/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5 -2
    Aklıma yazacak bir şey de gelmiyor, ne yapsak ki?

    En iyisi siz yazın bir şeyler tartışalım, iyi gider gece gece.
    ···
  1. 2.
    0
    Işık nedir
    ···
    1. 1.
      +1
      elektromanyetik kuvvetin taşıyıcısıdır.
      ···
    2. 2.
      0
      Sanal olanı gamatos panpamın dediği gibi, gerçek olanı aha bu:

      http://www.imgim.com/mugichan9.jpg
      ···
      1. 1.
        0
        Hayır sadece basit bi soru soruyorum ışık nedir nasıl görmemizi sağlar
        ···
    3. 3.
      +1
      Tamam, en basit haliyle ışık elektromanyetik alanın sinüzoidal bir şekilde yayılımıdır. Yani bildiğimiz, vektör alanlarının oluşturduğu bir dalgadır.

      Kısaca görme olayı da, elektromanyetik alandaki bu spesifik değişimin, gözümüzdeki fotoreseptörleri etkilemesidir (reseptörlerinin yapısına girmiyorum).
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 3.
    0
    Multiverse'lere geçiş yapmak için Einstein - rosen köprüsünü kullanmak mantıklı mı?
    ···
    1. 1.
      0
      Einstein yaşasa böyle bir şeyin olamayacağını söylerdi büyük ihtimalle, o uzay-zaman sürekliliğinin bozulmasına kati surette karşıydı. Ama günümüz teorik fizikçilerinin birçoğu bu konuda umutlu bir yaklaşıma sahip.
      ···
  3. 4.
    +1
    Gödelin ekgiblik teoremi uyarınca aksiyomları olan bir sistemde her zaman o aksiyomlarla çözülemeyecek problemler vardır. Peki evreni de matematiksel olarak modellediğimize göre evrende de her zaman çözemeyeceğimiz paradokslar var mıdır?
    ···
    1. 1.
      +1
      Hmm... Gödel'in ekgibliği ancak sonsuz aksiyomla çözülebilir, yani doğru diyebiliriz herhalde.
      ···
  4. 5.
    0
    Ağır arabanın daha iyi. Viraj dönceğini sanan huur evlatları varmı
    ···
    1. 1.
      0
      sürtünme kuvveti yani kmg ile mV^2/r yani merkezcil kuvvetin m leri birbirini zütürdüğü için kütleyle hiç bir alakası yok daha iyi dönmenin
      ···
    2. 2.
      -1
      Downforce kuvveti hafif arabaya ağırlığına oranla daha çok bastığı için daha iyi döner
      ···
      1. 1.
        +2
        Downforce dediğin şu aerodinamik etki miydi? O zaman ifade şu şekilde olur:

        mv²/r – μ(mg + kv²) ≤ 0

        μ sürtünme katsayısı, k da aracın şekline ve ortam koşullarına bağlı bir sabit. Normalde k dediğim, aerodinamik kuvvetleri betimleyen denklemlerde tek bir sabit şeklinde yazılmaz, basit gözüksün diye öyle yazdım.
        ···
      2. 2.
        0
        Downforce havanın arabayı yere basması
        ···
    3. 3.
      0
      Downforce kuvveti hafif arabaya ağırlığına oranla daha çok bastığı için daha iyi döner
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 6.
    0
    Bilim mutlak gerçeği sunabilir mi? Yoksa bu yoldaki bir cabadan mi ibarettir?
    ···
    1. 1.
      0
      Bu soruya kimse yanıt veremez. Ama şunu söyleyebilirim; bilim neredeyse doğru cevapları veriyor, ama mutlak gerçeklik için mi bu doğru cevaplar? Kim bilir...
      ···
    2. 2.
      +1
      Bugün doğru dediğimiz şeyler yarın alay konusu olabilir. Mutlak gerçekten kastım hiçbir zaman değişmeyecek, insandan ve algıdan bağımsız olarak var olan kurallar. Bilimin amacınin bunlara ulaşmak olduğunu düşünüyorum. Fakat insanlık bu kadar uzun süre devam edebilir mi? Başka bi türe evrilip çok daha farklı amaçlar peşinde mi harcarız hayatımızı? Tüm bunlari bilsek bile, neyi değiştirebiliriz?
      ···
      1. 1.
        +1
        Bilimde bir teorinin ya da herhangi bir güvenilir bilginin alay konusu olacak derecede yanlış çıkacağını sanmıyorum.

