-
1.
+33 -8Kulaklıklarımı kulağıma takmış, şehrin en kötü çocuklarını barındıran beyoğlu'nun virane sokaklarından birindeydim yine o akşam.
Biraz harman, biraz ekgib kan çanağı olmuş gözlerimle torbacı arıyordum sonbaharın soğuk bir gecesinde.
Sahi neydi o gün başıma gelenler? Hayatta en sevdiğim şeyi kaybederken ihtiyacım olan tek şey bir tutam taş, bir pet şişe, biraz folyo, bir sakız birde rulo yapacak kalın bir kağıt. Kafamı uçurtma yapmak için harika bir night. -
2.
+6Neyseki köşeyi dönerken başına kapşonunu kapatmış kenar mahalle torbacılarından biri ne lazım diye sordu, "Ne var?" diyerek yanıtladım. Aradığımı buldum neyseki, kafamı kurtarmam lazım.
Kendime bir köşe bulup oturdum, ve sanatımı icraa etmeye başladım, çektikçe rahatladığımı zannederken o lanet plastik kokusunu artık midem kaldırmıyordu. -
-
1.
0kova kadını gerçekten sevilesi mk
-
2.
-1Rezervasyon
-
1.
-
3.
+7 -1Gece saat 4'e geliyordu, ayaklarım beni istiklal caddesine sürüklüyor, dinlenmem lazım, uyku sıfır. Telefonuma gelen whatsapp bildirim sesi beynimde yankılanıyor. Gelen mesaj Nehir'den heralde. Okumak, kabullenmek istemiyorum bittiğini, o satırları görmek istemiyorum. Ama ya olumlu birşey yazdıysa?
Artık kendimi kandırmayı bırakmalıyım, o mesajı okumak için ruhumu şeytana bile satardım. -
4.
+9Gözlerim bulanık görüyor biraz, ekranı kaydırıp mesajı açtım.
"Denedik chuck, çok denedik. Seninle olmuyor, ben sana çok koştum ama hiç yetişemedim. Kabullen artık seninle ben hiçbir zaman biz olamadık. Seni son kez terk ediyorum hoşçakal."
Bir gök taşı düşseydi o an, galaksiden yer yüzüne, altına koşar kendimi imha ederdim. Bir sokak serserisi çekseydi bıçağını bana karşı, üzerine koşar onu katil ederdim. -
5.
+9Eve gitmem lazım, istiklalde yürüyorum, daha doğrusu yürümeye çalışıyorum. Kapanmış bir dükkanın önüne oturdum, az ötedeki seyyar kestaneciyi izliyorum, arada tezgahın altından şarabını çıkarıp bir iki yudum alıp geri koyuyor. içimden, "ulan cenazene kimse gelmeyecek hala buralardasın, kim alır bu saatte kestaneyi" diye geçiriyorum.
Biraz sonra galata kulesi taraftan iki tane kız geliyor, kafaları ray. Kızıl saçlı olan önümden geçerken elindeki sigara izmaritini kucağıma doğru attı, farkında olduğunu zannetmiyorum lakin, "o izmariti rahmine sokarım" dedim anlık bir refleksle. -
6.
+9"arkamdan konuşan önümdekini yesin ahahaha" diyerek korkunç kahkahasıyla beni kanser etti. Yeryüzündeki bütün majezikleri içsem fayda etmezdi bu karın ağrısına. Travesti mi lan?, yok ya olamaz. "Memnuniyetle" diye bağırdım arkasından. Dönüp orta parmak yaptı, hasgibtir kesinlikle travesti.
Ellerimden destek alarak ayağa kalktım, "kadınlardan pek anlamam falan ama, bir travestiyi nerede görsem tanırım" dedim. O an bir rahatlama hissi geldi, sabaha kadar pablo escobarla karşılıklı kokain çeksem bu kadar şevke getiremezdi beni. 10 farklı cariyeyle aynı anda birlikte olmak gibiydi. -
7.
+9Ağırına gitti kesinlikle. Her ikiside durdu, ve bana dönerek "nesin sen, gecenin palyaçosu falan mı?" dedi. Aklınca eğlenecek ya. "bir kadının regl dönemindeki kadar ağrı yapmaz, sabaha unutursun" dedim.
Diğer siyah saçlı kızı etkilemiş olmalıyım, eminim o travesti değil. gülerek "bunu tanımak istiyorum ben, gerçekten kimsin sen?" dedi. "herşeyi olan ancak kaybedecek pekte birşeyi olmayan bir adamım" diyerek yanıtladım. -
8.
