1. 351.
    0
    başlıyoruz...
    ···
  2. 352.
    0
    Bu sevinçle, eve döndüm. Akşam, babam geldiğinde olayı anlattım. Fatma Teyze’nin bizi denize zütürdüğünü, Oğuz’un beni ittiğini, Fatma Teyze’nin bunu istediğini, benim de artık derinde yüzebildiğimi, her şeyi anlattım. O kadar heyecanlıydım ki, anlatmam bitince nefes nefese kalmıştım.
    ···
  3. 353.
    0
    ilk günlerde, akşam saat 9- 10 gibi eve gelmeye başladım. Babam, “neredeydin?” diye sorunca, her seferinde “dışarda” demeye başladım. içimden o kadar çok gülüyordum ki. Sonra, bunu çeşitlendirmeye başladım.
    ···
  4. 354.
    0
    Babaların da canı acırmış…
    ···
  5. 355.
    0
    Çocuk olmak istiyordum, başka bir ailede.
    ···
  6. 356.
    0
    Her nöbette, sadece bunları düşünüyordum. Böyle bir derdim varken, hayatımda iki tane çocuk varken, başka bir şeyi düşünemiyordum. Diğer dertler o kadar komik geliyordu ki.. Olgunlaşmak dedikleri buydu sanırım, bu benim hiç hoşuma gitmiyordu.
    ···
  7. 357.
    0
    Bir kere olsun, o yastığa başımı huzurla koyamadım. Uzakta olsam bile.
    ···
  8. 358.
    0
    "Niye ki?” diye sordu. “En azından babanın olmadığını biliyorsun, ona göre hayatını kuruyorsun.” Dedim. “Benimki var da yok gibi. Ben, babam varken babasızlığı yaşıyorum.” Donup kalmıştı. “Doğru aslında, sen de benim gibi büyüdün.” Dedi. “Hatta, belki de daha kötüsü” dedim. “Her akşam, başımı yastığa “acaba bugün kavga edecekler mi” diye koyardım. Sen en azından o gece kavga olmayacağını bilirdin.”
    ···
  9. 359.
    0
    Kuzenimin babası şehit olmuş, o 1 yaşındayken. Babasız büyümenin ekgibliğini hep yaşadığını anlatır, ağlardı. Bir kız çocuğu olarak, onu hep düşündüğünü söylerdi. “Bir ilişki yaşamak bile, ona ihanet ediyormuşum gibi hissetiriyor, sanki beni izliyormuş gibi. Ben de kendimi geri çekiyorum.” Saatlerce ağlardı. Bu ağlamaların birinde, “Sen şanslısın asında” dedim.
    ···
  10. 360.
    0
    Babasızlığı hep düşünmüşümdür. Babasız büyümek nasıl bir histi ki acaba? Ya da olup da olmaması? Belki de en ağırı buydu.
    ···
  11. 361.
    0
    Hemen hemen hiç konuşmazdı. “Yemek hazır mı?” “Tuzu versene” “iyi geceler”. Bu kadar. Baba, benim için yan kanepede sessizce uzanan bir adam demekti. Son yıllarda, annem de kavgalardan bıktığı için, hiç konuşmazlardı. Kavgalar bitmişti, ama yerini gerilime bırakmıştı. Hiç konuşulmayan, ama her saniyesinde hissedilen bir gerilim… Ne zaman ki babam uyumaya giderdi, o zaman eve huzur gelirdi. Üçümüz de derin bir ”oh” çekerdik. Sessizce.
    ···
  12. 362.
    0
    Babam gelmişti.
    ···
  13. 363.
    0
    Bu anları, tek bir ses bozardı: Kapının açılma sesi. O anlarda, eve bir sessizlik hakim oluyordu, hepimizin boğazında bir düğüm… O gerilim, içte bir yerlerde hissediliyordu, sanki oksijenin yerine o gerilimi soluyorduk…
    ···
  14. 364.
    0
    Aslında, babamsız çok iyiydik. En, annem ve kardeşim… Evin içinde o kadar eğleniyorduk ki… Espriler, şakalar, komiklikler… Kendimiz olabiliyorduk. Hep böyle sürsün istiyordum, üçümüz o kadar mutluyduk ki…
    ···
  15. 365.
    0
    okuyan herkese teşekkürler... yarın görüşmek üzere...
    ···
  16. 366.
    0
    @208 @209 geliyo birazdan
    ···
  17. 367.
    0
    Kendi küçük devrimimi tasarlamaya başladım. Nasıl davranacaktım? Kolay bir iş değildi kuşkusuz, ama yapmaya mecburdum. O yüzden, nereden başlayacağımı düşünmeye başladım. Ve burada, tabii o zamanlar bilinçsiz bir şekilde, toplumun erkeklere verdiği avantajdan yararlanmaya karar verdim: Gece dışarı çıkabilme özgürlüğü. Önce bununla başlayacaktım.
    ···
  18. 368.
    0
    işte ben bu baba figürün yenmeyi başarmıştım. Zihinde başlar her devrim.
    ···
  19. 369.
    0
    Annemden zaten izin almama gerek olmuyordu. Bilirsiniz, çoğu anneden izin almak daha kolaydır. Sırnaşırsınız, öpersiniz, bi şekilde ikna edersiniz. Ama biraz önce bahsettiğim “baba” figürü o kadar serttir ki, özellikle erkek çocuklar için, bunları yapmaktan kaçınırsınız.
    ···
  20. 370.
    0
    O günden sonra, hiçbir şey için izin almadım babamdan.
    ···