bilkentli kaşarlar toplanın hikayem var capsli

merak etmeyen kalabalık etmesin gibtirsin gitsin baştan sölüyorum. başımdaki bilkentli karıdan sonunda kurtuldum. ilk hikayeyi hatırlayan nası bi durum oldugunu biliyo. şimdi sıra capslarda. toplanın 4 dakka sonra başlıyorum giberun.

updıstak

ilk hikayeyi özet geçiyorum. amerikada tanıstıgım karı burda bilkentte okuyo. taşşaklı bi aile evladı. evlenmeyi vaad etmeme ragmen kendini patlattırdı (bana sahip oldu) ve üstüme yıkılmaya çalıstı. tamamen zeka oyunlarıyla kurtulabildim. bu sözlükten bana çok yardımcı olan panpam oldu öncelikle saygılarımı sunuyorum...

herşey 2 yıl önce yaz tatiline abd yolunu tutmamla başladı. türkiyede bazı şeyleri sınırlı yaşayabildiğimiz için büyük umutlar besleyen 3 genc cıktık yola. beklentiler büyüktü para problem deildi. gel gelelim ki yufka yürekli sayılabilecek bi insanım...

ny indiğimizde aktarma yaparak gideceğimiz yere uctuk. barınmanın sıkıntı olacağnı sanmıoduk ama otel deil pansiyon bile bulamadık maalesef. yardım sever olan türk kızları (işlerine geldiği zaman) bizi evlerine davet ettiler. bizde amele gibi oyuna geldik. ulan mal herif 10 saat gidiyosun türklerle takılcan. tabi gençliğin vermiş oldugu 'her deliğe sığdırma arzusu' ağır bastı ve evlerine gittik... not:amerika seyhtm bna 10 yıl kattı. hem çöktüm hem öğrendim

chapter 1 : kızlar zengin ve soKsete

muhteşem sayılabilecek bi evle karsılastık. inanamadık tabi böle bi evde kaldıklarına fakat yeni yeni tanıstıgımız için ayıkamadık duruma. gelirleri cok yüksek ailelerin yetişdirdiği bi grup orosbudan farkları yoktu.. eşyaları eve koyup bahçede bişeyler içmeye başladık. sözde hepsinin giben cilet gibi delikanlılar varmıs. yani erkek arkadasları...

bi dahaki entry 3 paragraf 3 caps olarak geliyo beyler

chapter 2 : alkolden ağzı açılan türk kızları ifşa edildi !

bahçeye buyur ettiler. geçtik tabi. 4 sandalye var ben yerde oturuyorum aldım elime telefonu cayır cayır türkiyede bıraktıgım sevgilimle konusuyorum.. ufaktan laf atıyolar kısa cevaplarla geçiştiriyorum. çünkü biliyorum ki ben bu karıların hızına yetişemem. yaklasık 1 saat sonra telefonu kapatık muhabbete dahil oldum. öle aman aman bi havaları yokmus bildiğimiz normal insan. görünüş paris hilton amk. biri diyo benim erkek arkadasım su futbolcu biri diyo beni şarkıcı bilmem kim gibiyo falan filan. ama karılar manalı manalı gözüme bakıyolar.

bi çişe gidip geldim. özgüvenim biraz da olsa geldi ama. sonunda ölüm yok. tarzan gibi atlıycağımdan değil tabi ama iş koyucam kafamda kurdum. amk yaktım sigaramı müziğe daldım biraz. bizim abazanuslar karıların ağzından girip burnundan çıkıyolar. yani hiç birinden bi tak olmaz ama kendi çaplarında takılıyolar işte. bu arada yurt dısına veya yurt içine tatile giderken arkadasınızı iyi seçin beyler...

chapter atmıyorum artık beyler bölünmesin..
neyse amk envayi çeşit viskinin 22 dolar oldugunu öğrenen arkadaslarım abc(alkol marketleri rakı bilem var) 2 şişe kapıp geldiler. amk viskiyle kafa olmaya çalısanda kafa yoktur zaten. bizimkileri bozmakta istemiyorum tabi. gittim 12 li budweiser aldım. kızlara sordum joose al dediler. aldım 3 er tane joose. dondum eve.
her gerizekalı insan gibi bizimkilerde baskasını alçaltarak kendileri yükselio sanıolar amk. normalde hepsi pısırıktır aslan kesildiler birden. ben ses etmiyorum ama bana yükleniolar. arada bi laf diyorum oturtuyorum ama gediğine. iyice canım sıkıldı işe. dedim sahile iniyorum ben yüzücem gelmek isteyen var mı. karılar bizde geliyoruz dediler bizim mallar zart diye kaldılar evde. giydim şortu iniyoruz yavaştan. kumsala indik. sahil güvenlik kulelerinin birine cıktık. yaktım yine bi sigara. konusuyoruz bos bi muhabbete kapıldık işte..

