Rezervasyon

Edit: çok yavaş yazacağım. Çok fazla değişiklik olacak. Trend gibi bir amacım kesinlikle yok.

Bir sonraki part geldiğinde tüm entry girenlere haber veririm.

http://www.imgim.com/1025incij5240101.png

Ben yine her zamanki gibi işsiz güçsüz uzanıyorum. Hava da sıcak haa böyle nasıl sıcak. Ölü gibiyim işte hatta gevşeklikten göz kaslarımın varlığını unutmuş durumdayım.

Hee işsiz güçsüz dediysem de arada çöp atamaya sokağa çıkıyorum tabi asosyal huur çocuğu değiliz.

Birgün tak etti dedim böyle nereye kadar. Cepte 3 kuruş var. Kafamı yormaya başladım meslek arıyorum kendime. Böyle tam benim gibi tembele göre parası da iyi olacak tabi.

Başlarda aklıma bir şey gelmiyordu. Uzun süre düşünmeyince tabi düşünmen gereken başka şeylerin de olduğunu farkettim. Kapattım o sekmeleri kendimi işe verdim. Bi ara aklıma kapkaçcılık geldi. Hadi diyelim kaptım. Nasıl kaçacaktım?? Ee ben adımları karıştırıyorum çok koşunca.

Pes ettim. Düşünmeyi erteleme kararı aldım. Tekrar düşünmeye başlayana kadar beni idare edecek bi miktar paraya ihtiyacım vardı. Kendime tavsiyem üzerine evdeki didlolaları satmaya karar verdim. Şu bilgisayarı açmak için kullandıklarım hani.

Doldurdum hepsini dondurma kutus... Yaa tamam tamam poşete doldurdum hepsini. Ama var ya sende takunu çıkardın amk. Kaptım bavulu çıktım evden.

Şimdi aklımdaki tek soru: Didlolaları kime ve nasıl satacaktım? (2 mi oldu la).

Böyle zor durumlarda hep akıl danıştığım biri var: Emekli şoför Kemal. Son zamanlarda kahveden çıkmıyor iyice okeye verdi kendini.

Ve nihayet engin tecrübesine ve bilgeliğine güvendiğim kemal abinin yanına gittim. Bana bir genelevin kapısını çalmamı önerdi. Öneriyi sorgulamadım bile. Kemal abi diyorsa vardır bir bildiği.

Ne olduğu konusunda hiçbir fikrimin olamadığı genelevde idim. Içerden kahkaha sesleri geliyordu. Sadece azcık tonlamada sorun var. Biraz heycan bastırdı nefesimi tuttum ve bastım zile. Kapıyı namusuyla para kazanan bir hanfendi açtı. Namusunu satıyormuş.

Biraz aceleci görünüyordu. Arkada da bikaç dayı anlam veremediğim bir sabırsızlık içindeydi. ."Ne var söyle. " dedi. Açtım bavulu "didlo lazım mı?" diye sordum (ah keşke ilk selam verseydim). Kapıyla 90 derece açı yaparak diğer girişte bekleyen dayıları gösterdi. Onlarda yannantan bol ne varmıymış da mış. Sanki zütüne sokacaksın al 2 tane benim gibi bilgisayarı açarsın ne bileyim sandalyesiz lamba değiştirirsin falan. Israr etmem üzerine evde antrenman için bir adet alacağını söyledi. Benim de taksi param çıktı.

Alt tarafı kapı kapı gezip pipinin zararlarından bahsedecektim. Insaları didloya teşvik etmenin tek yolu buydu. Sonra da çaat. Aç bavulu gelsin paralar.

Dediğim gibi olmadı. Organik Penise tak atmayı biraz abarttım galiba. Nasıl gaza geldiysem sağ elimde neşterle meydanda çükümü keserken buldum kendimi.

Hayır kesseydim sonra nasıl işerdim?? Gerçi her haftasonu gidip sezeryan ile sidiğini aldıran tanıdıklarım var.

Off of... Bir insan neden didlo almaz ki? Evet pipiye benzemesi biraz ürkütücü ama aşırı işlevsel degil mi? Al koy vitrine aksesuar olarak kullan. Al eline sırtını kaşı. Bunun 50likleri var kılıç gibi amk. Vitesin yanına beyzbol sopası koyacağınına al 2 tane demi. Bu insalar çok saf.

Harbi niye penise benziyor bunlar?

Didlolar neden penise benziyor?

Bu sorunun cevabını bir sex shopta alacağıma emindim. Hem belli mi olur belki dükkanın yanında da küçük bir tezgah açarım ben de.

Karşıma çıkan ilk sex shopa girdim. Bir grup didloseveri geçtikten sonra dükkanın sahibini bile buldum. iyi bir insana benziyordu. Zaten didlo kullanan birinden insana zarar gelmez ki.
Paraya sıkışık olduğumu falan anlattım. Bana iş teklif etti. Ee bende havada kaptım tabi.

ilk olarak dükkanı gezdim. Didlo dışında garip kemerler, çıplak şişme bebekler, şişe şişe dışkı gibi kokan parfümler vardı. Buranın bir kıyafet mağazasından farkı olamadığını düşünüyordum. Taa ki süngerler reyonu görene denk.

işveren bey benden gelen müşterilerle ilgilenmemi istiyordu. Dediği gibi de yaptım. Tek sorun didloları zütlerine sokmaya niyetli müşterilerdi. Böyle tipleri bir saniye bile dükkanda tutmuyorum. Dükkanın da bir namusu var sonuçta.

Onun dışında hala bebeklerle oynayan kamyoncu dayılar geliyordu dükkana ahaja. Çaktırmadan sordum çocukları için almadıklarına eminim.