okumayın huur çocukları.

hepinizin okumasını isteseydim, 'kız tavlama' diye başlık açardım.

ben size sistemi anlatıyorum. insanların bugüne kadar sürekli programlandığını.

sende programlandın tabiki, ama bunu değiştirebiliriz.

dıbına koduklarım, insanlar artık bi bilgisayar gibi, onları kontrol etmek hiç olmadığı kadar kolay.

mesela 1 saat televizyon izlediğinde mal gibi olmuyor musun?

sahip olduğun zekayı bile kısıtlıyo huur çocukları. önce yaratıcılığını kesiyolar, sisteme uyum sağlaman için.

sistem dediğimizde, başını kaldırma, senelerce oku, evlen ve gibtirgitin kısaltılmış hali.

burda 1 tane adam ben varım desin, 50 sayfa anlatırım.

hayatı nolursa olsun umursamayın.

kafeye gidin oturun, insanları umursamayın. kafanıza göre insanlarla konuşun, umursamayın.

liseli bi binsen iyi yada kötü dersleri umursama, hocanı gibleme ama efendi ol.

bu uç insan olabilmek için yapabileceğiniz en güzel şeydir.

çirkinlik, fakirlik yada salak olup olmaman dişinin umrunda olan şeyler değil tabiki bi yere kadar.

ama hepsini bi arada barındırıyosan, neden yaşarsın ki hala dıbına koduum?

böyle şeyleri bahane edip, hayattan kaçmayın.

böyle olduğunuz sürece, tek kaş olupta mercedese binen adam olamassınız.

insanlar ne der korkusunu bırakın, sen kız çocuğu musun yarraam? rahat ol.

bırakın zayıflar düşünsün başkalarının ne düşündüğünü.

başkasına-topluma göre yaşadığın sürece ne kendin olursun, ne umursamaz biri, nede mükemmel adam.

bir tarafından anlayanlar için edit: IQ seviyen 50 ise dersleri dinlemek zorundasın. ben zorunda değildim dıbına koyım, çünkü 10 dakika gözümün ucundan geçmesi yetiyordu.

dünya ne kadarda taktan değil mi?

ama dünyanın bu kadar taktan olmasının sebebi de sensin.

hayatın sana zor görünmesinin sebebi de sensin.

kendi hayat standartlarını kendin belirleyip, ona ayak uyduramayan da sensin.

dünya güzel bir yer huur çocuğu, sadece sen göremiyorsun.

ne yaşamayı biliyorsun, nede öğrenmeyi.

bugüne kadar insanların yaptığı şeyleri yapmaktan başka bir şey yapmadın.

yenilikten kaçıyorsun, değişmekten kaçıyorsun. köpek gibi korkuyorsun.

eğer bana inanmıyorsan başlığı şimdi terket nasıl kız tavlanır başlıklarında devam et.

okumak zorunda olduğunu da biliyorsun, içinde hala beni dinlemek zorunda olduğunu söyleyen bir şeyler var.

benim işim onunla, seninle değil korkak bin kurusu.

sana katacağım şeyleri hayal bile edemessin.

@43 senin okuyup okumamanı umursamadığımı nerden çıkardın?

@46-50 black swan aynı senin durumunla ilgili bi film. mükemmeliyetçilik.

kendine engel olan tek şey sensin- hareketlerini kusursuzlaştırmaya çalışarak mükemmel olamassın- kendini serbest bırak gibi cümlelerle dolu.

zengin yada başarılı olmak seni toplumun gözünde yükseltir doğru.

ama en başından beri bahsettiğim sisteme uyum sağlayamayan, midesi bulanmış zeki adamlardansan, hiç bi zaman tatmin olamassın.

biz toplumun gözünde yükseklerde olmak istemiyoruz, biz komşunun sırf zengin olmak için hukuk-tıp kazanmış çocuğu değiliz.

biz ne yapması gerektiğini bilen, para hırsı yüzünden değil, zevk alarak yaşayacağımız için meslek seçeriz.

seninle işim bittiğinde, kuralları koyan olmak için sabırsızlanıyor olacaksın.

sadece korkma.

