1. 1.
    +2 -1
    evet beyler. isteyen gibler isteyen giblemez. ama olay gerçek bunu söyleyeyim.
    ···
  2. 2.
    +1
    evet en fazla on dakkaya geliyor. giblemeniz önemli değil
    ···
  3. 3.
    +1
    beyler önceden uyarayım kesinlikle yaşanmıştır, kelimesi kelimesine doğrudur. korkanlar, tırsaklar lütfen gibtirip gitsinler.

    neyse bakalım başlıyorum. isteyen gibler, isteyen giblemez:
    12 ağustos 2009 , günlerden çarşambaydı sanırım. güzelçamlıdayız, yazlıktayız. yazlıkta 9 kişi var. hasan, i̇smail, mert, gökhan, ben, eylül, gökçe, cansu ve dilan. gün harbi çok güzel başlamıştı. sabah onda uyanmıştım. evde kimse yoktu tek başıma kral bir kahvaltı yapmıştım. sonra biraz test çözmüştüm. ygs- lys senesine girecektim artık. hızlandırma haftaya pazartesi başlayacaktı. tatilin son haftasındaydım yani. ama o gün büyük gündü beyler. günlerdir beklediğim gün. bizimkiler eve gideceklerdi bir iki günlüğüne. beni de zütürmek istediler ama zaten tatilim bitecek bir haftaya son günlerini adam gibi geçireyim falan diyerek bizimkileri ikna etmiştim. tabii ev iki gün boş. gökhan ile mert zaten güzelçamlıdaydı. diğerleri ise aydında. ben hemen bir telefon çakıp diğerlerini çağırdım. yakın arkadaşız. i̇smail denilen bin ise amlıları ayarladı. amlıları çok tanımıyorum tabii. aynı okuldayız. ismailin sınıfında kızlar. muhabbet falan etmişliğimiz var ama yakın değiliz.
    ···
  4. 4.
    +1
    neyse amk i̇smail bini öğlen aradı. bizim sınıftan kızlar da gelecekler dedi. güzelçamlıdalarmış onlar zaten. haberim bile yok amk. tamam dedim, hayır mı diyecem. neyse gökhan bini damladı önce. saat en fazla dörttür amk. bir televizyona dalmıştım ama çok sıcaktı hava. kapı falan açık zaten yazlıkta. bin pat diye daldı içeri. aynı sitedeyiz zaten. mert de bir iki saat sonra geldi. hasan tek geldi, diğerlerinden ayrı. hava kararmaya yakın amlılar geldi. i̇smail bini biraz geç kaldı ama yetişti hava kararmadan. beyler evdeyiz. içki dolabı full. dışarı çıkıp bir mekana gitsek ki bacanaklar dışında bir tak yok, dünyanın parası. ne gerek var amk. bahçeye attık masayı. çıkardık içkileri. başladı muhabbet. adam gibi içiyoruz ama. kafayı bulmak istemiyoruz, gece uzun. neyse beyler içtik, muhabbet şu bu araya şişe çevirmece bile girdi, saat gece yarısını buldu. kafalar hafiften güzelleşti. beyler gökçe, acayip bir hatun. ismailin anlattığına göre ruhani olaylar dikkatini çekiyormuş. bizim yazlıkta da sağlam bir kitaplığımız vardır. tabii kitaplıkta üç harfliler, büyü müyü kitapları da var bir iki tane. bu gökçe kitaplığa bakabilir miyim dedi. tamam dedim. gitti içeri. en az yarım saat gelmedi binler. ama aklımızdan çıkmış tabii. muhabbet gırla. telefonu da top şeklinde küçük bir hoparlöre bağlamışız. müziğimiz de var. bu arada akşam yemeğinde mangal yaktığımızı söylemem gerek yok herhalde değil mi bin kurular
    ···
  5. 5.
    +3
    @19 gibtir git amk ama sonu güzelmiş
    ···
  6. 6.
