Teyzeyi döverek elinden aldığımız mısırları pişirip yemiştik. Bu gün yaptığımız olaylar yüzünden feriştahımızın gibilmemesi için maskeleri yok etmiştik.
Ali gittikten sonra bilgisayarı açtım, güzel bir ferre açtım.
ferreyu izleye izleye 31 çekiyordum. Çok geçmeden kalp atışım hızlandı.
Kan akışım 3.000.000 km/h saate çıktı.
O kadar hızlı 31 çekiyordumki elimin ve gibimin derisinin soyulduğunu hissediyordum.
Yanlış bir koordinat hatası yaparsam eğer gibim ortadan ikiye yarılabilir veya ciddi cerrahi ameliyat yapılmak zorunda kalabilirdi.
Beyin fonksiyonlarımı kaybediyordum. Gözlerim kararıyordu.
Bir şey düşünemiyordum.. Ruh hastası gibi öteye beriye sallanıyordum.
Kendimden geçmiştim.
Ayağa kalktım ve sarsılmaya başladım.
Adeta sinir krizi geçiren bir deli gibi. Çok geçmeden dengemi kaybedip yere düştüm. Gözlerim dönmüş bir şekilde 31 çekmeye devam ediyordum.
Titremeye başladım. Adeta kalp krizi geçiren bir yaşlı gibi.
Yerde yuvarlanıyordum. Kendimi kaybetmiştim.
Bağırıyordum. Boşta kalan diğer elimle duvarlara vuruyor evin kapısına tekme atıyordum.
31 çekerek cinnet geçiriyordum. Havale olurmuş gibi titriyordum.
Kuduz bir köpek gibiydim. Çok geçmeden gibimin damarı patlar gibi oldu ve babamın duvara astığı askerlikte çektirdiği resmin tablosuna koordinat vererek boşaldım.
Adeta bir mermi gibi boşalmıştım. Tabloya yeterince boşaldıktan sonra son damlayı dengemi kaybederek yere düşerken camdan aşşağı füze gibi attırmıştım.
Ve biliyordumki, cenabetliğimle lanetlediğim kız kardeşime ulaşacaktı o döl damlası.
Rüzgar dölüme eğim verip, hastane odasında zütünden ameliyat olan kardeşimin gözüne yapıştıracaktı o dölü.
Cenabet medyumun laneti.. Her neyse, babamın resim tablosundan döller akıyordu, hatta babamın suratı dölle kaplıydı amk. Dölden görünmüyordu.
Sonra bende içeri televizyon odasına gittim. içimde bir huzur vardı.
Televizyonu açtım, haber kanalı geldi ekrana. Haber başlığı dikkatimi çekmişti.
"Doktoru ve hemşiresini ameliyat sırasında darp eden Vendetta maskeli gençler aranıyor"
Doktor açıklama yapıyordu;
"iki tane tabiiri güzel, örgüt üyesi maskeli genç ameliyat odasına daldılar, suratıma serumla vurdular, sonra üzerime çıkıp bana tacizci anlamında kelimeler söyleyip vurmaya başladı biri, o sırada bayıldım. Uyandığımda hemşire Ayten hanımın göğüs uçlarına serum taktıklarını ve hastamın ameliyat bölgesine idrarını yaptıklarını gördüm."
Kahkaha atarak diğer kanalı açtım. Yine bir başlık " Hastaneyi birbirine kattılar !"
Haber muhabiri açıklama yapıyordu;
" hastahaneye giren vendetta maskeli iki genç hastahaneyi birbirine kattı. iki ameliyat odası basıp ameliyatı böldü ve doktorları taciz ve darp etti. Hiç bir suçu olmayan sadece tekerlekli sandalyesini süren yaşlı bir amcaya uçan tekme attılar ve arkasındaki adamı yere düşürerek yangın tüpüyle darp ettiler. Yetmediği gibi tekerlekli sandalyeyi yaşlı amcanın üzerine fırlattılar ve yerde darp ettiler."
Gülmekten anırıyordum, diğer kanalı açtım;
Haber başlığı " Sokakta vendetta kaosu !"
Yaşlı teyze açıklama yapıyordu ;
" Pazardan çıkmış evime doğru poşetler elimde yürüyordum. iki maskeli genç beni durdurarak mısırlarımı istedi, vermemekte ısrar edince gözüme yumruk attılar.
Yere düştüm, biri mısır poşetimi alıp suratıma vururken diğeri, ben yerde acı içinde bağırırken beni tekmeliyordu. Sonra biri gözüme balgam attı, ve gittiler. Esnaf yerden kalkmama yardım etti. Devletten isteğim şu ki mısırlarımı geri getirsinler."
Kahkahalarımla ev inliyordu. Ardından bir esnaf çıktı, anlatmaya başladı;
" maskeli iki tane genç 17 yaşlarında çocuk sokaktaki genç bir kızı taciz etti ardından biri kıza yumruk attı kız bağırdığında olayı farketmiştimki biri kızın afedersiniz (biip)ına vuruyordu, biri ise suratına yumruk atıyordu. Kız yerde acı içinde bağırıyordu. Çok geçmeden şoktan çıktım ve olaya müdahale etmek için tam çocukları yakalayacakken biri öndeki yaşlı teyzenin bastonuna vurdu. Yaşlı teyze acı içinde, bayırdan aşşağı yuvarlanıyordu.
Çocukları bırakıp yaşlı teyzeye yardım ettim. "
Gülmekten televizyonun üstüne işemiştim. Akşam olmuştu. Sanırım babamıda ameliyat ediyolardı :QEQDADQ
Bende tüm günün yorgunluğuyla ve verdiği rahatlıkla yatağıma yattım, bu arada dışarıdaki trafoyu tamir etmişlerlan. Neyse bidaha patlatırız.
(bkz:
bir cenabetin günlüğü bölüm 9)