This victim approach may stem from an overall feeling of helplessness or powerlessness that one sees in their lives.

However, it could also come as a result of moral indoctrination, the belief that ambition, desire, conquest and other proactive or predatory actions are evil.

To want something better for yourself is to be selfish, greedy or envious.

And to accomplish this, you often must take it away from someone or somehow beat out others who you are competing against.

memo ben de mi sahteyim aq

takip ediyorum, entry giriyorum

sabrınız için teşekkür ederim. içinizden küfür ediyor olabilirsiniz gerçi. kısa zamanda geliyorum.

devam panpa , sosyal olmak istiyorum...

reserved. maçtan sonra okuycam panpa

natural predators, like lions or wolves, tend to take risks as it is often necessary when their prey is much larger than they are. These risks can pay off in a big way, perhaps in the form of food or potential mating opportunities. Thus, living like a predator entails taking risks that can pay off handsomely for you. Also, while some predators hunt in packs, some prefer to work alone. Therefore, living like a predator means being able to rely on a small, loyal group of friends, but also having the capability to go off and do your own thing. Finally, the intense demands of a predatory lifestyle mean that predators always have to become better with every hunt. Replicating the life of a predator means you will always have to push yourself to become faster, stronger and smarter.

insnalar ; hayvanlar gibi cinsel ilişkiye giriyor, hayvanlar gibi birbirlerini öldürüyor, hayvanlar gibi davranıyor, hayvanlar gibi yiyorlar.

o halde av ve avcı kavramı hala insanlar üzerindede geçerliliğini koruyor.

bunu red etmekte olanlar, av olacak veya olmakta olanlar oluyor.

bu halde, değişmek istiyosak avcı olmalıyız.

bir insan olarak, hala bir hayvanız.

analitik düşünce yeteneği biyolojimizi değiştirmedi.

hayvani yönümüze karşı direnmeye çalışmak, sadece bize zarar veriyor ve geride yaşanamamış bir hayat bırakıyor.

hayvani tarafın bastırılmaya çalışıldığı bir hayat, bu durumun kişiyi kurbanlık yaptığı bir hayat.

hayvanlar ;

avlanır ( yer ) , uyur , ve cinsel ilişkiye girer!

dünyada yaşanması gereken hayat, budur sonucuna vardım.

dünyayı daha iyi bir yer yapmak ( erdemli bir hedef, amaç ) , insanların ( kendininde ) hayvani yönlerini yok etmeden asla mümkün olmayacaktır.

dünyanın, av ve avcının oyunu için varolduğu sonucuna ulaşıyorum. yani bu şu demek, bu asla değişmeyecek ve değiştirilemeyecek. çünkü dünyanın kaderi bu, dünya bu yırtıcılığı deneyimlemek için oluşmuş bir havza.

bunun kanıtı, dünyadaki insanlar ve onların zekalarına rağmen sahip oldukları aptallıkları.

This is a direct contrast with the lifestyle of prey animals like zebras or deer. They tend to stick with the herd, never venturing far from the safety of the group. They conform because the price of not doing so is too great to ignore. Despite this, they do not feel a deep sense of connection with their fellow herd animals. Loyalty to the rest of the herd is weak, and often times it is every animal for himself. At the slightest sign of danger, the herd takes off and if any animal falls behind, no one goes back for it. Thus, being a prey animal means avoiding as many risky situations as you can, even at the cost of your friends.

ingilizcesi düzgün olan biri çevirsin amq

Despite this, they do not feel a deep sense of connection with their fellow herd animals. Loyalty to the rest of the herd is weak, and often times it is every animal for himself.

burada diyoKi ; guruptaki hayvanlar birbirlerine karşı bağ hissetmez. sadece sayıca üstün konuma geçer ve bu şekilde şahıslarına gelecek herhangi bir tehlikeyi en aza indirgemeye çalışırlar.

yani birbirlerine yardım etmezler. zayıf olan arkada kalır ve ölür.

http://www.twistedjenius.com/rants/?id=43

bizi manipüle etmeye çalışma panp, bu uyumsuzlarda işe yaramaz, ters teper.

Thinking only defensively seems to stem from some sort of perceived weakness. The idea that an individual only possesses enough ability to "defend" and not to "attack". This lack of decisiveness makes it much more difficult for an individual to determine their own fate. If a person refuses to push forward, they can not expect to make any headway in their lives and are doomed to continuously fight to maintain their current position in the world, never to reach anything better.

empatiyi insanlara filmler öğretir, daha fazlasını merak etmezler.

lütfen kendini benim yerime koyabilir misin? cümlesi empatiyi öğretme şekilleridir.

insanlar yaptıklarını karşı tarafın anlayabilmesi için böyle söylerler, yaptıklarına aferin denilebilmesi için, yada vicdanını rahatlatabilmesi.

örneğin yılları çalışarak geçmiş birisine sakin yaklaşmak doğrudur çünkü onun bıkmışlığını anlayabilirsiniz.

dişiler ve empatiye gelince, onların iyi empati kullanmadığını söyledim, çünkü ihtiyaçları yok.

zaten vücut dilinizi rahatlıkla okuyabilirler.