    +3
    beyler neyse muhabbet devam etti. sonra mert’in aklına gökçe geldi. bu kız nerde ya falan dedi. cansu hemen ayaklandı, dalmıştır o kitaplara dedi ben gidip getireyim. gitti kolundan tutup getirdi kızı. kızın elinde de benim gibko bulduğum bir büyü kitabı. mor renkli bişey. ahmet buhan mı ne o yazmış galiba. ben, “ aman sen de en saçma kitabı bulmuşsun.” dedim. kız çok sevmiş ama. “ ben bunu okuyayım biraz.” dedi. “tamam.” dedik amk ne dicez. çöktü sandalyesine, muhabbetten elini ayağaını çekti, kitaba daldı. biz de devam ettik. gece iki oldu binler, fena sıkıldık ama. muhabbet tıkandı. i̇smail binine de sözümüz var. kızları zütürmek yok dedi bin. kızlar da ailelerine dalavere yapmışlar zaten yoksa kim izin veriyor aq bu saatte beş sapla oturmalarına. neyse binler ne yapsak falan diyoruz. gökçe ,” üç harfli çağıralım.” dedi. kafalarımız güzel hiç itiraz etmedik. tamam dedik.
    ···
  7. 7.
    +2
    dilan,” deniz kenarına inelim ama daha korkutucu olur.” dedi. ona da eyvallah dedik. ben anahtarı aldım, gökçe kitabı aldı, diğerleri şişeleri aldı. yazlığın kapısını kapadım hırsızlık çok çünkü bilen bilir amk. başladık yürümeye. beyler yazlığımız denize yakındı. yürüyerek on dakika falan bir yol. s azlıkların arasında yok yapmışlar. göl falan var mavi göl. hatta mavi göl sitesi bile var. neyse yok karanlık, hafiften tırsmaya başladım ben. ama erkekliğe tak sürdürmeyecez ya, sesimi çıkarmadım. gülüyoruz falan. gökçe de katılıyor muhabbete bu sefer. vardık deniz kenarına. dalgalar falan müthiş ama. plaj da boş değil zaten oturanı mı ararsın gitar çalanı mı, muhabbet edeni mi arasın her tak var amk. neyse oturduk. gökçe ateş yakıcaz dedi. niye dedim. kitabı salladı gözüme doğru. iyi dedim. mert gitti, oturanlardan ateş istedi. kurumuz sazları yığdık kendi çapımızda ateşimizi yaktık. çöktük başına. gökçe kitabı açtı. beyler kitap dediğim dua kitabına benziyor. ince bir şey. ahmet buhan yazmış galiba öyleydi. neyse açtı kitabı, el ele tutuşacaz dedi. ele ele tutuştuk. gökçe bir şeyler okumaya başladı. ben bir tuhaf oldum. herkes bir titredi zaten ki hava eşek gibi sıcak nemli. hani normalde gülersin falan ya, yok aga gülmüyor kimse. ve eminim o an herkes benim gibi korkuyordu yani. gökçe okudu, bir daha okudu. ben birkaç kere okuduğunda anladım aynı metni okuduğunu sürekli. yedi kere okunacakmış. sonradan öğrendik, o sayfayı yakarken tabii. başımız bütün işler geldikten sonra.
    ···
  8. 8.
