gerçekçi açılış cümleleri

sakin ve normal bir yüz ile, onda fark ettiğiniz hoşunuza giden bir şeyi söylemek etkilidir.

bu ayakkabıları yıllardır arıyordum, ancak bulana kadar sevgilime sabır edemedim.

ayakkabısını beğendiniz, eskiden sevgiliniz vardı, artık yok. heyecanlı birisiniz. tabii ki bu cümledeki ters pgibolojiyi çoğu dişi farkedemez, aynı zamanda kafasını karıştırmış olursunuz.

siz sıradansınız ruh hali cümleleri

arkadaşınızın üzerine yıkabileceğiniz açılış şekli.

afedersiniz ama şurada gördüğünüz arkadaşım sizden etkilenmiş olmalı, 20 dakikadır beni dinlemiyor. etkilenmiş olmasına hak verseydim beni dinlememesine sabır edebilirdim, ancak buradan öyle görünmüyor.

küçümseme kontrol heyecan üçlüsünü hatırladınız mı? az önce küçümsediniz, umursamaz ruh haline büründünüz, arkadaşına önem veren biri ön izlenimi verdiniz, özgüveninizde yüksek. eğer terslerse bile arkadaşınıza iyilik yapmış olursunuz.

unutmayın dıbına koyım, dişilere ihtiyacınız yok, ancak onlarla ciks yapmak hoşunuza gidiyor, çünkü siz böyle birisiniz. istediğini elde edebilen. açılış halinde öyle duruyorsunuz ki, aslında ona asılıyorsunuz, ancak ona ihtiyacınız yok gibi. bu pgibolojiyi tam olarak uygulamak zordur, tabii ki başlangıçta.

yazdıklarımı herhangi bir kitapta görürsem, avukatınız iyi olsun dıbına koyım.

mükemmel olmak, mükemmelliyetçilik kendini kasmak değildir, yada her şeyin kusursuz olması, yada her şeye sahip olmak.

mükemmelliyetçilik kendini serbest bırakmaktır, dünyada yaşayan tek canlı senmişsin gibi olmak.

şu anda bu tuhaf yerde bakacak bir başlık arayanlar, yapacak daha iyi bir şeyi olmayan yalnız adamlar, hepinize sevgilerle.

bu şey hiç bir zaman bitmeyecek. sadece burada bitiyor. daha sağlam kişiliklerle devam ediyorum, edeceğim.

dişi daha once hiç gormediği hiç tanımadığı birine nasıl güvenecek?

süpermarkette yada havuzda... yada bi kafede... kaldırımda yürürken... hiç tanımıyor...

giyim, saç baş, beden dili, ses tonu... bunlar mı iyi olmalı ki kız bana o anda güvensin ?

başlığın önemli çoğunluğunu dişilerin zayıflığı oluştursa da, bahsetmediğim kısım ve bu ülkenin en sevdiğim yanlarından biri erkeklerinde yeterince zayıf olması, yada konuşmaktan korkan.

bir dişinin yanına gidip rastgele kelimeler ile onunla sohbet etsem bile, bağımlı hale gelebiliyor. çünkü diğer kesimden 1 adım öne gelmiş oluyorsunuz.

ben burada zeki adamlara hitap ettiğimi düşünüyorum, en azından isteğim bu. eğer bir dişinin müsait durumda olup olmadığını çıkaramıyorsanız o an şansınızı denemeyin dıbına koyım.

dişiye asılıyorsunuz, o da bunun farkında ama tam emin değil. kelimeleriniz onunla flört edermişcesine, ancak ruh haliniz öyle görünmüyor. kafası karışık.bu pgibolojiyi tutturduğunuzda güvenmese bile yanındakine dönüp, bu huur çocuğu beni rahatsız ediyor demez.

