o dıbına koduğumunun şeyi vardır her bir binin hayatında. kiminiz başaramayacağınızı bilirisiniz, kiminiz terk edileceğini bilirsiniz, kiminiz adam olamayacağınızı bilirsiniz fakat nedendir bilinmez bilmemezlikten gelirsiniz. hatta bu saydığım maddeler gibi nicelerini adınızdan daha iyi bilirsiniz fakat bilmemezlikten gelir yansıtmamaya çalışır ve ya turtarsa diyip kolları sıvarsınız yada sıvamaya çalışırsınız...
ama şöyle bir istatistikte vardır hayatınızda bilipte bilmemezlikten geldiklerinizi hep bilirsiniz, hep gerçekleşir o dıbına soktuğumun şeyleri... mesela bir kızla tanışırsınız, onu tanırsınız bir şeyler paylaşırsınız aklınızdan hiç düşmeyen tek düşünce birgün buda gibtir olup gidecek ve hayatımın bir kısmının dıbına koyacak demişsinizdir. fakat böyle düşündükçe karşınızdakine saygısızlık etmiş gibi hissedersiniz ve bilmemezlikten gelip bu düşünceleri bilinç altına atmaya çalışırsınız ki "orada sanklansınlar ve bu kez eskisi gibi omayacak bu kadın hayatımın kadını olacak" diye kendi yalanınızı kendinize yutturursunuz. bu yalana inanmaya başlayınca mutlusunuzdur, karşınızdaki sizi sizden daha çok seviyordur sanki ve siz buna inanıp dersiniz ki "zütümü istese veririm amk sen benim kadınım olacaksın". güzel zamanlar gelir eğlenir mutluluğunuza mutluluk ekler duyduğunuz sevgiye sevgi eklersiniz. zaman gelir devran döner... bir bakmışsınız ki o önünüzdeki yarak zütünüze girer. nasıl mı kendinize inandırdığınız o saçmalıklar yalan çıkar ki yalandırda zaten... nedense daha çok acı çeker insan. kendini içki şişelerinin zütünde arar ama bilmez yada bilmek istemez ki o kendini inandırdığı yalanlar değil saklamaya çalıştığı gerçkelerdir o şişenin dibindeki... sonra hayat yalan olur bir hayatın bir zaman dilimi yalan olur sadece "oda beni seviyor" yalanının yoluna... yalnızdır insan hayatını giben kadına küfürler yağdırmak ister fakat yağdıramaz. hala nedense şu soruya inandırır kendini "ya gerçekten söylediği nedenden dolayı çekip gitmek zorunda kaldıysa" buna inanan insan yalnızdır dıbına koyayım yalnız. yine bir yalana inanır ki" birgün geri dönecek"
evet beyler bu gecede yüksek olasılıkla bana küfürler saydırıyor ve eksileri basıyor olacaksınız. acı gelecek bu yazdıklarım acı gelecek. çünkü gerçekler hep acıdır. gerçekler, -30 derecede fırtınalı havada dışarı çıkıp sigara içmeye çalışmaktır. fakat bu kez soğuktan yanan yüz değil kalptir.
evet bunları okuyamayacak olan kadınım; evet ben, birçok yazarın ve benim içinde bulunduğum bir duruma açıklık getirdim biraz önce. "birgün geri dönecek" inancının ne kadar batıl bir inanç olduğunu bile bile bilmemezlikten geliyorum. beni bir tak çuvalı gibi ortada bırakıp gittiğin için teşekkür ederim.
---
dinleyin belki düşen moraliniz yerine gelir;
http://www.youtube.com/watch?v=RunGP6vLzWQ
daha da dibe batayım diyorsanız;
(bkz:
bin bir cumartesi)
(bkz:
beyler fark ettimde çok yalnızım lan)
(bkz:
hayat ne kadar anlamsız)
(bkz:
günün ilk ıssızlıkları)
(bkz:
bir hafta sonu daha gelir çatar okşar)