    +1 -1
    beyler okumaya devam ediyor, birden bir sarsıldı yer. bizim bir sıçrayışımız var. off amk. sonra yerden kıpkırmızı bir ışık yükseldi, tiz bir sesle birlikte. hani kulak çınlaması olur ya öyle bir şey. hepimiz kulaklarımızı tıkadık. nasıl bağırıyorum ama. yer sarsılıyor bu arada. ben yere atladım, kumsala. sarsıntı durdu. ses kesildi. bir baktım etrafımız dolu. millet yanımıza gelmiş. dilan falan ağlıyor zaten. beyler kimse bir tak hissetmemiş. ya diyoruz deprem oldu ses çıktı falan, adamlar da korktular ama hiçbir şey duymamışlar ki. bir anda sıçradınız bağırmaya başladınız diyor. nasıl titriyorum ama ben. i̇smail falan zaten uçmuş amk. en az on metre sürümüş kendini bağırarak korkudan o derece yani. bir iki bira verdiler bize. hafiften de taşağa almaya başladılar içki şişelerini görünce. çok içmeyin falan diye. sonra işlerine döndüler. ben biraz rahatladım tabi. eve dönelim dedik artık. bu arada gökçeye de saydırıyoruz ama ne tak açtın başımıza diye. ben kitabı aldım elinden bunun. altında uyarı var sayfanın. diyor ki işinin ehli olmayanların denemesi tehlikelidir diye. mümin üç harflilerle görüşme yazıyr sayfanın başında. karanlık bir yer olucakmış, ateş yakılacakmış ama mutlaka bir imam da bulundurulacakmış. temiz olunacakmış ulan biz eşek gibi içmişiz, cenabetim ben zaten. neyse o karanlık yolda yürüyüş ölüm gibi geldi ama eve vardık sonunda. ama beyler yoldayken falan biri izliyormuş gibi hissettim. ki zaten izliyormuş salak değilsiniz anlamışınızdır
    ···
  9. 9.
    -1
    @27 arif pamuk yazacaktım amk ahmet buhan nerden çıkmış lan yuh be. gece gece tırsıyorum zaten bin benim yaşadıklarımı yaşasaydın sen de tırsardın zütveren iki yıl olmuş olmamış hala aklıma geldikçe altıma sıçıyorum amın oğlu. balkona bakıp duruyom sürekli ahmet buhan yazmışım ne olcak gibtirtme dünyani. tamam sakinim sayende yazı gecikti amın feryadı
    ···
  10. 10.
    +1
    @28 ulan sahil ayağa kalktı, ama kimse görmemiş bile. bizi deli sanmışlar panpa. hatta bir kaç yaş büyük bir abiydi, fırlamışız oraya buraya koşturup kulaklarımızı tıkamışız. ama adamlar bir gib gör-me-miş.
    ···
  11. 11.
    0
    beyler bu arada ismaili yazınca kare çıkıyor lan ne iş amk
    ···
  12. 12.
    0
    @34 haklısın da ulan kendimizde de değildik aslında. ama evet mallık yapmışız farkediyorum zaten şimdi. ama geçmişi değiştiremezsin. ayrıca niye şimdi kare çıkmıyor lan
    ···
  13. 13.
    +2
    beyler bahçeye geçtik. ben, şimdi güvende miyiz falan diye sordum. yani sonuna kadar gitmedik sonuçta. korkup bıraktık. gökçe bir cümle kurdu beyler, amın kılı gibi ürperdim: “ o kadar kolay değil, eminim hala buradadırlar. “ beyler zütümün kılları titreşti korkudan. eylül, nasıl ya falan diye ağlamaya başladı. beyler o anı siz yaşasaydınız zütünüz takuna karışırdı korkudan. yani nasıl ağlamışlar falan demeyin amk. ben aynızamanda sinirlendim de. “ ulan madem imam olmadan çağırmayın diyo orda ne tak yemeye çağırdın o zaman.” diye bağırdım buna. bu da sinirlendi. “ ben tek başıma çağırmadım, siz de geldiniz.” dedi. valla orda öldürcektim onu, mert araya girdi. eee dedi ne tak yicez?
    ···
  14. 14.
    +2
    beyler ben içeri girelim dedim. dışarıda direk gibi dikilmeyelim. neyse girdik içeri hatta kapıyı bir de kilitledik üstüne o züt korkusuyla. ışıkları yaktık koltuklara geçtik. kızlar hayatta dönmeyiz eve diyorlar. sanki minübüs var o saatte amk. hasan da burada kalalım bu gece dedi. benim canıma minnet, gidicez deseler giberdim zaten onları. kimsede gram uyku yok tabi. kulaklar falan da hafiften ağrıyor çınlama çok fenaydı çünkü.