@58 mümkün olduğunca ağırdan alıyorum her türlü soruya cevap verebilmek için

@59 sen istediğin sürece herşey mümkün.Ben bir süreci başlattım. hayatın boyunca bunun peşinde olacaksın artık.

Başlıkta çok sağlam insanlar olmaya başladı.

Bakış acısı değiştikçe olayın farkına daha çok varacaksınız.

Bugün yazma fırsatım olmadı ilk işim özgüven konusuna detaylı olarak değineceğim.

Egemenin yazdıklarına cevap yazmıyorum genelde çünkü kendi kendini sorgulayabilmek en güzel hislerdendir.

@78 büyük kelimeler kullanıyorsun. algı operasyonu, umut tacirliği.

sandığın kadar iyi olsan, bunu neden yaptığımı anlaman kolay olurdu.

ben burda ufak tefek işinize yarayacak şeyler yazarım, deneyenler neler yapabileceğini görür bana inanır.

eğer bana inanma sebebin, benim zengin- istediğiyle yatan- başarılı biri olmam olursa, zahmet edip okuma, teşekkür ederim.

asdhljasdj daha ezberleyemedim. teşekkürler.

@101 sayın bilgisayar mühendisimiz de burdaymış.

sen güzel bi örneksin benim için. para kazanıyor olman iyi, istediğin şeyle uğraşmakta iyidir.

ama belli ki işler o kadar iyi gitmiyor? benden çok girer olmuşsun bu başlığa. lidersin ve başlıkta lider olmak istiyorsun? hesabımı verebilirim.

aksi takdirde burda söylediklerin, insanların umrunda olcak son şey bile olmaz. onlarla aynı dili konuşuyoruz seninle değil.

ben insanlara umut tacirliği yaparken geç ve bi köşeye izle, işim bitmek üzereyken de içinden küfür etmeye devam et.

uzun zamandır planladığım özgüven konusuna başlıyorum.

insanların özgüveni neden sahip olduklarına bağlıdır bunu anlatayım önce.

başkalarına göre yaşamaya o kadar çok alışırlar ki, kendi standartlarını bile kendileri belirleyemezler.

arkadaş grubuyla yaptığı her şey bunun için başlangıçtır. fakir olanlar, parası olanlara sürekli dudaklarını yalayarak bakar.

onları gördüğü her saniye, özgüveni parçalanıyordur ve para hırsı artmaya başlar.

parası olanlar ise, zaten fakir binlerden ayrı ve uzak bi hayat yaşıyodur, özgüveni stabil olmaya başlamıştır.

işin toplum kısmı daha önemli.

televizyon ne yapar dıbına koduum? saray- köşk dizilerini basar yayına. parası olmayanın ağzının suyunu akıtır sonuna kadar.

bu sürekli para hırsı yapmaya devam eder, ve artık kişilik yok olmaya başlar.

peki bunu sırf sizin kişiliğinizi yok etmek için mi yapıyorlar? hayır. bunun için yapanlarda var tabi ki.

izleyici kitlesi çok müsait buna. en başta söylediğim, kendi hayallerini bilmeyen liseliler için bu kaçınılmaz bi son.

tüm hayatını para kazanmaya planlayabilirsen, kazanırsın.

ama daha sonra? araç- hedef ilişkisi budur dıbına koyım.

para bi araçtır, eğer hedef haline getirirsen, yaşamak için hiç bi sebebin kalmaz.

benim babam böyledir, tüm hayatı fazlasını istemekle geçer ve artık tatmin olmaz, ne yapacağını da bilemez.

peki neden özgüveniniz buna bağlı olsun isterler?

sistemle daha kolay uyum sağlayabilmeniz için.

asırlardır devam eden plan, artık kusursuz işliyor.

bu dünyada kendim gibi daha çok adam olmazsa,bir neslin nasıl çöpe gittiğini birlikte görmüş oluruz.

sırada özgüveninizi kaybettiğiniz aşamalar var.

ilkokulda hocanız bunun ilk parçasıdır.

siz farkında olmadan, onun ne kadarda mutsuz olduğunu kaydedersiniz.

