Böylece kaçmak daha kolay olurdu.
Biz koşarken ali kaybolmuştu.

Aliyle yollarımızı ayırmıştık takip etmeleri zor olsun diye. Polisler arkamdaydı ara sokaklarda koşuyordum. Birden bir polis arabası önüme çıktı, afalladım, hemen solumdaki ara sokağa girdim ve koşmaya başladım, polis arabalarının çoğu girememişti.
Fakat yunuslar tarafından etrafım çevrilmişti. Su içindelerdi. Yerde susuzluktan çırpınıyorlardı. Ne arıyolan burda bu hayvanlar. Yazık lan. Her neyse koşmaya devam ettim, birden önüme bi polis çıktı, silahını doğrulttu, hasgibtir öldük dediğim anda bi awp sesi duydum, önümdeki polis yere yığılmıştı.
dıbına kodumun alisi awp ile adamın 1 metre ötesinden sıkmıştı. Hayır, ona değilde bu salak bu silahları nerden buluyor ona şaşırıyordum amk.
Aliyle beraber yandaki eve tırmandık. Örümcek adam gibi değil tabi. Ali yanına roket almış sırtımıza taktık çatıya uçtuk roketin mazotu bitti parası yetmemiş fakirin doldurmaya. Her neyse, çatıdan atladık bi evin içine girdik.
Hepte yaşlılarmı denk gelir amk. iki tane yaşlı teyze lezbiyenlik yapıyordu birbiriyle yiyişiyordu.
Aliyle aralarına girdik bizde bunları yalamaya başladık. Sonra noluyor amk buruşuk meme yalıyoruz diye şoka girdik depresyondan çıktıktan sonra ali arkasından çıkardığı samuray kılıcıyla teyzeleri doğradı.
Her neyse yolumuza devam ettik iki tane geye rastladık. Hiç bulaşmayalım dedik devam edecekken içime sinmedi geri döndüm sağdaki yangın tüpünü söküp bunlara daldım, birini apartman boşluğundan yuvarladım diğerini yangın tüpüyle linç ettim.
Sonra yolumuza devam ettik. Birden bi helikopter çıktı karşımıza tam bizi tarayacakken birden patladı amk.
Aşşağıda bi tank vardı. Sağıma soluma baktım ali yok. Sonra tankın kapağını açtı içerden ali çıktı amk.
Tankın içine girdik, bu dıbına kodumun delisi hilemi yazıyor napıyor.
Her neyse sonra bir tank daha geldi birden yukardan bi füze indi bi baktım ali f16 dan ateş ediyor amk.
Alinin f16sını uzaydan gelen bir ufo vurduktan sonra bizi kaçırdılar ve beyin deneyi yapmak için uzaya zütürdüler.
işte o sırada bazı sesler duymaya başladım. "abi kalk geç oldu" gibi.
Gözlerimi açtığımda kız kardeşim beni sarsıyor ağzından salyalar çıkararak etrafa saçıyordu. Bunların hepsinin rüya olduğunu anlamam geç olmadı.
Ayağa kalktım ve kızkardeşimin zütüne bi bakayım dedim. iyi bişey yoktu.
Mum falanda rüyaymış fındık falanda rüyaymış amk.
Ama gibim hala yamuktu. Bunun bir çaresi bulunmalıydı.
Kız kardeşimin salyalar saçan ağzına bilgisayar klavyesiyle bir tane çaktıktan sonra kalktım ve evden dışarı çıktım. Aliyle buluştuk bir afedersiniz gib doktoruna gittik.
gib doktorunun kapısından içeri girerken doktor bizi iyice süzdü ve ali doktora "arkadaş için geldik" dedi. Doktorda aliye "ne oldu memnun kalmadınmı?" diye sorarak züt ettiğini sandı.
Ama öyle değildi. Ali karşı atağa geçip "suslan gib dotoru" dedi. Aslında ne dediğini pek anlamamıştım ama heralde büyük bi laf sokmuştu.
Ali gibmiş gibi davranarak doktora "ooooooooo @2 gibti" dedim.
Doktorda "gibinin neyi var evlat ?" dedi, "yamuk" dedim.
"bişey yapamayız senin tipinde yamuk" dedi. Yine laf soktuğunu sandı gerizekalı. Acayip sinirlenmiştik.
Doktorların ağzımıza soktuğu şu magnum gibi bir çubuk var ya, hah işte onları alıp doktorun suratına vurmaya başladık yandaki yangın tüpünü hemen söküp doktorun kafasına patlattım hıncımızı alamayıp doktoru sedyeye koyduk ve morga doğru taşıdık morgun merdivenlerinden aşşağı yuvarladık üstüne rambo gibi atladıktan sonra doktoru linç edercesine dövmeye başladık yamuk olan gibimi çıkarıp doktorun suratına tokat gibi vurmaya başladım.
Bizi gören hastane çalışanları olaya müdahale etmek amacıyla üzerimize yürüdü.
Hemen yandaki yangın tüpünü söküp üstlerine attım ve yaşlı hademeye uçan tekme atarak hastane camından uçmasını sağladım ali bir temizlik görevlisini hastane asansörünün kapısına sıkıştırmış tekmeliyordu ben boş durmayıp hemşirenin tekini alıp kafasını duvara 3 kez vurduktan sonra suratına göz merceği ile vurmaya başladım hıncımı alamayıp ayağa kalktım ve muayene odasından söktüğüm bilgisayar monitörünü hemşirenin üstüne fırlattım alide o sırada beyin tomogrofisi çekilmek için hastaneye gelen yaşlı amcanın beynine golf sopasıyla (nereden bulduğunu gerçekten bilmiyorum) vuruyordu.
Bende bu durumda boş kalmayıp hemşirelerin hastane odasına sedyeyle taşıdığı bacağı kırık teyzenin sedyesine uçan tekme attım sedye hastane camından uçarken hemşirelerle kapışıyordum birinin sol gözüne balgam atarak saf dışı bıraktım diğerine ise hemen yanımda duran yangın tüpünü sökerek kafasına vurdum ve saf dışı bıraktım.
Hastane koridorunda tekerlekli sandayle gezmekte olan amcanın sandalyesini tutup merdivenlerden yuvarlayan ali bana gaz vermişti hemen koridorun önünde duran ameliyat odasına dalıp hastayı ameliyat eden doktora uçan tekme atarak pensin hastanın böbreğine girmesini sağladım o pens neden hastanenin böbreğinde ulan diye doktoru dövüyordum.
en son hastahane görevlileri bizi tutup dışarı çıkaracakken yandaki yangın tüpünü söküp kafalarına vurdum ve eve doğru kaçtık.
Neden ben abi ya.

Bir Cenabetin Günlüğü hikaye sonu !