    beyler bir beş on dakka oturduk. sonra bizim yazlığın kapısı bir gümbürdedi, biz bir sıçradık ev inledi amk. kızlar yine ağlamaya başladılar falan. binler sonra televizyon açıldı amk. karıncalı karıncalıydı, sonra düzeldi. beyler şok amk. ben, sınıftayım. yanımda da hasan var. beyler dizi gibi ya. televizyondayız. üzerimizde gömlekler var. hasanla sırada konuşuyoruz. ben diyorum ki ya olum bunu ismailden saklamam ben. kız ayakta gibiyor ismaili diyorum. hasan sus lan biri duycak, olum adam hale den yeni toparlandı, ilksen den de ayrılırsa bir daha düzelmez diyor. beyler ya yok böyle bir şey. kızlar bile ağlamayı kesti amk çıt yok. izliyoruz. ara sıra karıncalanıyor falan. beyler sanki uzaktan çekiliyormuş gibi kamerayla. beyler bir anda televizyondaki hasan bize doğru döndü. homurtulu homurtulu konuştu. beyler gözleri simsiyahtı. yine bir bağırmaya başladık. ev inledi. sonra hasan televizyondan dışarı aktı beyler. resmen aktı amk. kırmızı bir sıvı gibi aktı televizyondan sonra birleşti. yine hasan oldu ama gözler simsiyah. çevresi ise damarlı resmen. öyle hızlı yanımıza geldi ki. biz ayaklandık bağıra çağıra koşuşturuyoruz. hasan, gerçek hasan üst kata kaçtı zaten amk. eylül de onun peşinden gitti. ben mutfak tarafına kaçtım. üç harfli olan hasan ise ismaili tuttu. kulağına eğildi, bir şeyler fısıldadı. sonra yok oldu.
    ···
  15. 15.
    0
    beyler ismaili görmeniz lazımdı. ayakta duruyor,mal gibi bakıyor. korkudan şok olmuş adam. dilan zaten koltuğun altına yatmış ağlıyor. ben biraz mal gibi durdum. sonra, ismailin yanına fırladım. adamı alıp koltuğa oturttum bir su verdim. i̇smail bir süre sonra kendine geldi. bu arada yukarıya kaçanlar da indi aşağı. biz hasanı görünce yine bağırdık falan birkaç saniye sonra çaktık tabii. amk kolay değil adamın o halini görmüşüz biz. hasan da fena korkmuş ama . eylül zaten makyajı akmış kızın ağlamaktan. oturduk yine koltuklara. ama çıt çıksa irkiliyoruz. içimizde dua bilen yok amk şimdi full tabii ama o an sıfırdık. yarım saat falan çıt çıkarmadık. sonra ben ismaile,” sana ne dedi.” dedim. i̇smail biraz utandı gibi oldu. “ ilksen’in ne tak yediğini.” dedi. ben anladım tabii. kız ismaile boynuzu takmıştı hepimiz biliyorduk zaten. hem de aynı sınıftan ahmet diye bir elemanla. dövmüştük hatta ahmeti birleşip. tabii ahmet de boş durmamıştı tipik lise kavgası gibtiredin siz bun
    ···
  16. 16.
    0
    @45 gibtir yat o zaman ne yaşadığımı ben bilirim o gece benimle olanlar bilir. gibtir git bir de dalga geçmiyor mu senin ananı giberim döl israfı benim hala aklım çıkıyor allahtan hava aydınlandı seni mahvederim lan defol git zıbar o zaman
    ···
  17. 17.
    0
    @47 panpa resmen o sene içinde olan bir olayı söyledi ya bize. söylemek değil gösterdi. yani anı anına. konuşmamı gösterdi ya bu nasıl mümkün olur?
    ···
  18. 18.
