/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +1
    sonra uyandın
    ···
  2. 2.
    0
    Ne tür bir huur cocugusun sen amk
    ···
  3. 3.
    0
    http://inciswf.com/gityaaat.swf
    ···
  4. 4.
    +1 -9
    Geçen gün, bağcılardaki dubleks evimizde ailemle akşam yemeği telaşındaydık. Saat 20.00'a dayanmıştı ve gündemin konusu Acaba ne yesek? olmuştu.

    Babam, özel sektörde hatırı sayılır bir firmada beyaz yakalı diye tabir edeceğimiz pozisyonda, 10.000 tl aylıkla çalışıyor. Dedemden de kalan sağlam mirasla, alt tabakanın ağzını sulandıracak şekilde yaşıyoruz.

    Annem ise bir öğretmen çocuğu olduğu için orta sınıf bir hayatla büyümüş. Babamla evlendikten sonra da haliyle ev hanımı becerilerini kaybetmiş. Ev temizliğimize, özel yetişmiş temizlik ekibi gelir. Yemekleri hergün dışardan yeriz. Karides tavalar, karışık kebaplar, istakozlar derken mutfağımızda hiç yemek pişmez.

    Bir gün; gene acıkmıştık ve ne yiyeceğimizi düşünüyorduk ve köfte yemeye karar verdik. Özel kasabımız tarafından hazırlanmış satır köftelerden canımız çekmişti. Annem tam şöförü yönlendirmek üzereyken, Ben giderim hem de hava almış olurum dedim ve kasabın yoluna koyuldum. Biraz ilerlerken bugünün kandil olduğu ve kasabın kapalı olduğu aklıma geldi. Dinimiz imanımız olmadığından dolayı bunu unutmuştuk. Birden caddenin karşısındaki BiM dikkatimi çekti. Oradan genelde fakir huur çocuklarının alışveriş yaptığını duymuştum ama bir macera, yeni ufuklar ve yeni lezzetler denemek istediğim için nefsime yenik düşüp caddeden karşıya geçip içeri girdim. Ortamda ay ışığı gibi parlıyordum. Çöp torbası kıyafetli teyzeler, kafasında tas taşıyan amcalar bana öylece kitlenmişlerdi. Onları görmeden ucuz ürünler arasından şarküteri reyonuna ilerledim ve 50 köftenin 1,5 tl olduğu paketlerden 1 tane aldım. Kasaya doğru ilerlerken tatlı sayılabilecek bir kız gördüm. Altındaki kotu 1 senedir çıkarmadığı, dikkatli bakınca iç çamaşırı izlerinin ahenginden anlaşılıyordu. Üstünde dolche qabanna yazılı bir tunik vardı. Kafasında ise çakma ray-ban'ın 5 tanesi 8 lira olan güneş gözlüğü...

    Birden gibimin kalktığını hissettim. Benim ayarımda olmayan bu kızı hunharca parçalamak istiyordum. Kasaya geldiğimde yan kasada oda sıra bekliyordu. Göz göze geldik ve göz kırptım. Utanmış olacak ki al yanaklarını ve gözlerini kaçırarak yere eğdi. Sıra bana geldiğinde, kafasını adeta kundaktaki bir çocuk gibi sarmış kafa şeklini atlara benzettiğim kasiyer ürünümü okuyordu. 1.5 tl dedi. Cebimden cıkarttığım 200 tl'yi uzattım ve bozuğun olmadığını söyledi. O sırada yan kasadaki o mahmur kız ürünlerini okutuyordu. Sonra ağlama sesleri geldi. Kafamı çevirip kulak misafiri olduğumda, kızın parasının ürünlere yetmediği ve adama adeta yalvarırcasına sonra vereceği duyuluyordu. O anda bir saniye diyerek, kızın ödemesi gereken tutarı benim uzattığım tüm paradan alınması gerektiğini ve üstünün kalmasını söyledim. Kız ıslanmış yanaklarını, kollarının ucunun deforme olduğu değişik yazılı tuniğe sildi ve bana Sana borcum olsun. Kesin ödeyeceğim dedi. Ben buna gerek olmadığını, benimle akşam yemeği yemesinin karşılığında hesabımızın kapanacağını söyledim. Utanarak kabul etti. Elimdeki köfteleri köpek kılığındaki Suriyeli bir çocuğa verdim. Kafasını okşayacağım sırada korkup kızla ordan uzaklaşarak arabama doğru ilerledim.