        "Neredeyse" dememin sebebi, özellikle bilimin matematiğinin birtakım yaklaştırımlardan oluşuyor olması. Tam bir birleşik kuram elde edemediğimiz sürece -ki bence zor- mutlak doğruya ancak yaklaşarak ilerleyeceğiz gibi duruyor, şimdiye kadar da böyle oldu.

        Benim gerçeklikten kastım, duyularımızla algıladığımız evrendi, ama mutlak gerçeklik algılarımızın ötesinde olabilir. Yani bu evren ile ilgili mutlak doğruya ulaşma ihtimalimiz var, ama bunu yaparak sadece bir simülasyonun işleyişini çözmüş de olabiliriz. Simülasyon ihtimali de azımsanmamalı, şunu bırakayım:

        https://www.youtube.com/watch?v=wgSZA3NPpBs
        ···
      2. 2.
        +1
        Teşekkür ederim, yakın zamanda izleyeceğim. Geçmişte söylenmiş pek çok şey bugün bize komik geliyor, aynısının gelecekte bugünkü bilgimizin başına gelmeyeceğini düşünmek fazla iyimser olur. Fakat matematiksel hesaplamalar sanırım bilgimizi daha güvenilir kılıyor.
        ···
    3. 3.
      0
      Felsefenin epistemoloji dalına göre soru sormuşsun kimse kesinlikle mutlak bilgi vardır ya da yoktur diyemez bremmin
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 7.
    0
    Rezerved
    ···
  7. 8.
    0
    Teknolojik gelişmenin bir sınırı var mı yoksa her zaman gelişen birşey mi?
    ···
    1. 1.
      0
      Çok zor soru lan.

      Yani bu soruya "insanoğlunun hayal gücü ile sınırlıdır." gibi klişe bir cevap vermek isterdim de, evrende bizden başka akıllı yaşam formları olması da muhtemel.

      Ama kesin olarak söyleyebileceğim şey, büyük ihtimalle yaklaşılamayacak en uç sınırın evrendeki temel fiziksel olgular olduğudur. Şöyle ki, evrende olmayan bir prensip, kuvvet ya da doğal mekanizma kullanılarak teknoloji üretilemez.
      ···
  8. 9.
    0
    Karakterimizi beynimizdeki kimyasak tepkimeler belirliyorsa iyi ve kötüden bahsedebilir miyiz bu durumda ahlak var mıdır?
    ···
    1. 1.
      0
      Bizi görece ahlaklı ya da ahlaksız yapan -ya da kısaca davranışlarımızı belirleyen- mekanizmanın çözülmesi neden ahlak kavrdıbının geçerliliğini tehlikeye atsın ki?

      Ahlaki değerleri belirleyen şeyin ne olduğu daha önemli ve karmaşık bence, ahlak felsefesinin başlıca tartışma konusu da budur zaten.

      Söylediğine uyumlu olarak, insan için ahlak, evrimin bir sonucu bence. Ama dünya dışı akıllı yaşamın olduğunu varsayarsak, evrendeki tüm canlılar için evrensel bir ahlak yasası -dinlerin iddia ettiği gibi örneğin- var mıdır?
      ···
      1. 1.
        0
        Geç kaldığım için özür dileyerek giriş yapayım galiba yanlışım kimyasal tepkimeler derken rastgeleyi eklemeyi unutmuş olmak sorun mekanizmanın çözülmesi değil mekanizmanın rastgele olması bilincin kanıtlanaması oluyor dediğiniz gibi ahlak başlı başına daha derin ve karmaşık bir mevzu haklısınız
        ···
    2. 2.
      +1
      vaay hiç beklemiyordum gerçekten.

      işin genetik ve epigenetik kısmından bahsediyorsak, evet rastgele denilebilir. ama ahlaklı olma sebebimizin rastgele olması pek bir şey ifade etmiyor, zaten bu sebep hiçbir zaman belirgin değildi, dinleri işin içine katsak bile. ahlaklı olma "amacımız" daha önemli gibi, gerçi kimileri için bu bile önemli değil.

