Asker olduğumuz anlaşıldı ve bizi istanbul'a getirecek bir helikopter yola çıkmış Hüseyin paşa komutanlarını ikna etmiş ve beni istanbul'a geri çağırttı yüzbaşı olarak da terfi alacaktım. Emre ve Yahya ile helikopterin gelmesini bekledik ve sonunda geldik. Yola çıktık. Bir saat sonra Diyarbakır'da kırsalda helikopter ateşe maruz kaldı ve düşmeye başladık...
Gözüm açıp kapanıyordu... Yahyanin cesedini görüyordum. Bir şey beni sürüklüyordu Emre ise biri tarafından sürükleniyordu. Sonra bir kız gördüm ve en son gördüğüm şey ise silahin kabzası idi

Su attılar üstüme sıçrayarak uyandım
B: noldu lan bana?
Terörist:T
T: komutan operasyonu kim düzenledi?
B: ben
T: kim planladı?
B: ben
T:emri kim verdi?
B: Anan.
Dedim ve kafama bir yumruk yedim.
O sıra bir kız girdi
K: ben hallederim başkanım bunları
T:iyi olur heval ben bekliyorum.
Dedi ve çıktı
Kız birden kulağıma yapıştı ve
K: komutanım istihbarattanim sizi çıkartacağım silah kullanabilir misiniz?
B: Tabi ki.
K: iyi şimdi biraz uyuyun sizi uyandıracağım.

Kardeşler işteyim akşam 8 gibi gelecek

Tuğrul gitti tıraş oldu ve valizlerini topladı ve geldi.
T: hadi lan kalkın. Daha bir işimiz var.
Ah: Ne işi?
T: eski iş yerime gideceğim istifa edeceğim.
B: tamam yakın mı?
T: hemen caddenin sonunda.
Tamam dedik ve arabaya bindik Tuğrul'un yerine geldik bir ayakkabı dikimhanesiydi. Tuğrul içeri girdi biz arkasında. Patronun odasına çıktık. Adam bize bakıyordu. Birden
Patron:P
P: ooo bizim Ergenekoncu geldi
T: evet geldim sapik pic seni
Dedi ve herifi dövdü adam yerden kalkamadi ama bayilmadi da
Sonra biz arabaya bindik ve Ordu komutanlığına gittik.
Hüseyin Paşa'nın odasına girdik . Paşa elindeki dosyayı aldı ve Tugrula verdi ve
HP: aramıza tekrar hoşgeldiniz yüzbaşı
Dedi biz salak gibi bakıyorduk.
T: komutanım yanlışlık var ben üsteğmendim.
HP:artık değil beyler " Milli savunma Bakanlığı kararname si ile Adı geçen subayların Yüzbaşılıga ve adı geçen astsubayın subaylığa terfi edilmesine karar verilmiştir" gidin o astsubay çocuk emreydi onu da alın kışlanın muharebe alayına gidin orada sizi Soner bekliyor ve ikiniz uniformanizi giyin bakalım.
Dedi ve biz soyunma odasına gittik üniformalarımızı kusandik. Hemen Emre'yi de alıp Paşa'nın odasına girdik. Emre
E: buyurun komutanım.
HP: seni Soner yarbay aradı değil mi?
E: evet komutanım kabul ettim.
HP: aferin gel bir karşıma
Dedi ve Emre'ye subay apoleti taktı ve bir yıldız takıldı.
Sonra Emre'yi alıp muharebe alayına geçtik.
Soner yarbay oturuyordu. Bahçede prefabrik bir alana mal yikleniyordu ama bahçede prefabrik bir konut yoktu.