kaç tane öğretmen mutludur ki zaten? malesef bi çoğu para için tercih ediyor ve sonradan katlanmak istemiyorlar.

haftasonu tatili, günde 8 saat ve daha sonra memur maaşının yetmediğini söylerler.

asıl ülkeyi kalkındıran işçiler neden hiç şikayet etmiyorlar huur çocukları? sakinim.

ilkokulda matematik hocam sürekli bu ülkenin çöpçülere, kapıcılara ihtiyacı olduğunu herkesin başarılı olmaması gerektiğini söylerdi.

kimsede cevap veremezdi, örnek vermek için kimleri küçümsediğini soramazdı, neyse ki ben vardım.

yaratıcılığınızı ilk bunlar kısıtlamaya başlar, çünkü hayatı ezber yapmakla geçmiştir ve size başka birşey öğretemez.

eğitim hayatının sonrası belli, sürekli sınavlar. yeteneklerinizi keşfetmemeniz adına sizi hertürlü saçmalığa yönlendirip, hayattan soğutana kadar devam eder.

kuralına göre oynayan parasını kazanır. ilkokulda okulu bırakıp tonla para kazanan arkadaşlarım var ve derler ki, bu ülkenin herşeyi para olmuş bende buna göre hareket

ettim. mesela benim resime ve müziğe yeteneğim vardır, bunları kaybetmemek adına derslerde hep bunlarla uğraşırdım.ne yaptığımı soran hocalara, onların anlattığı

basit şeylerden yüksek not almak için dersi dinlememe gerek olmadığını söylerdim.

peki bunlar olurken kadınlar ne alemdedir?

onların özgüveni sizden 1000 kat daha fazla yokolur, ama belli etmezler.

onların 1 gram özgüvenle yaptığı rol, sizi kaçırmaya yeter.

özgüvenlerinin nasıl parçalandığına girmeyeceğim, anlat anlat bitmez ilerde bir gün anlatabilirim.

benim özgüven konusunda tek bir amacım var, oda sizin özgüveninizi sabitleyebilmek.

bunu yapmak gerçekten zaman alır, ama başardığında mükemmelliğe çok az kalmıştır.

denemekten korkmassın, çünkü başaracağını bilirsin.

özgüveni nasıl kazanacağınıza gelelim. burda yazacaklarım, sadece %20 ye getirir, bu aslında yeterli hissettirebilir.

daha fazlasını herkesin eline vermem. yanlış anlama huur çocuğu.

özgüveninin yokolma aşamalarını öğrenmen bunun için, bir dahaki sefere gülüp geçmen için.

böylece şuan olduğu haline sabitlemiş olursun, ve yapacakların sürekli artmasına sebep olur.

bir kızla sadece arkadaş olarak konuşabilmek güzeldir. onu düşünmediğinizi gösterirsiniz ve egosuna kapılır neden beni umursamıyor şeklinde.

2 taktik 1 arada.hem kendi özgüveniniz gelişir, hemde oyun oynamayı öğrenmiş olursun.

tabi ki başlangıçta bunu yapmak kolay değildir, kendinizi arkadaşmış gibi göstermek için, el kol şakaları yapmaya başlarsın, yada salak salak sırıtmaya.

beni hiç dinlemiyorsun huur çocuğu.

iyi görünmek zorundasın.lan ne kadınlar manken gibi görünebiliyor, azcık spor yap fiziğin bari düzgün olsun.

birde güzel konuşmak, tane tane, efendi gibi. hem özgüven hemde oyun.

en önemli kural, umursamamaktır. umrunda olmassa, bir dişinin karşısında saçma haraketler yapmassın. umrunda olmassa, pişmanlıkların, üzüntülerin olmaz.

bu çok daha detaylıdır. soran olursa anlatırım yoruldum dıbına koyım.

bütün başlık zaten sana bi cevap. uyum sağlayamayanların başlığı.ama sen uyum sağlamışsın. herkesten kendin gibi olmasını bekliyorsun. seni züt etmek? cevap verememek? kendini bana kanıtlamaya çalışan bir kadının sözleri.

