Oha harikasın ilk defa yararlı bir iş

Yazdim ben sozluk coktu. Ekle beni panpa. Az ozgun olun sadece vikipedi olmaz

Ben varım bana konu ver sadec

Sadece viki ile olmaz bu iş kardeşim işin başı araştırmaksa birçok kaynaktan araştırmak lazım kolaya kaçmak yakışık almaz

Am züt meme

Rezerved.

Hadi bakalım inci sözlük azıcık bilimle buluşsun bende çift yarık deneyini anlatayım o zaman.

Proje var fakat katılım yok.

Hadi dıbınakodumun sözlükçüleri ülke tak yoluna gidiyor bari bir şeyler yapın. Laf yapıp durmayın.

Viki kapatıldı lan. Yoksa sen de mi fedöcüsün?

Yararlı iş şuku

Gayet mantıklı , varım.

Takyon konusunu ele alacağım ve akademik nitelikte bir makale olacak. Kesinlikle alıntı değildir tüm bildiklerimi aktaracağım... Takyonlar öncelikle ışıktan hızlı olduğu varsayılan varlığı sadece matematiksel olarak kanıtlanabilmiş hipotetik parçacıklardır. Takyonlar, bilinen fizik kurallarını ihlal ettiğinden dolayı fizikçi panpalar tarafından çok sallanmamış sadece matematiksel bir kanıt olarak kalmıştır. Fakat ben hep derim, matematiksel olarak kanıtlanan her şey kesinlikle gerçektir ve evren Matematiktir. Aslına bakarsanız takyonlar konusunda ilk dürtü görelelilk teorisinden gelmektedir. Takyonlar, gizemli oldukları kadar da hızlıdırlar. Takyonlar için en düşük hız ışık hızı üst sınırından daha hızlıdır mesela. Bu da ışıktan her zamna daha hızlı hareket ettiklerinin bir kanıtııdr. Takyonlar nedensellik ilkesi ile yakından uzaktan alakası yoktur. Daha da açıklayacak olursam siz bir takyon parçacığına yaklaştığınız zaman parçacık sizden uzaklaşacak, siz takyon parçacığından uzaklaştığınızda ise size ölümüne yaklaşacaktır. Bu örnekten yola çıkarak ise varsaydığımız paralel evrende ki en küçük yapı taşı takyonlar olabileceği yönünde teoriler de dünyanın bir köşelerinde dolaşmakta. Ben EVOKEN

Evoken panpam takyonları konu almış. Ben de bildiğim kadarıyla kendi kelilemelerimle size gezegenlerin; özellikle Jüpiter'in Güneş'in etrafında dönmediğini izah edeyim. Aksdemik değil, ama popüler bilim. Güneş'in etrafında dönen gezegenler aslında Güneş'in değil de kütleçekim merkezlerinin etrafında dönerler. Dünya'yı ele alalım: Güneş ve Dünya'nın kütle merkezlerini düz bir çizgiyle birleştirelim. Bu bizim tahterevalli tahtamız olsun. Tıpkı tork gibi tahterevallinin dengede durması için takozun en ağır cisme yakın yerleştirilmesi lazım; Dünya ve Güneş'in kütlesi oranınca kütlesi ağır olanın kütle merkezine kütleleri oranıyla yakın olacak şekilde belirlenir, takozu koyacağımız nokta. Takozu noktaya koyduğumuzda Güneş'in kütlesi Dünya'ya oranla ağır olduğundan, takoz güneşin kütle merkezinin çok yakınına konulur ki denge sağlansın. Tıpkı bunun gibi, Dünya ve Güneş'in kütleçekim merkezleri Güneş'in kütle merkezine çok yakın olduğundan, Güneş'in katmanlarının altında bir yerlerde kalıyor. Böylelikle Güneş ve Dünya aslında Güneş'in "içerisinde, merkezinden birazcık uzakta" yer alan bir noktanın etrafında dönerler. Söz konusu Jüpiter olduğunda, Jüpiter'in kütlesi diğer gezegenlere oranla çok büyük olduğu için, diğer gezegenlerin kütleçekim merkezleri gibi Jüpiter'in kütleçekim merkezi Güneşin "içinde" yer alması durumu ortadan kalıyor. Ve Güneş'in katmanlarının dışında bir yerde, ikisi de o noktanın etrafında dönerken, bunu daha bariz bir şekilde görebiliyoruz.

Jüpiter'in olayı buydu. Bütün gökcisimlerinde olay aynıdır ama güneş sistemindeki en ağır gezegende bu olay daha açık şekilde gözlemlenebildiği için bu kadar popülerleşmiştir.

izlediğim ingilizce bir kısa belgeselden ve okuduğum bir kaç tane makaleden aklımda kalanları aktardım, yanlış terimler kullandıysam, yanlış bir şekilde bahsettiysem benim bu yanlışımı düzeltirseniz sevinirim panpalarım.