1. 190.
    0
    reserved :/
    ···
  2. 189.
    0
    haxball mu oynasam amk sıkıldım.
    ···
  3. 188.
    0
    hesabın üzerine şişeye otursaydın bari
    ···
  4. 187.
    +1
    canım sıkılıyordu, inen binen vapur yolcularını saymaya çalışıyordum. bolca sigara sarıyordum. saate bakıyordum. patlıyordum.

    telefon çaldı. babasıydı yine.
    ya bişey sorucam sana dedi.
    sor dedim.
    bu bizim oğlan nelerde iyi? mesele iyi yaptığı şeyleri sayar mısın bana?
    hımm bi dakka... mesela çok güzel duvar boyar.
    başka başka?
    sonra sol elime çok şahane oje sürer.
    ince işte usta desene, ee başka?
    süper ayak ve kulak masajı yapar.
    bak sen... ve sen bu adamı terkediyorsun şimdi öyle mi? sol elin ojesiz kalsın emi! dedi ve yüzüme kapattı.

    ulan yine bırakamadım. acaba notu okumuş muydu, eve gelmiş miydi. kalbi kırılmasaydı bari. yine yerleşirdim ben...
    ···
  5. 186.
    0
    @89 sen o kızı öyle bi yere zütürüp o hesabı ödeyip bi de hala 31 e talime diyosan senin kafanı gibeyim gerizekalı

    bu arada hikaye güzeldi gibiş kısmı kısa olmus ama neyse bi dahakine panpa
    ···
  6. 185.
    0
    sıçtılar beynime baba-oğul
    içtiğim sigaradan kahveden zevk alamaz oldum amk .

    ben değişiyorum babacık, ilaçlar mahvediyor beni. dün taktığı kemer vardı ya... neyse. ben yalnız kalmalıyım. aile gibi olduk ki ben kendi ailemle bile aile gibi olamadım.

    zorlamak istemediğini, ama yanlış bulduğunu söyledi.

    çok da zütümdeydi amk, kalktım. ada vapuruna bindim. ordan kadıköy ordan yine haydarpaşa gar yaptım. bilet aldım eskişehire. çıktım beklemeye başladım treni. saatler vardı.
    ···
  7. 184.
    0
    beni karşısına oturttu ve başladı.

    '' hiç bir zaman 'biz' olamadık. bakıyorum da benim velet senle 'biz' olmak için çabalıyor. ama sanırım sen pek sıcak bakamıyorsun bu ikili durumlara. aslında zordur çok, yani biriyle yaşamak etmek. ama hayattaki en önemli insan da o zor insandır işte. ben kaybettim. delirdim ve onu suçladım, yeni yeni hatamı farkediyorum. onu yalnız bırakmak sadece para vermekle hayat arkadaşımın yadigarına, oğluma saygısızlık etmişim. kötü bir fabrikatörüm ben cansu. ama sen de gitme.''
    ···
  8. 183.
    0
    şimdi bu yazdığın diyolagların yüzde kaçı doğru lan ?
    ···
  9. 182.
    0
    elimde bavulla gittim iskelenin oraya doğru .
    yüzü bir düştü beni bavulla görünce.
    hayırdır nereye?
    ben şey diye düşündüm... böyle olmaz gibi... bir baktım da yani ben böyle bir şeyde olamam... işte öyle... dedim
    gel sen bakayım bir sakin ol.

    içimden, ' lütfen ikna kabiliyeti düşük olsun lütfen lütfen lafı ağzıma tıkmasın lütfen beni kandrımasın, lütfen inandırmasın beni' gibi şeyler geçiriyordum.

    bir taka yaramadı ne yazık ki.
    ···
  10. 181.
    0
    elimde tak rengi bir bavul, üzerimde paçalarından kesilmiş kısa pantolon yapılmaya çalışılmış bir şey, kafada puantiyeli bir fular, tokyo terlikler, beyaz aic t-shirtü, tophaneye iniyorum, şıpıdık sesler eşliğinde...

    kıçım titriyor, açıyorum
    alo?
    cimcime, nasılsın? hadi gel kahvaltı yapalım.
    dıbına koyayım babası. hayır diyemedim.
    kabataşta bekleyeceğini söyledi, tamam dedim.
    ···
  11. 180.
    0
    mümkün olduğunca az şey bırakmaya çalıştım. almaya üşendiklerimi çöpe attım.

