Silahlara el koyduk ve yemin ettik. Sonra nisanimiz ile berelerimizi aldık ve gene istirahat emri aldık yarından itibaren çalışmalar başlayacaktı. Tuğrul eğitim yapmak şart dedi. Bende doğru dedim ve bütün tim poligina gittik .Ahmet ile Mehmet ve Semih Nisan'da başı cekenlerdi ama bütün tim genelde başarılı idi. Sonra parkur eğitimine geçtik timin en hızlısı tahmin ettiğim gibi emre ile Tuğruldu. Eğitimler öğlen 13.00 de bitti. Konutta yatıyorduk dinlenmek icin. Dışarı hava almaya çıktığımda Tuğrul telefonla bağriyordu. En sonunda kapattı. Yanıma geldi.
T: araba anahtarını versene kanka.
B: ben de geleyim olmaz kanka bayağı sinirlisin
T: iyi gel.
Dedi ve arabaya bindik Tuğrul'un sürmesini istedim adresi o biliyordu. Üsküdar da bir villaya geldik. Güvenlik bizi görünce kapıyı açtı içeri girdik. Sonra evin kapısına girdik bir hizmetçi açtı kapıyı buyrun dedi

6 ayım böyle geçti. istanbul ve Ankara'da eylemler vardı ve bunların sorumlusu kato da kalıyordu istihbarat a göre.
Bir sabah Paşa beni odasına çağırdı. Kato'ya girmemi söyledi ve 30 kişilik hücreyi yok etmem emredildi.
SP: evet Mete stratejin ne olacak
B: gayrinizami harp taktiklerini uygulayacağım komutanım.
SP: isabetli bir karar jandarmalardan bir özel asayis timi sana eşlik edecek bu tim Ankara'dan özel geldi senin sorumluluğunda.
B:anlaşıldı komutanım. Tim ile burada mi buluşacağız.
Sp: buradalar.
B: Tim komutanı ile görüşebilir miyim?
Telefonu tuşladi
SP: oğlum bana Teğmen Türk ü getir.
içeri bir Joak mensubu bir asker geldi.
Sp: teğmenim bölük komutanı Metehan Gök operasyon komutanımiz.
Türk: memnun oldum komutanım.
B: ben de 30 dakika içinde hazırlanabilir misin?
Türk: Tabi ki
B: iyi cephanelikte buluşalım.
Dedim ve Emre'ye uzman çavuş ve erbaslardan iki manga toplamasını söyledim
Ve cephanelikte buluştuk.
Görev dağılımını yaptım Joaklar geçitten gelecekti biz de eteklerden çıkacaktık. Yola çıktık ve aksiyon dolu saatler beni bekliyordu...

Evet beyler bu gün 2 part daha Atacam Tanrının izniyle

Aradan bir yıl geçti çeşitli ülkelerde görev yapıyordum Norveç isveç Sırbistan Kosova italya ve Makedonya çok gizli görevlerde bulundum. Bu aralar yaş toplantıları sonucu görevden alınan tabur ve alay komutanı yani binbaşı ile Albay açığını kapatmak için terfiler yağdı bize de nasip oldu ve ordunun en genç binbasilari arasına girdik. Timde ki herkes subay oldu Astsubaylar subaylık sınavını kazandı. Dünyanın durumu ise çok daha farklı artık 3.dunya savaşı başlamak üzere idi. Cephelesmeler başladı. Rusya iran Arabistan'a ve israil'e savaş acti. Amerika da tehdit etti ve AB ile beraber davranmaya başladı Amerika ile Almanya arasında ise çıkar tartışması çıktı ve Almanya tarafsızlığını bildirdi. Türkiye ise çok daha büyük bir şey yaparak israil yayılmasını engellemek için Suriye kuzeyini komple kendi topraklarına kattı ve Rusya'yı arkasına aldı ayreten boğazı Uluslararası şirket gemileri hariç herşeye kapatarak da Dünya için önemli bir bölge de olduğunu gösterdi. Amerika Boğaz olayına sinirlendi ve Suriye'deki uslerimize ve iç siyasette karışıklıklar çıkartmaya başladı ülke bir iç savaş tehlikesi altındaydı. Mevcut hükümet değişti ve yerine daha ulusal bir hükümet geldi ve ülke içi olayları bastırdı ondan sonra askeri faaliyetler için ise eski genelkurmay başkanı mecliste oy çoğunluğu ile Milli savunma bakanı oldu. Savunma bakanı ise askeri siyasete alet etmemek için yetkisini Genelkurmay başkanına verdi. Halk ise olanlardan rahatsız değil herkes Rusya ile beraber olmak istiyordu ama Türkiye tarafsızlığını gene bozmadı. En sonunda Amerika Türkiye'ye bir hava harekatı başlattı ve Edirne Tekirdağ Muğla Aydın Manisa istanbul gibi şehirler bombalandı.

