bi hikaye de 22 yaşındaki panpanızdan

bi süre sonra bu işlerden sıkıldığımı farkettim. hiç unutmam ekşi'ci bi abim vardı. o zamanlar anlatıyo ekşi falan diye de, tabi ne diyo lan bu yannan kafalı falan diye düşünüyorum. geocities diye bi platformu vardı yahoo'nun. yakın zaman önce kapattı galiba. hala ona üzülürüm. ilk göz ağrım olan siteyi orda yapmaya başladım çünkü.

siteye girdiğinizde yukarda yanar döner bi ışıkla web siteme hoş geldiniz falan yazıyodu ahaha, lan çok iğrençti yaa.

ama o kadar zütüm kalktı ki anlatamam. sanırsınız, yahoo'yu kodladım en baştan. arkadaşlarıma gösteriyorum falan hepsi google'a ferre yazmaktan ileri gidememiş insanlar oldukları için şaşırıp kalıyolar amk.

neyse ben burda, html'dir basit tablo kodlarıdır falan bi güzel öğrendim. html zaten bu işin temeli.

not: bu arada o açtığım ilk sitenin yahoo'dan falan çok hit aldığını zannediyodum amk. duruyo olsa keşke lan, 2 yıl önce falan gördüm de çok güldüm. televizyonda izlediğim bi şey hakkında tavsiye veriyorum, böyle yapmayın diyorum falan ahaha amk.

up up up beyler kimse okumuyo mu? bi ses edin bari?

okumuyosanız anlatmıyım. biriktiği zaman kimse okuma zahmetine katlanmaz. okumanız için napıyım lan, caps vereyim mi ofisin?

anlat panpa

devam panpa

caps geldi beyler.

devam edelim. neyse beyler o zaman böyle tekil takılmaktan iyice bıktım. hazır forum sistemleri de kol geziyordu. bizim okul için bi forum hazırladım. yemin ederim, millet bunu bekliyomuş. okulda adımı bilmeyen kalmadı. kızların ilgisi falan %95 oranla arttı. siteden yarışmalar falan düzenliyoduk işte. kendi çapımızda ödül koyuyoduk. 'inanılmaz rotring kalem' falan gibi. neyse hocalar falan herkes beni artık bilgisayarcı olarak belledi amk. yemin ediyorum lise hayatımın yarısı müdür odasında müdürün bilgisayarını düzeltmekle geçti.

bi süre sonra bu iş de rutine bağlandı amk. zaten ertesi yıl okuldan ayrıldım, ankara'dakiler bilir bahçelievler'de bi liseye geçtim. esas işler burda başladı.

buraya bi geçtim, bi eleman daha aynı benim gibi. ha bu arada ben rock ile ilgili bi forum açmıştım bahçeli'deki liseye geçmeden önce. alexa'da ilk 15 bin'e girmişti. sonra 7-8 bin lira teklif almıştım, satmamıştım artistliğime gelmişti. alexa dünyadaki neredeyse tüm internet sitelerinin sıralaması gibi bi sistem. tv rating cihazının, internet versiyonu. http://alexa.com/siteinfo/inci.sozlukspot.com mesela.

neyse ben bu forumla 40 bin civarı üye edinmiştim. haliyle belirli bi kitleye hitap etme konusu uzmanlık alanım oluyodu o zamana göre. bu yeni lisede tanıştığım elemansa kendi başına bi blog açmış. orda mal mal takılıyo. ama binin php'si çok iyi. o kullandığı blog sistemini kendisi kodlamış falan. o zamana göre üstün başarı bunlar.

anlat panpa dinliyoruz

anlat lan, anlat herkes hayata nasil gibildigini anlatirken sen hayata attigin pandikleri anlat, 3 suku verdim daha da vermem amk

@11, gibilmeden hiç biyere gelemezsin. gibildiğin için mutlu olmalısın, en azından ilk level'ı geçtin.

http://inciswf.com/pterxqij.swf

neyse kankalar ben bu elemanla çok şahane işler yaptım. ikimizin de ailesi zengin değil. ha fakir de değil orası ayrı. orta halli çocuklardık. ama sonuçta lise 2'deyken aylık ortalama 250 lira para geçiyodu. şimdiki hesapla. tabi o zamanlar çok dandik işlerle uğraşıyoduk. 250 lriayı alabilmek için iflahımız gibiliyodu resmen. 10 kere adamı arıyosun, ayrıca aradığın adam laf anlamıyo falan. çok taktan şuan için, ama o zaman öyle gelmiyo işte.

250 lira amk, öğrenci için boru mu. ilk kazandığım parayla mont almıştım wrangler'den. hala durur. (gerçi çok eskiymiş gibi bahsettim de 6-7 yıl anca oldu yani.)

bu arada yaptığımız iş de, küçük internet siteleri. profesyonel olmasa da kobilere ya da kişisel için kullancaklara yeticek kadar bilgimiz vardı sonuçta. bi süre burdan para kazandık, ama işte iyice pişince 250 lira için bi adamla 10 telefon görüşmesini kaldıramaz hale geldik.

hatta can (o zamanki ortağım (: ) bi keresinde son işlerden birisi falandı galiba o. adamın birinden paranın yarısını almışız iş için, ama 4 bin kere aradı pekekent oğlu. can da sinirlendi adam 160 lira yatırmıştı sanırım. üstüne 50 lira daha koyup geri yatırdı. gibtir git iş falan yapmıyoruz demişti.