kızlardan biri hakkaten güzel. alkolun verdiği etkiyle gerçek manitamı unutup kızla hayeller kurmaya basladım. irademe yeniliyorum. kaşarın en hası ama boşlukta kaldım ilk günden. hakim olamıyorum kendime. içimden sövüyorum hayata. bazen diyorum yarın binip dönüyim türkiyeye. amk yanımdaki adamlar ilk dakkadan yamuk yapınca pskljm bozuldu haliyle. e bide anasının amı ha diyince bilet bulamıyon. neyse kafamın açılmasını bekledim biraz sonra bi ıslanıp çıktım. kızın teki dedi üşütürsün esiyo bura. eve gidelim o zaman dedim. bu arada biz yarın başka yere çıkarız cok teşekkür ederim dedim. önemli deil dediler garip bi şekilde. amk karısı madem surat yapcan nieye davet ediyon evine haksız mıyım ? gittik eve dedim giberim toplanın surat mı çekicez burda. aldık çantaları mal gibi geceliğine 130 dolar verdik kişi başı bi otelde kaldık o gece. karılarıda suçlayamam ama ayıp dıbınakoyım ya. hemşerinin hemşeriyi gurbette gibtiğini o dakika anladım. hem bu kızlar hem yanımdaki şerefini gibtiklerim...

ertesi gün kahvaltıya inicez. bizim hanzolar uyanamıolar daha. bi suya girip çıktım o arada. bi adamla tanıstım evimde 2 oda boş şöle böle dedi. zıpladım tabi direk. geceliği 100 dolara 3 ay dayanamam amk. adamla anlasın haftalık 100 dolar kişi başı. cıktım yukarı uyandılar. kahvaltı etmeden tasındık. kura cektik. ben yerde yatcam ilk hafta. sansa bak amk ızdırabini gibiyim her zaman böle şeyler bana denk gelir. ama razıyım tabi. seçeneğimde yok kura bu. bu arada cem karaca tamirci çırağını açın arkadan ve ağlamaya hazır olun. peçeteleride alın yanınıza hem 31 hem göz yaşı seli olucak bu aksam

adamla iyi fiyata anlastık ama adam bi madde daha koydu bizim anlasmaya. benim bahçe işlerine yardım etceğiniz ara sıra. hem badana yapcaz dedi. tamam dedim bizimkilerin haberi yok tabi. adam dedi bugun boya seçelim beraber bana arkadas olun. ben bizimkilere mewzuyu açtım. bissürü laf ettiler. dedim çalısmayın dıbına koyim ya ben çalısırım. zaten bi boşluktayım çalısarak kendimi yorarak rahatlıyorum. halbuki git gez hava al amk. bi kere daha gitmiştim ben önceden. sırf bu muallakler için gitmiştim ve büyük yanlıs yapıolar bana..
neyse aradan bi kaç gün geçti geceleri takılıoruz. dıbına koyim hattım at&t hat. kullanma hakkım bitmiş yeni telefon almam gerekiomus. markete gittim bitmiş. ailemi aramam gerek merak ediolar. bizim binlere dedim bizdede yok dediler. gittim bira aldım. içiyorum bi baktım bi tanesi telefonla konusuyo. o an yıkıldım amk ya. ben hayatımda hiç bişeyi kimseden esirgemedim gördüğüm muameleye bak. kafam attı tabi. alkolun verdiği güzellik bi yandan. atarlı bi şekilde konusuyorum bunlar dahada atıolar. neyse amk orda o adamlardan kurtulmaın çıkışını arar hale geldim 2 günde.. manitamın 2 tane resmini almıstım yanıma. iki biray karşıya koyyorum. resimleri yaslıyorum biralara. hem içiyorum hem kendimi yargılıyorum...

o an anlıyorumki hayattaki tek dostun annen baban. adamlarla kardes gibi büyüdük ama yalan olduk amerikada. Ve 3 kişi oldugunda her zaman 2 kişi bir olur. öğrenci evinde, yolculukta daha iyi anlaşılır bunlar. ertesi aksam bizim ev sahibine rakı balık yapcam takılcaz. büyük bi tezgah var mangal için. attık balıkları. 2 tane 75 lik rakı aldık. orda 75 cl. ve yeni rakı. Ve viskiden pahalı rakı 23 dolar. neyse. içiyoruz. yanımızda çay bardağıda zütürdük içerken petle olmaz. arkadanda bilal oğlan çalıyo. herşey gayet iyi gidiyo gibi... yine bi daraldım. caddeye çıktım futursuzca yürümeye basladım. herşey aklımdan geçiyo ama. hakkaten ben hayatımda öle bi ruh haline bürünmedim. konusabilceğim tek sey kız arkadasımın resimleriydi...

