1. 126.
    0
    canım naber
    ···
  2. 127.
    0
    http://imgim.com/4pm75.jpg

    http://imgim.com/4pm80.jpg

    http://imgim.com/4pm91.jpg
    ···
  3. 128.
    -1
    sadece 2 günlük muhabbet sonrası çok güzel gibtim karıyı, çıkarmadan 5 saat.
    ···
  4. 129.
    0
    şimdi de bu çıktı başıma
    amlı filan değil
    ···
  5. 130.
    0
    amı var
    ···
  6. 131.
    0
    siyasete mi bulaştın naptın amk

    gibtir et dön gel kısdfjlsd
    ···
  7. 132.
    -1
    @130 aşkımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm bal dudaklarını özledim çikolatalı nesquick'im nerelerdesin benle hiç ilgilenmiyorsun huur cocugu arkadaşlığımızı unuttun gibicem seni..
    ···
  8. 133.
    0
    bu çocuk okur.
    ···
  9. 134.
    0
    yüzde 90 adanalı
    ···
  10. 135.
    0
    (#87143195) allaha kitaba söven birinci sınıf huur çocuğu
    ···
  11. 136.
    0
    ateist huur çocuğu
    ···
  12. 137.
    0
    Ateist bin
    ···
  13. 138.
    0
    şu sıcakta, pervanesi koli bantıyla tutturulmuş eski bir vantilatörün zayıf nefesi altında; yanımda tansiyonum ve şekerimle birlikte, ekmek parası için iş yapmaktayım. karşı taraf ne istediğini bilmiyor. iş %60-70 civarı bittiğinde vazgeçip baştan ve farklı bir şekilde yaptırıyorlar. kritik ve analiz yapacak zamanım yok. ya da eskizi gibi buralarda uzun uzun takılacak vaktim... bir iki haftaya biraz rahatladığımda, yokluğumun acısını çıkarırım elbet.

    sen bu arada benim yerime antalya sıcağını soğuk bira ile katletmeye devam et.
    ···
  14. 139.
    0
    sana değil lan, o kıza acıyorum.
    ···
  15. 140.
    0
    @141 tozutmuş beyler pek yanaşmayın..
    ···
  16. 141.
    0
    amı olsa giberdim hoş bişeye benziyo
    ···
  17. 142.
    0
    yeaaahhhh beri gel adamım
    ···
  18. 143.
    0
    kahpelere inat seninleyim.
    ···
  19. 144.
    +1
    birer birer, biner biner ölürüz
    yana yana, döne döne geliriz
    biz dostu’da düşmanıda bilriz
    vurulup düşenler darda kalmasın

    çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı
    çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum
    ve kederin
    ve solgun yüzlü işçilerin üzerine
    dağ başlarının hırçınlığı savruluyor benden
    çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin
    çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak
    miting afişleri cesur pankartlar
    ve binlerce militan
    derin denizlerin aydınlığı
    zorlu sabahlar
    gökyüzü ve lale
    sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata

    çünkü ben sevdigim kızı
    yaşamak gibi halkım gibi sevdiğim kızı ki şiirini yazamayan
    ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi
    binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi
    zincire vurulan
    şavaşlara yollanan
    vergilere bağlanan halkım gibi

    felç olmuş yalnızlıklara bırakarak
    büyük acıların ve göz yaşlarının içine bırakarak
    şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı
    devrim türkülerini
    ve baş kaldırmayı öğreten dudaklarını
    bir kere olsun öpmeden
    bir kere olsun tutamadan kaygısızca
    serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini
    hatta boynunu ve ayak bileklerini
    bilemeden , bilemeden, bilemeden
    vurdum yüreğimi şanlı kavgaya
    barışın ve özgürlügün dağlarına yürüyorum işte
    yiğitsen uslandır beni
    ey yasakların, kahpeliğin
    ve soygunların koruyucusu
    türkü çağıran kızlarımı sustur
    ve kahraman oğullarımı mezar kaza kaza kederli, kızgın
    tohum serpe serpe hünerli
    ve sömürüle sömürüle bomboş
    ve açlığın ve zulmün izlerini
    derin uçurumlarında taşıyan ellerimi
    naçaklara ve tırpanlara sarılan ellerimi
    mavzerlere sarılan ellerimi
    zincirlere vur gücün yeterse
    ama adına yaşamak dersen
    re-zil-ce

    çatlayan tomurcuğun
    doğan çocugunü çığlığını duymadan
    gül benizli sevgilinin
    titreyen gögüslerini öpmeden doyasıya
    korka korka, yana yana
    hergün biraz daha derinden
    hergün biraz daha kapkara duyarak ölümü
    aç ve arkasız
    köpekleşerek yaşamak dersen
    bu yürek
    çat diye çatlasın be

    kirsiz passız
    arı duru özümüz
    namussuza kanlı hançer sözümüz
    çok uzaktır dostlar bizim yolumuz
    durana yürüyene bin selam olsun.

