bir ateistin ülkü ocağı günlüğü

bugün liseden çok yakın bir arkadaşım olan mehmet beni dışarıya çağırdı. meydanda buluştuk, öpüştük,konuştuk. nereye gideceğimizi sordum ve ülkü ocağına gideceğimizi daha sonra da türkü konserine gideceğimizi söyledi. kırmak istemedim çünkü evi buluştuğumuz yerden oldukça uzaktı. kabul ettim bende. ülkü ocağına gelmiştik artık. hayatım boyunca sadece bir kavram olarak bildiğim ocağın içine girmiştim. içeri girdiğimde sigara içen, genelde kirli sakallı, oldukça fazla liselisi olan bir ortam vardı. hepsiyle birer birer sarıldık, öpüştük.sigaradan nefesim tıkanmıştı bende arkadaşa aşağıda bekleyebilip bekleyemeyeceğimizi sordum.o da reisinden izin alarak beni aşağıya indirdi.15 dakika sonra aşağıya 12,13 yaşlarında küçük bir çocuk mehmete " mehmet abi, yemin var hadi gelin" diye seslendi. mehmet koşa koşa merdivenleri çıkarken bende aynı hızda onu takip ediyordum. yukarı çıktığımızda daire oluşturmuşlar, sağ elleri bozkurt işareti yapılmış şekilde bekliyorlardı.16,17 yaşında olan bir çocuk "söylediklerimi tüm gücünüzle bağırarak tekrar edin" dedi. ve bir anda ülkücü yeminini okumaya başladı. züt korkusundan bende bağırmak zorunda kalmıştım. hepsini hatırlamıyorum ama "siyonizme, komünizme,her türlü emperyalizme karşı savaşacağızzz!" "başaracağıız" "başarımız için tekbiiiir" "allahu ekber"
"davamız için tekbiiir" Allahu ekber" "şehitlerimiz için tekbiiir" "Allahuekber" "ya allah bismillah allahuekber". züt korkusundan bende bağırdım çünkü tipleri görseniz ibretliklerdi amk.o sırada arkadaşım uyardı sağ elimi rockçı gibi yapıyormuşum amk. gülmeye başladık tabi seramoni falan bitmişti. benden çok rahat 5 yaş küçük bir çocuk bize daha doğrusu mehmete "dur bi dönelim konserden, sizi gibicem" dedi. inanılmaz sinir olmuştum mehmete eyvallah dedim ben gidiyorum. tuttu bırakmadı. sonra reisleri dedi ki; "arkadaşlar, bugün ... ülkü ocaklarının ne olduğunu insanlara göstermeliyiz" dedi."herkesin oraya gidince "booozzkurt ahmet" diye bağırmasını istedi. sokakta bunu yapacaktık. kameraların önünde. gittikçe saçma ama bir okadar da maceralı bir gün bekliyordu beni...

otobüste aptal aptal bağırarak şarkılar söyleniyordu. hiç bir bilgi alışverişi yoktu. yaptıkları sadece slogan atmaktı. yapabilecekleri başka bir şey yoktu, isteseler yapamazlardı,o kapasite yoktu onlarda çünkü. ülkücü liseliler... normallerinden çok daha sinir bozcular. otobüsten indik ve yürümeye başladık. mehmetle sessizce muhabbet ediyorduk ve yine bu rütbesi yüksek huur çocuğu bize "şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşt" yaptı böyle, huur çocuğu korkutuyordu beni beyler şaka maka. boğa dölünden türemiş olabilirdi zira benden fazla sakalı vardı amcığın.ama sesi bildiğin ergen. neyse salonun önüne geldiğimizde başladılar slogana. ülkücülüğe ondan daha fazla karşı olamayacak birisi ülkücü sloganı atıyordu, hemde kameraların, fotoğraf makinalarının önünde. bütün sesiyle var olan gücüyle bağırıyordu.

up upu p dinleyen yok mu binler

içeri girmiştik, köşeye bir yere oturduk eski dostum mehmetle. akıllı çocuktur ama ülkesini sevmeyi ülkücülükle karıştırıyordu işte. rütbeside düşük olduğu için fazla ses çıkaramıyordu. düşünüyordum, bu huur çocuklarının ağız kokusunu ne gibime çekiyorsun be oğlum diye soruyordum içimden mehmete. oturduk, sessizce muhabbet ediyorduk. canlı müzik vardı. mehter marşı, ülkücü marşları, türküler,halk müzikleri... ingilizce rapten başka bir tür dinlediği zaman midesi kalkan ben,tam 4 saat o müzikleri dinleyip, eşlik edermiş gibi yaptım. sağ elim havada olmaktan artık isyan ediyordu. canım öyle sıkılmıştı ki... mehmete ben artık dayanamayacağım dedim. ayağa kalkıyordum ki,il başkanları konuşma yapmak üzere kürsüye davet edildi. eğer o sırada çıkmaya çalışsaydım beni gibiverirlerdi orda. oturdum,dinledim ve anladığım tek şey bu ülkücü bozkurtların ve ülqücü qencliqin beyinlerinde, yüksek sayıda sidik ve tak var. mantık hatası varlıklar ve davaları. adamlar atatürke yüce önder derken aynı zaman da komünizme ve chp ye sövüyorlar. nasıl bir mantıktır anlamadım abi

