hala insanlara bu sefil hale dişiler yüzünden geldikleri yalanını söylüyor.
Oysaki durum farklı,

dediklerini gerçeklik, en az film karakterlerinin gerçekliği kadar

@230 dişilerin empatiyi iyi kullandıklarını sanmıyorum, şöyle düşün. standart bi dişiye 1 günde en az 10 kişi asılır. bir süre sonra saniyeler içinde gördükleri kişiyi okumaya başlarlar.

@234 çoğunlukla toplumdan bahsettim, dişilerin yaptığı şeyi özgüven yoketmek olduğunu söyledim.

özgüven yokoldukça adım atmaya korkar insanlar haline geldiler ve hiçbir şey yapmadan beklemeye başladılar.

asıl sorunun ne olduğunu söyleyebilir misin?

empatiyi insanlara filmler öğretir, daha fazlasını merak etmezler.

lütfen kendini benim yerime koyabilir misin? cümlesi empatiyi öğretme şekilleridir.

insanlar yaptıklarını karşı tarafın anlayabilmesi için böyle söylerler, yaptıklarına aferin denilebilmesi için, yada vicdanını rahatlatabilmesi.

örneğin yılları çalışarak geçmiş birisine sakin yaklaşmak doğrudur çünkü onun bıkmışlığını anlayabilirsiniz.

dişiler ve empatiye gelince, onların iyi empati kullanmadığını söyledim, çünkü ihtiyaçları yok.

zaten vücut dilinizi rahatlıkla okuyabilirler.

toplum mimlediği kişilerle alay eder, lakaplı yakar, fiziksel şiddet uygular, pgibolojik şiddet uygular. bunu çok çok yaşadım... ne kadar alfa özelliği gösterdiysemde işe yaramadı...

bu yüzden kendimi toplum ve bireylerinden soyutladım... onlar iğrenç ve adi insanlar.

bence empati bir işe yaramıyor. insanların çoğu ezik ve aptal, onlarla empati kurduğunda ezik ve aptal seviyesine iniyorsun.

bu insan dünyasında empati gerektiren birşey yok. tek gereklilik, ihtiyacı anlayabilmek ve ihtiyaca göre hareket edebilmek; ve bu yetinin empatiyle çok az ilişkisi var.

duygusal empati yerine, durumsal empati kullanılmalı.

@1 bir entynde; her istediğini her istediğin zaman yaptığını belirtmişsin.

bu nasıl oluyor? toplum baskısından nasıl sıyrılıyorsun; seni nasıl mimlemiyorlar ve nefret etmiyorlar. şiddet uygulamıyorlar ?

kaddafiyi bile giberttiler amq

karşındaki gibi düşünürsen adımlarını daha saglam atarsın

peki değer mi?

herşey tekilden türeyen bir kopya. teklikten o kadar çok kopya türüyor ki, en sonunda kendi kendini yok ediyor; çöküş yaşıyor.

aptallar, embesil hayvanlar doğayı taklit ediyor.

taklit etmek, en temel öğrenme biçimi.

onun gibi, kendilerini yok ediyorlar.

insanların çoğunun aptal olduğunu konusunda haklısın ancak empati yinede işe yarar. ya aptal ayağına takılan güvensiz insandır, yada gerçekten aptaldır.

güvensiz aptallar tehlikelidir, arkanızı dönemeyeceğiniz tipler. diğerleri ile zaten işimiz yok.

her istediğimi her zaman yapabilmeye gelince, bu zaman alan bi aşama. zaten bunları bu yüzden anlatıyorum, birilerini, birilerinden ayırabilmek için.

aşamaya gelince, ilk önce sabit bir özgüven gerektiriyor, istediğini yaptığın zaman alacağın tepkiler yüzünü kızartmasın, özgüvenini düşürmesin diye.

daha sonrası senin dediğin şey, aptal oldukları. hiçkimsenin göründüğü gibi olmadığını çok iyi biliyorum.

ne kadar iyi görünürlerse görünsünler, nelere sahip olurlarsa olsunlar, % 90 ı boş insan. zayıflığını saniyeler içinde anlayabileceğin tipler.

ilk yapmaya başladığım zamanlardan bahsedeyim.

her zaman gittiğim kafede beğendiğim bi dişinin yanına doğrudan gidip konuşmaya başlayabilirim ve bunu asılmadan yaparım.