Sen bunu word e yaz hızlı hızlı paylaş kanka

Uykuya gömüldüm uzun bir iki günün ardından yaklaşık 6 saat uyumuşum uyandığımda ilk isim telefona bakmak oldu. Hüseyin Paşa aramış bir tane Mehmet tanımadığım bir numara ve Ayseden iki tane cevapsız vardı. Önce paşayı aradım
B: Alo komutanım.
HP: naptın?
B: neyi ne yaptım komutanım?
HP: paşa ne dedi?
B: benim istifa etmem bütün planlarını Bozarmis ve bir terfi olayından bahsetti galiba biliyorsunuz.
HP: evet oğlum biliyorum. Ordu daki yapılanmayı çözdük ama üst rutbe acigi var oğlum Tuğbay ( Albay'in Tugay komutanı olması yani Albay Tuğgeneral in işini yapacak) rütbesi bile gelecek hatta.
B:siz ciddi misiniz o kadar mi açık var
HP: evet oğlum bunları 2 gün sonra konuşacağız seninle ilgili olan planı da söyleyeceğiz.
B: Emredersiniz
Dedim ve kapattı Paşa hemen Ayşe'yi aradım
B:Alo ne var?
A: Mete lütfen bir konuşalım. Biliyorum işin başından aşkın.
B: evet doğru başımdan aşkın görüşmeyelim.
A: ya lütfen yalvarıyorum sana (ağlıyordu)
B: Tamam Allah'ın cezası yarın ama.
A: tamam
Dedi ve suratına kapattım. Telefondan selim amcanın bakkali aradım ve çırağı alışverişe yolladım. 15 dakika sonra çocuk geldi. Yemeğimi yedim ve uyudum tekrar. Rüyamda bir coldeydim yerde yatan birini tartakliyordum tam kafasına sıkarken uyandım. Saat 09.08 di hemen duş aldım ve kahvaltımı yaptım. Üstümü giyindim ve Ayşe'yi aradım.

Okuyoesaniz rez yapın aq çocukları daha hikâyenin başı

Biraz hızlı gelse partlar harika olur.

Rezzz30

(bkz: Bir askerin trajedisi miydi bunlar)

B: Alo
A: Mete
B: parka gel bekliyor olacağım seni.
A: tamam
Dedim ve araba ile parka gittim. Ayşe'yi beklemeye başladım.15 dakika sonra Ayşe parka girdi ve yanıma oturdu.
Birden söze girdi ve
A: Mete beni affet değerini bilemedim.
B: işte huurlugun cezası bu ararsın mumla
Ayse birden gözlüğünü çıkardı ve dev gibi bir morlukla karşılaştım.
B: bunu o mu yaptı?
A: evet
B: onun ben adamlığını gibeyim çağır onu buraya de ki özel şeyler konuşmam lazım.
A: tamam
B: o yanına geldiğinde var gucunle bana doğru koş.
Dedim ve planı kurdum serdarı bugün itinasiz dovecektim.
35 dakika sonra Serdar parka geldi ben ağaçların arasında duruyordum görmedi beni birden Ayşe koşmaya başladı ve ben yerimden firliyordum serdarı tuttuğum gibi yere yatırdım ve yerde pataklamaya başladım. Esnaf geldi ayrmaya ama herkes çekindi kendimi Jason Statham gibi hissettim. Lakin polisleri unuttum ve birden beni çektiler ve arabaya bindirdiler. Silahımi da aldılar.

Lan olm bu gerçek değil miydi amk

RdzullahBd

B: ulan kara kuvvetleri komutanı burada değil ki amina koyim nasıl yasakladı.
Birden arkadan bir ses burada yüzbaşım arkaya döndüm bir binbasiydi.
B: buyurun komutanım.
Bin: ben kara kuvvetleri komutanının koruma subayı Binbaşı Tarık Güler. Sizinle görüşmek istiyor.
B: benle?
Bin: evet.
iyi dedim ve takip ettim onu Hüseyin Paşa'nın odasına doğru gittik. içeri girdik ve binbaşı çıktı ben ile kara kuvvetleri komutanı orgeneral Necmettin Özdemir oturuyorduk.
B: komutanım beni istemişsiniz.
Ne: Evet Yüzbaşı. istifa etmeyeceksin.
B: komutanım ben kaldıramıyorum.
Ne: bak oğlum anladım en azından düşün biraz 2 gün süre tanı kendine belki pişman olacaksın.
B: Emredersiniz komutanım
Ne: seninle ilgili gerçekten büyük planlarımız var suan ordu yapisi değişiyor yaş karari ile kıdem yükseltmesi alabilirsin bu durum devre arkadaşlarin ve o yanındaki Astsubay çocuk için de Tegmenlik demek. Emre miydi adı?
B: evet komutanım.
Ne: güzel şimdi çıkabilirsin 2 gün sonra buraya geleceğim bakalım fikrin değişecek mi?
B: Emredersiniz
Dedim ve çıktım. Arabama bindim eve gittim.