      bunları bir kenara koyarsak; belli bir genetik ve çevresel altyapıya dayandığı sürece, beyinde nöro-hormon/transmitterlerin salınımı, yapılan sinapslar vb. mekanizmalar rastgele sayılmaz. evet gen ifadesi rastgele sayılır; ama o belli olduktan sonra mekanizma öngörülebilir, şu an olmasa bile.

      bahsettiğimiz kimyasal/fiziksel mekanizmaları çözümlemek nörofizyolojinin işi, ama iş burada bitmiyor. ahlakı bilimsel anlamda incelerken, sosyal bilimlere de ihtiyacımız var. pgiboloji, sosyoloji gibi. ben bu noktada evrimsel pgibolojiden yanayım, zira temel aldığı disiplin gereği işin fizyolojik ve genetik kısmıyla daha ilintili.

      Yine de, yukarıda ve diğer entry'de sorduğum bazı sorular da dahil, ahlak kavrdıbının büyük bir kısmı hala felsefenin ilgi alanına giriyor. tabii birçok kimse, bu alana giren bölümün pek de gerekli olmadığını savunuyor. bana da saygı duymak düşer.
      ···
  9. 10.
    0
    Çoklu evrenler teorisi deneysel midir?
    ···
    1. 1.
      0
      Deneysel derken neyi kastettiğinize bağlı. Çoklu evrenler teorisi deneylerle desteklenir mi? Hayır. Bazı deneylerin yorumlanmasıyla varılabilecek birçok sonuçtan biri midir? Evet.
      ···
    2. 2.
      0
      ikinci seçeneği kastetmiştim sağol panpa
      ···
  10. 11.
    0
    1-insan beyninin yaratıcı tarafından sınırlandırıldığına inanıyormusun 2-uzay boşluğu hakkında ne düşünüyorsun yani bi sınırı varmı?
    ···
    1. 1.
      +1
      Yaratıcı var veya yok (ben olduğuna inanıyorum, ama düşündüğün gibi değil), zihinsel kapasitemizin oldukça sınırlı olduğu bir gerçek. Zaten en basitinden, bilim algılarımızın ve sezgilerimizin ne kadar taktan olduğunu gözler önüne seriyor. Ha tabii ki bilim yaparken bu ikisini kullanmamız gerekiyor, ama körü körüne bağlanmak hatadır.

      ikinci soruya gelirsek, iş biraz felsefeye kayıyor. Bilimsel anlamda hiçlik diyebileceğimiz bir şey yok gibi. Hiçliğe en yakın kavram "kuantum vakumu" dediğimiz şey, uzayın modellenebilen en boş hali. Ama bu bile kuantum mekaniğinin ve alan teorisinin geçerli olduğu bir durum, yani kısaca bir şeyler olabilir.

      Amaaa dersen ki "uzay boşluğunun dışında ne var?", bu felsefi bir soru ve henüz bilimin verebildiği geçerli bir yanıt yok.
      ···
  11. 12.
    0
    Rezerve
    ···
  12. 13.
    +1
    Işınlanmak mümkün müdür
    ···
    1. 1.
      0
      Bir maddeyi bir yerden bir yere nakletmekten bahsediyorsan; inan bana bir fikrim yok, karmaşık bir durum.

      Ancak mesele bilginin nakli ise; söylediğin çok küçük boyutlarda yapıldı, buyur:

      https://www.wikizero.pro/...FudHVtX3RlbGVwb3J0YXRpb24
      ···
  13. 14.
    +2
    Panpalar başlık soru cevap başlığına döndü, ben böyle planlamamıştım. Ben düşündüm ki herkes bilgisini kusar ortaya.

    Ama benden başka kimsenin -soru sorulunca kendimi sorumlu hissediyorum- doğru dürüst tartışmaya katıldığı veya soru cevapladığı yok, varsa yoksa kazık kazık sorular sorun, insaf amk.
    ···
    1. 1.
      +1
      Son cümleyi okuyunca hem üzüldüm hem de suçlu hissettim :d Ama haklısın nedense soru cevap yapıyoruz algısı oluştu bende
      ···