Ne diyon değişik

M: uyurken cezan belirlendi Albay'ın odasına cık hemen
Koşarak Albay'in odasına çıktım.
A: gel Mete
B: ne oldu komutanım
A: tayin oldun oğlum
B: nereye?
A: Hakkari Dağlıca komando Tugay komutanlığı muharebe bölüğü komutanı oldun
B: Hakkari mi?
A: maalesef üzgünüm ama elimden bir şey de gelemiyor emir direk genelkurmay dan geldi. Buradan Hakkari'ye helikopterle gideceksin 3 saatin var.
Anlasildi komutanım dedim ve odadan çıktım hemen araba ile eve gittim giysilerimi topladım. Aklıma sevgilim Ayse geldi. Onu aradim
B: Ayşe neredesin?
A: asıl sen neredesin aradım acmadin?
B: senle konuşmam lazım evinden alacağım.
A: Tamam dedim yan sokagimda oturuyordu. Hemen oraya gittim Ayşe'yi aldım ve lise yıllarından beri gittiğimiz parka gittik ve bankimiza geçtik
B: benim sana kötü bir haberim var Ayşe
A: benim de sana ilk sen söyle
B: ilk sen söyle buyur?
A: tamam ben senden ayrılıyorum.
B:Ne?
A:evet üzgünüm Serdar a aşık oldum
B: Serdar kim lan?
A: yeni sevgilim
B: ulan huur çocuğu ben de senden uzak kalacağım diye üzülüyordum. Beni aldatıyor muydun lan sen?
A: Ne uzağı
B: Hakkari'ye gidiyorum sürüldüm benimle evlenmeni isteyecektim de geçti neyse ben gavat oldum ama adamlığımı bozmayacagim evine bırakayım son kez
A:gerek yok Serdar geldi.
Serdar in altında motor vardı ve parkedip yanımıza geldi.
S: selam aşkım komutan kim?
B: eski sevgilisiyim ben dikkat et huurluk belirtileri var.
S : ne diyor bu lan?
B: lanli lunlu konuşma o kaskını yediririm
S: üniformana güvenme gömerim seni buraya iki yıl karate yaptım ben.
B: yapma ya ?
Üniformami cikarttim ve Serdar a
B: hadi gel bakayım?
S: tamam lan
Dedi ama ben ona çoktan sol yumruğumu tattirdim ve dovdum sonra üniformami giyip arabama bindim. Kışlaya doğru yola çıktım artık hem sürüldüm hem aldatildim hayatımın en kotu 2.gunuydu bugün.