+8Kenafir gözlü kestaneci ince ince bizi süzüyor, tezgahın altından şarabını çıkarıp bir yudum çekti, göz koydu karılara, en ufak sürtüşmede beni elindeki şarap şişeysiyle dövüp gecenin kahramanı olacak aklınca, yer miyim ben.
"ismim chuck ikametim kadıköy, seher ile ahmetten doğma, annem babamın sanırım ikinci karısı ama emin değilim," diyerek ortamı yumuşatmayıda bilirim tabi. Her ikisindede bir tebessüm, korkunç kahkahadan eser yok. -
9.
+8 -2Bir süre ayak üstü sohbet ettik, siyah saçlı kızın isminin derya, travesti kılıklı olanın ismininse gamze olduğunu ve önünde sallanan birşey olmadığını öğreniyorum. Seside fiziksel görünüşüde travestiydi oysa. O esnada aklıma "arkamdan konuşan önümdekini yesin" lafı geliyor, içten içe gülüyorum.
Seyyar kestaneci bütün dikkatiyle bizi izlemeye devam ederken gamze yürümeye devam etmek istediklerini belirtiyor derya ise nedense çok sessiz. O simsiyah saçları ile, o gece gördüğüm en güzel halüsinasyon diyebilirim.
Gamze: izmarit için kusura bakma.
Ben:sorun değil.
Derya: Tanıştığımıza memnun oldum, iyi geceler.
Ben: Sanada iyi geceler lakin memnun olsaydın bir telefon numarası bırakabilirdin, gereksiz hoşgörüden pek hoşlanmıyorum.
Gamze: Bu kafayla bu özgüven, sen bir numarasın chuck. (gülerek) -
10.
+8Derya ve gamzenin telefon numaralarını alıp, onlarla istiklalin başına doğru yürümeye başladım. Öğrenci olduklarını, üsküdarada birlikte kaldıklarını öğrendim. saat sabah 5'i geçmişti, birlikte beşiktaşa geçmek üzere taksiye bindik ve bir süre iskelenin sağındaki parkta oturduk, simit ve meyve suyu ile kahvaltı yaptık, sonrasında onlarla birlikte üsküdar vapuruna bindim. indikten sonra onlar evlerine gitmek üzere ayrılırken;
Ben: Akşam için bir planınız var mı?
Derya: Bilmiyorum ama uyumak istiyorum, akşama kendimi toparlayamam sanırım.
Ben:Peki, duruma göre haberleşebiliriz isterseniz, yakın sayılırız zaten.
Gamze:pekala, görüşürüz. -
-
1.
0Rez devam
-
1.
-
11.
+6Kadıköye gitmek üzere otobüse bindim, kafam ayılıyordu lakin maddenin etkisinden dolayı bir damla uyku yoktu gözümde. Eve vardım, kapıyı açıp salona girdim, yerde sayısız boş bira şişeleri arasında halının üzerine sızmış ev arkadaşım ediz ve kanepede yatan kız arkadaşı selini gördüm, gece iyi dağıtmışlardı belli ki. Oda'ya geçip geceden kalan taş ile kafama bir küçük yatırım daha yaptım, ve yatağa uzandım.
Uzun süre uyuyamadım, sağa sola döndüm lakin tık yoktu. Soğuk soğuk terlemeler bi taraftan etkisini artırıyordu, öğlene doğru neyse ki uyuyabilmişim. Akşama doğru banyoda "haydi gel içelim" şarkısını söyleyen ev arkadaşımın ve onun vokalistliğini yapan selinin sesiyle uyandım. insanlar kuş cıvıltılarıyla uyanmak ister lakin ben bahtımı gibeyim. Telefonu yastığımın altından çıkardım saat 19.15'ti. Telefonun ekranındaki instagram bildirimi dikkatimi çekti, derya ve gamze istek atmışlardı. -
-
1.
+2 -1panpa ben kuş cıvıltılarıyla uyanıyorum cak cak kulağım gibiliyor.
-
1.
-
12.
+9Onaylayıp geçtim, sonrasında kalkıp mutfakta elimi yüzümü yıkadım, birkaç parça birşey atıştırmaya çalıştım lakin midem almadı tabiiki. Telefona gelen bildirim sesi ile telefon titredi, açıp baktığımda derya instagramdan' "insan bi geri takip atar" şeklinde mesaj göndermişti. Oysaki ben farkında bile değildim takip isteği atmadığımın. Neyse bir süre konuştuk sonrasında aradım, toparlamışlar kendilerini, "napıyorsunuz bu akşam" diye sordum. Evde olacaklarını ama istersem onlara gidebileceğimi evde birşeyler içebileceğimizi söyledi, gamzede arkadan o travestiden bozma sesiyle "gelsin" diyordu.
