0
Akil: aklı başında.
Analitik düşünce: bir bütünü - ki o bütün genellikle bi sorundur -, makul alt kümelere ayirip her birini tek tek inceleyerek, birbirleriyle olan iliskilerinin dökümünü yaparak sorunun tümünü çözme yönteminin bir sistem haline getirilmisi.
Apolitik: siyasetten hoşlanmayan bu nedenle görüş belirtmeyen kişiler.
Banliyö: şehir merkezinden uzak yerleşim yerleri.
Berdevam: sürüp giden.
Cemse: askeri arabalara takılan lakap.
Cinsi latif: kadın tanımı.
Çetele: kayıt.
Dimağ: bilinç.
Emprovizasyon: doğaçlama.
Erkan-ı harp: genelkurmay.
Eximbank: ithalat ihracat bankası.
Halet-i ruhiye: ruh hali.
Halvet olmak: görüşmek için yalniz kalip iceriye kimseyi sokmamak.
Hilaf: muhalif, aksi, zıtlık.
Hizip: parti.
icazet: izin, onay
ilanihaye: sonsuza dek.
ilhak: bütüne katmak, bağlamak
inayet: bir isin en güzel sekilde gerçeklesmesi, en küçük noktasinin dahi belirsiz ve kalmamasi için azami derecede gayret edip, özen göstermek demektir.
inisiyatif: öncelik.
izafi: göreceli olan şey.
ivedilikle: acil olarak.
Jenosit: soykırım.
Kelam: kelime, söz.
Kepenek: çobanların giydiği dikişsiz kolsuz kıyafet.
Ketum: çok konuşmayı sevmeyen, içine kapalı insan.
Kıymeti harbiye: sözün gerçek değeri.
Kifayetsiz: yetersiz.
Konsensüs: görüş birliği.
Kontrendike
Lümpen: işçi sınıfından olupta oraya dahil olduğunu bilmeyen kişi.
Mahsus: 1. bile bile, kasten 2. birine ayrılmış olan.
Martaval: yalan, sallamak.
Mazhar: birşeye uzanmak, erişmek, başarmak.
Moratoryum: Bir ülkenin ekonomik sıkıntılar yüzünden borçlarını ödemeyeceğini ilan etmesi.
Muflis: Mahkeme tarafından iflas ettiğine hükmedilen kimsedir, bitmiş, tükenmiş insandır.
Muhteris: ihtiras sahibi.
Mukabele: karşılık vermek, karşı gelmek.
Mukadderat: alınyazısı.
Mübalağa: abartı.
Münferit: tekil, ferdi, bireysel.
Münhasır: bir kimse veya bir sey için ayrilmis, mahsus, sınırlanmış, sınırlı.
Müsamaha: hoşgörü.
Müstemleke: yarı sömürge.
Mütamayil: eğilimi olan.
Müteessir: üzgün.
Müteessir olmak: tesir altında kalmak, etkilenmek.
Mütenasip: orantılı.
Nacizane: çok küçük.
Nobran: kibar olmayan, görgüsüz, kaba, nezaketsiz.
Nuktedan: espritüel.
Proletarya: işçi sınıfı.
Rölyef: kabartma.
Saik: niyet.
Sinematografi: görüntü yönetmenliği.
Tahakküm: hüküm altına almak.
Taltif: gönül okşamak, iltifat.
Tasfiye: arıtma, ayıklama, temizleme, birçok kişinin görevine son vermek.
Tecrit
: izolasyon, yalıtma
Terminoloji
Trabzan
: merdiven korkuluğu
Zemmetmek
: yermek, aşağılamak: terim bilimi: ters etki gösteren.