B: komutanım durun oğlunuz sayılırım lütfen bir müsade edin bunları bütün milletin bilmesi gerek. Ben kimseden korkmam seni adı herif burada olsan seni dümdüz etmesini bilirdim ama neyse ben bir savastayim ve bu savaşı kazandim bir çok şey kaybederek ama artık kendimde dayanacak guc bulamıyorum biliyorum kanimda ki asil kanda mevcut bu güç ama ben ne Atatürk'üm ne de bir savaşçıyım artık. Demem o ki vatana olan borcumu kaybettigim askerlerimle ödedim artık kimsenin kimseye bir borcu yok ve askerlik görevinden istifa ettiğimi duyururum dilekçenin komutanımın odasında mevcuttur iyi günler.
Dedim ve herkes birden alkışladı ben de hızlı adımlarla çıktım. Arabamın yanında soluğumu aldım. Arabayı çalıştırdım ve nizamiyeye gittim. Asker önümü kapattı. Sinir küpü olmuştum.
Sinirlenerek.
B: oğlum sizin komutanınızım ben ya kapıdan çekilin ya da emre itaatsizligin cezasını ödersiniz derken nöbetçi subay.
Üsteğmen Cenk: komutanım bağışlayin beni ama emir büyük yerden kışladan çıkmanız 2 saniye önce yasaklandı emir bizzat Orgeneral Necmettin Özdemir'den geldi.

05.40 uyandım ve çalışma masamin üstünde toren giysimi gördüm.
Duş ve tras oldum sonra üniformami giydim ve kafetaryanin yolunu tuttum uzun bir aradan sonra yemek yiyecektim. 2 tost bir çay aldım ve masaya oturdum o sıra içeri koşarak Ahmet ile Mehmet girdi.
Bana sarıldılar kardeşim iyi misin ne oldu yaralandin mi diye soruları saydirdilar.
B: beyler sakin biraz gayet iyiyim ve hiç bir sıkıntı yok olayin iç detayını biliyorsunuz zaten.
Ah: kardeşim be korkuttun bizi.
M: bir de şey duydum.
B:ne?
M:istifa edecekmişsin.
B: evet de paşa mi dedi?
M: doğal olarak amk tek oğlu sen misin?
Ah: saçmalama gerizekalı bunca yılın emeğini çöpe atamazsin vatana borcun var.
B: kardeşim ben o borcu Malik Gümüş irfan Kocaman... Teğmen Türk gibi adamlarla ödedim kimse bana bir şey demesin. ihmallerin sonucunda oldu bunlar törende madalyami alıp yüzbaşı olarak istifa edeceğim.
M: biz kardeşiz senin arkandayiz düşün ama olur mu karar vermeden?
B: iyi tamam düşüneceğim. Tören 8.30 da konuşma hazırlayım ben yardımcı olun.
iyi dediler ve odamda bir konuşma hazırladık. Konuşma bittiğinde
M: kanka emin misin bunlar için istifa etmene gerek kalmaz direk ihraç yersin.
Ah: bu herşeyi göze almış oğlum hiç bir askerini şehit vermemiş adamlar olarak pgibolojisini anlayamayiz Mehmet.
B: evet eminim bunları diyeceğim ben haber kanalı değilim millete yalan soyleyim.
iyi bakalım dediler ve 8.00 e kadar takıldık sonra ben tören giysimi giydim ve törenin düzenleneceği içtima alanına geldim o sıra bir den siyah makam arabaları geldi ve en düşüğü iki yıldızlı generaller akın etti buraya. Emre'yi buldum hemen ve onla oturduk bekleme alanında. Birden siyah bir araba protokole geldi.