Tuğrul gitti tıraş oldu ve valizlerini topladı ve geldi.
T: hadi lan kalkın. Daha bir işimiz var.
Ah: Ne işi?
T: eski iş yerime gideceğim istifa edeceğim.
B: tamam yakın mı?
T: hemen caddenin sonunda.
Tamam dedik ve arabaya bindik Tuğrul'un yerine geldik bir ayakkabı dikimhanesiydi. Tuğrul içeri girdi biz arkasında. Patronun odasına çıktık. Adam bize bakıyordu. Birden
Patron:P
P: ooo bizim Ergenekoncu geldi
T: evet geldim sapik pic seni
Dedi ve herifi dövdü adam yerden kalkamadi ama bayilmadi da
Sonra biz arabaya bindik ve Ordu komutanlığına gittik.
Hüseyin Paşa'nın odasına girdik . Paşa elindeki dosyayı aldı ve Tugrula verdi ve
HP: aramıza tekrar hoşgeldiniz yüzbaşı
Dedi biz salak gibi bakıyorduk.
T: komutanım yanlışlık var ben üsteğmendim.
HP:artık değil beyler " Milli savunma Bakanlığı kararname si ile Adı geçen subayların Yüzbaşılıga ve adı geçen astsubayın subaylığa terfi edilmesine karar verilmiştir" gidin o astsubay çocuk emreydi onu da alın kışlanın muharebe alayına gidin orada sizi Soner bekliyor ve ikiniz uniformanizi giyin bakalım.
Dedi ve biz soyunma odasına gittik üniformalarımızı kusandik. Hemen Emre'yi de alıp Paşa'nın odasına girdik. Emre
E: buyurun komutanım.
HP: seni Soner yarbay aradı değil mi?
E: evet komutanım kabul ettim.
HP: aferin gel bir karşıma
Dedi ve Emre'ye subay apoleti taktı ve bir yıldız takıldı.
Sonra Emre'yi alıp muharebe alayına geçtik.
Soner yarbay oturuyordu. Bahçede prefabrik bir alana mal yikleniyordu ama bahçede prefabrik bir konut yoktu.

Albay: beyler kusura bakmayın ama benim duygularım bitti ama şunu biliyorum babam eski Jandarma yüzbaşısi Şamil keskin Ağabeyim özel kuvvetler yüzbaşı Sabri Keskin ikisi de benim önümde şehit oldu. Yani kısacası su ben bu çocuğun önünde bu adam her ne kadar pislik olursa olsun öldürmeyecegim. Vicdani olan söylesin benimle aynı fikirde mi?
B: haklısınız komutanım ama Emir.
Albay: Cahit uydu telefonu
Dedi ve direk genelkurmayi aradı.
Albay: ben Soner keskin özel görevin komutanıyim acilen Genelkurmay başkanı ile konuşmak istiyorum.
Telefondaki adam ne dediyse. Soner Albay köpurdu:
Oraya gelirsem ananı giberim senin derhal o komutana bağla lan.
Dedi ve komutan açtı
Hoparlöre veren komutan.
Albay durumu anlattı ve genelkurmay başkanı:
Soner bir canlı bağlantıdan anlayan bir askerin varsa söyle canlı bağlantı kursun ben de TRT yetkilisi çağıracağım ve bütün haber ajansları ile ortak yayın açılacak orada bu savaşı bitireceğiz.
Albay: Emredersiniz dedi ve genelkurmay başkanının bilgisayarına girerek canlı yayın açtı Amerikan başkanı konuşmaya başladı: ingilizce olarak;
Ben Harvey Clint Amerika birleşik devletleri başkanıyim şuan yanımda Türk subayları var. Şuan esirim bütün kuvvetlerime sesleniyorum bu bir emirdir derhal çekilin başkan ölmediğine göre protokol uygulayamazsiniz bu bir emirdir savaşı Dostlar meclisi kazandı.
Dedi ve yayın kesildi bu bütün dünya tarafından izlenildi.
Başkanı alıp. Çıkarttık ve Çin'e goturdük.

