bir aşk hikayesi

oglum aptal aptal oturup kadin dizisi mi izlediniz lan siz hepiniz cidden? sarkidan bahsedersiniz diye dusunmustum. hayal kirikligina ugrattiniz beni gibikler.
guzel bir kayahan sarkisi, su an guzel mi kotu mu bilmiyorum ama zamanina gore cok iyiydi.

ORTA DOĞUDA YEMENIN ÇÖLLERINDESIN. ÇÖL BOZKIRLARINDA KIZIŞAN PITTIGINI GÖRMEKTEYIM. MUKADDES BiR KiŞiLiK OLDUĞUM iÇiN MiDiLLiME BiNiP ELIMDE BiR TAS SU ILE PITTIGINA DOĞRU 4 NALA KOŞUYORUM. ELiMDE BIR TAS SUYU PITTIGINA FIRLATIYORUM. KAVRULMUS PITTIGINDAN COOSSSSSS DIYE SES ÇIKIYOR O ANDA PITTIGINA SECDE EDiYiP DUA EDiYORUM. AKABINDA SANA DONUP "KERBELADA SUSUZ KALAN IMAM HASAN HUSEYIN AŞKINA BIR TAS SU VERIRMISIN" DIYORUM

iki sevgili görür birbini kıza aşık olur ama kız lezbiyen çıkar ve çocuk intihar eder

+Seni seviyorum
-kanıtla
+ne yapayım
-babanın yannanını şok ve getir
-Çocuk eve gider babasını öldürüp yannanını söker sonra koşa koşa kızın yanına giderken yere düşer ve yannandan bir ses gelir
-iyimisin oğlum canın acıdı mı der
çocuk şaşırır hayır baba der.
yannanta ayaklanır koşa koşa çocuğun zütüne girer şimdi acmıştır seni huur çocuğu der.

Bir aşk hikayesi
Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı. Okul salonundaydı maç. Tribünsüz, minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece..O kadar yakındılar..

Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını, fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi daha hissetti. Uzun zamandan beri maçı değil, o güzel kızı izlediğini.. Kız servis atarken hemen önünden geçti. Göz göze geldiler.. Kız gülümsedi..

Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda.. Kız onu tanımış olmalıydı. Kim bilir, belki kız da ondan hoşlanmıştı.. Belki de delikanlı öyle olmasını istediği için ona öyle gelmişti.. Set değişip, takım karşıya gidince, delikanlı da yerini değiştirdi, o da karşıya gitti.. Üçüncü sette tekrar eski yerine döndü.. Kız da gidiş gelişleri fark etmişti galiba.. Bir defa daha gülümsedi. Manidar.."anladım" der gibi bir gülümseyişti bu...

Delikanlı o hafta boyu hep bu dünyalar şirini kızı düşündü.. Pazar günü, sabahın köründe kalktı, erkenden oynanacak maçı, ne maçı canım, o dünyalar şirini kızı görmek için..

Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu.. Dahası.. Ankara Koleji'nin her dağılış saatinde, okul civarında oluyordu, onu bir kez daha görmek için.. Karşılaştıklarında, hafif çok hafif bir gülümseme, çok minik bir baş eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı.. Bir defasında, yaptığına sonra kendisi de günlerce güldü.. O gün gene tesadüfmüş gibi, okul dağılışı kızın karşısına çıkmış, gülümseyerek selamlamış, sonra arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene karşısına çıkmıştı. Kız bu defa, iyice gülmüştü.. Karşısında, sözüm ona ağır ağır yürüyen, ama nefes nefese delikanlıyı görünce..

Delikanlı, voleybol takımının kaptanını iyi tanıyordu. Arkadaştılar. Sonunda bütün cesaretini topladı, kaptana açıldı.. O kızdan fena halde hoşlanıyordu. Galiba kız da ona karşı boş değildi. Bir yerde, bir şekilde tanışmaları gerekiyordu.. O zamanlar, bu işler böyle oluyordu çünkü.. Kaptan "tabi" dedi.. "bu hafta sonu güzel bir konser var. Biz onunla gitmeye karar vermiştik zaten. Sen de gel. Hem konseri birlikte izleriz, hem de tanışırsınız.."
Rez gelirsen devam beyler

Gerçek aşk nedir? Hemen herkes gerçekten aşık olduğunu sansa bile aslında gerçek aşkın ne olduğunu bilen insan sayısı çok azdır.

Aşkı bilmek için ilk başta kişinin kendini tanıması ve kendini sevmesi gerekir. Kendi sınırlarını bilmeyen, kendini tanımayan insanların gerçek aşka ulaşması imkansızdır. Bu tip insanlara sadece aşık olduklarını sanırlar ama gerçekte yaşadıkları bu durum aşk değildir. Herşeyden önce aşkın bir bağlılık olduğunu düşünenler hata yaparlar. Aşkın insanları özgür kılması lazım. Sahiplenmek ise aşka vurulacak en büyük darbedir. Eğer sevdiğiniz insanı sahipleniyorsanız onu kendi malınız gibi görüyorsanız bu aşk değildir.