Türkiye Rusların tarafına geçti ve Boğazı açtı Rus gemilerine ardından Kendi donanması ile Akdeniz Cebelitarık bölgesine geldi italya da savaşa Rusyanin yanında katıldı Akdeniz'i halini kötü gören Fransa ise Ruslarla ve Amerikalılar ile ayrı ayrı dostluk anlaşması imzaladı ve yalnızlık politikası başlattı. ingiltere kafasını gömdüğü cukurdan çıkardı ve Amerika'nin dostu olduğunu söyledi ardından Bize savaş açtı. Amerika: Güney Amerika devletleri Avustralya Kanada ingiltere Japonya israil ve Yunanistan ile bir birlik kurdular adına Kazananlar birliği dediler. Rusya ise iran, Almanya, Türkiye, Pakistan, Çin, italya sözde Kuzey Kore de bizimle beraber oldu. Bu taraf ise dostlar meclisi adını aldi ve ordu da milli bayrak yanina bu ülkelerin bütün bayraklarının olduğu bi figür kullanıldı. Kore demisken onlar güney ile birleşti savaştan istifade edip ardından Rusya ile dostuz açıklamasında bulundu. Bu savaşta hiç bir devlet nükleer bomba kullanmaya cesaret edemedi çünkü Yunasitani vurmak Türkiye'yi vurmakti ayreten amerika için de Türkiye'yi vurmak israil için zararlı olacaktı çünkü israil Anadolu'yu istiyordu. Dostlar meclisi bizim ülkemize atılmadığı sürece masum insanların ölmemesi için bir anlaşma yaptılar ve nükleer silah kullanmayacakti.
Dünya böyleydi biz ise Avrupa gorevlirinden alindik israil in genişlemesini önleme amaçlı bir suikast timine çevrildik. Operasyon timi idik ama artık sadece suikast için kullanılacaktık.

Sabah uyandım. 8 de timi içtima yapıp Afganistan da goreve çıkacaktık. Bir suikast göreviydi Taliban'ın Afganistan da ki en önemli adamı Uruzgan emiri Sadık ti. 8 de helikopterler gelecekti çünkü bu iş için 8 kişi yetmeyecekti. Soner Albay timimi genisletmemi istedi ve 4 tim dahil etti bana. Bunlardan biri de Soner Albay'in küçük kardeşi Yüzbaşı Yusuf Keskin biraz çömez sayılabilirdi ama başarılı bir askerdi adı duyulan bir yuzbasiydi.
8 de helikopterler geldi ve Afganistan da ki Rus askeri üssüne doğru yola çıktık.

Ruslarin yardımı ile gidecektik Uruzgan'a.
Yaklaşık 5 saat sonra askeri usse indik ve özel timim ile Oradaki Harekat odasında plan yaptık. Plan kolaydı destek gelmesin diye önce civar köyleri temizleyecektik. Tam 40 tane bordo bereli vardı emrimde.
Yola çıktık yaklaşık 30 dakikalik bir yol gittikten sonra arabadan inip yola yaya devam ettik. Köye yaklaşık 1 Km yol vardı Gayri nizamı harp tekniği olarak koyu çembere aldık ve yavaş yavaş etrafını sardik öğlen saatlerinde köye girmeye basaldik evler hepsinin aynıydı tek katlı ince kapilar herkes kapıları kırıp evi bastı ve av tüfeği de olsa silah dahil bulunduran herkesi köy meydanında topladık. Sorguya geçtik yaklaşık 25 kişi topladık 10u inkar etmedi zaten aldığımız emir üstüne onları vurduk kalan 15 kişi için de Afgan ordusundan ekip istedik.
Ekip geldi ve onları aldı biz de yolumuza devam ettik. Bir sonraki köy 20 km deydi dağlardan gidecektik ve yola koyulduk. Takımim ile dağlardan giden 5 6 saatlik yolun sonunda 6 sularında köye doğru geldik köye 150 metre vardı bu sefer farklıydı köy çünkü bu köy direk Taliban değildi Taliban'ın zorla yerleştiği ve içerisinde sivillerin bulunduğu bir köydü. Ben de takıma
B: Beyler Takımı 4 e boluyorum. Mehmet Ahmet ve Tuğrul binbaşılariniz komutasında güney doğu ve batı cephesi sizin ben de geri kalanıniz ile Kuzey cephesinden gireceğim siviller olduğu için dikkat azami sınırda beyler terörist dışında kimse ölmeyecek anlaşıldı mı
Herkes: Anlasildi komutanım.
B: pekala hadi giriyoruz
Dedim ve köyün iç kısımlarına dogru gidiyorduk evlere girmeye başladık telsizden temiz komutanları yağıyordu.