aslında kur yapıyorumdur o an, ama farketmez, sorduğum sorular yada öğrenmeye çalışıyormuşum gibi yaptığım şeyler kafasını karıştırır.

kafasını karıştıran şey ona kur yapıyor gibi olduğum, ama sadece muhabbet ettiğim.

tabiki bu anda insanların gözleri üstümde oluyor, kızı rahatsız mı ediyor bu huur çocuğu diyen kahraman çocuklar, yada sahip olduğum özgüvene ağzı açık bakan dişiler.

ne istediğimi biliyorum, eğer yaptığımda zevk alacağımı biliyorsam daha fazla düşünmem.

toplum baskısından sıyrılmıyorum tam olarak, toplum baskısını o anda ben yönetiyorum. asıl olayımız bu.

liseliler bilmez, 10 yıl önce kaç tane adam kız arkadaşıyla rahat rahat zaman geçirebiliyordu? ama şimdi her şey çok farklı. toplum baskısı değişiyor, aslında birileri bunu değiştiriyor. asıl sorunda bu.

benim hemen yukarıda anlattığım şeyi 10 yıl içinde herkes yapabilir halede gelebilir, toplum nasıl şekillenirse.

her geçen yıl daha fazla dejenere oluyoruz. ben bunu kendi işime yarayacak şekilde kullanıyorum.

toplumdan ve kurallarından miğdemizin bulandığını çok iyi biliyorum, ama toplum baskısından sıyrılabilmek için, o kuralları kendimize uyarlayabilmemiz gerekiyor.

toplumdan kaçmıyoruz, sadece onlara yapmamız gereken liderliği yapıyoruz.

sorular için teşekkür ederim, anlatacak şeylerim oldu.

konusu açılmışken bazı gerçeklere değineyim.

bir çoğunun merak ettiği şey dişilerin neyi sevip sevmeyeceği, kaba dille o bana bakar, bakmaz konusu.

bu standartların farkında olmak gerekiyor.

para cezbeder bu doğru, ama bununda bi sebebi var ona sonra geleceğim.

en basit örneği liselerde yaşanır. popüler çocuklar kazanır bunu hepimiz biliriz.

öyle olmasının sebebi, onların öne çıkabilmeleridir, sabit olmasada iyi bir özgüven (aileden gelen) çekingen tipler olmamaları.

yani asıl söylemek istediğim, lider olarak gözükmeleri.

dişiler böyle programlanmıştır, lider olana ver şeklinde. bunu ilerde detaylandırabilirim.

programa gelince, onları istediğim gibi programlayabildiğimi söyleyebilirim. bilinç ve bilinçaltı konusu.

çok temel şeyler var, küçümseme kontrol ve heyecan önemli 3 lüdür. bu rasgele dişilerle tanışıp şansını denemek için.

uzun dönemliler içinse, umursamamak, çekingen olmamak, ve ondan dünyada milyarlarca olduğunu belli etmek. bunları yaparken zaten sizden bir tane olduğunu belli ediyorsunuz.( tavsiye etmem peşinizi bırakmazlar)

karşındaki gibi düşünürsen adımlarını daha sağlam atarsın.

peki değer mi?

buna gelince, empatiden bahsetmemin bir diğer sebebi arkadaşlık ilişkileri.

mesala benim gerçekten sağlam arkadaşlarım var, kendimi rahat hissederim, düşünmem. iş konusunda olsun, dişiler konusunda olsun, güvenirim.

her zaman söylerim, 5 tane sağlam arkadaşınız olsun, ömrünüz boyunca rahat olursunuz.

insanların arkadaşlık ilişkisi konusunda ne kadar saçmaladığını ve düştüğünü yakından görseniz şaşırırsınız.

aslında şaşırmazsınız, çünkü hayatı arkadaşlık olan çok fazla insan var bunu biliyorsunuz.

tek sorunu kim ne demiş? kim kime ne yapmış? gibi sorular hayatı olan insanlar var.

empatinin önemi burda. uzun dönemde arkadaşlarımızı deneyebilmemiz için mutlaktır.

hayatı arkadaşlıktan ibaret olan insanlar
samimiyetini gibtiklerim

açıkçası etrafımda hiç sağlam adam bulamadım
halbuki izmitte her ortamda selam verebilecek bi adam bulurum

yalnız kalmak veya buraya baglı kalmak
şu durumda benim için daha iyi gibi, değil mi?