    0
    beyler saat dörde geldi. hava artık aydınlanıyor ufaktan. ama ufaktan. daha karanlık yani. televizyonda yine bir görüntü belirdi. beyler her yer yanıyor , biz, üzerimizde bembeyaz paçavralarla, çığlık atıyoruz. tabii izlerken irkildik ama bağırmadık. masanın üstünde telefonlarımız patladı işte o zaman ha gibtir diye ayağa fırladık. beyler televizyondaki görüntülerimiz birer birer dışarı aktı. odada hepimizden birer çift oldu beyler, aklımızın sınırları zorlandı artık. her çift diğerini buldu, tuttu. benimki üzerim eğildi, beyler o kadar korkutucu ki. benim aynım ama gözlerim yok. damarlar falan belirginleşmiş. aynı zamanda da sis gibi bir şey. beni bir salladı beyler, anında yere kapaklandım. baktım herkes yerde zaten. ağlamaya başladım beyler yalan yok. hem de sümüklü sümüklü. sonra kayboldular.ben en az on dakka kalkamadım. kimse de kalkmam için yardıma gelmedi. yavaş yavaş kalktık. koltuklara oturduk. ben ne tak yicez dedim. ama sesim nasıl titriyor. direk gökçeye soruyorum ama. zaten tuhaf davranıyor. o kadar korkuyormuş gibi görünmüyor. rol yapıyor gibi. bak dedim sen biliyor muydun böyle olcanı? kız güldü gibtir git dedi. ben ayağa fırladım dövücem kızı, mert tuttu oturttu. bir de senle uğraşmayalım dedi. neyse dedim ben cenabetim. artık utanmayı geçmişiz zaten. dedim duş alacaz dua edecez, evde dua kitabı var. allah’a yalvarıcaz. işte o anda aklıma erman amca geldi. aşırı dindar bir adam. bu işlerle falan çok bilgili. yazlığı aşiyan sitesinde, güzelçamlının baya dışında. hani adam dinlemeye gelmiş deniz falan hiç gibinde değil. dedim erman amcayı arayalım. mert falan da tanıyor. mert saat geç dedi. gibtir lan beyinsiz, geçi mi kaldı dedim. aradık beyler erman amacayı. ilk çaldırdım. açmadı. sonra uyandı galiba adam, açtı telefonu. hemen konuya girdim beyler. yarı ağlıyorum zaten adam korktu tamam geliyorum ağlama falan dedi. on beş dakka sonra araba sesini duyduk. ben koşarak kapıyı açtım. adam gelmiş, elinde kuran falan var. böyle bez bir çanta falan da var amk hani çoban çantası. hemen adamın elini öptüm sağol amca falan diye. hiç yargılamayın o anı bilemezsiniz o adam bir tak yapmamıştı henüz ama varlığı yetti lan. adam eve girer girmez ürperdi gibi oldu. “ çocuklar ne yaptınız da böyle oldu” dedi. yerde telefon parçaları var, patlayan telefonlar. bardaklar falan patlamış yerlerde, kitaplık inmiş zaten. geldi erman abi, gökçe kalktı yer verdi adama. adam gökçeye şöyle bir baktı. sonra oturdu.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +1
    bakın çocuklar daha önce de bir iki kere böyle şeyler görmüştüm dedi. bunlar durup dururken olmaz anlatın bakalım. i̇smail direk atlayıp anlattı her bir taku. kızlar ağlamayı kestiler. adamın karısı aradı o sırada. ona da rahatsızlık veriyorlarmış. ben korktum amk aha dedim bu adam çeker gider. ama gitmedi büyük adammış hala görüşüyorum zaten dicem de anca bir iki yıl oldu zaten. neyse binler, adam telefonu kapadı. karısına korkma dedi tabii öncesinde. sonra ,
    “ çocuklar dedim ya daha önce böyle şeyler gördüm diye.” dedi. “ korkmayın, bu işi şimdi halledicez. çok büyük bir şey yapmamışsınız zaten, sizle eğlenmişlerdir.” sonra erman amca gökçeye döndü. “ söyle bakalım gökçe kızım, bırakmayacak mısın bu gençleri “ dedi. gökçeden çıt yok beyler. gözlerini direk erman amcaya dikti. ben noluyo falan diyorum. aklıma gökçenin büyü yaptığı geldi. bir iki dakika çıt çıkmadı ama. resmen erman amcayla bakıştılar. “ bırakıcam.” dedi gökçe sonra. “ çok büyük bir zararları olmadı. biraz oyun oynadım onlara, beni çağırdıklarını zannettiler ama ben hep yanlarındaydım.” beyler bir geriye attım kendimi amk, düşüyordum. kızın yakınındayım çünkü. baktım diğerleri de ayaklanıyor. erman abi korkmayın dedi. diğerleri oturdular. ben ayakta kaldım ama.