Bir süre sonra üzerimi giyindim ve evden çıktım, evin konumunu aldıktan sonra üsküdara geçmek üzere yola koyuldum. Capitol'ün orda inip yürümeye başladım, bir süre sonra attığı konuma geldim ve hangi bina olduğunu öğrenmek için deryayı aradım, pencereye çıkıp, burası dedi. Binanın kapısından girdim ve merdivenlerden çıktım, kapıda derya ve gamze beni karşıladılar ve içeri davet ettiler, salona doğru yöneldik, kanepede üzerinde sadece boxer olan lavuğun biri uzanıyordu. -
13.
+7Bu sahneyi gördüğümde sesli bir şekilde "hasgibtir" dedim. Yatan lavuk kalktı ve "merhabaaağğ" dedi. Gamze araya girdi ve,
Gamze: Tanıştırayım sizi, bu ev arkadaşımız tolga, tolgacım buda chuck, dün taksimde tanıştığımız arkadaş. (gülümseyerek)
Tolga: ayy çok memnun oldum hoşgeldiiğğn.
Ben: hasgibtir konuşabiliyor.
Tolga: ay çok sert bakıyor bu gamzeeğğ en sevdiğimden.
Ben: Abi siz hangi kabiledensiniz? Lut kavmi helak olmuştu diye biliyorum ben. (mecburen el sıkıştık)
Tolga eşcinsel diğer bir deyişle gay bir arkadaşmış. Doğrusu marjinal yaşayan biri olduğumu düşünmeme rağmen eşcinsellik bana ters gelen bir durumdu, doğal olarakta büyük bir önyargıyla yaklaştım. Umarım filmin sonunda uyutup beni buna gibtirmezler diye geçiriyordum içimden. -
-
1.
0Seri yaz panpa sardı
-
1.
-
14.
+4Bir süre sonra derya salonun kapısında elinde vodka şişesiyle belirdi ve içmeye başladık. Konuştukça yeni arkadaşlarımı tanıyor, gamze ve tolganın, bir laveyan sempatizanı olduklarını öğreniyordum. Diğer bir deyişle satanizm ile oldukça ilgililermiş. 16 kişilik bir grupları olduğunu çeşitli zamanlarda çeşitli ritüeller gerçekleştirdiklerini anlatıyorlardı.
Ben boş işler bunlar, başka bir işiniz mi yok" dediğimde, bana bir annenin çocuğunu savunduğu gibi savunuyorlardı inandıkları şeyleri. Onlara göre hiçbirşeyin sınırı yoktu, yasak ve kurallar onlar için birşey ifade etmiyor yada herhangi birşey çağrıştırmıyordu. Onlar için satanizm, özgürlük demekti. .Benim içinse boş bir safsatadan öteye gidemiyordu. -
-
1.
0yani 3 başlı yannanı olan zencinin bizi gibtiğini kabul mu ettik
-
1.
-
15.
+5 -1Özellikle tolga eşcinsel kişiliğini bu sayede oturtmuş, utanma içgüdüsünü satanizm sayesinde aşmış olduğunu anltıyordu, bağlı bulundukları grupta, gerek eşcinsel ilişkiler gerekse kız-erkek şeklinde normal cinsel ilişkiler oluyormuş toplandıklarında. Diğerleri için kardeşlerimiz diye bahsediyorlardı.
ben: Ne yani şimdi sen kardeşim dediğin insanlarla birlikte mi oluyorsun?
Gamze: Bizim için kardeş kavramı içinde bir kural yok, zevklerimiz ve isteklerimiz doğrultusunda hareket ediyoruz.
Ben: Vay dıbına koyim ne hayatlar var (gülerek)
Gecenin sonuna doğru gelirken istersem orada kalabileceğimi söylüyorlardı, benimse kafamı kurtarmam lazımdı önce orada kalmak için. Durumdan bahsettim, gamze bir telefon trafiğiyle bir torbacı ayarlamıştı. Yarım saat kadar sonra eve yakın bir güzergahtan taşı alıp eve geri döndük. -
-
1.
+2benim satanist arkadaşım neden yok laaaaaaaan bunlar deli gibi gibişiyo
-
2.
0Seri yaz panpe
-
3.
0Devam et okuyoz
diğerleri 1 -
1.
başlık yok! burası bom boş!