Uçak iniş yaptı bizi belgrade'e yani başkente indirdi. Eşyalarımızı aldık ve bizi karşılayan büyükelçilik görevlisini takip ettik ve siyah renk bir transporter a bindik bizi direkt bir bağ evine zütürdü. Srebrenica tarafıymis. Her yer ormanlik alandı. Görevli bize
: Arayabileceginiz her şey var komutanım kolay gelsin
B: sağ olun
Dedim ve indik Eve girdik operasyon yapacağımız ev biraz daha ormanın icinde bulunuyordu. Önce yemek yedik ve operasyon planı kurdum. Ağaçların arasında bir yere Semih yerlesecekti. Tuğrul ile Berk evin ön tarafından Mehmet ile Semih evin sol cephesi. Ahmet ile Emre sağ cephe ve ben ile Sinan da evin arka bölümünden girecektik. Camlardan içeri flashbang atarak içeri girecektik cephelerden gelenler ikiye bolunup içeriye destek verecekti olası bir kaçış durumunda Semih işini yapacaktı. Semih hariç herkes MPT-76 saldırı tüfeği aldik. Ve operasyon gece olduğu için migferlere gece görüş gözlüğü taktık on kapı çimenlik olduğu için de yesil barınma çadırları alacaktı. Operasyon için herşey hazırdı. Saat 18.08 de Güneş battı ve yola çıktı GPs den yola bakıyorduk yaklaşık 15 dakikalık yürüyüşün ardından eve 500 metre kaldı
Semih'in eve 400 metreden mevzi almasını istedim ardından Tuğrullar örtüyü örttü ve sürtünmeye basladilar. Mehmetler soldan gitti Ahmetler sağdan ve bizde onlarla gittik ve 10 dakikada herkes yerini aldı. Telsizden konuşuyorduk en sonunda
T: 40 metre kaldı
B: yaklaşın biraz daha
T: tamam 20 metre Semih ateş et
Semih: nöbetçi vuruldu. Temiz.
B: iyi flashbangler
Dedim ve içeri attık hemen içeri girdik Kapıyı girdim önümde yatan adamı vurdum ardından Sinan sol tarafimfan odaya girdi ve içerideki birini temizledi. Tuğrullar da geldi ve kalan son odanın başındaydık Ahmet odanın penceresinden içeri flashbang attı .

Ruslarin yardımı ile gidecektik Uruzgan'a.
Yaklaşık 5 saat sonra askeri usse indik ve özel timim ile Oradaki Harekat odasında plan yaptık. Plan kolaydı destek gelmesin diye önce civar köyleri temizleyecektik. Tam 40 tane bordo bereli vardı emrimde.
Yola çıktık yaklaşık 30 dakikalik bir yol gittikten sonra arabadan inip yola yaya devam ettik. Köye yaklaşık 1 Km yol vardı Gayri nizamı harp tekniği olarak koyu çembere aldık ve yavaş yavaş etrafını sardik öğlen saatlerinde köye girmeye basaldik evler hepsinin aynıydı tek katlı ince kapilar herkes kapıları kırıp evi bastı ve av tüfeği de olsa silah dahil bulunduran herkesi köy meydanında topladık. Sorguya geçtik yaklaşık 25 kişi topladık 10u inkar etmedi zaten aldığımız emir üstüne onları vurduk kalan 15 kişi için de Afgan ordusundan ekip istedik.
Ekip geldi ve onları aldı biz de yolumuza devam ettik. Bir sonraki köy 20 km deydi dağlardan gidecektik ve yola koyulduk. Takımim ile dağlardan giden 5 6 saatlik yolun sonunda 6 sularında köye doğru geldik köye 150 metre vardı bu sefer farklıydı köy çünkü bu köy direk Taliban değildi Taliban'ın zorla yerleştiği ve içerisinde sivillerin bulunduğu bir köydü. Ben de takıma
B: Beyler Takımı 4 e boluyorum. Mehmet Ahmet ve Tuğrul binbaşılariniz komutasında güney doğu ve batı cephesi sizin ben de geri kalanıniz ile Kuzey cephesinden gireceğim siviller olduğu için dikkat azami sınırda beyler terörist dışında kimse ölmeyecek anlaşıldı mı
Herkes: Anlasildi komutanım.
B: pekala hadi giriyoruz
Dedim ve köyün iç kısımlarına dogru gidiyorduk evlere girmeye başladık telsizden temiz komutanları yağıyordu.