Egemen seninle ayrı bir yerden konuşalım.

ben mükemmel doğdum. mükemmel olarak büyüdüm.ama bir yere kadar.

sonra acizliğim canımı acıtmaya başladığında, herşeyin farkına varmaya başladım.

mükemmel doğdum, mükemmel devam ediyorum.

senin sorun olarak gördüğün şey, benim umrumda olcak şeylerin sonuncusu bile olmaz.

hepimiz böyle doğduk, ama hepimiz aynı şartlarda hayatta kalamadı.

öldürüldün huur çocuğu. defalarca öldürüldün.

sen seni öldürenlere cevap bile veremedin, sanki dünyanın kanunu buymuşcasına hiçbişey olmamış gibi devam ettin.

ama senin içindekini senden daha çok düşünen biri var.

seni kurtarmak zorunda olduğunu bilen biri.

değişmek mi istiyorsun? gülümsemeyi öğrenmen gerek.

dünyadaki onca pisliğe, onca yaşayan pisliğe rağmen gülemsemen gerek.

senin dünyan, senin oyunun.

senin dünyanı bu hale getirenler, bırakta onlar ağlasın huur çocuğu.

lan az önce 18 yaşındaki bi çocuk, sırtında dolapla yürüyerek eve gidiyordu. bir tane adam durmaz mı dıbına kodumun yerinde?

o çocuk beni insanlara anlatacak, insanlık ölmemiş diye.

bu dünya güzel bi yer huur çocuğu, onu mahvedenlere sesini çıkaramassan, ölü bi huur çocuğusun.

dişilere kur yapabilmek, istediği hayatı yaşayabilmek, güçlü biri olmak. aptalca sebeplerin kafanı karıştıramaması.

bunlar sana katacağım şeylerin sadece küçük bir kısmı.

eğer başlığın adını nasıl kur yapılır? olarak seçseydim, şu anda 70 sayfaydı ve 100 lerce adam vardı.

onun yerine sadece 6 sayfa ve 7-8 tane adam var.

bunun böyle olmasının bi sebebi var.

sana bir kaç taktikle nasıl kur yapabileceğini öğretebilirim.

ama iki gün sonra sıkılırsın huur çocuğu.

istediğin hayata gelince, ne istediğini bildiğin sürece, doğru yerdesin.

ben istediğim hayatı yaşayabiliyor muyum? yada istediğim dişiyle istediğimi?

yada istediğim hayatı gerçekten isteyen benmiyim?

bu dünya için üzülüyorum, güzel kalması gereken şeyler içinde.

aslında üzüldüğüm tek şey bu.

istediğim bi dişiye gelince, kur yapmayı bi dişiden daha çok seviyorum. daha eğlenceli.

beğendiğim bi kadının, harekete geçebilmesi günler sürüyor, yanıma gelip konuşabilmesi. evet huur çocuğu herseferinde hamle yapan olmak zorunda olan sen değilsin.

harekete geçememe sebebi ise, onları sonuna kadar hesaplamam, test etmem.

istediğin şey ben olmak mı? benim hayatım mı?

ne kadar ironik dıbına koyım, başkalarının hayallerini istediğiniz için size küfür ediyorum, ama benim yaşadıklarımı size aktardığımda, istediğiniz şeyin benim yaşadıklarım olduğunu düşündüğünüzde kimse bana küfür etmiyor.

daha zeki olmak zorundasın huur çocuğu, istediğin şey benim hayatım değil.

benliğine sahip olursan, benim yaptıklarımı yapabilirsin, aynı kalitede olacağını sanmam.(güldüm)

benliğine sahip olursan, benim yaptıklarım sadece pastanın üstüne çilek olur, nasıl eğleneceğin sana kalmış.

herkesin istediği şeyler farklıdır.

birisi dişileri, birisi para, birisiyse güç, insanların ona saygı duymaya yeteceği kadar.

bu üç şeyin dünyada olmayan şeyler olduğunu düşün. o zaman ne isterdin?

bu cümleyi en kral profesörden duyamazsın.

sadece 4 cümle, hayatını değiştirebilir. işte bu yüzden, mükemmelim huur çocuğu.