daha geçen hafta kontrol altında tuttuğum, ancak beni beklemekten yorulan ve yeni sevgilisi olan bir dişiyle her zaman yaptığım şeyi yapıyordum, tabii ki yakınında olan erkeğini farketmeden. söylediğim kelimelerden ne yapmaya çalıştığımı anlayan sadece dişiydi dıbına koyım, bahsettiğim şey bu.

bu konuyla ilgili hemen bir zeka gösterimi yapayım.

ortalama kadın zekası:70 kullandığı alanlar: erkekler- arkadaşlar. tabii ki çok iyi arkadaşlarım var şeklinde değil, tamamıyla yapmacık ve çıkarçı bir ortam.

beyni bu şekilde çalışan bir 'şeye' neden kur yapmamanız gerektiğini veya o an sizi çok kötü şekilde tersleyeceğini inandırmışsınız kendinize.

hiç unutmam, 11. sınıftaki sevgilimden ayrılıp onun arkadaşı ile, ondan ayrılıp onun arkadaşı ile. bu böyle epey uzuyor, yaklaşık 15. sınıfa kadar. hepside sözde birbirinin en iyi arkadaşı idi. ne kadar tuhaf değil mi?

ne yaparsanız yapın, arkadaşınızın sevgilisine o gözle bakmayın dıbına koyım, cinsinizin bir farkı olsun.

uzun zamandır 'benim' gibi adamların yazdıklarını takip edip, ezberleyip değişemeyenler. gelen mesajlara bakarak söylüyorum, en çok kafaya takılan nokta bunları yaparken kasıntı birine dönüşmek.

başlığın sırasını karıştırıyorsunuz. herkes mükemmeldi, sadece bunu hatırlamak için geriye gitmek gerekiyor. bu yüzden bu isimle başladım.

hayatınızın sırasını bilin, yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı ve hangi zamanda neyi hisettiğinizi hatırlayın.

herkesin hayatında olup bitenleri algıyabilmesi için kilit bir zaman vardır. neyden neye dönüştüğüne dair her şey.

benim kilit noktam, bana zarar veren sözde eğitimcilerdi. en iyi bunu hatırlıyorum, çünkü dünyanın en meraklı insanı iken, her şeyden sıkılmaya başlayan biri oldum. matematiğe olan aşırı yeteneğim, artık sayılar gördüğümde sıkıcı demekten öteye gidemiyordu.

bunu kendime ben yapmadım. bana kimin zarar verdiğini biliyorum, dolayısıyla bunu onarmayıda.

hayatımla ilgili hatırladığım ilk şey, ilk görüntü, kendi başına eğlenebilen, hiç bir zaman sıkılmayan ve sonsuz özgürlüğü hisseden halimdi.

kaç kişi ilk görüntüyü hatırlıyor? ne hissettiğini? ne zaman yok olmaya başladığını?

tabii ki geçmiş yada gelecek yoktur, hatalarından ders çıkarmak sözünden de nefret ederim. hataların güzel tarafları da vardır dıbına koyım. ancak değişim için bilinmesi gerekenleri göz ardı etmeyin.

sahte yüz takındıklarının farkında bile değiller. böyle olmaları benim umrumda değil tabii ki. 'birileri' nasıl olmalarını isterler ise, öyle oluyorlar. benim umurumda olan bu 'birileri'.

https://www.youtube.com/watch?v=ckfbofttupY

'birileri' olarak adlandırdığım genellikle medya- medyayı elinde tutanlar.

prociks, sanki seni tanıyor gibiyim, ne yapman gerektiğini biliyorsun, ama hiç bir zaman harekete geçiremiyorsun. insanın hayatı böyle geçmiyor mu zaten?

sistem başarısızlık üzerine kurulu, eğer başarılı olmak istersen sana seçim sunuyor, tabii ki birçokları seçim yapması gerektiğini bile bilmeden, aileden gelenler ile yoluna devam ediyor.