Rezullahhh

Soner yarbay komutayı bana bıraktı yarın özel kuvvetler yemini edecektik biz 5imiz diğerleri özel kuvvetler mensubu idi. O sıra time istirahat verdim çocuklar burada yaşayacakmış. Ben de bunu duydum ve hemen.
B: oğlum burada kalınır mı lan? Gelin evim büyük benim Tuğrul yüzbaşınız ile ben kalıyorum kalan 2 oda bölüşün buradan iyi.
Emre: komutanım benim ev arkadasim evlendi bir oda boş bir arkadaş ben de kalabilir.
B: iyi aferin Emre evet çocuklar itiraz istemiyorum.
Sinan: Komutanım teşekkür ederiz rahatsızlık vermeyelim.
B: bir daha duymayım. Hadi eşyalarınızı alın bana gidiyoruz. Gençler siz de benle gelin bakalım uzun zamandır bahcemizde mangal yakmadim iyi olur.
Dedim ve Emre ile benim arabaya dolustuk evin yolunu tuttuk. Telefondan hemen Selim amcanın çırağı yolladım alışverişe eve vardık kapıda bizi bekliyordu çocuğa alışveriş parası ve bahşiş bıraktım biraz ve içeri girdik bizim evin on girişi dükkan ama ev sadece bizimdi dublex ev dedem eski fotoğrafçı idi ölmeden önce orayı selim amcaya kiraladı ben de iyi bir ev sahibi olarak Amcamı hiç gibmadim. Evin arka tarafında kalan bahçeye geldik masayı kurduk saat 6 gibi idi hava kararmaya başladı. Ahmet mangal yapıyordu biz de oturuyorduk. Bütün etler pişince ben Rakı açtım ve arkadaslarima ikram ettim hem tanışmak için iyi bir ortam kuruyordum.
Semih ile Berk iki yakın kankaymis yüksekokuldan beri ayrilmamislar. Sinan biraz garip bir adamdı sarı saçlarınin arasından görünen mavi gozune bakinca hiç bir şey göremiyorduk sanki his duygusunu kaybetmiş bir arkadaştı o da Kuleli çıkışlı aslında hep denizci olmak istemiş ama nasip olmamış lakin babası eski Sat komandosuymus ondan dolayı yuzuculukte dereceleri varmış. Sinanin bir nişanlısı varmış aslında ama o da aldatılmış benim gibi. Tuğrul ise canım kardeşim en sorunlu olanimizdi dünyalar güzeli bir kızı var ama eski eşi başkasıyla evliydi ve işini kaybedince görüşmesi yasaklanmış çok bahsetmiyor yarin görüşmeye gidecekmis

Hikayemiz in konusu ise mafya içerisinde olan bir adamın iyiliğe gidişini anlatan bir yıl olacak

Evet beyler yeni hikayem yazılma aşamasında

gibtimin liselisi subay okulundan mezun biri yüzbaşı mı olur teğmen olarak başlar göreve gib kafalı

Biraz hızlı gelse partlar harika olur.

(bkz: Bir askerin trajedisi miydi bunlar)

B: Alo
A: Mete
B: parka gel bekliyor olacağım seni.
A: tamam
Dedim ve araba ile parka gittim. Ayşe'yi beklemeye başladım.15 dakika sonra Ayşe parka girdi ve yanıma oturdu.
Birden söze girdi ve
A: Mete beni affet değerini bilemedim.
B: işte huurlugun cezası bu ararsın mumla
Ayse birden gözlüğünü çıkardı ve dev gibi bir morlukla karşılaştım.
B: bunu o mu yaptı?
A: evet
B: onun ben adamlığını gibeyim çağır onu buraya de ki özel şeyler konuşmam lazım.
A: tamam
B: o yanına geldiğinde var gucunle bana doğru koş.
Dedim ve planı kurdum serdarı bugün itinasiz dovecektim.
35 dakika sonra Serdar parka geldi ben ağaçların arasında duruyordum görmedi beni birden Ayşe koşmaya başladı ve ben yerimden firliyordum serdarı tuttuğum gibi yere yatırdım ve yerde pataklamaya başladım. Esnaf geldi ayrmaya ama herkes çekindi kendimi Jason Statham gibi hissettim. Lakin polisleri unuttum ve birden beni çektiler ve arabaya bindirdiler. Silahımi da aldılar.

