+6
-2
Öncelikle;ayar verme hikayesi değildir, sadece anlatmak istedim. Biraz uzun ama okuyun isterseniz
Soğuk bir şubat günüydü. Spor salonundan dönmekteydim. Evim yakın olduğu için yürüyerek gidiyordum. Spor çantam ellerimden birisini soğuğa mahkum ediyordu.iki adım yol diye giydiğim ceketim ise havaya karşı yavaş yavaş beyaz bayrağını çekmişti. Yüz felci geçirmeden önce bir yere girip azıcık ısınıyım diye düşündüm. Derken yolun karşısında-o an için bana saray gibi gözüken-Bimi gördüm.25 kuruşluk çikolataları da düşünerek koşar adımlarla yolun karşısına geçtim. içeriye girdiğimde adeta hücrelerim zikretti ve şükür namazına durdular.Ben de hızla çikolataları doğru gittim.2 tane aldım;birisi benim içindi, birisi de bu havaya rağmen elindeki mendilleri bitirmeye çalışan küçük için. Biraz bakındıktan sonra dışarıya dönüp çocuğa birdaha baktım ve sonra ne kadar param varsa yiyecek bir şeyler aldım. Aldığım her üründe çocuğun artan mutluluğunu düşündüm. Kasaya doğru ilerledim. Önümde 3 kişi vardı ve işleri uzundu. Çocuğun uzaklaşmakta olduğunu fark edince özür dileyerek önümdekilerden sıralarını alıp alamayacağımı sordum. Nedenini bile dinlemeden itiraz etmeye, hatta beni suçlamaya başladılar. Onlarla konuşurken çocuğu artık göremiyordum ve dışarı iyice baktığımda gittiğini farkettim. Elimdekileri bıraktım ve o insan görünümlü varlıklara son sözümü söyledim:"tak yiyin ebesini gibtiklerim".3-4 saniye sessizlik oldu ve orayı kasiyerin hayranlık dolu bakışları arasında terkettim
Ne olursa olsun mutluydum.Çünkü iyilik yapmak için çabalamıştım ve aralarında 40 yaş üstü çirkef bir dayının da bulunduğu yobaz 3'lünün mal gibi kaldığını görmüştüm.