önemli olan tek bir parça var, eğer ne yapmak istediğini biliyorsan, ona ulaşırsın, ulaşamasan bile, o ana kadar harcadığın çaba mutlu eder.

basit bir konu, manipülasyon. tanıdığım bir çok insanın bu olaya çok uç nokta olarak baktığını biliyorum. ancak her dişinin yapabildiği bir şey. toy değilse tabi.

sende doğduğunda biliyordun, o da biliyordu. ama sen kullanmak zorunda değildin, çünkü fiziksel olarak yeterince güçlüydün.o olaylar ile farklı şekilde başa çıkmayı öğrendi.

başlığın bir çok yerinde dişilere demediğimi bırakmamış olabilirim, ancak sistemin yok ettikleri arasında dişilerde var ve malesef böyle olmalarının sebebi de bu.

inanılmaz iletişim becerileri buradan geliyor, senin kadar fiziği iyi olmadığı için. tabii ki sistemin onları mahvetmiş olması, davranışlarını telafi etmeye yetmez. burada zeka devreye giriyor zaten, herkes ne yaptığının farkına varamıyor.

bir dişiyi kontrol altında tutmak ve istediğini yaptırabilmek, insanlarla bir bir oynayabilmek, bunlar ile alakam olmadığı zamanlarda bir çok şeyin ne kadar çok zor olduğunu hatırlarım. tabii ki değişmeyi istediğimde, kaybettiklerimi geri almak için bir şeyler yapmaya başladığımda, gözüme çok basit gelmeye başlamıştı.

insanların değişimi her geçen gün gerçekleşiyor, başkaları gibi, filmlerdeki gibi olmaya başlıyorsunuz. eğer herkese kendisi gibi olmayı öğretemeyeceğimi bilseydim, bu lanet ortamda bulunmazdım.

'kendin olma' zamanın geldiğinde, yapabildiğimi söylediğim her şeyi yapmak için sabırsızlanıyor olacaksın. benim yaptığım her şeyi sende yapabilirsin demek olmuyor tabii ki bu. ne sandın dıbına koyım?

6 aydır yazıyormuş gibi hissediyorum, umarım o kadar uzun olmamıştır. başkalarının sabırsızlığı beni ilgilendirmiyor ancak değişimi isteyen herkesle tek tek ilgileniyorum. her zaman bir mesaj yakınım.

yazdıklarımı okumadan soru sormak yada eleştirmek kabul edilemez, ancak boşa gitmekle kalır.

hiç kimseye okulu bırakmasını ve kendi yoluna devam etmesini söylemedim, söylediğim şey başkalarının kararlarıyla geldiği yoldan dönmesi. başlığın amacı değişim, kendinizi bulmak. kendi kararlarını alabilmek ve diğerlerinin etkisi altında kalmamak. dıbına koyım.

bu hafta buradayım, yazabildiğim kadar yazıp bitireceğim, özel ilgi isteyen ile devam edeceğim.

hayatında hiç kendini inanılmaz huzurlu hissettiğin oldu mu?kafa olarak o rahatlığa ulaşmak, içinde endişe olmaması,her şeyi yapabilirmiş gibi hissetmek.

beni eleştirmeyi seven bir arkadaş yazdıklarını silmiş, demişti ki; para güç kadınlar, benim bunlara ihtiyacım yok ben güneşim, siz insansınız.

bütün bir başlık boyunca bunu anlattım, bunlara ihtiyacımızın olmadığını, ancak değişim geldikten sonra bunların otomatik olarak geleceğini, ve pastanın üzerine çilek olacağını.

dişilerden bahsediyorum, nasıl davranılır, kontrol altına alınır gibi.ama inanın bir gram ilgimi çekmiyor, nadiren ilgimi çekenlerde oluyor tabi. yada manipülasyon, karşımdakini saniyeler içinde kendinden geçirebilirim, çoğu zaman bunu kullanmaya gerek duymam. karşımdakine güvenmeyi ve onun bana güvenmesine inanırım.