    bana çok kızdığında '' bukowski gibsin seni emi!!! ' derdi. nasıl sinirlenirdim.
    hatırladım bir an, gözümün önüne geldi.
    notu okuduğunda da aynı şeyi diyecekti. bu sefer güldürdü *

    zütlük yaptım, bıraktım yine.
    ···
  12. 179.
    0
    babasıyla da tanıştım, ne takuna tanışıyorsun amk, ne bulaşıyorsun. kendi etrafında dönsene ruh hastası cüce!

    her şeyim vardı ama bir çanta yoktu.
    bu kadar şeyi nasıl taşıdım ki ben bunun evine?
    bir günde verilmiş bir karar değilmiş ki, zamanla gevşemişiz...
    her gün bir şey alıp getirmişim, çingene hayatı gibi amk.

    bir not yazdım: '' kızacaksın, üzüleceksin, küfredeceksin biliyorum ama sen bana alışıksın, anlarsın. ben gidiyorum ama bir çantanı ödünç alıyorum. sormadan almazdım bilirsin ama arayamazdım da. neyse çantan bende. dolapta dünden kalan bi kaç şey var. kitaplarımı sana bırakıyorum, poe' yu ve veli' yi alıyorum sadece. uçuklamış dudağından öpüyorum... ciao ciao ''
    ···
  13. 178.
    0
    onu işe yolladıktan sonra etrafa bir baktım.
    onun dairesi, evet.
    ama yatak başında benim seçtiğim komodin, üzerinde kitaplar kağıtlar...
    yatağın kenarında yerde kahve kupası, içinde sigaralarım... iğrenç.
    terasta boyalarım, killerim...
    banyoda diş fırçam, kirli sepetinde çamaşırlarım...
    koridorun duvarında asılı tablolarım...
    oda girişlerindeki ayakkabılarım...
    saksılarım...
    kalemlerim...
    kokum.
    adamın hayatını işgal etmişim. hiç de şikayetçi olmamış. beni dahil etmiş, haberim olmamış.

    korku.
    ···
  14. 177.
    0
    çok akıcıydı gerçekten, tebrik ediyorum.
    devam ediyo mu burda bitti mi bu arada?
    bide biraz daha yenilikci olaylar ve farklı karakterler eklenirse güzel bi dram filmi olabilir.
    ···
  15. 176.
    0
    biri özet geç bin desin
    ···
  16. 175.
    0
    panpalarım bakın, ilerde babasıyla grup ciks falan yapmicaz yok öyle bişey amk *
    ···
  17. 174.
    0
    5 saat sonra uyandım.
    aynı şekildeydik, kıçından dürtüp uyandırdım
    hadi kalkalım.

    içeri gidip kapıyı araladım. babacık yoktu, gitmiş.
    olmadığını döndüğümde yüzümden çaktı.
    olsun en azından gece burdaydı. dedi.

    taksi çağırdım, artık işe gitmeliydi, yeter bohemian rhapsody !
    ···
  18. 173.
    0
    bunlar güzelleşti iyice, sızmaya yakın içeriye taşıdım mümkün olduğunca

    bir kaç battaniye çıkardım. babacığı bizim yatağa aldım, anında sızdı zaten.

    adamım beni bekliyormuş, haberim yoktu.
    ben çok böyle ama nasıl, hayal edemeyeeğin kadar çok teşekkür ediyorum ve sızıyorum ve de yanıma gelmeni emrediyorum. dedi.
    sofrayı topladıktan sonra yanına gittim.
    dizlerini karınına çekmiş, yan yatmış uyuyordu, ben de bacaklarının boşluğuna yattım, koydum kafamı poposuna, yumdum gözlerimi, elimi iki bacağının arasına sıkıştırıp uykuya daldım.
    ···
  19. 172.
    0
    aklıma geldi okudum yarım yamalak

    her gün bu kadar güzel mi bu deniz? böyle mi görünür gökyüzü her zaman? her zaman güzel mi bu kadar, bu eşya, bu pencere? değil, vallahi değil, bir iş var bu işin içinde.
    ···
  20. 171.
    0
    kadehleri doldurduk, yetmedi bi şişe daha açtık... ben çok içmedim bir kaç yudum sadece.
    baba oğulun kadehleri tokuşturmasını izledim bir maydonozu kemirirken... büyük haz.

    bana şiir okusana, 30 saniyen var. dedi baabacık
    bir dakika çok büyük baskı var üzerimde olmaz olamaz. deidm, güldük ama vazgeçmedi.
    saymaya devam ediyordu 19, 18, 17, ...
    ···