    “ i̇smail” dedi gökçe. ismaile döndü. o kadar ruhsuz konuşuyordu ki amk. sanki hipnoz olmuş gibi.“ dün mezarlığın yanından geçtin, yanında arkadaşların vardı. doğru mu?” i̇smail kekeliyor ama beyler, öyle böyle değil. “ hı hı “ dedi. “ işte “ dedi gökçe. “ bağıra çağıra geçiyordu ki, benim yaşadığım duvarı tekmeleyip yıktı. çok kinlendim. benimle yaşayanlar da öyle. onu takip ettik. bazıları öldürmek istedi ama o kadar kolay değil. bir can, sonuçta. zarar vermek istemedik ama dersini de vermek gerekiyordu. sonra telefon ettiğini duydum. gökçeyi aradı, bu kızı yani. buraya geleceklerinden bahsetti. hemen kızın yanına gittim. kızı kaçırdım. suretine büründüm. buraya geldim. amacım ismaile ders vermekti, i̇smail i iyice korkutmak için asla kendimi ele vermedim. arkadaşlarıymış gibi yanlarında oturdum. korkutmak için üç harfli çağıralım dedim. sonra yine onu korkutmak için olmadık şeyler gösterdim onlara. kulaklarını zorladım ki zihinleri meşgul olsun, dua edemesinler. ama boşunaymış, zaten bilmiyorlarmış. onları iyice korkutmak için bizzat onlarla yüzleştim. ama hepsi buydu. seni aramasalardı da zaten onları bırakacaktım. ” dedi. beyler altıma mı işesem sıçsam mı karar veremedim amk. akıl bile yürütemedim. düşünsene konuştuğun, gülüştüğün kız üç harfliymiş amk. erman abi hiç şaşırmadı aq, “ tamam o zaman bak hallerine, onları bırak yoksa ben bıraktırırım ama zarar görün istemiyorum” dedi. gökçe ayağa kalktı. yani üç harfli. gözleri kapkara oldu ki gökçenin gözleri yeşildir. erman abi, “ kızı nereye zütürdün?” dedi. “ göz açıp kapayana kadar dünyanın öbür ucuna zütürdüm.” dedi gökçe ama sesi nasıldı beyler, aklınız çıkar. böyle sanki koro gibi kadın erkek karışık çıkıyor. “ nasıl zütürdüysen öyle geri getir.” dedi erman abi. gökçe yok oldu, bir an sonra belirdi. yanında yerde de asıl gökçe yatıyordu. kız bir sıçradı yerden. amk dedim ben de sıçradım. “ elinde tuttuğun kitaba hürmetimden dolayı gidiyorum. ben de müslümanım. amacım sadece evimi yıkan kişiye ders vermekti. başka bir niyetim yoktu.” dedi üç harfli. “ allah razı olsun” dedi erman abi. “ bu çocukları bir daha rahatsız etmeyeceğine yemin ediyor musun?” dedi. “ üç harfli de “ yemin olsun ki .” dedi ve kayboldu.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +2
    beyler üç harfli gitti. biz rahatladık binler. ama erman amca hala yerinde oturuyor, rahatlamış gibi de görünmüyordu. ben gittim, sağlam kalan bardaklardan birini aldım, bi su içtim. bir de gökçeye verdim. kız çok fena oldu çünkü. onu sakinleştirmeye falan çalıştık. ama erman amcada bir rahatsızlık var. amca ne oldu dedim. bu kadar kolay olmaz dedi. bu kadar kolay boyun eğmezler. kızın kılığına büründüklerini anladım ve olayı onların gözünde hafifletmek için öyle konuştum. ama oğlum hiçbir zaman bir insanı bu kadar kolay bıraktıkları görülmez dedi erman amca. bende yine bir kıllanma başladı. binler o anda kapı yine gümbürdedi. erman amca hemen ayağa kalktı, elini çantasına attı. hani şu bezden yapılma gibi duran çanta.
    ···