1. 16.
    0
    kaçta gidiyorsun durrr :( iki kelam eder insan? küs müyüz :(
    ···
  2. 15.
    0
    okuyacağım kesinlikle. rezerve olarak dursun. yarın giremem muhtemelen. ertesi gün okurum. iyi yolculuklar.
    ···
  3. 14.
    0
    hmmmmm babaanne mi zevkle dinlerim
    ···
  4. 13.
    0
    gözlerinden biri görmüyordu. istanbulda elit elit takılırken, bir hakimle evlenmesi sonucu taşralı olmuş ve evi bombalanmıştı. o olayda gözlerinden birinde ileri derecede görme kaybı olmuştu. ama görmediğinden yakınmazdı, suçluyu yanlış ilan etmedeki yeteneklerimi ondan almış olabilirim, bu olayın gerçekleşmesine sebep olan evliliğe söverdi.
    ···
  5. 12.
    0
    asker kızı olmasıyla övünürdü. ve 'beyaz' olmasıyla. hahaha ne kadar dandik ve saçma şeyler bunlar, evet öyleler. zaten garip biriydi, iyi demedim. onunla bir kez karşılaşmış kimse de arkasından iyi kadın dememiştir zaten. ama esas mevzu ne, onu fark ettim elbet. kadın o kadar takmıyordu ki kimin ne düşündüğünü! dünya umurunda değildi. 60 yaşında pedikür yaptırmaya mı gidiyormuş, ojeler mi sürüyormuş, kocası öldükten sonra ev mi değiştirmiş.. hakkında ne deneceğini afedersiniz o kadar gibine sallamayan bir kadındı ki, taşaklı kadın diye bir tabir varsa hah, bu benim babaannemdi.
    ···
  6. 11.
    0
    devam edeceğim şimdi.
    ···
  7. 10.
    0
    evet. babaannem deyince aklıma duvarları siyah beyaz aile fotoğraflarıyla kaplı, onların altında da şamdanların arasına iliştirilmiş renkli son dönem fotoğrafları ve torun fotoğrafları geliyor önce. sonra o kocaman şaşaalı ayna, altındaki tuşları çevirmeli telefon, sallanan sandalye ve kocaman fincanlar.

    erken kaybettim onu. hiç karşı karşıya oturup konuşma fırsatımız olmadı. hep o konuştu hikayelerimizin tümünde, bense onu dinleyen minik kız rolünde karşısında oturdum. daha büyümemiştim, o öldükten sonraki zamanlara rastlar onu özleyişim ve onunla konuşma isteğim.

    ölümünü nasıl öğrendiğimi anlatayım önce. babamın eski hattını kullanıyordum o zamanlar, dershanedeyim ve biri arayıp 'başın sağolsun serhatcım' dedi. şok oldum tabi, babaannem kalp krizi geçirmişti ama öleceğine hiç inanmamıştım sanırım. sonsuza kadar o evde her gittiğimde bana 'incik' yedirecek, her akşam karşıma geçip bulmacasını çözecek, her gün saat 5i vurduğunda beş çayını demleyecek ve şekerini kıtlama usulüyle içecek, her gün memleket meselelerine sövecek, her sabah asla doğuramadığı küçük kız çocuğunu anacaktı sanki.

    dediğim gibi, beraber anımız yok onunla. ben onu hatırlıyorum sadece, ve hatırladıkça gözlerim dolar. bana onu hatırlatan her şeyi yaparken daha bir zevk alırım. çünkü tüm çirkefliğine, şirretliğine rağmen güçlü bir kadındı o.
    ···
  8. 9.
    0
    beyler okumayın bile
    ···
  9. 8.
    0
    http://inci.ca/uvh18aps27
    ···
  10. 7.
    0
    her zaman yararlı olur *
    ···
  11. 6.
    0
    buda 2. reserved
    ···
  12. 5.
    0
    reserved
    ···
  13. 4.
    0
    olur mu hiç * yazacağım birazdan
    ···
  14. 3.
    0
    adamdan saymıyorsun galiba :/
    ···
  15. 2.
    0
    kimse yok mu dinleyecek :(
    ···
  16. 1.
    0
    anlatacağım beyler. evet, geliyorum birazdan.
    ···