Uykuya gömüldüm uzun bir iki günün ardından yaklaşık 6 saat uyumuşum uyandığımda ilk isim telefona bakmak oldu. Hüseyin Paşa aramış bir tane Mehmet tanımadığım bir numara ve Ayseden iki tane cevapsız vardı. Önce paşayı aradım
B: Alo komutanım.
HP: naptın?
B: neyi ne yaptım komutanım?
HP: paşa ne dedi?
B: benim istifa etmem bütün planlarını Bozarmis ve bir terfi olayından bahsetti galiba biliyorsunuz.
HP: evet oğlum biliyorum. Ordu daki yapılanmayı çözdük ama üst rutbe acigi var oğlum Tuğbay ( Albay'in Tugay komutanı olması yani Albay Tuğgeneral in işini yapacak) rütbesi bile gelecek hatta.
B:siz ciddi misiniz o kadar mi açık var
HP: evet oğlum bunları 2 gün sonra konuşacağız seninle ilgili olan planı da söyleyeceğiz.
B: Emredersiniz
Dedim ve kapattı Paşa hemen Ayşe'yi aradım
B:Alo ne var?
A: Mete lütfen bir konuşalım. Biliyorum işin başından aşkın.
B: evet doğru başımdan aşkın görüşmeyelim.
A: ya lütfen yalvarıyorum sana (ağlıyordu)
B: Tamam Allah'ın cezası yarın ama.
A: tamam
Dedi ve suratına kapattım. Telefondan selim amcanın bakkali aradım ve çırağı alışverişe yolladım. 15 dakika sonra çocuk geldi. Yemeğimi yedim ve uyudum tekrar. Rüyamda bir coldeydim yerde yatan birini tartakliyordum tam kafasına sıkarken uyandım. Saat 09.08 di hemen duş aldım ve kahvaltımı yaptım. Üstümü giyindim ve Ayşe'yi aradım.

B: ulan kara kuvvetleri komutanı burada değil ki amina koyim nasıl yasakladı.
Birden arkadan bir ses burada yüzbaşım arkaya döndüm bir binbasiydi.
B: buyurun komutanım.
Bin: ben kara kuvvetleri komutanının koruma subayı Binbaşı Tarık Güler. Sizinle görüşmek istiyor.
B: benle?
Bin: evet.
iyi dedim ve takip ettim onu Hüseyin Paşa'nın odasına doğru gittik. içeri girdik ve binbaşı çıktı ben ile kara kuvvetleri komutanı orgeneral Necmettin Özdemir oturuyorduk.
B: komutanım beni istemişsiniz.
Ne: Evet Yüzbaşı. istifa etmeyeceksin.
B: komutanım ben kaldıramıyorum.
Ne: bak oğlum anladım en azından düşün biraz 2 gün süre tanı kendine belki pişman olacaksın.
B: Emredersiniz komutanım
Ne: seninle ilgili gerçekten büyük planlarımız var suan ordu yapisi değişiyor yaş karari ile kıdem yükseltmesi alabilirsin bu durum devre arkadaşlarin ve o yanındaki Astsubay çocuk için de Tegmenlik demek. Emre miydi adı?
B: evet komutanım.
Ne: güzel şimdi çıkabilirsin 2 gün sonra buraya geleceğim bakalım fikrin değişecek mi?
B: Emredersiniz
Dedim ve çıktım. Arabama bindim eve gittim.