1. 36.
    0
    Bu Beşiktaş mevzusunun, arabamızın plakasında da yer aldığını söylemiştim: “35 BJK 87”. Yolda gören Beşiktaşlılar, bize tezahürat yaparlardı. O kadar gururlanırdım ki… Çok severdim arabamızı. Babamın araba sürerkenki her hareketini dikkatle takip ederdim. Direksiyonu tutuşu, vitesi atışı, park edişi… Her şey çok büyülüydü. Bi gün ben de yapacaktım, ben zütürecektim ailemi her yere! O tezahüratları, arabayı sürerken alacaktım! istanbula zütürecektim arabayı, inönü’nün önüne park edecektim!
    ···
  2. 35.
    0
    Doğuştan sandığımız her şeyden emin miyiz? Ben hiç sanmıyorum.
    ···
  3. 34.
    0
    Meğer, lokalde babamı kızdırırlarmış. “Senin oğlan Fenerli ha!” Babam da fanatik Beşiktaşlı tabii, çok bozulurmuş. Eve geldiğinde, beni bi köşeye çekip bağırırmış: “Sen benim oğlumsun! Beşiktaşlı olacaksın! Başka takım tutmak yok, yoksa döverim!” Ben de, ağlaya ağlaya kabul edermişim. “Tamam baba, Beşiktaşlıyım ben.”
    ···
  4. 33.
    0
    Tabii, babamın buna çok kızdığını bilmezmişim.
    ···
  5. 32.
    0
    TEK Lojmanlarında oturuyorduk. Babamlar, iş dönüşlerinde ya da işe gitmeden (vardiyalı çalışıyorlardı 08.00- 16.00 gibi) muhakkak lokalde “taş dizerlerdi.” Biz çocuklar da, oraya gider bir şeyler içerdik. Hasta Fenerli bir komşumuz vardı. Aziz Amca. Oraya her gidişimde, beni yanına çağırırmış. “Ulan, “En büyük Fenerbahçe” de, sana kola ısmarlıyim!” Ben de çocuğum tabii, hemen bağırırmışım kola için. “En büyük Fenerbahçe”. Hemen kolayı getirirlermiş. Kolayı alıp,”En büyük Beşiktaş, başka büyük yok!” diye bağırıp, kaçarmışım dışarı. Bunu böyle böyle, baya bi yapmışım. Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu, Altaylısı, Göztepelisi vs. Onlar da, eğlence olsun diye buna devam ederlermiş. Hepsinden kolaları kapıp, gene bildiğimi okurmuşum. “En büyük Beşiktaş!”
    ···
  6. 31.
    0
    Doğuştan Beşiktaşlı değilim ben. Daha doğrusu, öyleyim sanırdım ama komşumuz işin gerçeğini anlattı bana. Komik bir anı bu, hem biraz duygusallığa ara vermiş oluruz.
    ···
  7. 30.
    +1
    Babamın sevinci yüzünden okunuyordu. Eve geldiğinde, söylediği her şeyi unutmuştu. “Nasıl çaktık ama be!” diyordu kapıyı açarken. O gece çok ağladım. Kimse duymadı.
    ···
  8. 29.
    -1
    O günden sonra, hiçbir zaman boş yere söz vermedim. Söz verdiğim her şeyi de yerine getirdim.
    ···
  9. 28.
    0
    Bozulmuştum ama içten içe de mutsuz olmamam gerektiğini düşünüyordum. “Babam diyorsa doğrudur. Hem, söz verdi. zütüreceğim dedi.” Babam, o gün maça gitmişti. Hem de, 8 -2 kazandığımız maç.
    ···
  10. 27.
    0
    O gün, babam eve geldiğinde, formamla karşıladım onu. “Baba, bugün maça gidiyoruz değil mi?” “Ne maçı oğlum?” dedi babam. Şaşırmıştım. “E, Altay’la oynayacağız ya baba?” “Ha, o maç ertelendi oğlum. Sonra gideriz. O zaman söz, Ben seni zütüreceğim. Şimdi benim çıkmam lazım.”
    ···
  11. 26.
    +1
    Altay o sene 1. Ligdeydi, şimdiki adıyla Süper Lig'de. izmir’e geliyordu Beşiktaş. O kadar heyecanlıydım ki, Beşiktaşım geliyor! E, babam da hasta Beşiktaşlı, kesin gidiyoruz! Evdeki Beşiktaş formamı da giyerim, gideriz. Harika olacak!
    ···
  12. 25.
    0
    Beşiktaş... Şu hayatta en sevdiğim takım. Babam gibi. Hoş, ben babamla hiç Beşiktaş maçına gitmedim. Tamam, istanbul’da değildik, izmir’deydik, Beşiktaş buraya pek sık gelmezdi, ama geldiğinde de gidemedik ki. Ya da şöyle düzelteyim, babam gitti, beni zütürmedi.
    ···
  13. 24.
    0
    Bizim dışımızdaki çoğu aile anormal geliyordu bana. Meğer yanılmışım. Öyle ya, bana Beşiktaş balonunu patlattığım için kızılıyordu! Balon bu ulan balon! Ne kadar değerli, ne kadar özel olabilir? Bir çocuğun gözyaşı kadar değeri var mıdır ki?
    ···
  14. 23.
    +2
    Öyle ya, onlar babalarıyla araba yıkayabiliyorlardı. Hem de bütün bir Pazar günü boyunca! Hatta beraber gülüp eğleniyorlardı. Bir keresinde, arkadaşımın babasını hortumla ıslattığını bile gördüm! “Eyvah, şimdi babası kızacak!” diye düşündüm, ama hiç öyle olmadı. Babası da onu ıslattı! Nasıl oluyordu bu?
    ···
  15. 22.
    +1
    O yaşımdayken, şuna anlam veremiyordum. Nasıl oluyordu da, benimle aynı yaşta olan ve beraber okuduğum, aynı sitede oturduğum çocuklar büyüyordu da, ben aynı kalıyordum?
    ···
  16. 21.
    +1
    Belli ki, babamın gözünde ben hiç büyümedim.
    ···
  17. 20.
    +1
    Bu planlardan babamın da haberi vardı elbette. O yüzdendir, Pazar sabahları kaçar gibi gider, arabayı yıkar gelirdi. Her Pazar sabahı, onun dönüşüyle uyanırdım. “Baba, arabayı yıkamaya gidelim mi?” “Ben yıkadım ya, gerek yok. ” “Ama, ben de yıkamak istiyordum…” diyordum. Babamsa, “Sen çizersin şimdi, ilerde yıkarsın, büyüyünce…” diye cevap verirdi.
    ···
  18. 19.
    +1
    Hiçbir Pazar sabahı, erken kalkamadım. Daha doğrusu, babamdan erken…
    ···
  19. 18.
    +1
    Düşünsene, yarın arabayı temizleyeceğiz, hem de babamla! En iyisi, sabahtan erken kalkıp, her şeyi hazır etmek. Öyle ya, babam beni beklemez filan, aman! Erken kalkmalıyım…
    ···
  20. 17.
    +1
    Her cumartesi akşamı, anneme tembihlerdim “Anne, beni yarın sabah erken kaldır, tamam mı? Yarın sabah babamla araba temizleyeceğiz!” Babama söylemezdim, kızar diye çekinirdim. O yattıktan sonra, fırsat bulduğumda anneme söylerdim. “Söz ver anne, nolur…” Söz verirdi annem, o heyecanla yatardım yatağıma.
    ···