bende elektronikte okuyorum lan. neyse. kendimi çeşitli senaryolara sokup çıkarıyorum. en başta ağır roman gelir nedense hep. bi mekana girdim. sarmadı kafam kaldırmadı yani. çıktım indim sahile. can kurtaran kuleleri beni rahatlattıgını anladım. aptalca izliyorum denizi karanlıkta. üşüdüm biraz döndüm eve. bizimkiler zıbarmış. amk evladı masadan bi bardak zütür mutfaga ya. topladım masayı. üstüme bişeyler giydim. yine cıktım sokaklara. ama öle bi haldeyimki bi naber reyiz dese boynuna atlıcam. amk bizim kızlarla karşılaştım. yüzüm düşer moralim bozuk olunca toparlayamam. noldu falan filan dediler. dedim yok bişey ne olsun şen şakrak takılıoyruz cok güzel bi çevre yaptık. Diyorumda dediğime bende inanmıyorum. ya ben oraya bu lavuklar için gidiyorum bu lavuklar olayın farkına varamıyolar. amk yinede kızı görünce bi kıpırdadı içim. dediler birlikte yürüyelim. bi gölün kıyısana gittik sabah 7 ye kadar oturduk konustuk. ön yargılarımı yıkmama ramak kalmıstı artık..

ertesi gün aksam 5 gibi beni almaya geldiler. arabası var birinin. bindik. yemek için yer bakıyoruz. güzel küçük bi tükkan gördük girdik. gyro (döner tarzı) bi dalga yicez. mekanın sahibi iranlı hem içim rahat etti domuz eti olmamasına çok dikkat ederim. yedik bişeyler. saat ilerledi. aldık biraları çektik gölün kıyısına aynı türkiyedeki gibi amk ya. diğer kızın işi çıkmıs güya.onu eve bırakıp döndük yine.

Ve olay burda kopuyo hayatımın en stresli en pismanlık dolu yeri geldi..

birbirimize bakıyoruz içerken. ama dolu dolu bakıyoruz. saat baya geç oldu. ben seni eve bırakıyım dedim. ama araba kullancak hal yok ikimizdede. kitliyip bıraktık. 100 metre yürüdük yorudlum surda oturalm dedi. alkolun verdiği etki mi bilmem birbirimize bakarken aniden öpüşmeye başladık. şoka girdim bi açtım gözlerimi öpüşüyoruz deli gibi.. gölün kıyısına indik ateşli bi şekilde. soyunduk. bakireyim dedi. arkadan cakıyorum. ki halka açık bi yer oldugumz yer. ama çırıl çığlağız. boşaldıktan sonra yattım kucağına sigara içiyorum hem pişmanlıgın doruklarındayım hem inanılmaz bi mutluluk hissi. gibtiğim için değil ama onun yanında oldugum için... simdi anlatacagm olay beni 10 yıl göçerten andır...

öndende zorladım ama çok deil. neyse eve bıraktım. kendi evime yürüdüm. 10 dakka mesafede. tam yattım. kapı çalındı. kalkanı gibsinler dedim. bi daha bi daha bi daha. kalktım açtım. kız ağlamaklı bi şekilde olmus olmus diyo. iç çamaşarını yanında getirmiş gerçektende bişeyler var. ben sortu indirip baksıra bi baktım kan revan içinde baksır. işte o an o 2 sn içinde bu karıyla evlenip coluk cocuga karıstıgımı rezil bi durumda oldugum bi an gördüm. sanaa diyorum falan filan dedi. bende dedim hastaneye gidelim. yanlıs anlamada ama gidelim dedim. bi taksı çevirdık. hastaneye gittik serum falan taktılar. doktor kızla özel görüştü. bi rapor aldık. çıktık hastaneden. elini tutabilir miyim dedi. tuttum elinde. yaklaşık 20 km yürüdük yolun kenarından. hastane şehrin baya dışındaydı... o yol bana öle bi geldiki.. diyorum kendimi şu kamyonun önüne mi atsam kendimi. geride bırakcağım kımse olmasa gerçekten atlıycam yola. ikimizde tek kelime etmedik. sadece yrüdük el ele...

neyse kimse okumuyo ibretlik bi paylaşım yarıda kalıyo. devam diyen varsa yazarım

tmm devam ediyorum beyler

evine bıraktım aksam yemek yiyelim dedi. tamam alırım seni 9 gibi dedim. evime geldim. duş aldım. bizimkilerle yalandan 2 muhabbet ettik. çıktım kızı almaya. sen bahçede dur 10 dakkaya geliyorum dedi. tamam dedim. bişeyler içiyorum. telefonu orda kalmıs. menüden mesajlara girdim. askım seni cok özledim geliyim mi askım bana sunu al ordan die mesajlar. beynimden vuruldum. halbuki sanane be amk cocugu sanane elalemin karısından kızından (gemide) dedim içimden. ama sinirli bi şeklde cıktım evden. koşuyorum ama nereeye gittiğimi bilmiyorum. 3-5 dkka kostum. ve geri döndüm yine onun evine. kapıda sokaga bakıyo telefonu bilerek açık bırakp gitmiştım. aglamaklı gözlerle bakıyo bana. aptalım ben ya. sana bunun varlıgından bahsettim dun aksam dedi. hatırlamıyorumki amk ya yalan sölüyo yada hatırlamıyorum. ve kız yine elimden tuttu herşeye ragmen bende tuttum yürüyerek gittik bi yerlere... haykırarak ağlamak nedir o gece öğrendim ben..