insanoğlu ilk zamanlar Simya ile uğraşmıştır, bunun mutlak doğruluğuna inanılmıştır. Animistik güçlere inanılıyordu,her doğal bir oluşumun mistik güçleri bulunmaktaydı .Büyüler yalnızca belirli kişiler tarafından anlaşılabilen gizli bilgiler ile ruhlara olan inançların karışımından meydana gelmiş olan dünya ya bir cins bakış açısıydı.
Büyünün düzgün ve doğru metodlarla iksirlerle yapılması mutlak güce ulaşılacağına inandırıyordu.


Ama sonralarında ise simya insan beynine düşünen yaratığa yetersiz gelmeye başlamıştı. Evreni sorgulayan insan simyadan uzaklaşmış, deney -gözleme dayalı gerçek bilime yönelmiştir.
ilk sayı sistemleri Astronomi alanı sayesinde ortaya çıkmıştır.ilk sayı sistemleri insan el ve ayak parmakları esas alınarak onluk sistem halinde ortaya çıkmıştı .

Zamanla toplumun gelişmesi ,insanlara daha sağlam nitelikli ,güvenilir bilgiyi aratmıştır. Büyünün kişisel amaçlar için kullanılmaya başlaması kötüye kullanılması ve rahip sınıfının ortaya çıkması ve de bu rahip sınıfının bundan faydalanması simyanın (büyüye) otoritesini sarsmıştı. Yunan filozoflar Batı yani Modern Bilim Tarzının da çekirdiğini ortaya çıkardılar.Bu dönemlerde Ayın hareketleri de hesaplanmış ve 29,5 günlük Ay kavramı ortaya çıkmıştır.

Okuyan Faydalanan herkese teşekkürler iyi günler iNCiSÖZLÜK