S: gencler özel kuvvetler dedik diye Ankara ya geliyorsunuz sanmayin siz Avrupa ve Afrika dışı görevlere cikmayacaksiniz. Burası intikal edilebilecek en iyi yer ve içerisinde envanterde bulunan bütün tüfekler sniperlar tabancalar vb herşey var Siz sadece Bana bağlısınız emir Ankara'dan gelecek sizinle Harekat merkezinden görüntülü toplantı yapacağız en hızlı intikal için bu önemli biliyorsunuz Avrupa ya kaçan teröristler iyice arttı sınır ötesi operasyonu kapsamında her yere gireceksiniz. Bu arada timin geri kalanı konutun içinde hadi kalkin tanışalim.
Dedi ve prefabrik konutumuza girdik ama içerisi uzay mekiği gibiydi sağ tarafta bir masa ve üstünde bilgisayar ve kulaklıklar vardı sol tarafımız silah deposu ve karşımızda yatak ve Dolap vardı.
Dolapları düzenleyen bir subay iki Astsubay vardı.
Tanıştık hepsiyle teker teker subay olan Sinan Çelik Su altı Sızma da çok başarılı bir arkadasmis timin Keskin nişancısi astsubay Üstçavuş Semih çiçek ve timin ağır makinelisi Berk Cevik. Hepsiyle hızlı kaynasacagimizdan emindim.

Rezullahhh

Soner yarbay komutayı bana bıraktı yarın özel kuvvetler yemini edecektik biz 5imiz diğerleri özel kuvvetler mensubu idi. O sıra time istirahat verdim çocuklar burada yaşayacakmış. Ben de bunu duydum ve hemen.
B: oğlum burada kalınır mı lan? Gelin evim büyük benim Tuğrul yüzbaşınız ile ben kalıyorum kalan 2 oda bölüşün buradan iyi.
Emre: komutanım benim ev arkadasim evlendi bir oda boş bir arkadaş ben de kalabilir.
B: iyi aferin Emre evet çocuklar itiraz istemiyorum.
Sinan: Komutanım teşekkür ederiz rahatsızlık vermeyelim.
B: bir daha duymayım. Hadi eşyalarınızı alın bana gidiyoruz. Gençler siz de benle gelin bakalım uzun zamandır bahcemizde mangal yakmadim iyi olur.
Dedim ve Emre ile benim arabaya dolustuk evin yolunu tuttuk. Telefondan hemen Selim amcanın çırağı yolladım alışverişe eve vardık kapıda bizi bekliyordu çocuğa alışveriş parası ve bahşiş bıraktım biraz ve içeri girdik bizim evin on girişi dükkan ama ev sadece bizimdi dublex ev dedem eski fotoğrafçı idi ölmeden önce orayı selim amcaya kiraladı ben de iyi bir ev sahibi olarak Amcamı hiç gibmadim. Evin arka tarafında kalan bahçeye geldik masayı kurduk saat 6 gibi idi hava kararmaya başladı. Ahmet mangal yapıyordu biz de oturuyorduk. Bütün etler pişince ben Rakı açtım ve arkadaslarima ikram ettim hem tanışmak için iyi bir ortam kuruyordum.
Semih ile Berk iki yakın kankaymis yüksekokuldan beri ayrilmamislar. Sinan biraz garip bir adamdı sarı saçlarınin arasından görünen mavi gozune bakinca hiç bir şey göremiyorduk sanki his duygusunu kaybetmiş bir arkadaştı o da Kuleli çıkışlı aslında hep denizci olmak istemiş ama nasip olmamış lakin babası eski Sat komandosuymus ondan dolayı yuzuculukte dereceleri varmış. Sinanin bir nişanlısı varmış aslında ama o da aldatılmış benim gibi. Tuğrul ise canım kardeşim en sorunlu olanimizdi dünyalar güzeli bir kızı var ama eski eşi başkasıyla evliydi ve işini kaybedince görüşmesi yasaklanmış çok bahsetmiyor yarin görüşmeye gidecekmis