    Kız arabamı görünce nutku tutulmuştu. Full+full mazda rx8'imin koltuğuna oturduğunda nirvanaya ulaştığını hissettim.

    Arabayı Ortaköy'deki şık bir restoranta sürdüm. Aslında kızı önce bir mağazaya sokup yeni kıyafetler almam lazımdı ama bunu istemedim. Kirden zütüne yapışmış o kot ve ucuz elbiseleriyle mekana girmek istedim. Neyse yemeği yedikten sonra saatin geç olduğunu isterse bir otele geçebileceğimizi söyledim. Kız utanarak, babasının sert bir mizaca sahip olduğunu gün içinde hamallık yapıp akşam taksiye çıktığını ve eve yorgun gelip azar yiyeceğini söyledi. Babasıyla ertesi gün konuşacağımı söyleyip ikna ettim ve otelimize doğru yola koyulduk.

    istanbulun ünlü otellerinden, boğaz manzaralı bir suit kiraladım. Kız içeri geçince kısa bir baygınlık yaşadı. Çene kısmına diz atmak suretiyle ayılttım. Biraz manzarayı seyrettikten sonra elim yağlı saclarına gitti. Gülümsüyordu. Birden kendime çekip çok güzel olduğunu söyledim. Teşekkür etti ve öpmeye başladım. Karşılık veriyordu. Tuniğini kaldırıp üzerindeki pazardan 5 tlye alınan dantelli sütyenini görünce iyice azmıştım. Ben bakireyim dedi. Arkadan yapabileceğimizi söyledim birşey demedi. O kalıplaşmış kotunu çıkarırken elimde paramparça oldu. O heyecanla bir tokat attım. Pardon diyip özür diledikten sonra tekrar bir tane daha attım. Kendimi kaptırmıştım kızı adeta linç ediyordum. Kız ağlamaya başlayınca şoka girdiğimi söyledim anlayışla karşıladı. O ucuz kilotunu da çıkardım artık önümde sadece sütyenli duruyordu. Onu hayal kırıklığı yaşamamak için çıkartmadım. Odamızda özel anal kremleri olmasına rağmen onu kuru gibeceğimi söyledim. Kabul etti. ilk defa zengin yannanı yiyeceği her halinden belliydi. Önce ağzına aldırdım her dişine değdirdiğinde bir tokat patlatıyordum. En sonunda domalmasını söyledim ve zütüne doğru zorladım. Altımda acı içinde inliyordu ama ben onun o ucuz yemekler ve hayatla oluşmuş hücrelerine, dokularına zarar vermek için son bir kez daha bastırdım ve girdim. Kız altımda ağlamaya başladı ben ise onun o hamal babasının yüklerin altında ezildiğini düşünüp öyle eziyordum. Babamı şimdi anlıyorum dedi. Bir an babasını da gibmeyi aklımdan geçirdim sonra bu fikri kafamdan sildim. Altımda hareket etmeye çalışınca ense köküne, omurilik soğanının olduğu bölgeye yumruk atıp Niye hareket ediyorsun fakir huur çocuğu dedim. Cevap vermedi. En son gibimle yanaklarını döverek ağzına boşaldım ve ona sen nasıl bir fakirsin? Senin ekmek aldığın bakkalı gibeyim dedim. Bu iltifatımdan hoşlanmamış olacak ki kapıyı çekip çıktı. Bende aldığım zevki kutlama babında ailemi dışarı yemeğe davet ettim ve bir daha o kızı görmedim.
    Tümünü Göster
    ···