işte herşeye sebeb olan şey...
Kötüye kullanırsa
çatışmalar çıkar.
Örn. Şuan ki seçim tartışmaları
EVET veya HAYIR fakat bunu tartışmaya sürükleyen içinizdeki beslemediğiniz küçük karakterleri başkasında fazlasıyla görmek..

Bazen konuşan biz değil içimiz olur ve farkında olmayız bazen uykumuzda bazen ise günlük yaşantımızda.

Kendi içerimizde küçük tuttugumuz duyguları başkalarında görmektir sevmemeye sebeb olan fakat biz bahane uydururuz.

Bilinçaltını bir bilgisayarın hard diski olarak düşünebiliriz. Ekranda görülenler sizin gerçeğiniz veya yaşantınızdır.
Yani bilinçaltınızdaki olumlu, olumsuz inançlarınızın hayatımıza yansımalarıdır.
Nasıl bir bilgisayar programında direkt emir şeklinde komutlar veriliyor ise bilinçaltımız da komutlarımızı alır ve gerçekliğimize uyarlar.

Başaramayacağımıza inanıyorsak başaramayız. Değişeceğimize inanıyor isek değişiriz.

Örneğin sigara içmemeliyim dedikçe sigara içmek isteriz. Çok yememeliyim dedikçe yemek isteriz. Size sakın kırmızı bir mercedes düşünmeyin veya şu an annenizi düşünmemelisiniz diyecek olursam her ikisi de akınıza gelecektir. Korkmayın diyecek olursam o ana kadar böyle bir duygu taşımasanız bile korkmaya başlarsınız. Bilinçaltımıza ne istediğimizden emin olarak, net ve şimdiki zaman üzerinden komutlar vermeliyiz.