sonra alkışlarla kürsüden ayrıldı sayın il başkanları. yine müzik ve tavuklu pilav. eve gitmek istiyordum ve bu o rütbeli liseli ve grubu yüzündendi. dayak yiyecektim en azından tokatlanıcaktım, kendimden oldukça küçük yaşta bir bin kurusundan. belki de hhepsi tokatlicaktı. sonra gökten 2 tane korkunç ve heybetli görünüşlü melek indi yeryüzüne.her şey çok garipleşm... eheheh şaka lan binler. müziğin sesi yükselmişti. sağ el havada eşlik ediyorduk mecburen. kameralar habire gelip bizim masadakileri çekiyordu, o sırada sağ elimle sol taraftan gelen kamera ışıklarını kesiyordum. müziğin ritmi hızlanmıştı. evet bu halay müziğiydi. herkesi kaldırdılar ve mehmet taşak geçercesine bana "bişey olmaz hacı, hadi hadi gel" dedi. karşı gelemiyorsun amcıklara. ayağa kalktım ve tamamen doğaçlama hareketlerle, halay çektim, bağırdım,çağırdım. sonra halay bitti, oturmaya giderken tuttu bir tanesi ve "nereye gidiyorsun yeğenim" dedi. müzik yeniden başlamıştı. böyle bir dans türü yoktu beyler. sağ ve sol ellerinin baş, orta ve yüzük parmaklarını birleştirerek havaya kaldırıp, zeybek,ankara havası, şemmamme ve kolbastı karışımı birşeyler yapıyorlardı. çok otistik gözüküyordum çünkü hiçbir bilgim yoktu bu dans hakkında. kameralar, fotoğraf makina ışıkları, kızarmış yüzüm. gibim bile mantara dönmüştü, içeri büzüşmüştü, hayata küsmüştü.swf olabilirm bir kaç güne eğer o görüntüler basına yansırsa *

dinleyen var mı binler, asıl olaylara gelicem birazdan.

beyler ses verin amk kendi kendime anlatmak istemiyorum

daha sonra devam edeceğim amk. gibtirin

devam..

Artık yeniden otobüse binme vakti gelmişti. hesapta kaçıcaktım amk *otobüse bindik,ön koltukta bu rütbeli çocuk. ayağa kalktı yanımıza geldi,ben cam kenarında oturuyordum ve mehmete bağırarak " siz kimsiniz lan orda taşak geçiyorsunuz ha" yaptı. mehmetin yüzüne bir tokat salladı ama mehmet kafasını geri çekti ve ıskaladı.ben o sırada ayağı kalktım ve "sen ne yapıyorsun be , kendinden kaç yaş büyük adama nasıl yaparsın bunu" dedim. mehmet " oğlum sen napıyorsun laan, beni de yakıcan"dedi. çocuk dedi ki,seninle inince görüşücez dedi.ve oturdu yerine. gözler benim üzerimde amk.

gibseler devam etmem amk gibleyen yok ki salak mıyım ben kendi kendime yazıcam

@28 saçma zaten hacı. ama bu rütbe meselesi böyle emin olabilirsin.

neyse devam edeyim.

indik otobüsten ocak başkanıda arabasından indi yukarı çıktık. muhabbet başladı, sigaralar yandı, bisküviler,çaylar..ama herkesin gözü benim üzerimde o huur çocuğu bana öyle bir bakıyordu ki... başkanları bana , "kardeşim nasıl sevdin mi burayı" dedi. ben de "evet efendim sevdim" dedim amk. ülkünüzü gibeyim sizin diyecek halimiz yok gibe sopa diyoruz amk.

neyse mehmet abi bize müsade dedi. selamlaştık herkesle , o huur çocuğu da dahil, indik aşağıya. koşar adımlarla yürüyorduk, arkama döndüm ve o huur çocuğu kapıdan çıkmış, eline tesbihi almış beni kesiyor. gidene kadar bana baktığından emindim huur çocuğunun.ama dönüp bakmadım birdaha. mehmete " oğlum gibtir et amk gitme bir daha, gibeceklerdi az kalsın,hem ne gibime bunların ağız kokusunu çekiyorsun" dedim. çocuk , "davamdan böyle huur çocukları yüzünden dönmem oğlum ben" dedi.amk salağı. neyse beyler bu da böyle bir anımdı diyerek 3 nokta koymak istiyorum. zira artık ülkücü adamız, gidip gelicem, bakalım başıma daha nasıl olaylar gelecek.

not:dayak yicem sanmıştınız değil mi binler, ama bende en az sizler kadar şaşırdım kuran carpsın (!) *