    gel gelelim parlayan güneşi
    emekçi kalkların
    kahraman halkların güneşini
    şehvetle içine dolduran toprak
    şimdi sımsıcak şimdi ulaşılmaz
    şimdi olgun meyvalarla dolu
    bahar bahçelerini sarmaktadır dünyaya
    ve gülbenizli sevgilinin dudaklarında hayat
    bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır
    bıçak kemiğe dayandıgı
    ok yaydan fırladığı için degil
    bu bezirgan saltanatı
    bu zulüm bitsin diye
    ağaran günler için
    yeni bir dünya uğruna
    yüzlerinde cesaretin onuru
    ve imanlı gücü döğüşen dünyanın
    ve ölüme
    gülerek koşan genç savaşçıların
    albayrakları dalgalansın
    dalgalansın, dalgalansın
    kinle boğuşan yorgun yüregi
    aydınlansın diye anamın
    dişleri sökülmüş kederli ağzı
    ağlamaya hazır gözleri
    safrası, ve sonsuz dağları eriten sabrı
    merhameti
    yani bir bütün halinde insanlığımız
    yunsun arısın diye durgun pınarlarda
    alınterinin namusu kurtulsun diye
    kurtulsun diye sıcak somun
    acı soğan ve çiçekli basmalar
    ahdettik, vefaettik
    kelle koyduk
    ölen ölür dostlar
    düşmanlar heyy
    kalan sağlar...
    Tümünü Göster
    ···
  20. 145.
    0
    birer birer, biner biner ölürüz
    yana yana, döne döne geliriz
    biz dostu’da düşmanıda bilriz
    vurulup düşenler darda kalmasın

    çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı
    çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum
    ve kederin
    ve solgun yüzlü işçilerin üzerine
    dağ başlarının hırçınlığı savruluyor benden
    çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin
    çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak
    miting afişleri cesur pankartlar
    ve binlerce militan
    derin denizlerin aydınlığı
    zorlu sabahlar
    gökyüzü ve lale
    sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata

    çünkü ben sevdigim kızı
    yaşamak gibi halkım gibi sevdiğim kızı ki şiirini yazamayan
    ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi
    binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi
    zincire vurulan
    şavaşlara yollanan
    vergilere bağlanan halkım gibi

    felç olmuş yalnızlıklara bırakarak
    büyük acıların ve göz yaşlarının içine bırakarak
    şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı
    devrim türkülerini
    ve baş kaldırmayı öğreten dudaklarını
    bir kere olsun öpmeden
    bir kere olsun tutamadan kaygısızca
    serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini
    hatta boynunu ve ayak bileklerini
    bilemeden , bilemeden, bilemeden
    vurdum yüreğimi şanlı kavgaya
    barışın ve özgürlügün dağlarına yürüyorum işte
    yiğitsen uslandır beni
    ey yasakların, kahpeliğin
    ve soygunların koruyucusu
    türkü çağıran kızlarımı sustur
    ve kahraman oğullarımı mezar kaza kaza kederli, kızgın
    tohum serpe serpe hünerli
    ve sömürüle sömürüle bomboş
    ve açlığın ve zulmün izlerini
    derin uçurumlarında taşıyan ellerimi
    naçaklara ve tırpanlara sarılan ellerimi
    mavzerlere sarılan ellerimi
    zincirlere vur gücün yeterse
    ama adına yaşamak dersen
    re-zil-ce

    çatlayan tomurcuğun
    doğan çocugunü çığlığını duymadan
    gül benizli sevgilinin
    titreyen gögüslerini öpmeden doyasıya
    korka korka, yana yana
    hergün biraz daha derinden
    hergün biraz daha kapkara duyarak ölümü
    aç ve arkasız
    köpekleşerek yaşamak dersen
    bu yürek
    çat diye çatlasın be

    kirsiz passız
    arı duru özümüz
    namussuza kanlı hançer sözümüz
    çok uzaktır dostlar bizim yolumuz
    durana yürüyene bin selam olsun.

    gel gelelim parlayan güneşi
    emekçi kalkların
    kahraman halkların güneşini
    şehvetle içine dolduran toprak
    şimdi sımsıcak şimdi ulaşılmaz
    şimdi olgun meyvalarla dolu
    bahar bahçelerini sarmaktadır dünyaya
    ve gülbenizli sevgilinin dudaklarında hayat
    bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır
    bıçak kemiğe dayandıgı
    ok yaydan fırladığı için degil
    bu bezirgan saltanatı
    bu zulüm bitsin diye
    ağaran günler için
    yeni bir dünya uğruna
    yüzlerinde cesaretin onuru
    ve imanlı gücü döğüşen dünyanın
    ve ölüme
    gülerek koşan genç savaşçıların
    albayrakları dalgalansın
    dalgalansın, dalgalansın
    kinle boğuşan yorgun yüregi
    aydınlansın diye anamın
    dişleri sökülmüş kederli ağzı
    ağlamaya hazır gözleri
    safrası, ve sonsuz dağları eriten sabrı
    merhameti
    yani bir bütün halinde insanlığımız
    yunsun arısın diye durgun pınarlarda
    alınterinin namusu kurtulsun diye
    kurtulsun diye sıcak somun
    acı soğan ve çiçekli basmalar
    ahdettik, vefaettik
    kelle koyduk
    ölen ölür dostlar
    düşmanlar heyy
    kalan sağlar...
    Tümünü Göster
    ···