Aşk karşıdaki insana özgürce sevebilme duygusudur. 

Size umutsuz olan aşk hikayemi anlatacağım. Bana küfür Edin ama Kıza asla. Bana da küfür edenin dıbına koyum.
Beyler bi kız yem yeşil gözleri kumral saçları olan. Ben ona öyle bi vuruldum mi akıllara zarar. Yaşım 27 bu zamana kadar Öylr çok kızla takıldım sevgili oldum, ortamda kız ayarladım ama bu Kıza açılmaya korkuyorum. O kız benim çok eski dostum kardeşim dediğim insanın kardeşi. Açılmaya korkuyorum onu sevdiğimi söylemeye ilk defa Korkuyorym o kadar saf temiz duygular besliyorum ki reddedilmekten korkuyorum diyebilirim. Onun için takıldığım 3-5 kişiyi bırakıp onla mutlu olabilirim. Ama ilk defa birine açılmaktan korkuyorum sizce ne yapmalıyım ? Ya reddeder muhabbetimiz biterse diye çok korkuyorum. Bi Ada'm gibi cevap verin la...

Anasınıfına gidiyordum. Kırmızı kafalı hafif tombul çilli bir çocuktum. Nasıl becerdiysem te o yaşlarda sınıftan buket isminde bir kıza aşık olmuştum(şu an 20 yaşındayım, nalet kızın adı hala aklımda). Odamın her yeri araba resimleriyle doluydu yine bütün oyuncaklarım araba, ufak askerler falan. Boyama kitaplarım bile hep arabalıydı ama sınıfta hep buket'e yakın olmak, onunla oynamak için oyuncak ayılarla barbi bebeklerle, cins cins kuklalarla oynardım. Neyse mevzuya geleyim;herkesin doğumgününü sınıfta kutluyoduk. Pasta sınıfta kesiliyodu. Yine böyle gibimsonik bir kuklayla oynarken yarın benim dogumgunum dedi bana kız.ilk ben duydum yani hoca da çıkışya duyurusunu yaptı tabi. Aynı servisteydik, birlikte gidip geliyoduk yani. Yine yan yana oturduk.Ne alayım sana dedim ben. Aga kız bana;"dün babam anneme bilezik almıştı, annem çok sevindi istersen sen de bana bilezik alabilirsin" dedi. Rahatladım tabi hemen, annemin bilezikleri var birini bana verir diye düşündüm.Ne bileyim çocuğum ya daha. Gittim eve anne yarın arkadaşımın doğumgünü dedim. Babana soyleriz gelirken alir bir sey dedi.Yok olmaz bana 1 tane bilezik versene onu vericem dedim tabi kadin basladi gulmeye. Aksam babam geldi tabi yemekte de döndü bu muhabbet iyi eğlendiler. Bunlar bana o bileziği vermicekler heralde diye düşündüm, annemler televizyon izlerken gidip kutudan 1 tane bilezik alıp kalemkutuma koydum ben. Babamda gidip 6lı renkli boynuzlu at oyuncaklarindan almis bunu da sabah verdiler bana servise binip gittim. Ôğlene kadar oyun oynadık saçma sapan şarkılar söyletti hocalar bize yine falan derken pasta geldi bağırış çağırış sıra hediyelere geldi. Kalemkutumdan aldım bileziği yanına gidip verdim ben bunu kıza. Annesi de vardı yanında kadın ilk önce emitasyom sandı. Atları falan da verdim organizasyon bitti annesi hediyeleri toplayip giderken bileziği almış kızdan.Aga sınıfın kapısında hocayla müstakbel kayın validenin seslerini duydum. Bunlar mevzuyu uyanmış, hoca annemi aramış 10 dakika sonra annem geldi. Tabi mevzuyu herkes duydu stajer ablalardan hizmetlilere kadar herkes bana gülüyo.Te o zaman dedim gibeyim böyle aşkın ızdırabını diye, hala belimi doğrultamadım. Anasınıfını Manastır, cumhuriyet i.o'nda okuyan 95 tayfaya da selamlar

agaaaaa şarkının sonundaki kısım giber atar adamı

(bkz: kayahan) reyiiiiz

diziside mi varmış lan.

sonu çok kötüymüş off :(

final bölümüymüş ya lan ayyyy yazıkkk

sağlam dizi

sağlam dizi

Korkut ali de masallah kuzeyi aratmıyor

iyi lan tek değilmişim

20. bölümün sonunda yedi bitrdi kızı karavanda amk

(bkz: hll spr dwm)

abi tamam çeviri yapısunda gibtiniz diziyi bitirin gitsin !

olm şu son bölümdeki konuk oyuncu kim sarışın kız felaket bir şey lan.

hayatında dizi izlememiş adamım ama bu dizi çok garip lan.

öyle bi senaryo yazmışlar ki kimse mutlu değil. dizideki tüm karakterler dibe vurmuş, hani böyle insanları üzüp mutlu olan kötü adam falan da yok. körler sağırlar birbirini ağırlar tadında. ilginç.

edit: aha korkut gene spawn oldu. ahuahuahua ben buna gülüyorum yaa