ahaha, vay amk ne günlerdi.

neyse kankalar, biz biraz daha soyut düşünmeye başladık. reklam stratejileriyle ilgili bi fikir geliştirdik bu arkadaşla. baya kaliteli bi yapı. şuan kullandığınız facebook bu sistemi kullanır mesela. tabi bizim fikrimiz diyemiycem ama bu sistemi başka biyerde görmeden geliştirenlerden birisi de biziz.

işin bu kısmı şöyle gelişti. benim bi kız arkadaşım vardı. şuan odtü'de, şuan ikinci sınıf olması lazım. bunun bi abisi var, abisi de odtü mezunu. şuan amerika'da yaşıyo. valla biz çıkarken aylık 12 bin dolar maaşı vardı. şuan ne durumda bilmiyorum. ama adam beni çok severdi. türkiye'ye geldiğinde görüştük falan. ama ne bi projedir, ne başka bişeydir. hiç o konuları açmadım. neyse ilerleyen zamanlarda internetten görüşmeye başladım abisiyle. konu reklam stratejilerine geldi. benim reklama inanılmaz ilgim vardır. ingilizce işletme okuyorum (hala okuyo muyum bilmiyorum (: ) ama hep reklamcı olmak istemiştim.

neyse onlar da çok büyük bi gece hayatıyla ilgili internet sitesinin danışmanlığını almışlar falan. ben de bizim projeyi anlattım. projenin mantığı işte yerel reklam gösterimi. örneğin ankara seçtiysen kaydolurken, reklamverenler ankara'dakilere reklam ver şeklinde gösterebiliyo.

yani google'ın anasayfasına reklam alındığını düşünün. şimdi amerika'da bi televizyon kanalı reklam verse oraya, türkiye'deki adamın gibinde olur mu? olmaz. ama oraya yerel sistem uygularsa, 1 tane reklamla tüm anasayfayı kapatmış olmak yerine, yüzlerce, binlerce belki onbinlerce reklamı aynı anda gösterebilecek duruma gelir.

mantık temel olarak bu. tabi bizim hazırladığımız bunun gelişmiş hali, ajax'larla falan desteklenmiş demolarını falan hazırlamıştık hep. bunları gösterdim. adamın çığlık attığını zannediyorum. çünkü resmen aşık oldu fikire falan.

neyse dedik, iyi geceler falan. ben çıktım, yattım uyudum. can'ın haberi yok tabi bu olaydan.

adam 1 hafta sonra iletişime geçti benle. bizim reklam fikrini adamlara sunmuş. adamlar büyük bi ödenek ayırmış bunlara. adam bana iyilik yapmak için yer arıyo. para verse kabul etmem amk, para nedir. ama yapcağımız projelere destek olucak bi adam bulmuş oldum sonunda.

neyse biz bu ara bu kızla ayrıldık. abisiyle hala konuşmaya devam ediyoruz ama.

can'la aklımıza başka bi fikir geldi. türkiye'de şuan biçoğunuzun kullanmakta olduğu bi platform. en azından denk gelmiştir yani. biz bu sistemi kendi imkanlarımızla kurmaya başladık. ama çok maliyetli bi iş. çünkü çekimle ilgili ekipmanlar falan da gerekli. ama öte yandan çok da iyi bi ziyaretçi sayısına ulaştık amk. ben gittim bu abiden yardım istedim. aslında adamdan maddi anlamda yardım istedim, çünkü ortak falan istemiyodum projeye. neyse beni istanbul'da bi adama yönlendirdi. dedi ki ben bu adamla konuştum, ne derdin varsa onla görüş. her işini çözer.

ben de başladım adamla mailleşmeye.

adam çok yoğun bi iş adamı. ama geri kafalılıktan kurtulmak istiyo. onlinework'lere önemin artcağını biliyo, o yönde bişeyler yapmak istiyo falan.

ben de dedim ki görüşebilir miyiz? detaylı bi şekilde. önce beni istanbul'a çağırdı. ama açıkcası istanbul'a gitmeyi zütüm yemedi, bi de öğrenci adamız amk. gitmedim yani. can'la konuştum böyle böyle diye.

fizibilite çalışmalarıyla beraber 50-60 sayfalık dosya hazırladık adama sunmak için. şans da bizden oldu amk. adam ankara'da tobb'la görüşme için ankara'ya gelicekmiş. dedi ki 2 saatlik bi boşluğum var. sizi dinlemeyi çok isterim.

dıbınakoyim o mutluluk var ya, nasıl bi mutluluk anlatamam. dünyalar bizim olmuştu resmen. çırıl çıplak soyunup koşasım geldi yemin ederim.

neyse gittim en kaliteli şeylerimi giydim falan. çukurambar'da bi restoran - kafe gibi biyerde buluşcaz. amk biz heycandan ölcez. bi de hesabı düşünüyorum. koskoca iş adamı amk. hesap bize kalmaz heralde falan diye.

dinleyenler dinliyorum yazsın olm. kendi kendime anlatıyo gibiyim.

çoğunluk olursa caps vericem iki tane.

çok tanıdık geldin pampa. devam et bakim

eh be oglum dinliyoz dedik ya

dinliyorum